15 YILIN ARŞİVİ

32. Akbank Caz Festivali bu konsere dikkat önerileri 1

32. Akbank Caz Festival programında Ravi Coltrane'den dolayı Coltrane gölgesi olduğu doğru. İster babası, ister oğlu, hangisi bir caz festivaline adını yazdırırsa haliyle dikkat çekiyor.

Ama, bu durumu perçinleyen bir konser daha var 32. Akbank Caz Festivali'nde. O da; Oded Tzur Quartet.

Akbank Caz Festivali basın bülteninde haklı olarak yurtdışından ikmal "21. yüzyılın Coltrane quarteti" yakıştırması öne çıkmış. Haklı ama, bu durum etkileyici dörtlünün caz potansiyelini övgülemek kadar müziklerini etiketlemek anlamına da gelebilir.

Saksofoncu Oded Tzur genç bir sanatçı. İlk albümünü 2015 yılında "Like A Great River" adıyla yayınlamıştı, ikincisini 2017'de "Translator's Note" adıyla. Eğer bu ilk iki albümde genç sanatçının adını duymadıysak dahi ECM çıkışlı üçüncü albümü 2020 tarihli "Here Be Dragons"da duyduk.

Bu üçüncü albüm [mutlaka ECM'in de etkisiyle] caz dünyasında daha büyük ses getirdi. Bir olumlu fark da, üçüncü albümde kurduğu dörtlüyü bozmadı ve bu yıl son çalışması "Isabela" ile dörtlünün sesini iyice perçinledi.

Piyanoda Nitai Hershkovits, basta Petros Klampanis, davulda Johnathan Blake ve saksofonda Oded Tzur'un yer aldığı dörtlü John Coltrane'in meleklerinin kanatlarını üzerine almış şekilde yoluna güçlenerek devam ediyor.

İsralli cazcıların kırılgan bir lirizmi vardır. Özellikle piyanistlerde belirgin hale gelen bu kırılganlık tenor saksofon çalan Oded Tzur'da da tezahür ediyor.

Dörtlünün beste+doğaçlama alanları birbirinin içine sıkı dokuma örgüsü gibi iyice işlemiş. Tzur saksofonu bildiğimiz saksafon ısırganlığı, hırçınlığıyla çalmıyor oluşu dahi müziğe fark katıyor, "The Lion Turtle" mesela, "Isabela" da öyle. Hani bu yanıyla mesela Charles Lloyd'un saksofon tonunun zedelenmiş paslı pesliği de akla gelebilir.

Siz şimdi festival konserlerine bakarken bu konsere gideyim mi diye düşünüyorsanız, ben şahsen bu konserin adının yanına büyükçe kırmızı bir + atın derim.

Konser 9 Ekimde Zorlu PSM Turkcell sahnesinde olacak.

Unutmadan son bir not: Caz basını genç müzisyenleri 'genç filanca' diye etiketlemeyi sever, bizim buralarda pek olmaz da, ABD başta böyle tavırlar vardır, kendilerince haklılar, genç sanatçının üzerine ilgi çekmek istiyorlarsa adının önüne 'trompette 21. yüzyılın Miles Davis'i yazın bakın haber nasıl okunuyor, kısmen hak veriyorum ama sanatçı üzerinde her zaman aynı etkiyi yaratmıyor. Bu durumun bariz örneği 20 yıl önce Christian Scott ilk çıktığında herkes bu başlığı atıyordu; Milenyumun Miles'ı... Çocuk kendini anlatamamış ya da ille öyle görmek istemişler demek ki müziği hiç de öyle gelişmedi ve çok haklıydı, kendi müziğini yapmak istiyordu.

Oded Tzur'un müziğini duyunca niye öyle dendiğini insan anlıyor ama ben daha ziyade Tzur iyi bir hikâye anlatıcısı diyorum.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 18 Eylül 2022, Pazar