Bu makalenin orijinali Jessica Duchen tarafından yazılmış olup ilk kez BBC Music Magazine'de yayınlanmıştır.
Ruh çağırma seansları, cadı avı ve Nazi propagandası çevresinde dönen bir kayıp konçertonun hikâyesi günümüze rahmet okutacak bir marecaya sahip.
Klasik müzik yazarı Jessica Duchen BBC'nin klasik müzik dergisinde, mezardan gelen bir mesajın 19. yüzyıla ait önemli bir eseri yeniden diriltme ve ilk icra eden olma yarışına nasıl dönüştüğünün sıra dışı ve heyecanlı hikâyesini kaleme aldı.
Bu macera filme çekilebilir özellikleri olduğu kadar, soğuk savaş yıllarının casus gerilimlerini yansıtan ilişkiler ağına da sahip.
Müzik tarihinde, ülü besteci Robert Schumann'ın hasır altı edilmiş Re Minör Keman Konçertosu'nun 1930'larda yeniden keşfedilmesi garip ve maceralı ilişkiler ağının da ortaya çıkmasına neden oldu. Eserin ortaya çıkarılmasını çevreleyen koşullar o kadar tuhaftı ki, emin olun bunları uydurmanız pep mümkün değildi ki bunları BBC'nin klasik müzik dergisi yazarı Jessica Duchen titizlikle kaleme aldı, biz de onun hikâyesinden naklediyoruz.
Hikâyeyi dikkatle takip edebilmek için önce, Jelly d'Arányi kimdir onu öğrenmekle işe başlayalım
1893-1966 yılları arasında yaşamış ünlü Macar kemancı Jelly d'Arányi ('Yelly' olarak telaffuz ediliyor), uzun zamandır ilham verici yeni eserlerle, özellikle de Ravel'in rapsodi Tzigane'siyle tanınan bir sanatçıydı, ayrıca, Bartók'un her iki keman sonatının da prömiyerini yapmış biri olarak da bilinir. Kemancı ve besteci Joseph Joachim'in yeğenleri olan Budapeşteli üç yetenekli müzisyen kız kardeşin en küçüğüydü.
Birinci Dünya Savaşı'ndan birkaç yıl önce genç d'Arányi kız kardeşler ki adları Adila, Hortense ve Jelly'dir, anneleriyle birlikte Macaristan'ı terk ederek İngiltere'ye yerleşirler ve bu ülkede hem yetenekleri, hem de büyük amcalarının saygın ismi onları iyi bir müzik topluluğu çevresine ve sosyeteye taşır. Bu yeni ülkede Jelly için beste yapan isimler arasında dönemin tanınmış Ralph Vaughan Williams, Gustav Holst, Ethel Smyth ve Birinci Dünya Savaşı'nın acımasız Somme Savaşı'nda öldürülen Avustralyalı Frederick Septimus Kelly de vardı hatta Jelly bu sanatçıyla evlenmeyi hayal ediyordu.
Vaughan Williams, yetenekli göçmen kemancı Jelly d'Aranyi için yazan bestecilerden biriydi.
Şimdi gelin, bu şaşırtıcı hikâyenin önemli bölümü olan ruh çağırma seansları konusuna gelelim
Bu yılların hikâyelerine ilgi duyanlar bu dönemde ruh çağırma seanslarının bilhassa sosyetede ve sanat çevrelerinde yaygın olduğunu bilir, dönemi anlatan sinema filmlerinde de bu sahnelere rastlarız.
1933 yılında, Nazilerin Almanya'da iktidarı ele geçirmesinden haftalar sonra bir gece d'Arányi, Hastings'te verdiği bir konserdin ardından arkadaşlarıyla birlikte bir evde kalıyordu. Bu arkadaşları aslında ruh çağırma tahtası ile bu türden seanslar düzenlemekten keyif alıyorlardı. Bu da şöyle oluyordu, alfabenin hafrleri bir masayi dizilir, masanın çevresinde oturan katılımcılar parmaklarını bir bardağın üzerine koyar ve gelen ruh da bardağı harften harfe ittirek ruhlar dünyasından gelen mesajları oradakileri iletmiş olur. (Cazkolik notu: Şimdi bu satırları okuyan pek çok kişi için bu sahneler inanılmaz gelse de böyle seanslar o zamanlar gerçekten yaygındı ve kimsenin de eğlenir bir hali yoktu).
