Mart ayında İzmir`in rüzgarına, yağmuruna, havasına, denizine cazın notaları karışacak evet ama bu nasıl olacak festivalin basın ve halkla ilişkilerinden sorumlu olan Sirel Ekşi`ye İzmir Cazkolik`ten arkadaşlarımız sordu...

Mart ayında İzmir`in rüzgarına, yağmuruna, havasına, denizine cazın notaları karışacak evet ama bu nasıl olacak festivalin basın ve halkla ilişkilerinden sorumlu olan Sirel Ekşi`ye İzmir Cazkolik`ten arkadaşlarımız sordu...

Cazkolik İzmir ekibi olarak arkadaşlarımız iki güzel söyleşi gerçekleştirdi, ilki aşağıda okuyacağınız ve yakında başlayacak olan festival ile ilgili, diğeri ise `Jazz`lı Gündem`in bir altında gördüğünüz `Caz Kombo sınıfları` hakkında Ceyda Berk ile yapılmış söyleşimiz. Her iki söyleşi de festivalin iki önemli işlevine ışık tutuyor.


 

Sirel Ekşi: "İKSEV olarak festivallerimiz yabancı konsoloslukların katkılarıyla oluşuyor. Ortak bir çok proje üretiyoruz..."

Cazkolik İzmir: Avrupa Caz Festivallerinin programı nasıl belirleniyor?

Sirel Ekşi: İKSEV olarak organize ettiğimiz festival sayısı oldukça fazla. İzmir Avrupa Caz festivali yabancı konsoloslukların katkılarıyla oluşuyor. İtalya, Almanya başta olmak üzere pek çok konsoloslukla çalışıyoruz. Avrupa cazı çok özel bir dal. Bu konuda caz tarihçisi ve yazar Francesco Martinelli ise bizim danışmanımız… Francesco’nun teklifleri üzerine hangi sanatçıların geleceğine ilişkin olasılıklar kültür merkezileri ve konsolosluklara bildiriliyor. Zaman zaman bizim tercihimiz de söz konusu olabiliyor. Kültür merkezilerinin dünyaya tanıtmak istedikleri birtakım projeler olabiliyor. Bu sefer onlar da bize teklif getiriyorlar. Bu şekilde iş birliği içinde program şekilleniyor.

Cazkolik İzmir: Festival, ilk günden bu güne nasıl bir değişim izledi?

Sirel Ekşi: Festival, “İzmir Caz Günleri” olarak düzenlenirken ben Hürriyet’te gazeteci olarak görev yapıyordum. Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi’nde konserler olurdu ve sayısı çok azdı. Başlarda görevim gereği giderdim konserlere. Ancak sonuçta iyi bir müzik olunca her zaman dinleniyor. Zaman içinde dinleyici sayısı arttı. Hatta bir festival daha doğdu: Uluslararası İzmir Caz Festivali… Bir caz festivalini besleyecek kadar bir seyirci kitlesi yetiştirdiğimizi düşünüyoruz ve bununla övünüyoruz.

Cazkolik İzmir: İKSEV nasıl bir vakıf, açılımı, amaçları neler?

