24. Akbank Caz Festivali Özel: Festivalin son konserlerinden Claudio Filippini trio konseri öncesi arkadaşımız Burak Sülünbaz sanatçıyla özel bir söyleşiye imza attı.

<span style="color: rgb(183, 33, 38);">24. Akbank Caz Festivali Özel:</span> Festivalin son konserlerinden Claudio Filippini trio konseri öncesi arkadaşımız Burak Sülünbaz sanatçıyla özel bir söyleşiye imza attı.

24. Akbank Caz Festivali bitti ama Cazkolik olarak son içeriklerimiz halen yeni yeni yayına giriyor. Bu yıl festivalde yazdığımız yazılar ve yoğun ilgi gören "Festival Günlüğü"nün yanında çok sayıda sanatçıyla röportaj yaptık ve cazseverlere çok teşekkür ederiz ki hepsi kısa sürede oldukça yoğun ilgi gördü ve halen okunmaya devam ediyor. Festivalin son konserlerinden birine imza atan İtalyan caz triosu Claudio Filippini Trio`nun piyanisti Filippini ile arkadaşımız Burak Sülünbaz her cümlesini ilgiyle okuyacağınız gerçekten yoğun bir söyleşiye imza attı. Her ne kadar yeni yayına girsek de konser öncesi gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz.


Claudio Filippini: "İstanbul konseri planımı

açıklıyorum; Planım yok!"

Burak Sülünbaz: Öncelikle bu röportaj için teşekkür etmek isterim. Kenny Barron, Joey Calderazzo, Enrico Pieranunzi, Stefano Battaglia, Stefano Bollani gibi isimlerle çalışmış genç bir İtalyan müzisyen olarak yakaladığın başarıyı takdir ediyorum. Hayatındaki müzikal akıl hocan ya da bu yolda yürümene sebep olan müzikal kahramanın kimdi?

Claudio Filippini: İlk kahramanım büyükannem Walkiria. İsmi dedemin Wagner tutkusundan gelir. Kendisi gençliğinde piyano çalışmış ama bir noktada savaş nedeniyle bırakmak durumunda kalmış. Ben üç yaşındayken evimizde o dönemler en iyi arkadaşım olan garip bir oyuncak keyboard dışında hiç bir müzikal enstrümanımız yoktu. Büyükannem bana müziği okumayı ve o oyuncak keyboardda müzik yapmayı öğretti. Ailem de benim kahramanlarımdır. Altı yaşında onlara gerçek bir piyano istediğimi söylediğimde sırf içimdeki müzik tutkusunu görebilmek için çok ucuz bir piyano kiraladılar. Eğitimimin ilk ayında eğitmenlerim aileme müzikte gerçek anlamda yetenekli ve ilgili olduğumu söylediklerinde benim müzik eğitimime devam etmeme izin verdiler. Başlangıçta klasik müzik eğitimi aldım sonrasında onüç yaşıma geldiğimde müzikal yolculuğumda dönüm noktası olacak önemli bir kahramanımla tanıştım. Bu kişi piyanist Abruzzo bölgesinden Angelo Canelli’ydi kendisi benim müzikal temel caz harmonisi öğrenmemi sağladı, birlikte cazın en büyük kayıtlarını dinlerdik. Maalesef sekiz yıl sonra onu kaybettim. Onun hayatımdaki eksikliğini her zaman hissederim.

Burak Sülünbaz: Bana göre müziğin yeni fikirlerle, doğaçlamalarla dolu. İsveçli efsane Palle Danielsson ve genç Finli davulcu Olavi Louhivuori ile kaydettiğiniz “FacingNorth” albümünden büyük keyif aldım. Bu kayıt hakkında neler söylemek istersin?