O gece bir zamanlar Joachim'in öğrencisi olduğu bilinen müthiş kemancı Adila'nın o anda çok güzel çaldığını bildiren bir 'mesaj' gelmişti mesela. Hiç evlenmemiş bir kadın olan Jelly d'Arányi de Adila ve kocası Alexander Fachiri ile birlikte yaşıyordu, kız kardeşinin konserinin daha önce olduğunu sanıyordu ama ruh çağırma seansında gelen mesajın doğru olduğu ortaya çıkmıştı, yani gelen bir ruh vardı ise eğer yalan söylememişti.
Kısa bir süre sonra d'Arányi ve sekreteri Anna Robertson bu işi özel olarak tekrar denemek istediler ama bu defa gelen ruhun ancak onlara olağanüstü bir istekle geldiğini farkettiler. Seansta ruh olarak oraya gelen bir besteci d'Arányi'den uzun yıllardır çalınmamış bir eserin bulup seslendirmesini istiyordu.
Şimdi sıkı durun; Ruhu seansa katılan bu besteci kimdi biliyor musunuz; Robert Schumann.
Şimdi, hikâyenin tam bu kısmında kız kardeş Adila Fachiri'nin daha da ön plâna çıkıyor
Ruh çağırma seansında Schumann'dan mesaj aldığını iddia eden kemancı Jelly d'Arányi.
Adila'nın müziğe olan yetenği dışında başka bir ilgi alanı daha; Ruh çağırma konusunda nerdeyse uzman biriydi, gelen ruhlarla iletişim kurmakta ve onlardan gelenleri yorumlamakta oldukça başarılıydı; öyle ki sözde 'psişik araştırmalarla' yakından ilgilenen Londra'daki İsveçli bir bakan arkadaşı olan Baron Erik Palmstierna, Adila'nın kanalize ettiği bu türden mesajlara dayanan üç kitap yazmıştı. Bu kitapların ilki "Horizons of Immortality" idi, Adila yeteneğinin 1933 yılında Schumann'ın 'mesajı' olayından sonra ortaya çıktığını ileri sürmekteydi.
Müzik, şiir, felsefe... ve ruh çağırma seansları
Aslında her şey daha eskiye dayanıyordu. Bakan Palmstierna ile temas noktası olarak d'Arányi'nin yakın arkadaşı olan, 1924 gibi erken bir tarihte Baronla dost olan şair Yeats'in eşi 'George' gibi görünüyor.
Ayrıca, 1910'lar ve 20'lerde sık sık gittikleri bazı salonlar (mesela Eva Fowler'ınki gibi) müzik, şiir, felsefe ve edebiyatın yanı sıra ruh çağırma seansları gibi ezoterik konulara da ilgi duyduklarını gösteriyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın böylesi bir yıkım ve yarattığı kederin mirası insanların böyle doğa üstü şeylere ilgi duymasına yol açmış, bugün de bildiğimiz spiritüalizm fikri bu yıllarda gelişmişti.
D'Arányi yaptığı ilk araştırma neticesinde Schumann'ın keman konçertosu'nun muhtelif kitaplarda gerçekten de yer aldığını farketmişti. Konçerto, 1853 yılında Joachim için yazılmıştı. İlk başta Alman arşivlerine yazılan mektuplardan bir sonuç çıkmadı ancak Ağustos 1933 yılında Bakan Palmstierna Berlin'deydi ve Musikhochschüle kütüphanesinde inceleme yapmaya gitti, orada biri ona Staatsbibliothek'i denemesini önerdi. Bakan bu kütüphanede 'Joachim' olarak işaretlenmiş bir dosyada konçertonun el yazmalarından birini keşfetti.
