Dileriz 29. İstanbul Caz Festivali pandemi sonrası yeni festival çağının başlangıcı olur

İstanbul Caz Festivali bu yıl İKSV'nin 50. yıl kutlama etkinlikleri altında ayrı bir gurura sahip. Pandemi sonrasına dönük olarak hızlı bir toparlanma sürecine gireceğini umduğumuz müzik ve eğlence endüstrisinin başrol oyuncularından İstanbul Caz Festivali yeniden başlamanın işaret fişeğini ateşliyor. 16 Mart Çarşamba akşamı gerçekleşen festival tanıtım toplantısında coşkulu bir hava, meraklı bir beklenti vardı, isimler barkoda tek tek göründükçe merak coşkuya dönüştü. Bu coşkunun konser salonlarında sürmesi ve Türkiye'den ve dünyadan yıldız isimlerin sayısız müzikseverle buluşması herkesin ortak dileği. Aşağıda 25 Haziran ile 7 Temmuz arası gerçekleşeceği açıklanan 29. İstanbul Caz Festivali programını bu coşku ile incelemek müzikseverlere moral verecek eminiz. Herkese festival dolu yıllar diliyoruz.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com

Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü Hayati Kafe’ye

Müzik yaşamına ilk adımlarını büyük tutkusu olan akordeon ve piyano çalarak atan Hayati Kafe, 1960 yılında Nejat Cendeli Orkestrası’nda vokalist oldu aynı zamanda İstanbul Radyosu’nda caz programları yaptı. 1961’de plağa doldurduğu ilk şarkısı “Segretamente” ile Türkiye’de “top ten” listesine giren Kafe, 1962’de İsmet Sıral Orkestrası ile 3 aylığına gittiği İsveç turnesinde gördükleri ilgi üzerine orada yaşama kararı alarak 2 yıl içerisinde İsveç’te tanınmış bir saksofon ve caz müzisyeni olan Carl-Henrik Norin Orkestrası’nda vokalist oldu. 1965’te ilk İsveççe plağını doldurdu ve plak, 13 hafta boyunca İsveç “top ten” listesinde yerini korudu. Bu plakla beraber Hayati Kafe, İsveçlilerin çok iyi tanıdığı bir sanatçı olmuştu. Big Band eşliğinde televizyon, radyo ve konserlerde şarkı söyledi. 1973’te “Ha det så kul!” LP’sini doldurdu. 1974-79 yılları arasında Stockholm’de çoğunlukla pop ve caza yer veren Hayati’s Kafe adlı bir gece kulübünü idare etti. 1994 yılında NDR Big Band ve Metropol Orchestra ile “The Crooner” CD’sini kaydetti. 2000’de “For All We Know” CD’sini küçük bir grup eşliğinde yaptı. 2007’de piyanist Jan Lundgren eşliğinde “The Copenhagen Session” CD’sini, 2010’da ise İsveçli bestekâr Jan Sigurd’un besteleriyle “För Värmens Skull” CD’sini doldurdu. Uzun zamandır İsveç’te, Paris’te, Hamburg’ta, Berlin’de konserler veren başarılı caz sanatçısı, uzun yıllar sonra ilk kez 2013’te Türkiye’de tekrar sahneye çıktı. 2015’te uluslararası caz günü için Nardis Jazz Club’a davet edildi; 2016’da “What Are You Doing The Rest Of Your Life” albümü yayımlandı. 2019’da Ankara Caz Festivali’nde Sibel Köse ile düet yaptı. Halen İsveçli piyano yıldızlarından Monica Dominique ve Jan Lundgren eşliğinde konserler veriyor ve Stockholm’de yaşıyor.

