Şenay Lambaoğu’nu ilk kez geçen kış Pera Palas’ta dinleme fırsatım olmuştu, yanında müziğin önde gelen isimleri piyanist Burçin Büke, basta Volkan Hürsever, davulda Deniz Dündar ve saksofonda son yılların caza en ünlü transferlerinden yazar Kürşat Başar’la birlikte. Güzel bir caz gecesiydi.

Derken... Bayramdan önceki hafta bir baktım ki Şenay mikrofon arkadaşım sevgili Tunçel Gülsoy’un Evde Çalamadıklarım programına konuk olmuş. Albüm çıktı çıkacak söylentileri gerçeğe dönüşmüş, dumanı üstünde içimde aşk var albümü raflarda yerini almış bile. Programda Şenay’a büyük bir merakla kulak verdim ve parçaları da ilk Radyo Cazkolik’te dinledim, ardından soluğu markette almışım. O gün, bugündür zihnimde çalıp duruyor Ay isimli harika şarkısı. İnsanın içini kıpır kıpır yapan bir şarkı. Hele Şenova Ülker’in o trompet solosu yok mu!.. Derken „hiç bir şey tesadüf değildir“ noktasına geldi dayandı ve Şenay ile bir şekilde buluşup aşağıda okuyacağınız röportajı yapma fırsatı doğdu. Bir Moda gününde, elimizde sıcak kahvelerle sohbete başladık.

Şenay Lambaoğlu’nun müzik macerasının aslında başlangıcı yok çünkü „varlığımın farkına vardığım andan itibaren müzik hep hayatımın içindeydi“ diyor ve ekliyor „..eğer şarkı söylemeseydim hiç bir şey yapamazdım“ bıçak gibi bir yargı ama içinde yanan tutkulu ateşi de anlatıyor bize. Şahsen onun müzikle var olduğuna ben de inanıyorum, başka bir meslek dalında olsaydı da sahip olduğu ihtirası farkındalığından ve duyarlılığından ötürü yapacağı o meslek her ne olacaktı ise yine benzer bir yol alacağına inanıyorum. Neden böyle yazdığım yaznın içinde belki daha rahat anlaşılabilir.

Gelelim cazla tanışmasına... Caza başlaması okul yıllarına dayanıyor, bitirme konserinde „All Of Me“ ve „Autumn Leaves”i söyleyen bir genç kız ama sanırım ondan da evvel gönlündeki ilk kıvılcımı yakan ortaokulda hediye küçük bir radyodan belli saatlerde caz programlarını dinlemesi olsa gerek. Akıp giden zaman içinde çeşitli pojelerde şarkılar söylemesi ve üstelik yanında olan isimlerin hepsi Türk cazının usta isimleri, kimler mi? Selçuk Sun hocası olmuş ve onun triosunda söylemiş, Nilüfer Verdi, Neşet Ruacan, Şenova Ülker gibi güçlü isimler hemen ilk akla gelenler.

ve ilk albüm; “İçimde Aşk Var”

Bol kahvenin eşliğinde sohbetimizin can alıcı konusu elbette yeni albüm ve hem de bir ilk albüm. Çok önemli... İçimde Aşk Var adından da anlaşılacağı gibi merkezinde, ruhunda, tam ortasında “aşk” olan bir kayıt ve tabii ki hemen sordum ‘Peki aşk sana ne ifade ediyor?’. Şöyle diyor Şenay Lambaoğlu aşk için; „Bu soruyu Aşık Veysel’e sormuşlar, Aşık Veysel de “Seversin, kavuşamazsın, Aşk olur…” demiş. Aslında bu kadar basit. Aşk acıyla besleniyor. Hep o yarım kalmışlık hissi ve birlikteyken bile kaybetme korkusu aşkı besleyen en büyük kaynak aslında. Ama tüm bu duyguları yaşamaya sadece biz kendimiz izin veriyoruz. Yüreğimizin kaldırabildiği kadar seviyoruz. O yüzden çok kişisel. Aşk bu yüzden hayatın kendisi. İnsan yanımız geliştikçe sevebiliyoruz. Bizi ayakta tutan, hayal kurduran, şarkı söyleten yaşamaya sıkıca bağlayan aşk... Öyle de değil midir sahiden, hep o yarım kalmışlık hissi ve birlikteyken dahi kaybetme korkusu ama her defasında yine de aşk diyoruz çünkü herkesin sanırım diyeceği söz aynı; içimde aşk var.

