Roby Lakatos; Yedi göbekten müzisyen bir aileden zamanının harika çocuğu bir kemancı

Roby Lakatos; Yedi göbekten müzisyen bir aileden zamanının harika çocuğu bir kemancı

Göksel Baktagir ve Roby Lakatos

 

Konserden geçen Cumartesi haberim oldu. Minibüs caddesinde, Erenköy’de çokça rast geldiğim rantsal dönüşüm yıkımını çeviren teneke perdelerin üzerine yapıştırılan afişler sayesinde.

 

Tekfen Filarmoni Orkestrası'nın 30. yıl kutlama konserinde Macar keman virtüözü Roby Lakatos Ensemle ile beraber sahne alacakmış. Macar kemancı denince benim aklıma rahmetli babamın devamlı hayranlıkla anlattığı Darvaş gelir. Canlı seyretmiş öve öve bitiremezdi.

 

Roby Lakatos’u bir dönem hep ağabeyi saksofoncu Tony ile karıştırıyordum. Soyadları aynı, İsimler benziyor tek heceli, dört harfli, fonetik olarak da benziyor zaten. Ağabeyi benim daha çok radarımdaydı doğal olarak. Caz, rock tarzlarına yakın bir müzisyen olarak yakından takip ettiğim Toto Blanke, Jasper Van’t Hof, Deak Bill Gyula, Chris Hinze, Török Adam gibi 'fusion' müzisyenlerle sarmaş dolaştı. Seneler geçtikçe Açık Radyo'dan edindiğim dostlarım sayesinde daha otantik, etnik şeylere kulak kabartma şansına eriştim.

 

 

Roby Lakatos

 

Roby Lakatos 50’ler, 60’larda ülkemizde çok meşhur olan Çigan müziğinin içine doğmuş ama Bela Bartok Akademisinde de klasik müzik eğitimi almış, 70’lerin bir harika çocuğu. Klezmer, Çigan, Oda müziği ve geleneksel Macar müziği sayılan Verbunkos ile hemşerileri Liszt’lerin, Bartok’ların klasik müziği ile kaynaştıran yedi göbekten müzisyen bir sülaleden zamanının harika çocuğu olan bir kemancı.

 

Konserin bir başka harika çocuğu Tekfen Filarmoni’nin sanat direktörü Taşkent doğumlu Özbek orkestra şefi Aziz Shokhakimov. Yıllardır dünyanın seçkin bir çok orkestrasını yöneten Shokhakimov aynı zamanda Strazburg Filarmoni Orkestrası ve Özbek Ulusal Senfoni Orkestrası’nın da daimi şefi.

 

 

Aziz Shokhakimov yönetiminde Tekfen Filarmoni Orkestrası

 

 

Konser geçtiğimiz hafta gaddarca pusu kurularak kalleşçe katledilen müzisyen Onur Şener’e saygı duruşuyla başladı

 

 

Konserin ilk bölümü Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın tek başına icra ettiği Beethoven’ın 4 bölümden oluşan La majör opus 92 7 numaralı senfonisi. Sahnenin solunda yer alan çoğunluğu Karadeniz’de yer alan 11 farklı ülkenin bayrağı orkestranın müzisyenlerini simgeliyor. Ve orkestranın 30 yıl önce Karadeniz Oda Orkestrası olarak kurulduğunu da hatırlatıyor. Milletler Cemiyeti olan orkestra şimdilerde Karadeniz’e sığmaz olmuş anlaşılan.

 

Vivace, Allegretto, Presto ve Allegro con brio bölümlerinden oluşan senfoninin en vurucu bölümü 2. bölüm Allegretto.

 

Konsere verilen aradan sonra gitar, 2 keman, kontrbas, piyano ve cimbalom’dan oluşan grubuyla teşrif eden Macar kemancı cüssesi, eşsiz bıyıkları, pullu mavi-yeşil ceketiyle bana Profesör Oklitus’u çağrıştırdı. Hemen hemen hepsi Budapeşteli olan (gitarist ve kontrbasçı Belçika’dan) grup kısa sololarla seyircilere merhaba dedi.