Festivalin yıldızları

Caz divası Dianne Reeves İstanbul'a geliyor

Konser gecesi Ercüment Orkut Trio konseriyle başlayacak

Sadece caz değil müzik tarihinin de tartışmasız en büyük vokallerinden biri olan 5 Grammy ödüllü Dianne Reeves, virtüözitesi ve sanatındaki eşsiz varlığını sahneye en iyi yansıtan seslerden biri. Caz vokaline bir opera sanatçısıymış gibi yaklaşan Reeves, tekniğiyle duygusunu müthiş bir dengede tutmayı biliyor. Gregory Porter, Robert Glasper, Lalah Hathaway ve Esperanza Spalding gibi genç nesil caz müzisyenlerle kaydettiği son stüdyo albümü Beautiful Life ile 2015’te En İyi Caz Vokal Performansı Grammy’sini kazanan Reeves’in sesi, 5 Temmuz Salı akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda yankılanacak. Dianne Reeves'den önce ise klasik cazdan çağdaşa kadar geniş bir yelpazede sınırları zorladığı Low Profile ve Persona gibi iki başarılı albümle dikkatleri üstüne çeken besteci, piyanist Ercüment Orkut, üçlüsüyle izleyicileri karşılayacak.

İstanbullu müzikseverin sevgilisi pop-caz şarkıcısı Melody Gardot geliyor

Cazdan aldığı ilhamı etkilendiği farklı türlerle birleştiren ve kendi müziğini ortaya koyan Melody Gardot, puslu fakat zarafetle parlayan sesiyle herkesten farklı ve bir o kadar da tanıdık. Geçirdiği kaza yüzünden yattığı hastanedeki yatağında yazdığı, sadece ABD’de 100.000’den fazla satan ilk albümü Worrisome Heart’ı tüm güçlüklere rağmen kaydetti. My One and Only Thrill albümüyle hem vokalini zenginleştiren hem de Latin tınılarına kayan Gardot, devamında gelen albümleriyle de listelere girdi. Dünyanın en büyük caz festivallerinde sahneye çıkan sanatçı, sahne performanslarını RB, blues ve cazı buluşturup sakin fakat heyecan dolu bir yolculuk gibi tasarlıyor. Gardot, 7 Temmuz Perşembe akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnedeki eşsiz imzasıyla festival seyircisini etkisi altına alacak.

John McLaughlin İKSV’nin 50. yılında sahnede olacak

Dünyanın çeşitli coğrafyalarına yayılmış bir müzik kültürünün önde gelen temsilcisi olan John McLaughlin, caz füzyondan metale kadar geniş bir yelpazede gitaristlere ilham kaynağı olmuş biri. Mahavishnu Orkestrası, Santana, Zakir Hussain ve Wayne Shorter’la yaptıkları gibi büyük çeşitlilik gösteren ortak çalışmalarının yanı sıra McLaughlin aynı zamanda Miles Davis’in müzik tarihinde kilometre taşlarından biri sayılan Bitches Brew albümünde de karşımıza çıkıyor. İstanbul Caz Festivali’nin ilk yıllarında verdiği efsanevi konserler ile de hatırlanan McLaughlin, vakfın 50. Yılında 29 Haziran Çarşamba günü Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda yeniden festival sahnesine konuk oluyor.

İtalyan caz sahnesinin dünya markası Enrico Pieranunzi

Dinleyeni büyüleyen müziğindeki sade fakat zengin yorum sayesinde günümüz cazına yeni bir soluk getiren Pieranunzi, piyanonun tuşlarıyla adeta nazik bir dans gerçekleştiriyor. Müziğinde Rönesans etkisi de duyulan sanatçı, caz ve klasik müziği ustaca bir araya getirmesiyle tanınıyor. Kariyeri boyunca Chet Baker, Lee Konitz, Paul Motian, Charlie Haden efsaneleriyle de çalışmış olan piyanist besteci, Enrico Pieranunzi Trio olarak 27 Haziran Pazartesi akşamı The Marmara Esma Sultan Yalısı’nın muhteşem atmosferinde caz severlerin keyfini daha da katlayacak.

Teoman 21 yıllık kariyerinden müzikal hikâyeler anlatacak

Bugüne kadar rock’tan beslenen fakat yeni şarkılara hayat verdikçe hayranı olduğu Leonard Cohen’e göz kırpan bir şarkı yazarlığına yönelen, yer yer Serge Gainsbourg’un da stiline selam duran Teoman’ın kariyeri birbirinden başarılı şarkıyla dolu. Türkiye’nin tartışmasız en büyük rock yıldızlarından biri olan Teoman, 2018’de yan yana gelince bir ahenk yaratan 26 şarkısını bir araya getirdiği Koyu Antoloji albümünde hit şarkılarının yanı sıra geri planda kalmış bestelerini yeni, dingin düzenlemelerle sunuyor. Müzik, sinema ve yazarlık ile yavaşça damıtılan 10 albümün bir özeti niteliğinde olacak bu konserde 6 Temmuz Çarşamba akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda Teoman’ın 21 yıllık kariyerinde biriktirdiği çok özel hikâyelere ortak olacağız.