Albümü dinlediğinizde müzikal olarak nereye oturtacağınızın kesin tarifi olmamakla birlikte Şenay’ın yıllarca cazla iç içe yaşamasından dolayı referansı caz olarak vermek mümkün ama yine de farklı müzikal unsurları barındırdığını söylemeliyiz. Klasik müzikten etkilenip etkilenmediğini sorunca bakın konu nereye vardı; Romantik dönemden etkilenmiş, tabii kelime çekici, peki romantik biri mi, söylediğine göre değil ama duyarlı olduğunun, farkındalığa önem verdiğinin üstünü özenle çiziyor. Başta kendisine, çevreye ve yaşadığımız ülkede değişen, gelişen her şeyi doğru ve ön yargısız anlamaya çalıştığını söylemesi aslında ne kadar duygusal biri olduğunu gösteriyor bize. Sevgili Şenay’ın şu sözleri bence çok anlamlı: „Farkındalığımızı tıkayan kirleri temizlediğimizde başta kendimizi anlamamız, olduğu gibi kabul etmemiz ve sevmemiz kolaylaşıyor.„

Farkındalığımızı tıkayan kirler

'Eğer şarkı söylemeseydim hiç bir şey yapamazdım' diyen Şenay Lambaoğlu ilk albümü "İçimde Aşk Var"ı Leyla Diana`ya anlattı

Son olarak albümden beklentisini sordum. Ticari bir kaygısı olmadığını eğer böyle bir kaygısı olsaydı farklı bir proje yapacağını, popüler bir iş olarak yapmadığını özelikle belirtiyor ve uzun yıllar gerçekleştirmek istediği hayalini gerçekleştirmek adına adım attığını ve bunu da kendisine inanan arkadaşlarıyla birlikte yaptığının altını çiziyor.

Albümdeki Monolog isimli parçaya ait bir de klip var ve çok da hoş bir klip. Ayrıca Ay isimli parçaya da klip çekilecek, onun çalışmaları yolda. Albümün lansmanı ise Eylül sonu ya da Ekim başında düşünülüyor. Bana kalırsa bu kış dillerden düşmeyecek işler arasına girecek ve Şenay Lambaoğlu’ndan bolca söz edilecek. Müzik mekanlarının ve festivallerin aranan projeleri arasında olacağa benziyor.

Şenay’a bu samimi sohbet için teşekkür ediyor ve yolunun açık olmasını diliyorum.

Leyla Diana Gücük

Albümle ilgili notlar;

Albümde yer alan tüm şarkıların sözleri ve müzikleri Şenay Lambaoğlu’na ait.

Düzenleme: Ercüment Orkut, Trompet: Şenova Ülker (1), Gitar: Cem Tuncer (1,2,3,4,5,6,7,9), Piyano Tuşlu Çalgılar: Ercüment Orkut (1,2,3,4,5,6,7,8,9), Kontrbas: Kağan Yıldız (1,3,4,6,8), Davul: Ediz Hafizoğlu (1,2,3,4,5,6,7,8,9), Elektrik Bas: Eylem Pelit (2,5,7,9), Tenor Saksofon: Yahya Dai (5), Flugelhorn: Şenova Ülker (6), Soprano Saksofon: Yahya Dai (7,8,9), 1. Keman: Seda Subaşı (9), 2. Keman: Ceren Gürkan (9), Viyola: Deniz Yücel (9), Viyolonsel: Erman İmayhan (9)

Cazkolik.com / 26 Ağustos 2012

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN