John Scofield: Müziğimi nasıl mı dinç tutuyorum?

John Scofield: Müziğimi nasıl mı dinç tutuyorum?

Amerikalı gitar üstâdı John Scofield, 66. yaşı şerefine geçtiğimiz yıl Eylül ayında Combo 66 isimli albümünü yayınladı. Albümü rock, swinging blues, soul-caz, funk, post-bop gibi zengin yelpazeden oluşan parçalar içeriyor. 18 Mayıs akşamı İstanbul Zorlu PSM Caz Festivali’nde vereceği John Scofield Combo 66 featuring Vicente Archer, Gerald Clayton Bill Stewart konserinden önce sanatçıya sorularımızı yöneltme imkânı bulduk.

 

John Scofield deyince, aklımıza modern caz, funk, elektrik, füzyon, rock caz ağırlıklı ve her yeni albümünde önceki sınırlarını aşan bir gitar uzmanı geliyor. Kendi müziğini adlandırmayan sanatçının 90`lı yıllarda iyice güçlenen müzikal etkisi bugün de hâlâ devam ediyor. Daha önce de farklı pek çok proje için ülkemizde izleme fırsatı bulduğumuz sanatçı, yaşayan (Pat Metheny ve Bill Frisell ile birlikte) "üç büyük” caz gitaristinden birisi olarak kabul ediliyor. John Scofield, 1977’de solo kariyerine geçmeden önce, 1970’lerin ortasında ünlü trompetçi Chet Baker ve davulcu Billy Cobham ile çalarak müzik dünyasına adım atmıştı.

 

3 Grammy ödüllü sanatçı

 

3 Grammy ödülü ve 9 Grammy adaylığı var John Scofield’ın; 2015 yılında, Past Present albümü ile En İyi Caz Enstrümantal ödülü aldı. 2016’da ise iki Grammy ödülü birden aldı: I’m So Lonesome I Could Cry albümüyle En İyi Doğaçlama Caz Solo ödülü ve Country For Old Men albümüyle En İyi Caz Enstrümantal ödülü.

 

Nazlı Toprak

 


 

Karım, kızım, torunlarım ve hayvanlarım

 


 

Nazlı Toprak: Öncelikle, müziğinizi dinç tutmayı nasıl başarıyorsunuz?

 

John Scofield: Bence, müzisyenlerin bir şeyin artık eskisi gibi olmadığı konusunda hisleri bulunuyor ve böyle hissettikleri andan itibaren başka biçimde ilerlemeye başlıyorlar. Yani, benim başıma gelen bu oluyor. Arayışlarıma devam ediyorum ve bazen, bir süredir ilgilenmediğim işlerime geri dönüyorum ve yeni bir bakış açısı bulduğum zaman eskisinden daha farklı biçim haline geliyorlar.

 

Nazlı Toprak: Dünyanın en etkili ve saygın gitaristlerinden birisiniz ve Chet Baker, Gerry Mulligan, Billy Cobham, Miles Davis, Herbie Hancock, Charles Mingus, Medeski Martin ve Wood George Duke, Jaco Pastorius gibi büyük isimlerle çalıştınız. Bu sanatçıların, sizin modern caz gitarının gelişiminde öncü rolünüzdeki yerleri nedir?

 

John Scofield: Bu harika müzisyenlerle birlikte çalmak, beni onların sadece albümlerini dinlemekten çok daha fazla etkiledi. Birisiyle birlikte çalarken, onların çalışıyla kendini karşılaştırabilmek, ölçebilmek seni geliştirir ve daha çok öğrenmeni sağlar. Onların bir parçası olmak için çabalamak zorunda kalırsın!

 

Nazlı Toprak: Diğer yandan bugün de genç müzik tutkunlarının dinlediği müzisyenlerden birisiniz.