Claudio Filippini: Bu iki İskandinav müzisyenle birliktelik Camjazz’ın artistic prodiktörü Ermanno Basso‘nun kararlı hisleri ve öngörüsüyle hayat bulmuştur. Birçok diğer başka isimle birlikte Danielsson ve Louhivuori isimlerinin birlikte çalışabileceklerini öngörmüştük. Onları diğer başka projerlerinden tanıyordum ve onların birlikte hiç çalışmamış olduklarını da biliyordum. Ermanno da ben de bu yeni oluşumun nasıl ses vereceğini çok merak ediyorduk. Programlarımız ayarladık ve birlikte geçirebileceğimiz birkaç gün kararlaştırdığımızda harika bir stüdyo olan Bauer Stüdyoları-Ludwigsburg Almanya’ya gittik. CD birlikte ilk tanışmamızın ve çalışmamızın meyvesi olarak hayat buldu.

Burak Sülünbaz: Akustik melodilerle kombine ederken elektronik elementleri ve ritmik tekrarları nasıl kullanırsın?

Claudio Filippini: Elektronik müziğe olan tutkum bir Fender Rhodes almamla başladı. Daha sonra pedallar ve efektlerle doğal sesleri dönüşüme uğratmaya başladım. Zamanla monofonik moog ve birer birer başka diğer synthesizerları ekledim. Şimdi kendi ev stüdyomda analogic klavyelerle dijital synthesizerları yarattığım kaydettiğim sesleri bilgisayarda akustik piyano sesleriyle harmanlıyorum. Keyboard çalmaktan çok hoşlanıyorum. Farklı tonları zaman zaman beni şaşırtıyor. Klavyeyi müzikal yaratıcılığımı geliştirmeme yardımcı olacak bir araç olarak kabul ediyorum, onunla yakaladığım sesler normal bir piyanoyla asla yakalayamayacağım türden.

Burak Sülünbaz: Italyan müzisyenleri bugünün caz sahnesinde nerede görüyorsun? Kimleri takip ediyorsun ve bize sizin hayatınızı daha derinlerde anlayabilmemizi kimleri dinlememizi önerirsin? 

Claudio Filippini: Italya’da birçok harika müzisyenimiz var bunların birçoğu henüz çok genç ve ben İtalyan cazının dünyada sesini yükselterek yayılmasından büyük gurur duyuyorum. Eminim unuttuğum insanlar mutlaka olacaktır ama yaşadığım Roma bölgesinden birkaç  isim saymak istiyorum: Enrico Zanisi (piyano), Francesco Diodati (gitar), Max Ionata (Saksafon), Luisiana Lorusso (keman ve vokal), Marco Valeri (davul), Domenico Sanna (piyano), Enrico Morello (davul), Francesco Ponticelli (bas) araştırabileceğiniz isimlerden birkaçı.

Burak Sülünbaz: Ritim alanındaki denemelerin hakkında sohbet edelim mi biraz? Özgürlük kelimesi senin için ne anlam ifade eder?

Claudio Filippini: Ritim, armoni ve melodi müziğimdeki en önemli elementlerdir. Kendi kendime pratik yaparken kendi müzikal dilimi geliştirmek ve enstrümanımın sınırlarını anlayabilmek adına bunları birbirinden ayrı olarak ele alarak çalışırım ama eğer çalıyorsam bunları düşünmeden birbirlerinin içine katarım. Özgürlük benim için herşeyin mükemmel olduğu bir mental kondisyona ulaşmaktır. Boşluktayken müzik bir nehir gibi kulaklarına akar ve her nota güzel ve tempoludur, sahne, ışıklar, yorgunluk, açlık ve seyirci kayboluverir. Bir noktada artık özgür olamayacağını düşünürsün. Ne olursa olsun tamamen bir mücadele içinde özgür olabilirsin. Bazen on kişi önünde kötü bir piyanoyla bu mental kondisyona dakikalar içinde ulaşırken, bazen bir konser salonunda güzel bir piyanoyla çalarken düşünüp durursun. Evlerinde çalarken sahnede pratik yapan müzisyenler gördüm. Müzik, hisler ve güzel ses kendini özgür hissedersen ve samimiyetle içtenlikle birlikte çaldıklarınla karşılıklı güven ve dürüstlükle çalarsan meydana gelir .

