İlk albümü “Deleted Scenes from the cutting room floor” ile 2010 yılında kendi ülkesi Hollanda’da albüm satışlarıyla listelerde 30 hafta 1 numarada kalarak Michael Jackson’ın rekorunu geride bırakan, İngiltere’de en çok satanlar arasında 4 numaraya kadar yükselen, kıyafetleriyle ve şarkılarıyla kırkların, ellilerin filmlerini, swing dönemlerini hatırlatan Caro Emerald enerji dolu caz şarkılarıyla ilk kez İstanbul’a geliyor.
Sesiyle adeta dans eden ve retro swing havası yaratarak; yüksek tempolu şarkılarıyla enerji saçan Caro Emerald, 8 harika müzisyenle birlikte, 19. İstanbul Caz Festivali kapsamında Raymond Weil eş sponsorluğunda 10 Temmuz Salı günü saat 21.00’de, Bilgi Üniversitesi, Santral İstanbul Kıyı Amfi’de olacak. Sanatçıyla müziklerini, projelerini ve çok kısa bir süre içinde elde ettiği başarılarını konuştuk.
Cenk Erdemhttps://twitter.com/shinyyylove
Cenk Erdem: İlk albümünüz “Deleted scenes from the cutting room floor” Hollanda listelerinde 30 hafta 1 numarada kalarak, Michael Jackson’ın “Thriller” albümünün rekorunu geride bırakmış oldu; Jackson’ın rekorunu geçince neler hissettiniz?
Caro Emerald: Aslında herkes bu rekordan bahsediyorken biraz utandım; bir yandan ilk albümümle böyle bir başarı yakalayabildiğim için çok mutluyum ama listelerdeki rekor her ne olursa olsun; hiç kimse Michael Jackson’ı geride bırakamaz.
Cenk Erdem: Albümünüz sadece Hollanda’da 2010 yılının en çok satan albümü olmakla kalmadı ayrıca İngiltere listelerinde de 8 hafta boyunca ilk 10’da kalmayı başardı; başarınızın kendi ülkenizin sınırları dışına taşmasını bekliyor muydunuz?
Caro Emerald: Bu zor bir soru çünkü büyük bir heyecanla ve başarmayı hayal ederek albüm kaydediyorsunuz ancak bu kadar fazlasını beklemiyordum. Özellikle internette, youtube üzerinden dünyanın her yerinden büyük bir ilgi görmeye başlayınca, başaracağıma daha çok inanmaya başladım ve gördüğüm ilgi harika oldu.
Cenk Erdem: Albümünüz oldukça romantik ama yüksek tempolu caz şarkılarıyla bir o kadar da enerjik; peki siz müziklerinizi bize nasıl tarif edersiniz?
Caro Emerald: Tarzımın pop ve caz arasında bir yerde olduğunu söyleyebilirim. Hip hop alt yapıları da kullanmış olduk ama daha çok pop müziğe yakın caz müzikleri diye de tarif edilebilir. Swing, caz, hip hop öğeleri var ama aslında en çok pop caz.
Cenk Erdem: Albüm kitapçığınızda her şarkı için bir atmosfer tarif ederek hayal gücümüze de yardım ediyorsunuz; peki en çok hangi şarkı kişisel hayatınıza yakın sayılabilir?
Caro Emerald: Her şarkının bazı sözleri bana yakın sayılabilir ama tamamıyla kendi hayatımdan diyemem. Örneğin, The Other Woman şarkısının sözleri şarkının başında bana çok yakın geliyor, çünkü ben de henüz büyük bir aşk yaşamadım ve prensimi bekliyorum ama sonrasında şarkının hikayesi değişiyor.
Cenk Erdem: Almanya’nın en prestijli müzik ödülleri “Echo”; Lana Del Rey ve Gotye gibi isimleri eleyerek sizi “Uluslararası Çıkış Yapan En İyi Yeni Sanatçı” Ödülü’ne layık gördü; peki pop dünyasının kurallarına da hazır mısınız?
Caro Emerald: Müziğimin büyük bir kısmı da görsellikle besleniyor. Mesela kendimi ifade ederken swing dönemlerinin kıyafetleri çok hoşuma gidiyor ancak hiç kimsenin kurallarıyla hareket edecek değilim. Hem müziğimde pop müziğin en çok kullandığı cinsellikten çok örtülü bir şehvet ve dişilik var.
Cenk Erdem: Televizyon dizileri ve reklam kampanyaları eski filmleri hatırlata ve enerji dolu şarkılarınızı bol bol kullanıyorlar; hatta sinema filmleri de şarkılarınızı kullandı; peki en çok hangisi sizi heyecanlandırdı?
Caro Emerald: “A Night Like This” şarkısını çok şık bir reklam kampanyasında kullanmışlardı ve ilk kez Hollanda’da online olarak görmüştüm ve bayıldım. Şarkı ve kampanya birbirini çok iyi tamamlıyordu.
Cenk Erdem: Oldukça ses getiren televizyon dizisi “Vampir Günlükleri” de “That Man” şarkınızı kullanmıştı; peki siz vampir dizilerini, filmlerini sever misiniz?
Caro Emerald: Açıkçası pek fazla korku filmi ya da vampirli, zombie’li filmler seyretmem ama “Vampir Günlükleri” çok popüler bir dizi ve şarkımı kullanmış olmaları hoşuma gidiyor.
Cenk Erdem: 10 Temmuz’da İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak İstanbul’a ilk kez geliyor olacaksınız, İstanbul hakkında en çok neler duydunuz?
Caro Emerald: En çok gece hayatını merak ediyorum; bana arkadaşlarım hep İstanbul’da gece hayatının ne kadar canlı ve renkli olduğunu anlatıyorlardı ve ben de zaten İstanbul’a çok gelmek istiyordum; konserden sonra gece dışarı çıkmayı çok istiyorum.
Cenk Erdem: “Back it up” isimi liste rekorları kıran ilk şarkınızın alt yapısında hip hop var; caz dışında hip hop ve dans müziklerini de seviyor musunuz?
Caro Emerald: Hip hop ve dans müzikleri bana enerji veriyor; ayrıca pop şarkılarını da çok seviyorum. Ama pop müzikte de eskileri seviyorum; mesela Madonna’nın en çok “Borderline” gibi, “Like A Prayer” gibi eski şarkılarını severim.
Cenk Erdem: Vokal tarzınız efsanevi Billie Holiday’i anımsatıyor; peki size bir şarkıcı olarak en çok kim ilham veriyor?
Caro Emerald: İlham aldığım birçok şarkıcı var ama illa ki bir isim söylemem gerekiyorsa Amy Winehouse derim; onun şarkı söyleyişi; tavrı bambaşkaydı. Her dinlediğimde en çok Amy Winehouse bana ilham veriyor.
Cenk Erdem: Son olarak “Drum Rolls and Heartbreaks “ albümünüzle 40’ların swing dönemininin devlerine saygı duruşu da yapmış oldunuz; peki sırada neler var?
Caro Emerald: “Drum Rolls and Heartbreaks” henüz sadece Hollanda’da piyasaya çıktı ancak ayrıca dijital olarak satılıyor. Özellikle caz müziklerinde Billie Holiday gibi isimleri hemen herkes biliyor ama artık ismi pek hatırlanmayan çok büyük sanatçılar var; bir anlamda bu albümle bu güzel isimleri de yeniden hatırlatabilmek istedik. Bir yandan da yeni albümüm üzerinde çalışıyorum ve bu yılın sonuna kadar çıkmış olacak.
Cenk Erdemhttps://twitter.com/shinyyylove
Cazkolik.com / 05 Temmuz 2012, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.