 

John Scofield: Evet, hatta yaptığım funk kayıtlarının bazıları (Uberjam ve A GoGo gibi) cazla tam ilgili olmayan gençler tarafından da takip edildiğini biliyorum. Müzik türleri, şükürler olsun ki, bu devirde önemli değiller.

 

Nazlı Toprak: Müziğinizde elektroniği ilk deneyimlemeye ne zaman başladınız?

 

John Scofield: Gitarım için 14 yaşlarımdayken ve deneyimlemelerim henüz durmamıştı, bir Fuzzbox (distortion pedalı) aldığımı hatırlıyorum.

 

BB King, Otis Rush, Jimi Hendrix, Eric Clapton, Wes Montgomery, Jim Hall, Barney Kessel, Tal Farlow, Pat Martino müzikal yolculuğumun ilk yıllarında dinlediğim ve hala dinlediğim beni etkilemiş sanatçılardır.

 

2,5 sene Berklee College of Music’de okudum. Davulcu Alan Dawson, Berklee`de ders veriyordu ve Gerry Mulligan ile de arkadaştı. Dawson, Boston`daki Gerry ile bir konser için beni önerdi ve Gerry benim çalışımı beğendi. Böylece, Gerry Mulligan ve Chet Baker ile bazı kayıtlarda birlikte çaldım.

 

Nazlı Toprak: Peki, Blues müziğin sizin için önemi nedir? Ayrıca, Country For Old Men albümünüzde olduğu gibi country müzik tarzından nasıl besleniyorsunuz?

 

John Scofield: Gitar çalmaya blues ile başladım ve bildiğiniz gibi caz müziğinde blues’un yeri çok fazla. Umarım genç blues hayranları da benim çalışımı beğeniyordur! Eski country şarkılarını da caz üzerinde uyarlamayı elverişli buluyorum, çünkü onların da, çoğu erken dönem caz parçaları gibi kolay akor kalıpları var. Onların üzerinde caz gibi çalışabilirsiniz.

 

 

Nazlı Toprak ve John Scofield 2013 yılındaki Salon İKSV konseri sonrası

 

Nazlı Toprak: Müzik tarzınızı nasıl adlandırırsınız?

 

John Scofield: İsimlendirmiyorum.

 

Nazlı Toprak: Caz dünyasında, 70`lerden günümüze müzik tutkunları, enstrümanlar, teknoloji, müzik türleri, müzisyenler ve dijitalleşme üzerinde fark ettiğiniz başlıca değişiklikler nelerdir?

 

John Scofield: Bir bakıma pek çok şeyin 70`lerle aynı olduğunu düşünüyorum, biz çalıyoruz ve o zamanlar olduğu gibi insanlar hala dinliyor.

 

Ama, sanırım geçmişteki müzik dünyasından en çok özlediğim şey, ben tam yetişemesem bile 40`lı ve 50`li yılların cool jazz ve bebop müzik türü. Günümüzde en çok neyi sevdiğimi söyleyemem – pek çok şey oluyor ve gerçekten her türlü müziğin tadını çıkarıyorum.

 

Nazlı Toprak: Cazın dijital müzik çağında nasıl evrimleşeceğini düşünüyorsunuz?

 

John Scofield: Hiçbir fikrim yok- kristal kürem kırıldı.

 

Nazlı Toprak: Müzik dışındaki zamanınızda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Hayata bakışınızı nasıl ifade edersiniz?

 

John Scofield: Karım, kızım ve torunlarım ile birlikte vakit geçirmekten, kitap okumaktan, film izlemekten, yürüyüşlere çıkmaktan ve seyahat edeceğim tüm güzel yerlerin tadını çıkartmaktan keyif alıyorum. Bir de her zaman evcil hayvan sahibi olmak beni çok mutlu etti, ancak geçen sene ilk defa hiçbir hayvanımız olmadı. Belki yakında bir köpek gelir?

 

Kendimi konserde iyi çalmış gibi hissediyor olmak, benim hayattaki mutluluk ve başarı ölçütümdür!

