Korona virüs salgını ve karantina şarkıları

Salgın dönemi zamanını karantinada geçiren müzisyenlere şarkı yazmaları için bolca zaman verdi ve işte bir kısmı bu haberde.

Mart ayı başında alt-metal müzik yapan Cegvera isimli topluluk The Sixth Glare adını taşıyan bir albüm yayınladı. Daha ortada salgın filan yok. Albüm, maskeli bir kadın fotoğrafının yanında "Disease" yani "Hastalık" yazan görsellere sahipti ve albümdeki parçalar dünyanın halledemediği bir hastalık ve gelecek fikri üzerine gelişiyordu. Bu tür toplulukların böyle şeyleri tema olarak kullanmayı sevdiğini biliyoruz. Zaten albüm "Infection" yani "Enfeksiyon" adlı parçayla başlıyor, ardından "Incubation" yani "Kuluçka" isimli bir parçayla devam ediyor, yani, sanki olacakları önceden görmüş gibi yaşadığımız dönemi anlatıyor. İngiliz/Meksika karışımı Bristol'lu topluluğun şimdi olumlu anlamda kötü bir şöhreti var ama kâhin değiller elbette, onlar için iyi bir tesadüf olmuş.

O günlerde Cegvera belki bu yaşanan durumun farkında değildi ama sonradan karantina günleri başlayınca çok sayıda müzisyen toplumun tüm kesimleri gibi evlere kapandı ve zaman geçtikçe ortaya yeni müzikler çıkması kaçınılmazdı, işte, ilk ipuçları da gelmeye başladı.

Yazılanların arasında ciddi olanlar olduğu gibi durumu alaya alan, dalga geçen, makara yapanlar da vardı. YouTube bunlarla dolu. Ama, bu içerik salgını arasında daha az rastladıklarımız ise hastalığın kendisine ve yarattığı kaosa dair dikkate değer yeni şarkılar olmasıydı. İşte, bunlardan bazılarını Thomas H. Green isimli müzik yazarı derledi ve biz de ondan öğreniyoruz.

En eğlencelilerinden biri 5 Nisan Pazar günü rapçi Lady Leshurr ünlü "Qurantine Speech" yani "Karantina Konuşması"nda "Publar kapandı, spor salonları da kapandı, hey çıplak adam, şimdi kaslarını nasıl esneteceksin" diye soran kişi oldu.

Fleur East ise "Not Alone"da -ki bu en komiği- "Eskiden bir osuruğu gizlemek için öksürürdüm, şimdi öksürüğü gizlemek için osuruyorum" (I used to cough to hide a fart and now I fart to hide a cough) diyordu.

Amerikalı hip hop'çı Snow Tha ise “Nowhere to Go (Quarantine Love)” isimli videosunda (You gonna have to catch this vibe/‘cause, bitch, we can’t go outside) gibi sözler sarfediyor ortalıkta alkollü içkiler uçuşuyordu. Aynı günlerde Cardi B de “Coronavirus – shit is getting real” gibi şeyler mırıldanıyordu.

Eski usül rock'çılar durur mu, onlar da olaya daldı ve mesela Rolling Stones reggae aromalı “Living in a Ghost Town” simli şarkıyı kaydetti. Şarkısında "hiçbir yere gitmiyorum, tamamen yalnız kaldım" gibi şeyler söylüyordu. Yine eski nesil Alice Cooper da "Don't Give Up" isimli moral vermeye çalışan bir şarkı yazmıştı. Aynı günlerde yine altmışlardan kalma rock'çı Mungo Jerry de bizi güvende tutan herkese övgülerini sıraladığı bir şarkı yazmıştı.

Bu dönemin akılda kalıcı olanlarından biri New Orleans'lı hip hop'çı Dee-1 "Corona Clap" isimli videosu oldu. Videoda korona virüslülerin ironik olarak adeta zombi gibi resmedilmesi oldu. Aynı günlerde kanadalı MC Tom McDonald ise salgının toplumsal sorunlara, sivil huzursuzluklara yol açmasına dair şeyler söylüyordu.

Şarkıcı ve söz yazarı Randy Newman ise "Stay Away" isimli şarkısıyla sosyal mesafe, ailevi sorunlar, arkadaşların sosyalleşmesi gibi şeylerden sözeden bir tür piyanolu blues söylüyordu. O günlerin ilgi çeken bir başka videosu ise Sinead Harnett'in "Quarentine Queen" isimli şarkısı oldu.

Bu dönemde şairler de elbette ortaya çıktı. Laureate Simon Armitage ve oyuncu Florence Pugh güçlerini birleştirerek “Lockdown” isimli bir çalışma yaptı. Şarkıda “Stay the Fuck at Home”: “I need the gym, I need the beach, I hear you bitch and moan / You need to grow a brain cell and stay the fuck at home” gibi sözler söylüyorlardı.

("The Songs of Coronovirus and Lockdown Life" başlığıyla kaleme alınan bu yazı Thomas H. Green tarafından 26 Mayıs günü the Artdesk.com isimli web sitesinde yayınlanmıştır)

Cazkolik.com / 26 Mayıs 2020, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN