Record Store Day gününü ilk kez 2009 yılında haber yapmışız, haberin başlığı "Dünya 'Plâkçı' günü kutlu olsun" imiş.
Muhtemelen Record Store Day'in ilan edildiği yıl ya da bir sonraki yıl idi, aradan 16 sene geçmiş, Cazkolik'in yaşı kadar bir süredir Record Store Day dünya çapında kutlanan, sayısız etkinliğe sahne olan dünya çapında özel bir güne dönüştü.
Record Store Day artık 12 Nisan olarak tescillense de o dönem henüz belli değildi, nitekim ilk haberi 18 Nisan için yapmışız. Hatta aynı sene Lale Plâk Hakan Atala ile konuşarak "Müziğini mağazandan al" sloganıyla haber de yapmışız.
Bu haberi okuyan herkes muhtemelen bu günü bilir veya duymuştur. Müzik sektörünün dijitalleşme döneminin en can yaktığı yıllardan söz ediyoruz, Record Store Day dijitalleşme gelişmesine tepki olarak çıkmıştı.
Bir kültür gözümüzün önünde ölüyor
Hâlâ ölmeye devam ediyor. Doksanların ortalarından itibaren dünyaya gelen genç kuşağın muhtemelen az bir kısmı müziği bir materyal üzerinde dinlemiştir. Artık varsa yoksa dijital. Tamam dijital çok kolay ve güçlü bir erişime sahip, hepimiz kullanıyoruz ama dinlediğimiz müzikal birikimi ve kültürü bugüne taşıyan koskoca bir sektör var, müzisyenler var, mağazalar var, bu sisteme ürün üreten koskoca bir cihaz sektörü var, var, var... bu alanlarda çalışan onbinlerce insan var [dı]... bu insanlar yavaş yavaş elini eteğini çekmeye başladı, Unkapanı Plâkçılar Çarşısı dediğimiz kültürün kalbinin attığı yerde mağazaların çoğu ya perdeci oldu ya başka bir şey.
Record Store Day'i yaratan dünya aklı bizler gibi bu gelişmeleri takip eden insanlardı ve sonunda bu fikirde karar kıldılar. Record Store Day zamanla kalıcı bir tepkiye/güne dönüştü, kendi alt kültürünü yarattı. Bugün artık çoğu müzik firması Record Store Day haftası için özel albümler duyurmaya başladı. Plâkların geri dönmesi beklenen bir şey miydi bilinmez ama Record Store Day ile eş zamanlı ilgi artışı yaşadı.
Büyük ihtimalle dijitalin ötesi yok. Yeni bir materyal çağı ile karşılaşmayacağız. Müziği plâklar, kasetler, CD'ler üzerinde dinleyerek büyümüş bizlerden sonra bu kültürel gelenek daha ne kadar yaşar bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey varsa hiç bir yerleşik kültür kolay teslim olmaz.
İşte, Record Store Day bu teslim olmayışın simgesi. Yılda bir gün olduğuna bakmayın, çekim alanı kuvvetli, merkezindeki fikri çevresine taşıyor, sektörün paydaşları fikri yayıyor ve geniş bir taban oluşmasını sağlıyor.
Yıllardır Türkiye'de de kutlanan Record Store Day etkinliklerini takip edin, mümkünse o gün bir müzik mağazasına gidin bir kaç raf karıştırın, sizi ilgilendiren bir albüm bulacağınıza eminim ve bir yandan da ilk kaydın bir caz kaydı olduğunu, 1917 yılında bugün hâlâ ayakta olan New York'daki eski bir binada olduğunu unutmayın. O günden bugüne 107 yıl geçti, aslında çok kısa bir zaman dilimi ama koskoca bir kültürün yeşerip 20. yüzyıla damga vurmasına yetti, bizim gibi yazıp çizenler de oldukça kolay kolay kendini yok etmeyecektir.
Record Store Day haber arşivini ziyaret edin.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 10 Nisan 2025, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.