 

 

Tekfen Filarmoni Orkestrası

 

Repertuvar tahmin edilebileceği üzere solo kemana imkan veren bestelerden seçilmişti. İlk parça olan Rus geleneksel şarkısı “iki gitar” gitarcı Ladanyi Gabor ile Roby Lakatos’un Django Reinhart ve Stéphane Grappelli’yi anma gösterisiydi adeta. Çigan müziğinin alamet-i farikalarından olan yükselen metronomlarla coşan ve bir anda hüzünlü çigan sololara geçiş yapan müzikal parçalardan biri olan “Nina” Film-Noir müziklerini andırıyordu.

 

Lakatos’un grubunda ve müziğinde önemli yer tutan cimbalom Orta ve Doğu Avrupa’ya özgü bir enstrüman. Bir ara İstiklal Caddesi'nde sokak müzisyenlerinin gözdesi olan Santur’un modifiye edilmiş bir cinsi. Tabi, daha doğrusunu söylemek gerekirse Dulsimer’in. Zaten cimbalom konserde Roby Lakatos’un kemanından rol çalan iki enstrümandan birisiydi. Diğeri de yine bu enstrümanların kuzeni diyebileceğimiz kanundu büyük usta Göksel Baktagir’in ellerinde.

 

Cimbalom Korsakov’un "Yaban Arısının Uçuşu"nun yorumunda da solo enstrümandı ve bu düzenlemeyle bambaşka bir hale bürünen meşhur melodi Steve Mc Queen’in unutulmaz filmi "Bullitt"teki filmden meşhur araba takip sahnesine cuk oturacak bir hale bürünmüştü. Bu yorumda Guillaume Chevalier slap tekniğinin kontrbasta da uygulanabileceğini cümle aleme gösteriyordu.

 

Diğer parçalar yine en az bunlar kadar tanınmış bestelerdi. Jerry Bock’un "Fiddler on the roof", Romen müzisyen Vladimir Cosma’nın "Le Grand Blond avec une chaussure noire", Cosma’nın bestesinin ikinci yarısında filarmoni orkestrasının vurmalıcıları, vibrafonları, timballeri de devreye sokunca parça latin coşkusuyla müzikteki tansiyonu tüm salona yaydı. Konserlerde seyircinin ele geçirildiği, herkesin aynı anda aynı duyguya payda olduğu ikinci bir an idi baştaki matem hüznüne tezat olarak.

 

 

Ve çigan orkestralarının olmazsa olmazı "Csardas". Roby’nin kemancılarından Szomora Pal ve Tekfen orkestrası kemancılarından iki kişinin katılımı ile dört kemancıdan oluşan bir keman zirvesi oldu. Macar’ların dahi kendi anonim şarkıları sandığı "Csardas"ın bir İtalyan besteci olan Vittorio Monti’nin eseri olduğunu bilmiyordum. Konserde bu parçalara, ayrıksı duran bir tango baladı olan Astor Piazzola’nın "Chiquilin de bachin"i eşim Gülden’in favorisi oldu.

 

Konserin son iki parçası konuk sanatçı kanun ustamız Göksel Baktagir’in kendi besteleri "Gül Valsi Kelebek ve Göçmen Kuşlar"dı. Bu parçalarda Cimbalomcu Jeno Lisztes, Göksel Baktagir’in kanununa harika uyum sağladı. Göksel Baktagir’in kanun cimbalom atışmasına teşvik eden tavrı da üç ayrı müzik tarzını bir potada eritti.

 

Biste Macar grubu, Göksel Baktagir ile iyice kaynaştıran parça bizde “Hatırla Sevgili” olarak bilinen Doğu Avrupa’da bir çok farklı ismi ve yorumu bulunan klasik parça oldu.

 

Cenk Akyol

 

Cazkolik.com / 08 Ekim 2022, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cenk Akyol

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.