Sirel Ekşi: İKSEV’in açılımı İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’dır. Kültür sanatın kalkınabilmesi, tanıtılabilmesi ve yetiştirilebilmesi için eğitim gereklidir Bu bağlamda insana yatırım yapıyorsunuz. Müzik dinlemeyi öğretmeye çalışıyorsunuz. Eğitim özel bir alanımız ve görev tanımımızda da mevcut. Ne yapabiliriz diye düşünürken Milli Eğitimle işbirliği yaparak düzenlediğimiz konserlerde okullara özel kontenjanlar ayırdık. Ancak burada bir sıkıntı doğdu. Okullardan 40-50 öğrenci geliyordu. Öğretmenlerin bazılarının müzik dinleme alışkanlığı olmadığı için, çocuğu bırakıyor ve kendisi salonda kalmıyordu. Böyle olunca çocuk nasıl oturacağını, konser salonunda nasıl davranması gerektiğini de bilmiyordu. Bu işin kontenjan açmakla bitmediğini anladık. Şu anda konservatuar ya da sanat liseleri için belli kontenjanlar ayırabiliyoruz. Fakat diğer okullara kontenjan ayırmıyoruz. Bunun dışında festivallerimizde atölye çalışmalarına başladık. Bakınca gördük ki nitelikli caz eğitimi veren bir kurul yok. Konservatuarlar var tabii ama onlar da daha sınırlayıcı olabiliyor. Buraya gelen sanatçılar hem öğrenmeye hem de öğretmeye çok açıklar. Atölye çalışmalarının yanı sıra, Siena Caz Vakfının da İtalyan Konsolosluğu’nun da Francesco Martinelli’nin de katkılarıyla Açık Caz Orkestrası çalışmalarına katılan 2 öğrenci Siena Caz Ustalık Sınıfı derslerine burslu olarak katıldılar. Türkiye’den giden ilk burslu öğrenci var. İkinci kez burslu davet edilen oldu. Gençlere bir olanak verdiğiniz zaman iyi şeyler çıkabiliyor. Buradan doğan caz eğitimini devam ettirmek amaçlı AKADEMİ İKSEV olarak ikinci yarıyılda bir caz sınıfı açtık. Henüz çok kalabalık bir katılım olmasa da gelecek yıllarda artacağına çok inanıyoruz.

Cazkolik İzmir: Her yıl festivale bir de afiş tasarım yarışmanız eşlik ediyor ve çok güzel işler çıkıyor ortaya. Festival afişleri için yarışma düzenleme fikri nasıl oluştu?

Sirel Ekşi: Müzik ve dans gibi iki sanat dalı işin içindeydi zaten, grafik de yükselen bir sanat olunca afiş yarışmasını başlattık. Yaş ilerledikçe bir profesyonellik oluştuğu için yaş sınırı getirdik ancak herhangi bir grafik eğitimi almış olmak şartını koymadık. Mesela geçen sene caz afişini matematik doktorası yapan bir yarışmacı kazandı.

Cazkolik İzmir: Salon İKSV gibi bir oluşumu İzmir’de gerçekleştirme fikriniz oluşur mu? Film gösterimlerinin, tiyatro gösterimlerinin olduğu bir yer düşünceniz var mı?

Sirel Ekşi: MÜZİKSEV diye bir yer açıyoruz. 200’e yakın Türk sazı sergilenecek. Notaları bulmakla ilgili sıkıntı yaşadık. Orkestraya repertuar önerisi getirebiliyoruz. Royal Orchestra’nın Adnan Saygun Bestesi çalmasını isterken bazı zorluklarla karşılaştık. Her notayı Almanya’dan getirdik. TRT olmasa hiçbir şey bulamayacaktık. Notaların zapt edilmesi, orkestraya gönderilmesi lazım. Bu işi üstlenmeye başladık MÜZİKSEV’de küçük bir salonumuz olacak. Orada da periyodik etkinliklerimiz olacak. Gelen caz sanatçılarının bizden her zaman bir talebi oluyor. Otantik çalgıları öğrenme isteği. Duduk, bendir sanatçılarını getirmek istiyoruz. Hem bu sazlara hem de bu sazları çalanlara çok rahat ulaşabiliyoruz. Ustalık sınıfları ve atölye çalışmaları düzenleyerek bu sazların da dünya müziğine bir şekilde katılımını sağlamayı hedefliyoruz. Periyodik konserler olacak. Uluslararası bir açılımı da sağlamak istiyoruz. Böylelikle MÜZİKSEV’e gidip gelmeyi adet edinmiş, “bizim çocuğumuz” olan insanların da kolaylıkla ulaşabileceği bir kaynak olması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Cazkolik.com / 24 Şubat 2011, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.