Jeremy Pelt, son albümü "November" ile üç gün İstanbul'u sallayacak

Jeremy Pelt, son albümü "November" ile üç gün İstanbul'u sallayacak

19-20 ve 21 Şubat akşamları kimseye söz vermeyin ve Ortaköy İstanbul Jazz Club’da yerinizi ayırtıp Jeremy Pelt’i dinlemeye gidin. Gidin çünkü genç kuşağın en iyi trompetçilerinden Pelte mükemmel bir ekip de eşlik ediyor. Jeremy Pelt ‘November’ isimli albümünü geçtiğimiz Temmuz ayında çıkardı, eğer hâlâ albümü alıp dinlemediyseniz işte bu hafta sonu Ortaköy JC’s’de karşınızda ta kendisi: JEREMY PELT ve JD Allen, Dany Grissett, Dwayne Burno, Darrell Green. Bu durum tam da iyi insan lafının üstüne gelirmiş misali gibi oldu.


Çok büyük ihtimalle, 19-20 ve 21 Şubat akşamları 3 gece boyunca JC’s’de bu albümden çalacaklar, özellikle “Phoneix” isimli parçalarında JD Allen’la, Pelt aklınızı başından alabilir.


O eski büyük ustalardan sonra cazın geleceğinden şüphe edenler Jeremy Pelt gibi yetenekli daha genç kuşak müzisyenleri gördükçe boşuna hayıflanıyormuşuz diyorlardır mutlaka. Bu satırları, beşli son albümünden çalacakmış gibi yazıyoruz, muhtemelen öyle de olacaktır. Yayınlanan 6 albümü var Pelt’in, “November” dahil... İçlerinde en iyi albümü “November”, pek çok eleştirmende böyle söylüyor zaten. Birincisi Pelt’in anlatımı, ifadesi mükemmel ve JD Allen var elbette, az rastlanır bir uyumu yakalamış görünüyorlar.  Aslına bakarsanız JD Allen için ayrı bir bölüm açmak gerek, son albümü “I Am, I Am”i geçen Nisan ayında yayınladı genç tenor saksafoncu. Tümüyle 60’ların ortalarını hatırlatan bir albüm yapmış Allen. Çokça Sonny Rollins, biraz da Joe Henderson’ın ayak izlerini izleyen bir melodisi var ama Jeremy Pelt’in albümünde kimi zaman melankolik, kimi zaman ciddi, kimi zaman dinamik bir soundun peşinden koşuyorlar birlikte. Pelt’in trompet ve flugelhorn’u güçlü bir imaja sahip, Allen’la birlikte çaldıkları anlarda akılları çelen bir müzik çıkıyor ortaya. Yukarda da dediğimiz gibi anlatımcı bir albüm “November”, içini döküyormuş gibi. Piyanodaki Danny Grissett’i unutmamak lazım tabii bu arada, albümün beşlisi bozulmadan buradalar. Albümün en tempolu parçası “Phoneix”te parlak ve enerjik bir müzik var, yukarda değindik belki ama tekrar hatırlatmakta fayda var, Allen’la bu parçada mükemmel bir yorum yakalıyorlar.

Bizden söylemesi, bu beşli kesinlikle kaçmaz.


Jeremy Pelt, Berklee Müzik Akademisi’ni bitirdikten sonra 1998 yılında New York’a gelmiş. ilk profesyonel caz sahnesini Mingus Big Band ile almış Pelt. Bu grup,  gruptaki birçok yetenekle uzun süreli anlaşmaların yapılmasını sağlarken, Pelt’in yükselişi için de çok önemli bir fırsat olur. New York’a gelişinden sonra. Jimmy Heath, Frank Wess, Charlie Persip, Keter Betts, Frank Foster, John Hicks, Ravi Coltrane, Winard Harper, Vincent Herring, Ralph Peterson, Lonnie Plaxico, Cliff Barbaro, Nancy Wilson, Bobby Short, Bobby "Blue" Bland, The Skatalites, Cedar Walton gibi birçok caz üstasıyla çalışma fırsatı yakalar. Ayrıca Roy Hargrove Big Band, The Village Vanguard Orchestra, Duke Ellington Big Band gibi çeşitli gruplarla çalışmalar yapan Pelt, halen Lewis Nash Septet ve The Cannonball Adderley Legacy Band’in bir üyesidir.


Başarılı çalışmaları nedeniyle efsanevi caz yazarı ve yapımcı Nat Hentoff’un Wall Street’teki yazılarında geniş yer bulan ve dünya çapındaki yayınlardan olumlu eleştiriler alan Pelt’in biyografisini ve diskografisini okuduktan sonra Downbeat Dergisi’nin ve Jazz Journal Association’ın trompette yükselen yıldız değerlendirmesinde 5 yıl boyunca neden seçildiğini anlamak zor değildir.


Cazkolik.com / 17 Şubat 2009, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.