Lisa Wahlandt üç gün İstanbul'da

İstanbul Jazz Center tüm sezonu (arada sürprizler olmazsa eğer) yabancı müzisyenlerle geçireceğinin sinyallerini vermişti zaten. Eylül başında "Fly Trio" ile sezona ısınma turlarına başlayan mekan Ekim ayı ile daha yoğun bir tempoya girecek. Sezonun ikinci sahnesini Almanların güzel caz vokalisti Lisa Wahlandt’a ayırmış Jazz Center. Otuzlu yaşlarını süren genç ve güzel vokalist ayakları caz sahnesine basan ama pop sound sarmalında bossa nova caz söyleyen başarılı bir vokalist. Şimdiye değin 6 albüm çıkaran Wahlandt bu albümlerin üçünde latin tenorcu Mulo Francel ile işbirliği yapmış. Mind Games isimli grubuyla dünyaca tanınan çalışmalara imza atan vokalist bu hafta sonu üç gün boyunca İsstanbul Jazz Center’da olacak.

2003 yılında Münih, Abenzeitung’tan Roland Spiegel, Lisa Wahlandt için “Yeni Dietrich’imiz aşağı Bavyera’dan kopup geldi...” diye başlık atarken devamını da cömert getirmiş; “Fonda basın sesi gittikçe azalırken yumuşacık titreşimleriyle pop bir sound mekanı adeta örtmeye başlar, ardından gelen bir ses kıvrılarak süzülür...” Yazar bu kadarla bırakmıyor elbet ve daha net tanımlamalarla Wahlandt’ı okuruyla tanıştırıyor. Yeni Dietrich tanımlaması yapılırken bunu sadece bir benzerliğin penceresinden bakarak yapmıyorlar elbette, bir dönem Dietrich ile çalıştığını biliyoruz güzel vokalistin, Marlene Dietrich’e adadığı “Marlene” isimli bir albümü de var. “Marlene” albümünden sonra geçen zaman içinde iki albüm daha çıkardı. “Gute Nacht Lieder” ve son albümü bir eleştirmenin deyişiyle ‘bossajazz ve popun klasiklerinde akustik bir yolculuk’ yaptığı Brisa Do Mar... Bu albümünü de tabiri caizse caz ve bossa novaya adamış ama pop dokunuşlu bir müzikle.

Lolita yanını bilinçli olarak terketmemiş tahrik edici bir sesi var Wahlandt’ın. Vurgularında, yorumunda, kelimeleri telaffuzunda bunu hep görüyorsunuz, iyi mi yapıyor, evet! Yakışıyor mu? Kesinlikle! Bu son albümün resimlerine baktığınız zaman da konsepti hemen anlıyorsunuz, enstrüman seçimi de bu konsepti doğruluyor bize zaten, caz dokunuşlu bossa nova etkili pop soundu Lisa’nın mistik sesini yakalayan bir gitar, saksafon ve basın ardından davulun ritmi ile buluşuyor. Bu albümünde daha önce iki albümünde birlikte çaldığı tenor saksafoncu Mulo Francel ile yeniden buluşmuş güzel şarkıcı.

Otuz küsur yıl önce Bavyera’da doğan Lisa Wahlandt ailesinin küçük çiftliğinde büyümüş. Müzikle ilk teması babasının çaldığı akordion sesiyle olmuş. Aile şarkıları, okul grupları filan derken 92-94 arası Bruckner Konservatuvarının ardından Avusturya’da profesyonel şarkıcılığa başlamış. 1994 yılında New York’a giden Lisa bu dönem 99 yılına kadar televizyon dahil bir çok yerde muhtelif işler yapmış. 1999 yılında kendisine en büyük ünü kazandıran Mind Games isimli grup çalışması olmuş. Şarkıları değişik ülkelerde listelere kadar uzanmış. Mind Games ile yayınladığı Stan Getz & Astrud Gilberto’nun müziği kendisine ödül de getirmiş. Ardından yayınladığı Alman kökenlerine dönüş sayılabilecek olan “Gute Nacht Lieder” ülkesinde kendisine ödül kazandırmış. Halen Richard Straus konservatuvarında dersler veren, Bavyera televizyonunda programlar yapan Lisa arada albümlerini de çıkarıyor, turnelerine çıkıyor.

Eleştirmen Sebastian Klug “Marlene” isimli albümü için şöyle bahsediyor; “Müzikal liberallik ile müzisyenlerin profesyonelliklerinin minimal bileşimini ayakları “jazz”a basan bir sahnede dinliyoruz... Chanson ile drum’n’bass arasında hoş bir çizgide gidip gelen ve merkezinde Lisa Wahlandt’ın sesinin olduğu etkileyici bir çalışma. Bu ses hem vokal yapmanın fırfırlı yollarına sapmıyor hem de yeterince kırılgan olmayı biliyor...”

Böylesi etkileyici tanımlamayı okuduktan sonra ne yapmamız lazım, elbette Lisa Wahlandt’ı İstanbul Jazz Center’da dinlemeye gitmemiz lazım. Lisa 1 Ekim Perşembe burada, üç gün üst üste sahne alacak ve bossa nova project ağırlıklı albümünden kendisini izlemeye gelenleri tıpkı yazının ilk başında yazdığı gibi soundu v vokaliyle sarıp sarmalayacak.

Cazkolik.com / 29 Eylül 2009, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN