Eddie Van Halen birdenbire ortaya çıktı. Evet, bazıları size Van Halen'in tarzını besleyen progresif rock veya kimi cazcılardan söz edecektir ama ben ve benim gibi milyonlarca çocuk için o birdenbire ortaya çıktı.
Salı günü 65 yaşında hayatını kaybeden Van Halen, "Eruption"da çığlıklar atıp, ateş püskürerek ortaya çıktı. Hiçbir şey grubunun 1978'de yayınladığı ilk albümündeki enstrümantal gibi değildi. Hiçbir şey. Ve o zamandan beri hiçbir şey aynı olmadı.
Kariyerimin büyük bölümünü Eddie’nin gitarını tanımlamaya çalışarak geçirdim. "Eruption" (veya "Atomic Punk" veya "Everybody Wants Some!!" veya "Mean Streets") gibi albümlerinde çıkardığı sesleri dinlerken, becerilerinin benimkini sonsuza kadar geride bırakacağını fark ettim. Eddie’nin şimşek gibi darbeleri, tremolo bombaları tüm yazarları çıkardığı sesleri tanımlamaya, gitaristleri de kopyalamaya yöneltti, çoğunlukla da başarısız olduk.
Van Halen Pasadena isimli grupla 1970'lerde ortaya çıktı. Grupta David Lee Roth palyaço prensine benzeyen biseksüel rolünü oynarken Eddie gitarıyla sahnede onu dengeliyordu. Kendi neslinin en yenilikçi gitaristi Van Halen, "Runnin’ With the Devil "adlı açılış parçasında basit, ölçülü ve monolitik bir yaklaşım kullanıyordu (iki solo var, ikisi de sadece sekiz saniye!). Eddie'nin şarkıyı striptizci direğinin etrafında dolanan kasırga gibi başlatıp ardından grubun doo wop vokalleri yapması için gitarın ayarından tamamen çıkmasına izin verecek bilgeliğe sahip olduğunu duymak için "I’m the One"ı dinleyin.
Bu, tehlikeli virtüöziteyle eğlenceli flört estetiği onları rock tanrıları yaptı. Diğer ağır abiler listelerde tutunamayınca ilk 40 listesine hakim oldular. Seslerine klavye eklediler, Eddie tuşlularda gitar kadar yetenekli olduğunu kanıtladı ve hayranları daha da arttı. Rock'ın en muhteşem ama en sersem şovmeni David Lee Roth ile mucizevi bir şekilde yollarını ayırdılar ve Sammy Hagar ile daha fazla platin plâk kazanmayı başardılar. Şarkılar David Lee Roth olmadan acı çekerken, Eddie sololarını uzattı.
Becerilerini alkışlayan beğeniler rock'ın büyüklerinden geliyordu. Kiss'in basçısı Gene Simmons 70'lerdeki kayıtları için onu kadrosuna aldı. Kraliçenin gitaristi Brian May, solo albümü “Star Fleet Project”te çalması için davet etti ve tabii ki, Michael Jackson ve yapımcısı Quincy Jones "Beat It"deki gitar solosu için Eddie'ye mutlak sahip olmak istiyordu.
Eddie, kendi tabiriyle "brown sound"unu elde etmek için kendi enstrümanlarını icat etti. Sıradan fanları alametifarikası kırmızı, beyaz-siyah çizgili gitarını bilir ama Eddie Frankenstrat'tan Shark'a ve Bumblebee'ye kadar bir dizi gitarı bizzat tasarladı, elleriyle yaptı.
Kimimiz müzik gruplarını sahnede bir çatışma alanı gibi düşünürüz ancak Eddie stadyum koltuklarından izlemeye hep hayran kaldı. İlk Roth-Reunion turnesinde çalmayı bırakmadan 10 dakikalık davul solosu sırası sahnenin dışına gidip oturdu, gitarın fişini çekip kardeşinin çalmasına eşlik etti. "Jump" videosunu veya grubun herhangi bir videosunu izleyin ve Halen'ın gülümsemesine bakın, o "bunu yapabileceğime inanabiliyor musun?" diyen bir bakışla tıpkı arkadaşları tarafından havuza atılan bir çocuk gibidir.
Jeb Gottlieb
Bu yazı, Jeb Gottlieb'in Boston Herald'daki yazısından derlenerek çevrilmiştir. Gottlieb, 2007 yılından beri Boston Herald gazetesinde müzik ve sahne sanatları üzerine yazılar yazmaktadır.
Haberin fotoğrafına dair açıklama: Bu fotoğraf Eddie Van Halen'ın New Jersey Continental Airlines Arena'daki konserinde “Jump”ın son akorunu çalarken çekildi. Gitar virtüözü Eddie Van Halen 6 Ekim 2020 Salı günü hayatını kaybetti. Kanserle savaşan Van Halen 65 yaşındaydı. (Fotoğraf: John Munson/NJ Advance Media, AP aracılığıyla)
Cazkolik.com / 07 Ekim 2020, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.