Yapay zekâya ilişkin duygular kaygı ile merak arasında gidip gelirken TikTok'u yapanlar bir yapay zekâ müzik canavarı inşe ettiğini duyurdu

Yapay zekâya ilişkin duygular kaygı ile merak arasında gidip gelirken TikTok'u yapanlar bir yapay zekâ müzik canavarı inşe ettiğini duyurdu

 

TikTok'un şirketi ByteDance bir yapay zekâ müzik canavarı inşa ediyor

 

 

TikTok'un 300 milyar dolar değerindeki çatı şirketi ByteDance dünyanın en etkili yapay zekâ geliştiricilerinden biri.

 

Şirket bu sene yapay zekâ çipleri için milyarlarca dolar harcamayı planlarken, teknolojisi, Sam Altman'ın OpenAI'ını geride bıraktı.

 

ByteDance'ın geliştirdiği Duobao AI chatbot Ocak ayı itibariyle 78,6 milyon aylık aktif kullanıcısıyla Çin'deki en popüler AI asistanı konumunda.

 

Bu da onu OpenAI'nin ChatGPT'sinin ardından dünyanın en çok kullanılan ikinci yapay zekâ uygulaması yapıyor.

 

Kısa süre önce piyasaya sürülen Doubao 1.5 pro'nun, OpenAI'nin GPT 4o'sunun maliyetinin altında üretildiği basında yazılmıştı.

 

Rakibi ChatGPT gibi, Doubao'nun da çekiciliğinin temel taşı, gelişmiş metin, görüntü ve ses işleme yetenekleri sunan çoklu yapısı.

 

 

Ama aynı zamanda müzik de üretebiliyor. İşte haberin bizi ilgilendiren asıl kısmı buradan sonra başlıyor

 

 

ByteDance, Eylül ayında Duobao uygulamasına ondan fazla müzik türünü destekleyen ve tek bir tıklamayla şarkı sözü yazıp bestelemenize imkân tanıyan bir yapay zekâ müzik oluşturma işlevi ekledi.

 

Ancak bu geliştirme ByteDance'in müzik üzerine yapay zekâ teknolojileri geliştirme merakının son noktası değil.

 

ByteDance'in Duobao ekibi 18 Eylülde Seed-Music olarak adlandırdığı yeni yapay zekâ müzik modelini duyurdu.

 

Seed-Music yaptığı açıklamada yeni uygulamanın, müzik yaratımı esnasında insanları daha fazla olasılığı keşfetmeleri için güçlendireceğini iddia ediliyordu.

 

2023 yılında kurulan ByteDance Doubao (Seed) ekibi kendini sektör lideri yapay zekâ modelleri oluşturmaya adamış bir ekip olarak tanıtıyor.

 

Seed-Music, Eylül ayındaki lansmanında; "AI müzik, ürünü notadan şarkıya dönüştürme, kontrol edilebilir üretim, müzik, söz düzenleme ve düşük eşikli ses klonlamayı desteklemektedir" deniyordu.

 

Ayrıca “dil ve difüzyon modellerinin güçlü yönlerini akıllıca birleştirerek müzik bestelemeyi iş akışına entegre ettiğini ve böylece hem yeni başlayanlar, hem de profesyoneller için farklı müzik oluşturma senaryolarına uygun hale getirdiğini” de iddia ediyordu.

 

Seed-Music web sitesi neler yapabileceğini gösteren bir klip de yayınladı. Bu örneklerden bazılarını aşağıda dinleyebilirsiniz.

 

 

 

Yayınlanan raporun dikkat çeken giriş bölümünde kültürel bir tarif de var ve deniyor ki;

 

 

“Müzik insan kültürüne derinlemesine gömülüdür. İnsanlık tarihi boyunca vokal müziğin aşktan mevsimsel hasatlara kadar yaşam ve toplumdaki önemli anlara eşlik ediyor. Günümüzde vokal müzik küresel kültürün merkezinde yer alıyor ancak vokal müzik yaratmak, ön prodüksiyon, yazma, kaydetme, düzenleme, miksaj ve mastering gibi karmaşık ve çok aşamalı bir süreç olduğu için zorlayıcıdır. Amacımız, insan yaratıcılığının yerini almak değil, müzik yaratmanın önündeki engelleri azaltmak ve modern modelleme teknolojilerinden yararlanmaktır. Etkileşimli yaratma ve düzenleme araçları sunarak hem acemilerin, hem profesyonellerin müzik prodüksüyon sürecinin farklı aşamalarında yer almasını sağlamaya çalışıyoruz".

 

 

Seed-Music nasıl çalışıyor

 

 

ByteDance araştırmacıları Seed-Music'in arkasındaki birleşik çerçevenin üç temel üzerine inşa edildiğini açıkladı; Her biri bir üretim hattına karşılık gelen ses belirteçleri, sembolik belirteçler ve vokoder latentleri.

 

Açıklamanın bundan sonrası fazlasıyla teknik bir anlatıma döndüğü için yayınlamaya gerek yok ama belli ki insanlık mirası şarkı söyleme geleneği giderek insanın elinden alınıyor. Elbette insanlar hâlâ şarkı yazmaya, hem de yapay zekâ uygulamalarından çok daha iyisini yazmaya devam edecek ama sektörün uygulama alanları insanlar için giderek daralacak ve bir kaç temel alana sıkışıp kalacak, bu sayede, sektörün esas gelir getiren alanları yapay zekâ uygulamalarının tekelinde olacak.

 

Yapay zekâya ilişkin duygular kaygı ile merak arasında gidip geliyor. Şu sıra merak edenlerin sayısı kaygı duyanlardan daha fazla ve bu da gelişimin [ama hangi yönde?] olacağı ise kaygı duyanların endişelerini artırıyor.

 

Cazkolik.com / 13 Şubat 2025, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.