Dave Douglas'ın yeni albümü "Secular Psalms" ilhamını 592 yıllık Ghent Alterpiece'den alıyor

Dave Douglas'ın yeni albümü "Secular Psalms" ilhamını 592 yıllık Ghent Alterpiece'den alıyor

Müziğin en üst ifade formlarından biri olarak görsel sanatlarla birbirlerini beslemesi bitmez tükenmez bir yaratım alanı. 600 yıl önce doğa ve dinsel temaların esere aktarılışı günümüzde çağdaş müzik eserlerine ilham oluyor. İki eser arasında yüzyıllar olmasına karşın etkilenimlerin ve üretimin sürmesi ise takdir edilesi. Güncel cazın önemli figürlerinden Dave Douglas kendi plâk şirketi Greenleaf müzik ile yeni stüdyo albümü "Secular Psalms"da 10 parçalık bir suit ile Jan Van Eyck’ın Gent Altar Panosu resminden ilham alıyor. Eser 1432 yılında tamamlanmış ve Belçika Ghent şehrinde St. Bavo’s Katedralinde yer almaktadır. Dave Douglas’ın albüm hakkında notlarına göz attığımızda bu müziğin farklı güçlerin etkisinde yazıldığından bahşediyor. Bu güçler artistik, ruhsal, pragmatik, pisişik, fiziksel, şiirsel ve kişilerarası. Müziğin yaratımında ve form buluşunda ilham aldığı tablodaki boyalar, metaforlar ve biçimler arasındaki düşsel seyahatler bu sefer müzikte kavramlar ve sesler arasındaki düşsel seyahatlere dönüşüyor.

 

15. yüzyılda yaratılmış bir eseri günümüzde “çağdaş müzik” kelimesiyle aynı cümle içinde kullanabilmek çok zor bir durum olsa gerek. Dönemin seslerinin günümüz müziğiyle yan yana getirilişleri muhtemelen albümün en yaratıcı kısmını oluşturuyor. Secular Pslams albümü Jan Van Eyck’ın Ghent Altar Panosundan yola çıktığı gibi aynı zamanda 15. yüzyılda yaşamış Flaman besteci Guillaume Dufay’dan da ilham alıyor.

 

 

Albümün kapak tasarımcısı Lukas Frei kapak resmi ve iç kapaklarında kullandığı Van Eyck çizimleriyle işitsel yolculuğa görsel bir yol arkadaşı yaratma çabasına girmiş ve özenli bir digipack kapak tasarlamış. Bana göre işitsel anlamda albümün en parlak parıldayan yıldızı Amerikalı çellist Tomeka Reid. Reid, Art Ensemble of Chicaco, Nicole Mitchell Anthony Braxton gibi isimlerle kayıt gerçekleştirmiş özgür zihinli, muazzam bir müzisyen ve eğilimci. Albüm 2018 ortasında şekillenmeye başlamış ve Mayıs 2020 ve Ağustos 2021 arasında farklı yerlerde tek tek kayıtlar alınarak meydana getirilmiş. Şahsen ben kayıtların farklı zamanlarda kanal kayıt değil aynı anda ortak enerjiyle kaydedilmesinin albüme enerji kattığına inanan bir müzikseverim. Albüm kaydı dünyanın küresel sağlık kriziyle mücadele ettiği dönemin içinde yapılmak durumundaymış ve bu mesafeli üretim, Dave Douglas’ın detaylı kompozisyonlarına yansımış. Kompozisyon her ne kadar doğru seviyelerde kaydedilmiş ve doğru miks edilmiş olsa bile kümülatif enerjinin müzisyenler besleyememesi sorununu albümde duyabiliyorum. Tematik bir albüm olması sebebiyle konsepte odaklandığımızda bu enerji alışverişi beklentisi geride kalıyor. Albümde Dave Douglas trompet ve seslerde. Berlinde Deman, Sörpan, tuba ve seslerde, Marta Warelis piyano ve hazırlanmış piyanoda, Frederik Leroux gitar ve elektroniklerde, Tomeka Reid çello da ve Lander Gyselinck ise davul ve elektroniklerde yer alıyor. Reid’e ait olan partisyonlar Şikagoda kayda alınmış. Berlinde Deman’ın ses kayıtları Ghent’te alınmış ve diğer kayıtlar ise Amsterdam’da kayda alınmış. Özgür doğaçlamadan, rock, caz ve dünya müziğine kadar uzanan elektroniklerden orta çağ formalarına kadar uzanan yoğun bir müzikal birikim tezahürü olarak nitelendireceğimiz kaydı Dave Douglas’ın caz armonisi ile üretilmiş albümlerininden ayrı bir rafa yerleştiriyorum. Ben Douglas’ın parlak ve gövdeli tonuyla geleneksel caza daha yakında müzik icra ettiği projeleri daha çok seviyorum ama besteciliğini her projesinde ayrıca takdir ediyorum. Bu albümde özellikle Agnus Dei bestesindeki tanrısal motifin başladığı pasajın hemen ardından Douglas’ın trompetiyle bizi Orta Çağdan alıp günümüz müziğine getirişindeki akışkanlık çok keyif vericiydi. Bana göre Dave Douglas takip edebildiğim 90’lardaki müziklerden itibaren günümüz müziğinde ürettiği ve prodüktörlük yaptığı işlerle vizyoner bir figür. Kendisini henüz dinlemediyseniz gelecek projelerinde de dikkatle takip etmenizi öneririm.