Farklı türlerin iç içe geçeceği coşkulu bir gece; Kalben “Eski Dünyanın Yangını” // Boom Pam Kutiman

Eşsiz ve etkileyici sesine eşlik eden gitarıyla hızla yükselen Kalben sade müziğine ile bu yıl yayımladığı Eski Dünyanın Yangını albümüyle bir yeni katman daha ekledi. Kendi romanı olan bir albüm niteliği taşıyan Eski Dünyanın Yangını, Kalben’in müzisyen tarafını yazarlığıyla buluşturup 13 şarkılık bir albümle bütünleşiyor. Kalben’den önce ise sahnede daha önce Selda Bağcan ile gerçekleştirdikleri ortak çalışmalarla tanınan Yunan, Akdeniz ve Ortadoğu tınılarını müziğinde işleyen Tel Avivli rock grubu Boom Pam ile İsrail’in dahi müzisyenlerinden Kutiman olacak. Kalben ve Boom Pam Kutiman konserleri 30 Haziran Perşembe akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda DHL Express’in gösteri sponsorluğunda müzikseverlere türler arası bir yolculuk yaşatacak.

Keşfe âşık bir klarnet ustası Yom

Müziğin dünyaya yayılmış bir ruh olduğuna inanan Yom, farklı müzikleri keşfedip hissettiği coğrafyalara notalarında nefes vermeyi ve insan ruhuna dokunabilmeyi amaçlayan bir klarnet virtüözü. 11’inci stüdyo albümü Celebration’a meditatif ritimlerle hayat veren müzisyen, Léo Jassef’in piyanolarının üstüne sıfırdan perküsyon ekledi ve en sonunda şarkılarına klarnetiyle nefes verdi. Yom, 7 Temmuz Perşembe günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda farklı dünyalara kapılar açıp, müzikseverleri zihnin ve ruhun müzikle beraber yaptığı yolculuğa çıkaracak.

Bir gece, beş mekân, Ayyuka, Hey! Douglas, Noiserv, Yin Yin ve çok daha fazlası

İstanbul Caz Festivali’nin son yıllarda en çok dikkat çeken etkinliklerinden +1’li Gece Gezmesi, müzikseverlerin keyfine artı bir katarak bu yıl da bir cumartesi akşamı, farklı mekânlar arasında bir müzik turu olarak karşımızda. Anadolu yakasının nabzını tutan mekânlarda izleyeceğimiz gruplardan ilki, 1970’lerin saykodelik ruhunu günümüze yansıtan, Erkin Koray’dan Dick Dale’e kadar geniş bir kaynaktan ilham alan Ayyuka. Türkçe hip-hop’ın efsane gruplarından Mode XL ile Ankara sound’unun yaratıcılarından VeYasin’in heyecan verici elektronik projesi Hey! Douglas da aynı gece enerjimizi yükseltecek. Güney Doğu Asya’nın 60’lı ve 70’li yıllarının müziklerinden etkilenirken disko, funk öğelerini elektronik bir dünyada buluşturan Hollandalı Yin Yin ise hem solo olarak hem de Ayyuka sahnesinde karşımızda olacak. +1’li Gece Gezmesi etkinliğinin bir diğer önemli ismi ise dingin ve hipnotize edici besteleriyle Yann Tiersen, Radiohead, Sigur Rós gibi isimlere yakın duran, Portekizli müzisyen David Santos’un dahiyane projesi Noiserv. Kadıköy’de gerçekleşecek tek gecelik bu dopdolu etkinlik farklı mekânlarda birbirinden etkileyici isimlerin performanslarına tanıklık edecek.

