Cazın esprili, biraz çapkın ve oldukça hayat dolu isimlerinden Dee Dee Bridgewater’ın Paris’te büyüyen kızı China Moses; 24. Akbank Caz Festivali’nin açılış gecesine konserine imzasını atarken, 23 Ekim gecesi de The Seed sahnesindeydi. Tıpkı annesi gibi rengarenk kişiliğiyle dikkat çeken China Moses; aynı zamanda büyük bir rock hayranı olduğunu söylüyor. Sohbet ederken de deli dolu, içten ve sahici caz şarkıcısı ama tavrında öyle hiç caz yapmıyor, olduğu gibi.
Hayranlık duyduğu isimler arasında efsanevi Dinah Washington’dan ilham almakla kalmamış; 2009 yılında Dinah Washington şarkılarını yorumladığı bir albümle Washington’ın onun için özel bir yeri olduğunu bir albümle de tescillemiş. Dinah Washington’ın plaklarını ilk kez ananesinin evinde henüz 10 yaşındayken keşfettiğinde, elbette ananesi torununun Dinah Washington şarkılarındaki sözlerden hafif uzaklaştırmaya da çalışmış.
Bizde de vaktinde “Kökler" adıyla izlediğimiz Roots gibi meşhur dizilerle bilinen kaybettiğimiz ünlü yönetmen babası Gilbert Moses’in de kızı olarak Moses, çocukluğunda tiyatro ortamlarına girmiş ve muhabbet ederken müthiş bir coşkuyla ve sıcaklıkla konuşuyor. Bakın neler sordum ve samimiyetle neler söylüyor.
Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove
Cenk Erdem: Anneniz Dee Dee Bridgewater sahnede hemen herkesle sımsıcak bir iletişim kuruyor ve siz de öyle; peki annenizden başka hangi özelliklerini aldınız?
China Moses: Müzisyenlere olan sevgisini diyebilirim. Annemim orkestrasında her müzisyenle çok sıcak bir iletişimi olmuştur ve ben de bir şarkıcı olarak müzisyenlere sadece bir orkestra gibi bakmıyorum. Annemin sıcak iletişimini örnek aldığımı biliyorum, hep çok açık bir iletişimi olurdu ve ben de ekibimdeki herkesle öyleyim.
Cenk Erdem: Efsanevi Dinah Washington’ın bir şarkıcı olarak size ilham verdiğini biliyorum; peki Washington’ın sizde hayranlık uyandıran tarafları var?
China Moses: 7 kocası var desem? (Burada gülüşüyoruz ve yazabilir miyim diye izin aldığımda, yazman lazım diyor...) Şakası bir tarafa onun bir kadın olarak tavrını, sesini ve şarkılarına kattığı duyguyu çok seviyorum.
Cenk Erdem: Paris’te büyümüş bir Amerikalı olarak, sizce Avrupalı tavrı, şarkı söyleyişinize ve duruşunuza nasıl yansıyor?
China Moses: Fransa’da yoruma ve sözlere; şarkıcının şarkıya kattığı tavra da ayrıca çok değer verildiğini söyleyebilirim. Tabii ki Jacques Brel gibi ya da Edith Piaf gibi olağanüstü sesler de çok seviliyor ama Jane Birkin gibi isimlerin enerjisi ve şarkıya kattığı tavır ve özellikle şarkı sözlerine de çok kıymet veriliyor ve sanırım benim de böyle bir tavrım var. Amerika’da büyüseydim belki sadece vokal kapasiteme güveniyor olurdum.
Cenk Erdem: Rock müziğe ve Alanis Morissette gibi güçlü seslere hayranlık duyduğunuzu da dile getiriyorsunuz; peki vaktinde MTV VJ’liği yapmış biri olara bu aralar hoşunuza giden birileri var mı?
China Moses: Bu aralar listelerde olan genç bir şarkıcının parçasına bayılıyorum. All about that bass çok eğlenceli bir şarkıcı. (Burada şarkıyı beraber söylüyoruz, adı neydi diye soruyor ve Meghan Trainor diyorum, şarkıya devam ediyor.) Ayrıca Lana Del Rey’i çok beğeniyorum; harika bir tavrı ve tarzı var ama bence konser ya da sahne şarkıcısı değil… Bunu kötü anlamda söylemiyorum; bence böyle de olabilir ve üstelik şarkıları çok iyi.
Cenk Erdem: Son olarak kendi şarkılarınız arasında sözlerindeki aşk hikayesini en sevdiğiniz şarkınız hangisi desem?
China Moses: Kesinlikle, Crazy Blues albümümde söylediğim Nina Simone şarkısı “Just Say I Love Him”... Orijinalinde bir İtalyan parça ve Mina da söylemiş ve İngilizce sözlerinde özellikle aşk kişiyi nasıl aptallaştırabiliyor ve ne çok saçmalayabiliyoruz; çok güzel anlatan bir şarkı ve sözlerine ve hikayesine bayılıyorum...
Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove
Yukardaki fotoğraf sanatçının 24. Akbank Caz Festival`inde verdiği The Seed konserindendir. (Foto: Leyla Diana)
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.