Burak Sülünbaz: 1 Kasım akşamı İstanbul’da gerçekleşecek konser hakkında planların nelerdir?

Claudio Filippini: Istanbul konseri hakkında planımı açıklıyorum: Planım yok! Luca Bulgarelli ve Marcello Di Leonardo ile on yıldan fazla süredir birlikte çalıyoruz ve birbirimizi artık çok iyi biliyoruz. Birlikte çok konser verdik ve bunların herbiri birbirinden farklıydı. Ben sahneye soundcheck sırasında yeni müzikler getiririm çalışmaya başlarız ama sonunda yine doğaçlamayla bitiririz. Genelde son dönemde bestelediğim parçalardan, standartlardan ya da tamamen özgür doğaçlamadan yol alırız. Müziğime bariyerler koymaktan hoşlanmam bunun yanında süpriz faktörünü hep severim.

Burak Sülünbaz: Geleceği düşündüğünde kariyerinde neler öngörüyorsun 

Claudio Filippini: Gelecek bilinmezdir. Umarım şu an yapmakta olduğum şeyi yapmayı sürdürürüm. Dünyanın her yerinde müthis müzisyenlerle çalıyorum. Yaşlandığımda sahilde bir Madagaskar lokantası olan “Arrosticini” (lezzeti Şiş kebaba benzer, Abruzzo’nun tipik yemeğidir) restoranı açmak istiyorum.

Burak Sülünbaz: Sorularıma cazkolik.com okurları için cevap verdiğin için teşekkür ederim, performansında bol şanslar dilerim

Claudio Filippini: Ben teşekkür ederim o zevk bana ait.

Burak Sülünbaz
twitter.com/buraksulunbaz

Cazkolik.com / 07 Kasım 2014, Cuma

 




Claudio Filippini: This is my plan for the Istanbul

concert: No plans!

Burak Sülünbaz: Firstly i `d like to thank you for this interview. I admire your great sucess as a young Italian musician you have been work with lots of brilliant musicians such as Kenny Barron, Joey Calderazzo, Enrico Pieranunzi, Stefano Battaglia, Stefano Bollani. Who was your musical hero or mentor to make you walk this way?

Claudio Filippini: My very first hero is my grandmother Walkiria. Her name comes from her dad`s passion for Wagner`s music. She used to play the piano when she was really young but at a certain point she had to stop because of the war.

When I was 3 years old we didn`t have any musical instrument in our home except for a very weird toy keyboard which was my favourite buddy at that time. My grandmother taught me to read the music and to play the first scales on the toy keyboard. My parents also are my heroes. When I was 6 years old I asked them if they could buy me a real piano, so they rented a very cheap upright piano just for trying to see if it could become a real passion for me. After the first month at the music school, my first piano teacher told my parents that I was really into the music, so they let me continue to study. At first I began to study classical music, then, when I was 13 years old I met another important hero of my musical journey. He was a pianist from Abruzzo, my region, who sadly passed away 8 years ago. His name was Angelo Canelli and he made me discover jazz music teaching me the basics of jazz harmony. We spent hours playing together and listening to the greatest jazz records of the history. I`m still very sad he is not here anymore.

Burak Sülünbaz: In my opinion your music is full of imagination and improvisitaion, I enjoiy listening the latest record "Facing North" with Swedish musical legend Palle Danielsson and young Finnish drummer Olavi Louhivuori. What would you like to say about this record?

