Dörtyüzün üzerinde sanatçı ve grubuyla, binlere yaklaşan müzisyenin yanısıra yüzbinleri aşan dinleyici sayısıyla dünyanın en önemli ve en büyük caz festivallerinden Montreux Jazz Festival bu yıl 47. kez 5-20 Temmuz günleri arasında gerçekleşecek.
Gerek tek tek sanatçı bazında, gerek katılan müzisyen ve konserler bazında bakıldığında her yıl olduğu gibi bu yıl da Montreux Jazz Festivali inanılması güç bir program vaadediyor. Montreux`nün bir özelliği de dünyada önde gelen caz festivalleri arasında festival kapsamına caz dışı müzikleri (çoğu ticari gerekçeyle) dahil eden, bu tavrı nedeniyle caz çevrelerinden yoğun eleştiriler almasına karşın her yıl festival toplamında caz harici müziklere artan oranda yer vermekten geri kalmayan festival yönetimi Temmuz`da başlayacak 47. festival programında da pek çok pop ve rock konserinin duyurusunu yaptı.
Habere madem en spekülatif detayla başladık bu konuda öne çıkan isimleri belirtip caz kısmına öyle geçelim. Montreux son yıllarda Prince`in adeta evi oldu. Bundan ya bir ya da iki sene önce festival açılış konserini yine Prince`e yaptırmış ve festival yönetimine ilk büyük ve gerçekten çok ciddi tepkiler bu şekilde yönelmişti. Hatta festival yönetimi de `Prince konserleri açıklanır açıklanmaz biletleri bitiyor, böylesi konserler sayesinde caz konserlerini düzenleme imkanı buluyoruz` diye bir açıklama yapmış, bu açıklamanın ardından gelen eleştirilerin dozu daha da artmıştı. Fransa gibi caz geleneği çok güçlü bir ülkede böyle olmaması düşünülemezdi zaten, yoğun sayıda cazsever bu durumu küçültücü olarak tanımlamıştı. Başka kimler var? Festival ilk üç günü caz dünyasının da çok sevdiği Leonard Cohen konserlerini görüyoruz. Prince`in de üç konser vereceğini belirtmiş olalım. Ardından Sting geliyor... Sting tek konserler programda yer alıyor. Festivalin en ilgi çeken ve biletleri hemen biten bir başka caz dışı konseri de Brian May ve Kerry Ellis ile aynı gece sahne alacak bir diğer grup Deep Purple konserleri festivali Avrupa çapında ilgi gören boyuta taşıyor. Festivalin caz dışı son konseri ise Joe Cocker.
Montreux gibi bir caz festivalinde olmazsa olmaz diyeceğimiz Ahmed Jamal`dan Sonny Rollins`e, Keith Jarrett`tan Benny Golson, Cedar Walton, Herbie Hancock, Pharoah Sanders, Wayne Shorter gibi şimdi aklımıza gelmeyen kuşağın diğer önemli isimleri nerde? Bırakın bu büyük nesli, bir alt neslin örneğin Nicholas Payton`dan Roy Hargrove`a, Pat Metheny`den Kenny Garrett`a kadar uzanan çizgide sembolleşen isimleri nerde? Bu isimlerin Avrupada karşılığı sayılan önemli müzisyenler nerede? Dünya caz başkendi New York ekolü adıyla anılan tarzın önde gelen isimleri nerde? Bu soruları çoğaltmak mümkün...
* * *
Bu açıdan bakınca festival yönetimi cazın ana damarını tarif etmede açık bir değişime mi dikkat çekiyor diye sormamak elde değil. Bu işin dikkat çeken bir yanı, diğer yanıysa biraz önce belirttiğimiz tespite rağmen festival programında aslında çok sayıda caz müzisyeni ve konserin olduğu gerçeğinin altını yine de kalınca çizmeli.
Altını çizerken ortaya çıkan ve cazın hibrid yapısına dönük müziklere bu yıl Montreux Jazz Lab adı altında çok sayıda projeyle yer vermesi cazın geleceğine dönük merakı gidermeye mi yönelik acaba?
Okul orkestralarına özel yer vererek Music in the Park başlığı altında 35 civarında amatör orkestraya yer vermesi başlı başına takdire layık. Bar El Mundo`da yer alan DJ projeleri yine bir başka yaratıcı açı gibi görünüyor. The Studio ve yukarda sözünü ettiğimiz Montreux Jazz Lab başlığı altındaki projelerde ne gibi müziklerle karşılaşacağımız tümüyle iştah açıcı hayaller kurduruyor. Workshop`ları ve Piano Competition yine aynı zenginliğin diğer parçaları.
Ana mekan etkinlikleri Leonard Cohen`le başlayıp Paolo Conte, Randy Crawford, Joe Sample Trio, ZZ Top, Bonnie Raitt, Ben Harper, Prince, Diana Krall, George Benson gibi süper starları ağırlayıp Marcus Miller Renaissance Tour ile sona eriyor. (Seçtiğimiz isimler arasında caz ve diğer müziklerin oranı 5/5, yani berabere!)
Festival bu sene çok farklı soundlara yer veren DJ projelerini resmen abartmış! Ama içlerinde çok ilginç çalışmalar olduğu kesin. Mesela hemen dikkatimizi workshop olarak düzenlenen "New Sounds From Arab Lands" çekti. Solo piyano yarışmasının finali ise bu gece düzenleniyor. Bakalım kazanan isim kim olacak?
Michael Wollny, Iiro Rantala, Leszek Mozdzer gibi genç Avrupalı ustalardan Charles Lloyd, Zakkir Hussain ve Eric Harland gibi tecrübelilere uzanan gerçek caz lezzetini arayanlar Montreux Jazz Club`ın kapısında yatacak. Bu kapsamda kaçırılmayacak gibi görünen isimler bolluğu fena değil; Gregory Porter, Kurt Rosenwinkel, Vijay Iyer, Grace Kelly, Pee Wee Ellis, Youn Sun Nah, Jose James, Bob James, David Sanborn (ki tam o sıralar İstanbul Caz Festivali`nde de sahne alacaklar), George Benson, Take 6, Chuco Valdes göz kamaştırıcı isimler.
Montreux Jazz Boats, Jazz Trains gibi kulağa daha eğlenceli gelen etkinliklerin zenginliği yanında mesela Petit Palace`da kimi etkinliklerin de ilgi görmesi kesin.
* * *
Evet, Montreux Jazz Festival`e dair durumu çok genel bir bakış açısıyla böyle toparlamak mümkün ve en son yine başta sorduğumuz sorunun nasıl bir kırılma yaşadığımızı göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Yani, cazın ana damarı dediğimiz "Post-bop and Beyond" çizgisi festivaller için artık ne kadar önemli? Bir soru daha; Festivaller içinde son yıllarda line-up`ı caz bakımından en `light` olanlarından kabul edilen Montreux gibi büyük bir festivalin bu işin öncülüğünü yapması ne kadar önemli?
Cazkolik.com / 07 Haziran 2013, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.