Emin Fındıkoğlu 2x40 yaşına bastı!
Tunçel Gülsoy: Emin Abi kaç yaşındasın?
Emin Fındıkoğlu: Kaç yaşındayım, 2 çarpı 40
Tunçel Gülsoy: O akşamki doğum günü partindi değil mi?
Emin Fındıkoğlu: Doğum günüm o konserden iki hafta önce idi
Tunçel Gülsoy: Çünkü, Derya Bigalı bana dedi ki, Emin Hoca’nın doğum gününü kutlama partisi yapıyoruz fakat konserde bundan hiç bahsedilmedi, dikkatimi çekti, neden diye?
Emin Fındıkoğlu: Ya, benim doğum günüm 4 Şubattı konser ise 18 Şubatta, yani aradan 14 gün geçmişti
Tunçel Gülsoy: Ama o bir doğum günüm partisiydi!
Emin Fındıkoğlu: Doğum günüm civarı
Tunçel Gülsoy: Şimdi şu soruyu soruyorum Emin abi, şimdi 80 yaşına geldin arkana baktığın zaman...
Emin Fındıkoğlu: 80 değil, 2x40
Tunçel Gülsoy: Peki ,2 çarpı 40... Geriye baktığında, geldiğin noktada ne görüyorsun?
Emin Fındıkoğlu: İyi ki bu işe dalmışım...
Tunçel Gülsoy: Bu işe dalmasaydın hangi işi yapmak isterdin?
Emin Fındıkoğlu: Yani, liseyi bitirdikten sonra mimar olmak isterdim Güzel Sanatlar Akademisinin sınavına girmeyi isterdim, anladın mı?
Tunçel Gülsoy: Anladım
Emin Fındıkoğlu: Liseyi bitirdikten sonra mimar olmaK istiyordum, Güzel Sanatlar Akademisinin sınavına girmeyi düşünüyordum ancak lise yıllarında müzik sevgisi ağır bastı, liseyi bitirince mimar olma sevdasından vazgeçmiştim, onu unutup müzisyen olmak istedim.
Fotoğraf: Sedat Antay/Cazkolik
Müzisyene çok şükür
Tunçel Gülsoy: Şu an çok önemli bir müzisyensin hem de Türkiye'nin en değerli üstatlarından, caz müzisyenlerden birisin
Emin Fındıkoğlu: Ben kendimi müzisyen saymıyorum fakat bir insanın bana müzisyen lafının (sanının) yakıştırması var ki onunla hakikaten iftihar ediyorum o da Cemal Reşit Rey. Bana bir piyano için bir eserini, notasını, matbaada basılmış notasını hediye etti, üstüne de şöyle yazdı “Emin Fındıkoğlu'na, bir müzisyene çok şükür" yazdı ve 'bir müzisyene çok şükür' lafının altını iki defa çizdi.
Tunçel Gülsoy: Müzisyen de sensin Emin abi
Emin Fındıkoğlu: Benim için tabii ki çok değerli yani, Cemal Bey yazmış olması yoksa ben kendim müzisyen filan saymıyorum
Tunçel Gülsoy: Ama olur mu bayağı müzisyensin Emin Abi
Emin Fındıkoğlu: Cemal Bey böyle yazdığına göre demek ki ben de müzisyenmişim diyorum. Evine gelip gidiyordum konserlerde “Yaygara 70” adlı bir oyunu vardı Cemal Reşit Rey'in 1970'de. Yani oynadığı yıllar, onun içinde 4 parçayı caz orkestrasyon için düzenlemelerini yapıyordum, anladın mı?
Tunçel Gülsoy: Anladım
Emin Fındıkoğlu: Ondan sonra da iki tane 45'lik olarak yayınlandı, yaparken de Cemal Bey'in evine gidip geliyordum ‘efendim, sizce uygun mudur’ falan diye soruyordum, çok beğeniyordu yazdıklarımı, orkestrasyonlarımı. O sırada bunu bana hediye etti bu çok değerli bir hatıra Tunçel.
Tunçel Gülsoy: Hakikaten çok güzel bir hatıra Emin abi
Emin Fındıkoğlu: Cemal Bey ne demek, aman Allahım.
120 yaşımda bir anı albümü çıkaracağım
Tunçel Gülsoy: Peki, iki tane kırkı arkada bıraktın Emin abi, üçüncü 40’a başlıyorsun bu üçüncü 40’da senden neler bekleyebiliriz, neler hayal ediyorsun?
Emin Fındıkoğlu: Matrak bir şey yazalım mı, şimdi bu ikinci kırkı bitirirken senin de dinlediğin gibi büyük orkestram var. Bu orkestramdan bir anı albümü çıkarmak istiyorum.
Tunçel Gülsoy: İnşallah
Emin Fındıkoğlu: Bundan sonra aklım, fikrim yalnız ve yalnızca büyük orkestra ile bir albüm çıkarmak için çalışıyorum. Büyük orkestra konseri konsantrasyonun bütün orada üç kırkın bitimlerinde yani 120 yaşın bitimlerinde falan, anladın mı, o zaman bambaşka bir şeye konsantre olacağım, solo çalmak tek başıma çalıp tek başıma söylemek, tamam mı. O zaman yapacağım albümün ismini şimdiden düşündüm; “Ayıptır söylemesi” albümün ismi. Vallahi 120 yaşında yapacağım albümü. Şimdiki gençler, şimdiki çocuklar heyecanla beklesinler.
Tunçel Gülsoy: Ben de seni radyo programına çıkarmak için heyecanla bekliyorum
Emin Fındıkoğlu: O albümde şarkılar söyleyip piyano çalacağım
Tunçel Gülsoy: Senin kendi bestelerin mi olacak
Emin Fındıkoğlu: Evet bestelerim de olacak. Bestelerim de olabilir. Ayıptır söylemesi, yani ayıptır söylemesi yani.
Tunçel Gülsoy: Peki şu andaki müzik ortamını nasıl görüyorsun, birçok caz kulübü açılıyor, pek çok caz müzisyeni var, genç yaşta onları görünce ne hissediyorsun?