 

Dinlemek ve satın almak için tıklayın.

 

Burak Sülünbaz

 

Cazkolik.com / 09 Nisan 2022, Cumartesi

 

 

Dave Douglas' new album "Secular Psalms" was inspired by the 592-year-old Ghent Alterpiece

 

Music as one of the highest expression forms of art, it is an inexhaustible field of creation that feeds each other with the visual arts. The transfer of nature and religious themes to the work 600 years ago inspires contemporary music today. Despite the centuries between the two works, the continuation of the influences and production is admirable. Dave Douglas, one of the important figures of contemporary jazz, is inspired by Jan Van Eyck's painting of the Gent Altarpiece with a 10-piece suit on his new studio album Secular Psalms with his own record label Greenleaf music. Gent Altarpiece was completed in 1432 and was made and It is located in St.Bavo's Cathedral Ghent in Belgium. When we take a look at Dave Douglas' liner notes about the album, he mentions that this music was written under the influence of different forces. These forces are artistic, spiritual, pragmatic, psychic, physical, poetic and interpersonal. The imaginary journeys between paints, metaphors and forms in the painting that inspired the creation of music and the invention of form, this time turn into imaginary journeys between concepts and sounds in music.

 

It must be a very difficult situation to use a work created in the 15th century in the same sentence with the word "contemporary music" today. The juxtaposition of the sounds of the period with today's music is probably the most creative part of the album. The album Secular Pslams is inspired by Jan Van Eyck's Ghent Altarpiece, as well as the Flemish composer Guillaume Dufay, who lived in the 15th century.

 

The album's cover designer, Lukas Frei, tried to create a visual companion to the auditory journey with the cover art and Van Eyck drawings he used on the inside covers, and designed a meticulous digipack cover. In my opinion, the brightest shining star of the album in aural sense is American cellist Tomeka Reid. Reid is a free-minded, great musician curator, and teacher who has recorded with names such as Art Ensemble of Chicaco, Nicole Mitchell and Anthony Braxton. The album began to take shape in mid-2018 and was produced by recording one-by-one at different locations between May 2020 and August 2021. Personally, I am a music lover who believes that making a recording at the same with all musicians is better than making a recording different places, different times. Cause the common energy adds good vibes to the album. The recording of the album had to be done during the period when the world was struggling with the global health crisis, and this distant production was reflected in the detailed compositions of Dave Douglas. Even though the composition is recorded at the right levels and mixed correctly, I can hear the problem that the cumulative energy cannot feed the musicians in this album. Since it is a thematic album, this energy exchange expectation falls behind when we focus on the concept. On the album Dave Douglas on trumpet and voices. Berlinde Deman is on serpent, tuba and voices, Marta Warelis on piano and prepared piano, Frederik Leroux on guitar and electronics, Tomeka Reid on cello and Lander Gyselinck on drums and electronics. Reid's scores were recorded in Chicago. Vocal recordings of Deman were taken in Ghent and other recordings were recorded in Amsterdam. I place the recording, which we can describe as an intense manifestation of musical accumulation ranging from free improvisation, rock, jazz and world music, from electronics to medieval forms, on a separate shelf from Dave Douglas' albums produced with jazz harmony. I like the projects where Douglas performs music that is closer to traditional jazz ( with his new approach for sure) with his bright and bodied tone, but I also appreciate his composing in each of his projects. In this album, especially after the passage where the divine motif in the composition of Agnus Dei begins, the fluidity of Douglas' trumpet bringing us from the Middle Ages to today's music was very pleasing. In my opinion, Dave Douglas is a visionary figure with the works he has been making and produced in today's music, starting from the music of the 90s that I can follow. I recommend that you (if you haven’t already listen to his album) follow him carefully in his future projects.

 

Listen and Buy

 

Burak Sülünbaz

 

Cazkolik.com / April 9, 2022

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Burak Sülünbaz

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.