Yüz yıllık ambargonun hikâyesi.
Yüz yıllık ambargonun öyküsü
Şimdi bir sorun daha ortaya çıkmıştı; Esere, Schumann'ın 1856 yılındaki ölümünden yüz yıl sonrasına kadar çalınmamasını öngören bir ambargo konulmuştu.
Sonuçta bir açmaz ortaya çıkmıştı. Robert ve Clara'nın en küçük kızı Eugenie Schumann (1851-1938) annesinin Keman Konçertosu'nun babalarının son hastalığından fazlasıyla etkilendiğini açıkça belirterek bir daha asla çalınmaması talimatında ısrar ederken Joachim'in ailesine yapılan ricalar bu konuda pek yardımcı olmamıştı.
D'Arányi, Mainz'lı müzik yayıncısı Schott und Söhne'den eseri yayınlayabilecekleri düşüncesiyle yardım istedi. Joachim'in el yazmasını kütüphaneye bırakan oğlu Johannes, Schott's'un yöneticisi Willy Strecker ile ilk defa İngiltere'de yaşayan Almanlar olarak her ikisi de Birinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampında hapsedildikleri vakit tanışmıştı.
Durum o kadar da basit değildi
Aralık 1935'te Fransız La Revue Musicale dergisinde konçertoyu ele alan ve el yazmalarının bir fotoğrafını da içeren, Breitkopf ve Härtel tarafından yayınlanacağını belirten bir makale yayınlandı. Londralılardan ve Schott'tan gelen talepler açıkça başka kesimlerin de ilgisini çekmişti.
Naziler de devreye girdi
1936 yılına gelindiğinde her zaman popüler olan Mendelssohn'un Keman Konçertosu da dahil olmak üzere Yahudi bestecilerin eserleri Üçüncü Reich tarafından yasaklanmıştı. Büyük bir 'Ari' Alman olan Schumann'ın bilinmeyen bir keman konçertosunun Staatsbibliothek'te çürümekte olduğunu duyan Nazilerin ünlü bakanı Goebbels başkanlığındaki propaganda bakanlığı bir fırsat yakaladığını anlamıştı. Her şeyi ve herkesi geçersiz kılarak Schumann'ın eserini satın aldırıp ulusun yeni favori konçertosu diye piyasaya sürülmesini plânladı.
Joseph Goebbels, Schumann'ın eserinin prömiyerinin Naziler tarafından yapılması için ısrarcıydı.
Yayın haklarını geri alan Schott's daha da karışmıştı. Konçerto oldukça karmaşıktı; güzelliklerine rağmen kusurlu olarak da görülüyordu ve Reich yetkilileri konçertonun kendi amaçlarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğine karar vermişti. Büyük bir risk alan Strecker, bu görevi o zamana kadar Naziler için istenmeyen kişi olan besteci Paul Hindemith'e emanet etti.
Daha da şaşırtıcı olansa, Amerikalı genç Yahudi kemancı Yehudi Menuhin'e görüş almak için bir kopyasını göndermesiydi. Menuhin esere kısa sürede aşık oldu ve 18 aylık aradan sonra geri dönüşünün en önemli parçası olarak eserin günümüz prömiyerini yapmak istedi.
Üç yönlü bir yarış başlamıştı
Bu arada Naziler, 26 Kasım 1937'de Adolf Hitler'in huzurunda konçertonun açılışını yapması için Alman kemancı Georg Kulenkampff'ı seçti. Onların ısrarı üzerine Menuhin ABD'de ancak ikinci sırada yer alabilirken, (en azından kısmen Yahudi olan) d'Arányi İngiltere prömiyeri için üçüncü sıraya itildi.
Yehudi Menuhin, 20 yaşında Schumann'ın keman konçertosunu çalışmaya hazırlanırken kemanını akort ediyor.
Jelly d'Arányi'nin de muhtemelen geri dönüş yapmaya ihtiyacı vardı. Kırklı yaşlarının başında, bir dizi talihsizlik, sakatlık ve hastalık eskiden ışıltılı olan kariyerini düşüşe geçirmiş, her şey birbirine paralel hale gelmişti.