 

 

Photo: Stuart Nicholson

 

Miles Davis

 

Nazlı Toprak: 1982- 1985 yılları arasında Miles Davis ile turnelere çıktınız ve Time After Time gibi pop parçaları da dahil olmak üzere kayıtlar yaptınız. Miles Davis`in, özellikle sahnede ve elbette Decoy albümünde sizin solo performansınıza etkisi nasıl oldu? Müzik kariyerinizde sizi nasıl cesaretlendirdi Miles?

 

John Scofield: Miles ile geçirdiğim üç buçuk yıl içinde, benim fusion da diyebileceğiniz funk ve elektrik ritimlerine girmemi teşvik etti. Billy Cobham ile bunun çoğunu yapmıştım ancak Miles ile tanışana kadar bebop çalmaya ve öğrenmeye çalışıyordum.

 

Miles, şimdiye dek en sevdiğim caz sanatçısıdır ve albümlerini o kadar çok dinledim ki, onun müziğini hep çok sevdiğimi söyleyebilirim.

 

 

Yeni albüm

 

Nazlı Toprak: Combo 66 adlı bir elektrik / akustik quartet albümü yayınladınız. Albümüzün isminin yaşınızla ilgili olduğunu biliyoruz. Albümdeki tüm parçaları bu albüm için yeni mi yazdınız?

 

John Scofield: Evet, albümdeki tüm parçaları ben yazdım. 66 yaşımda, her zamanki kadar çok -belki daha da fazla- çalmayı seviyorum- daha fazla zevk alıyorum çünkü artık daha az gerginim ve kendimden daha çok eminim. Kimseye yaşı ile ilgili bir sorun yaşamamasını tavsiye ediyorum. Hayatınızın tadını çıkarın!

 

Nazlı Toprak: Parçalardan bazıları çılgın swing’li :)

 

John Scofield: Evet, teşekkürler. Swing’i seviyorum.

 

Nazlı Toprak: Önceki albümlerinizle bu albümünüzü nasıl karşılaştırırsınız?

 

John Scofield: Nasıl kıyaslayacağımdan emin değilim, umarım zamanla daha iyi bir hale gelmişimdir, ama emin değilim. Eski albümlerden bazılarını, çok sık tekrar tekrar dinlemesem de, hâlâ çok iyi buluyorum.

 

Nazlı Toprak: Daha önce yaptığınız bir görüşmede, “Gitar ve klavye her zaman en kolay eşleşme değildir” demiştiniz. Bu yeni albümde dengeyi nasıl sağladınız?

 

John Scofield: Gerald Clayton ile çalmak çok rahat, piyano ve gitarı dengeleme sorunumuz olmadı.

 

Combo 66 ekibi Padova Caz Festivali 2018 konserinde. (Photo: Dan Codazzi)

 

İstanbul

 

Nazlı Toprak: Son olarak, sizi 18 Mayıs`ta İstanbul`da Zorlu PSM`de tekrar izlemek için sabırsızlanıyoruz. Türk müzikseverlere şimdiden ne söylemek istersiniz?

 

John Scofield: İstanbul’a -şimdiye kadar bulunduğum en büyük şehirlerden biri- tekrar geleceğim için süper mutluyum. İstanbul, çok çok bilgili ve takdir eden bir müzik izleyicisine sahip. Konserde yeni albüm Combo 66’dan parçalar yanında AGoGo`dan ve diğer önceki albümlerimden de parçalar çalacağız. Bazı caz standartlarına da girebiliriz.

 

Atatürk havaalanında bazı değişiklikler olduğunu duydum ve genel olarak havaalanlarındaki gelişmeler her zaman hoşuma gider, merak ediyorum!

 

Nazlı Toprak

 

Cazkolik.com / 10 Nisan 2019, Çarşamba

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Nazlı Toprak

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.