Claudio Filippini: The collaboration with the two Scandinavian musicians was born in a certain sense by the courage and foresight of the artistic producer Ermanno Basso from Cam Jazz label, whom I proposed to record a CD with a foreign rhythm section. Among the several names that came to our mind we thought that Danielsson and Louhivuori may could work together. I knew them both for their musical collaborations, but I also knew that they had never played together. Both me and Ermanno were tremendously curious which sound would come out. So after checking our schedules we found some days available for everyone and we went to Ludwigsburg, Germany in the fabulous Bauer Studios. The CD is the result of our first meeting, playing together for the first time.

Burak Sülünbaz: How do you use electronical elements and rhytmical repeats for combining the acustical melodies?

Claudio Filippini: The passion for the electronic music started when I bought a fender rhodes piano. Then I started to use pedals and effects to change its natural sound, then I began to use a monophonic moog and one by one some other synthesizers. Now in my home studio I like to use both analogic keyboards and digital synths, and with the computer I like to create and record sounds, blending them the sound of the acoustic piano. I really like to play keyboards. They point out another shade of me in a way that sometimes I surprise myself. Keyboards are for me an external tool that can expand my musical imagination and let me create sounds that obviously I can`t do only with the piano.

Burak Sülünbaz: Where do you locate the Italian Jazz musicians in todays Jazz scene? Who do you follow and what would you reccomend us to listen if we want dig into your life to understand you?

Claudio Filippini: In Italy we have a lot of amazing jazz musicians, many of them are really young and I`m so proud that italian jazz is spreading its voice out loud around the world.

I will say just a few names of some cats based in Rome (where I live) but I`m sure that i`m forgetting someone: Enrico Zanisi (piano), Francesco Diodati (guitar), Max Ionata (sax), Luisiana Lorusso (violin/vocals), Marco Valeri (drums), Domenico Sanna (piano), Enrico Morello (drums), Francesco Ponticelli (bass). I hope you can check them out.

Burak Sülünbaz: Can we talk about your experiments in the field of rhythm? And what does the word "Freedom" represent to you in music?

Claudio Filippini: Rhythm, harmony and melody are three important elements for my music. When I practice I like to study them separately to improve my musical language and my possibilities on the instrument but when I play I try to mix all of them together without thinking. Freedom for me means to reach that kind of mental condition in which everything is perfect. When you are in "the space" the music comes out like a river flowing, and every single note is beautiful and the tempo, the stage, the lights, the fatigue, the hunger and the audience disappear. If at a certain point you start to think, you`re not free anymore. You can be completely free regardless the contest in which you are playing. Sometimes you can play in front of 10 people with a terrible piano and reach that mental condition in a few minutes, sometimes you play in a concert hall with a beautiful piano and you`re thinking all the time.

I saw many people playing when they`re home and practice when they`re on stage. The music, the emotions and the good sound come out when you become free and when you play with sincerity, honesty and mutual trust in who are you playing with.

Burak Sülünbaz: What are you planing for the Istanbul concert on 1st of November?

Claudio Filippini: This is my plan for the Istanbul concert: No plans!

I have been playing in trio with Luca Bulgarelli and Marcello Di Leonardo for more than ten years now and we know each other very well. We did a lot of concerts together, each one completely different. Everytime I bring on stage new music during the soundcheck, with tons of charts, we start to read but then we finish improvising everything.

Usually we play tunes that I wrote in the last years or jazz standards or completely free improvisations. I don`t like to put barriers into my music.

I like the surprise factor!

Burak Sülünbaz: When you think of the future, how do you envision your career?

Claudio Filippini: The future is unknown, I hope to keep doing what I`m doing, playing music with great musicians around the world. When I become old, I wanna open a restaurant in Madagascar cooking "arrosticini" (similar to turkish sis kebab, typical Abruzzo`s food) on the beach.

Burak Sülünbaz: Thank you for answering my questions for cazkolik.com [1] readers. Good luck for the concert

Claudio Filippini: Thanks to you, it`s a pleasure!

Burak Sülünbaz
twitter.com/buraksulunbaz

Cazkolik.com / November 07, 2014, Friday

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.