Dünya 1920'lerin canlı ve dinamik atmosferinden depresyona ve faşizme doğru sürükleniyordu; Schumann konçertoyu zihinsel çöküşün eşiğinde yazmıştı ve şimdi d'Arányi zirve günlerinin elinden kayıp gittiğini, konçerto adına gösterdiği çabaların Almanya'daki siyasi entrikalar ve daha genç, daha yıldız yeni bir solistin popülaritesi nedeniyle tehdit altında olduğunu düşünüyordu. Kendisi, konçerto ve dünya adeta birlikte uçurumun eşiğinde, düşüşten önce hazır bekliyordu.
ve bir Başbakan müdahale ediyor
Jelly d'Arányi'nin yine de ahlakî bir otoritesi vardı, çünkü, nasıl ve neden olursa olsun çalışmanın varlığına ilk o dikkat çekmişti. İngiltere başbakanı Neville Chamberlain, d'Arányi 1933'te işsizler için para toplamak amacıyla dokuz farklı İngiliz katedralinde bir dizi hayır konseri verdiğinde şansölyeydi, bu konserlerden etkilenmiş ve bin sterlinlik hükümet ödeneği bağışlamıştı. Şimdi destek için yine ona başvurmuştu ve anlaşılan olumlu cevap almıştı.
İngiltere prömiyeri 1937 sonbaharında yapılacaktı ancak o Eylül Palmstierna'nın kitabında yer alan ruh çağırma mesajlarının hikâyesi ortaya çıkmıştı. The Listener'da çıkan bir makalede olay 'Kayıp bir konçertoyu bulmak' başlığı altında anlatıldı. Konçertonun teknik olarak 'kayıp' olmadığına odaklanan çok sayıda alaycı mektubun basına gönderildiği bir fırtına başladı.
'Kayıp' başlığı yanıltıcıydı ancak d'Arányi'yi haksız yere ve korkunç şekilde suçlamak için bir mazeret olarak kullanıldı. Hiç kimsenin bilmediğini iddia etmemişti, kendisinin bilmediğini söylemişti. Ayrıca, konçerto 'kayıp' olmasa bile, yine de bulunması gerekiyordu. Bu durum, kız kardeşlerin yakın arkadaşı müzikolog Sir Donald Francis Tovey'in The Times'a konçerto hakkında önemli bir mektup yazması ve d'Arányi'ye olan güvenini beyan etmesiyle kısmen telafi edildi.
Histeri, cadı avı, adaletsizlik ve mantıksızlığın kışkırtıcı bir karışımı
Bu arada Naziler konser tarihini değiştirmeye devam ederek Menuhin ve d'Arányi'yi de aynı şeyi yapmaya zorladı ve d'Arányi Şubat 1938'de Londra'daki Queen's Hall'da Schumann performansını sergilediğinde Menuhin'in aynı mekândaki konseri birkaç hafta sonrası için planlanmıştı.
Histeri, cadı avı, adaletsizlik, kişisel çıkar, propaganda ve mantıksızlığın kışkırtıcı bir karışımının hakim olduğu bir durumdan iyi ve güzel bir şey nasıl çıkar? Tüm bunlar d'Arányi ve Schumann'nın hikâyesini sadece 1930'lar için değil, günümüz için de önemli kılıyor. Zafer d'Arányi'nin elinden alınmış olsa da nihayetinde onun çabaları Schumann'ın konçertosunu dünyaya yeniden kazandırdı. Eser bugün hâlâ en büyük popülaritesinin tadını çıkarıyor.
Ruh çağırma seanslarında ortaya çıkan mesajlar ona zarar vermiş olabilir, Fachiri ile inandıkları şey de bu olabilir veya olmayabilir de (onları tanıyan herkes kız kardeşlerin buna kesinlikle inandığını söylüyor) ama sonuçta önemli olan, sorunlu ama hayatî ve Menuhin'in deyimiyle Romantik konçerto repertuvarının 'kayıp halkası' olan bu harika konçertonun nihayet halka geri kazandırılmış olmasıydı.
