Olmadık bir haber yılın son günlerinde caz dünyasını üzdü; Sam Rivers 88 yaşında öldü.

Dinlediğiniz müzik Sam Rivers`ın 1978 yılı albümü Waves`den aldığımız Torch isimli parçasıdır.

Saksofonist, flütist, besteci ve daha bir çok sıfatı olan Sam Rivers`ın 88 yaşında öldüğü kızı tarafından duyuruldu. Cazda doğaçlamanın sağladığı özgürlüğü kendini sınırlamadan kullanmasıyla müzikte yaratıcılığın içinde farklı bedensel aktiviteleri de kullanan usta müzisyen müzikle iç içe yaşayan bir ailenen çocuğu olarak 1923 yılında dünyaya gelmişti. Babası ve annesi yüksek eğitimliydi ve babası üniversite korosunda söylerken annesi de piyano çalıyordu. Hatta ailece vokal grubu olarak söylemişlikleri dahi vardı. Henüz 10 yaşındayken babasını kaybeden Rivers Chicago`dan taşınmak durumunda kalırlar. Shorter College`de sosyoloji ve müzik okuyan müzisyen bu dönemde aynı zamanda saksofon çalmaya başlamıştır.

Kırkların sonunda ilk müzisyen işini Jimmy Witherspoon ile almaya başlayan Rivers askerlik sonrası Boston`a yerleşir. Burada Boston konservatuvarına devam eder. Kompozisyon üzerine okuyan müzisyeni aynı zamanda akıl hocası olan altoist Gigi Bryce ile Boston caz sahnelerinin içinde yer alır. Ardından iki yıl boyunca büyük müzisyen Coleman Hawkins ile çalışır. Ondan okulda öğrenmesi imkansız olan muazzam şeyleri öğrenir.

Ellili yılların ortasında sağlık sebepleriyle Miami`ye taşınır ve R&B gruplarında kardeşiyle birlikte çalışırlar. 1957`de Billie Holiday`in de olduğu bir gece jam sessiona katılır. 58 yılında yeniden Boston`a dönen Rivers burada Herb Pomeroy`un big bandine katılır. Bir yandan da kendi grubunu kurup kendi bestelerini çalmaya başlar.

Altmışların ortalarında T-Bone Walker için çalışırken Miles Davis grubuna davet eder. Davis`in grubunda George Coleman`ın yerini alacaktır. Miles`ın tabiriyle Rivers grubu patlayıcı enerji enjekte eder ve grubun Japonya turnesi sırasında bu enerji motivasyonuna rağmen Rivers, Miles`ın ne istediğini anlamadığına karar verir ve bir süre sonra yerini Wayne Shorter`a bırakır.

1965 yılında New York`a yerleşen Rivers bu dönem Blue Note için albümler kaydeder, Blue Note albümleri için sideman`lik yapar. İlk albümü Fuchsia Swing Song bu dönem kaydedilir. Yine bu yıllarda Andrew Hill, McCoy Tyner, Cecil Taylor gibi önemli isimlerle konserlere çıkar. Cecil Taylor`a olan hayranlığını onun kadar kusursuz biriyle çalışmadım diyerek ifade eder.

Araları atlayarak geçiyoruz...

Yetmişlerin başında ünlü Impulse firmasıyla anlaşan Rivers firma için dört albüm kaydeder. Seksenli yılların ortalarından itibaren Dizzy Gillespie Big Band ile konserlere çıkan Rivers hayatını cazın geleneksel temalarıyla avantgart eğilimleri birleştirmeye çalışmakla geçirmiştir. Söylediği şu söz tüm kariyerini özetler niteliktedir; "Ben hepsini yaşadım, çünkü caz tarihini çalarak geldim."

Cazkolik.com / 29 Aralık 2011, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN