Sevgili müzik dostlarım,
Çok ilginç bir ülkedeyiz, şimdi moda bu, Kürt Açılımı konuşuluyor, sanki Kürtler bizimle birlikte bu ülkede çok eskiden beri içimizde yaşayan, bizimle birlikte nefes alıp veren insanlar değiller, onlardan bahsederken tamamen yurt dışından buraya dün gelmiş göçmenler gibi konuşuyoruz. Bin yıllık kardeşimizi yeniden keşfediyoruz. Ancak sapla saman birbirine karışıyor, teröristlerin talepleri ve etnik kimlik talepleri birbirinden ayrılmıyor, açılım derken korkuyorum Türkiye’nin temelleri darmadağın olup saçılıyor. Ortaya çıkacak sonucun herkesi memnun etmesi mümkün değil, bir başka şey daha var, talepler sadece kendi ülkemizde yaşayan yurttaşlarımızdan gelmiyor, Türkiye kocaman bir torba, herkesin eli içinde, kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu ortamda döviz ve borsa bir iniyor bir çıkıyor, kredi kartları borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı artıyor, cari açık artıyor, huzursuzluk artıyor.
Ayşe Arman’ın tüm çabalarına rağmen Halis Ağa da gündemden düştü, zaten malına mülküne haciz konulup kiralık minibüsle kebap partisinden dönmek zorunda kalınca sıradan bir ölümlü vatandaş haline döndü. Kim takar züğürt ağayı. Üstelik her şeyin yabancısına meraklı insanlar olarak bir de İngiliz Halis Ağasını gazetelerde okuduk, bizimkinin tüm havası bitti.
ÖSS belası bu sene de gündemden düştü, çünkü sınav sonrası yapılan seçimler belli oldu, birileri bir yerlere öğrenci olarak yerleştirildi, şimdi ise hem kazananlar hem de kazanamayanlar mutsuz. Ama artık kimse gelecek yıla kadar üniversite sistemimizin çarpıklığından ve çocuklarımızın yaşadığı korkunç işkenceden bahsetmeyecek. Gelecek sene Mayıs ayında bu tip haberler yeniden gündeme gelecek ve aynı hamam aynı tas üstümüzden su akıtmaya devam edeceğiz.
Üniversitelerin özelleri ateş pahası, hoş bu ülkede özel kreşler, yuvalar ve üniversiteler dahil eğitimin her sınıfı ateş pahası, mülayim bir eğitim yıllık 15 binden başlayıp bazı özel tıp fakültelerinde 50 bine dayandı, dayandı ama çok şükür henüz insanlarımızda bıçak kemiğe dayanmadı.
Bu patırtı ve gürültünün ortasında "Evde Çalamadıklarım" bu hafta 369. defa karşınızda olacak. Geçen hafta yayınlanmaya başlayan 368. Program www.cazkolik.com daki ilk programdı ve çok olumlu tepkiler aldı, bu olumlu sözler ve mektuplar bize hem ilham hem de cesaret verdi, yeni programlarla karşınızda olacağız ama eski programları da ne zaman isterseniz defalarca yeniden dinlemeye devam edebileceksiniz.
Bu haftanın konuğu yılların müzisyeni İlham Gencer olacak, onun yeni yayınlanan “Bir Yaşayan Çınar” albümünden seçtiğimiz parçalarla karşınızdayız ama bir de sürpriz var, en son parçamız bu programa stüdyo sponsoru olan MARŞANDİZ stüdyolarında canlı olarak kaydedildi.
1 İlham Gencer / CD: Bir Yaşayan Çınar, 60. Sanat Yılı / Besame Mucho
2 İlham Gencer / CD: Bir Yaşayan Çınar, 60. Sanat Yılı / Adormentarmi Cosi
3 İlham Gencer + İpek Dinç / CD: Bir Yaşayan Çınar, 60. Sanat Yılı / Solamente una Vez
4 İlham Gencer / CD: Bir Yaşayan Çınar, 60. Sanat Yılı / Blue Moon
5 İlham Gencer + İpek Dinç / CD: Bir Yaşayan çınar, 60. Sanat Yılı / Cheek to Cheek
6 İlham Gencer / CD: Bir Yaşayan Çınar, 60. Sanat Yılı / September in the Rain
7 İlham Gencer + İpek Dinç / CD: Bir Yaşayan Çınar, 60. Sanat Yılı / Yavuklu Binnaz
8 İlham Gencer / Live Stüdyo Marşandiz kaydı / Gee Baby am I good to you?
Daha evvel bahsetmiştim, Cazkolik’de yazılarım da yayınlanıyor. “İş Hayatım için Caz Müziğinden Ne Öğrendim” adlı yazımı ve “İlham Gencer”“Ayten Alpman” hakkında yazdığım iki eski röportajımı da bu sitede okuyabilirsiniz. Yakında Okay Temiz hakkında yazmış olduğum bir yazı daha burada yayınlanacak.
Geçen hafta sizi bir soru ile baş başa bırakmıştım. Birçok kişi bana yazarak bu soruya cevap verdi, hepsine içtenlikle teşekkür ederim, bana yepyeni ilhamlar verdiler.
Şimdi de bir başka soru ile sizi kendinizle baş başa bırakmak istiyorum: "İçinden geçmekte olduğumuz bu karmaşa içerisinde bir aydın ve bir entelektüel olarak siz ne yapabilirsiniz?"
Benim cevabımı haftaya sizlerle paylaşacağım.
Sevgiyle kalın, haftaya değerli müzisyen arkadaşım Volkan Hürsever ile yapmış olduğumuz 370. programda görüşmek üzere hepinize güzellikler ve müzik dolu günler dilerim.
Tunçel Gülsoy / 16 Ağustos 2009, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.