Schumann Keman Konçertosu: Bir başyapıt için rehber
Re minör Keman Konçertosu Schumann'ın tamamladığı son orkestra eseriydi. Konçertoyu 1853 yılında, o zamanlar 22 yaşında bir dahi olan Joseph Joachim için yazdı. Joachim o yıl Schumann'ları arkadaşı Johannes Brahms ile tanıştırmıştı.
Sağlığı zihinsel ve fiziksel olarak bozulan Schumann (muhtemelen frengi, bipolar bozukluk ya da her ikisi birden), Brahms'la tanıştıktan kısa süre sonra Ekim ayında konçertoyu tamamladıktan beş ay sonra kendini Ren Nehri'ne atarak intihara teşebbüs etti ve hemen Bonn yakınlarındaki Endenich'te bir akıl hastanesine gönderildi ve orada 1856 yılında öldü.
Keman Konçertosu Robert Schumann'ın tamamladığı son eseriydi.
Breitkopf eksiksiz bir Schumann edisyonu yayınlamaya başladığında Clara'nın, Schumann'ın hâlâ el yazmaları son dönem eserlerini yayınlayıp yayınlamamaya karar vermesi gerekiyordu. Joachim ve Brahms'a danıştıktan sonra hastalığından çok fazla iz taşıdığını düşündüğü konçertoyu yayımlamadı. Joachim el yazmasını sakladı, ölümü üzerine el yazması oğlu Johannes'e geçti ve o da yüz yıllık bir ambargo ile Prusya Devlet Kütüphanesi'ne kaldırttı.
Çığır açan... ve şeytani derecede zor
Konçertonun, Schumann'ın hastalığının belirtilerini gösterip göstermediği hâlâ tartışmalıdır. Çalması son derece zordur. Aynı zamanda döngüsel yapısıyla çığır açıcıdır (ilk bölümün ikinci teması hafiften yavaş bölüm boyunca imâ edilir ve sonra finalin ana temasına dönüşür).
Yavaş bölümün izlenimi, odaklanmaktan ziyâde bir arayış, bir yerinden edilme olabilir ancak yine de yürek parçalayıcı güzelliği de burada yatar. İlginç bir şekilde, döngüsel teması Brahms'ın Keman Konçertosu'nda da yer alır.
Konçerto artık pek çok müzisyen tarafından kaydedilmektedir. Yehudi Menuhin'in 1938'de Sir John Barbirolli yönetimindeki New York Filarmoni ile yaptığı enfes kayıt favorilerden biri olmaya devam ediyor (Naxos 8.110966) ancak modern versiyonlar arasında Christian Tetzlaff'ın Paavo Järvi yönetimindeki Frankfurt Radyo Orkestrası ile yaptığı kayıt olağanüstüdür, istenebilecek tüm ateş ve idealist tutkuya sahiptir (Ondine ODE11952).
Jessica Duchen / BBC Music Magazine yazarı
Bu makalenin yazarı Jessica Duchen Cambridge Üniversitesi'nde müzik eğitimi aldı ve 2004-2016 yılları arasında The Independent'ın klasik müzik muhabirliğini yaptı. The Guardian, The Observer, The Sunday Times, BBC Music Magazine için de yazmıştır. Jessica Duchen'in besteci Roxanna Panufnik için yazdığı librettolar arasında, Garsington Operası tarafından sipariş edilen ve 2018'de Uluslararası Opera Ödülü için kısa listeye alınan Silver Birch de dahil olmak üzere çok sayıda koro eseri ve opera yer alıyor. Garsington Gençlik Kumpanyası için Oscar Wilde'ın öykülerine dayanan iki eser daha sipariş edildi: Besteci Paul Fincham ile The Happy Princess (2019) ve John Barber ile The Selfish Giant (Bencil Dev).
Çeviri Cazkolik.com / 02 Şubat 2025, Pazar
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.