Festival Nardis Jazz Kulübü'nün' 20. yılını Nardis Yıldızları ve Roberta Gambarini ile kutlayacak

2002’de açıldığı ilk günden itibaren şehrin caz duraklarından biri olan Nardis Jazz Club, bu sene 20.yılını kutluyor. Yıllar içinde Dianne Reeves, Benny Golson, Dee Dee Bridgewater, Roy Hargrove, Ron Carter gibi birçok dünya caz yıldızını ağırlayan ve sahnesinde ağırlıklı olarak yerli müzisyenlere fırsat tanıyan köklü kulüp, 20. yılını İstanbul Caz Festivali kapsamında çok özel bir konserle kutluyor.

29. İstanbul Caz Festivali kapsamında gerçekleştirilecek etkinlikte Ferit Odman Group, Cem Tuncer Quartet, Dilek Sert Erdoğan Group, İpek Dinç Band, Aydın Kahya Band, Uraz Kıvaner, “Chet Baker Project”, Önder Focan Group, Meltem Ege Group, Sibel Köse Group, Hayati Kafe gibi yerli caz sahnesinin en önemli isimlerinin yanında pek çok kez Grammy adayı olup Dave Brubeck gibi bir efsaneyle çalışma fırsatı bulmuş Roberta Gambarini de sahnede olacak. Sultan Park-Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleşecek bu özel konser Nardis Jazz kulübünün 20. Yılı kutlamasının ötesinde İstanbullu caz severlere çok keyifli bir gece yaşatacak.

Parklarda Caz

Festivalin yeşille cazı bir araya getiren Parklarda Caz konserleri her yaştan takipçisini İstanbul’un çeşitli parklarına davet edecek. Festival boyunca beş güne yayılarak İstanbul’un beş farklı parkında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek konserlerde yerli sahneden isimlerle Genç Caz+ gruplarının performanslarının yanı sıra dünyanın farklı şehirlerinden ve kültürlerinden sanatçıları bir araya getiren Botticelli Baby ile New Orleans’ın zengin müzik mirasını İstanbul’a taşıyacak Tuba Skinny sahnede olacak.

Parklarda Caz konserleri, Habitat Parkı (Şişli), Beylikdüzü Yaşam Vadisi, Küçükçekmece Göl Kenarı Amfi Tiyatro, Göztepe Özgürlük Parkı (Kadıköy)  ve Sanatçılar Parkı’nda (Beşiktaş) düzenlenecek. Parklarda Caz'ın ayrıntılı programı çok yakında festival web sitesi ve sosyal medyasından açıklanacak.

25 Haziran Cumartesi, Sanatçılar Parkı, Beşiktaş
25 Haziran Pazar, Beylikdüzü Yaşam Vadisi
4 Temmuz Pazartesi, Habitat Parkı, Şişli
5 Temmuz Salı, Göztepe Özgürlük Parkı, Kadıköy
6 Temmuz Çarşamba, Küçükçekmece Göl Kenarı Amfi Tiyatro

Vitrin - Türkiye Güncel Müzik Buluşması

Festival kapsamında bu sene altıncısı gerçekleştirilecek, yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarını merkezine alarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması, 30 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında müzikseverlerle buluşacak. Vitrin kapsamında, üç günde gerçekleştirilecek 20’ye yakın konseri, festival izleyicisi ile beraber yurt dışından önde gelen uluslararası festival ve etkinlik yöneticilerinden oluşan kalabalık bir delege topluluğu da izleyecek.

2017 yılından bu yana aralarında Womex, SXSW, Jazzfest Berlin, Down Beat, Great Escape, Boiler Room, Glitterbeats Records, Le Guess Who, The Guardian gibi kurumlardan uluslararası müzik profesyonelleri İstanbul’da Vitrin kapsamında ağırlandı.

Şimdiye kadar birçok grubu yurtdışı turnelerinde destekleyen, yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan Vitrin, bu yıl da müzik sektörü ile diğer yaratıcı endüstrileri buluşturan çeşitli paneller düzenlemeye devam edecek. Vitrin konser ve panel programı önümüzdeki günlerde açıklanacak.

Cazkolik.com / 18 Mart 2022, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN