16. Ankara Caz Festivali açılışını izleyen arkadaşımız Fatih Erkan`ın izlenimleri

16. Ankara Caz Festivali açılışını izleyen arkadaşımız Fatih Erkan`ın izlenimleri

Gitar temalı 16. Uluslararası Ankara Caz Festivali, 11 Ocak`ta Neşet Ruacan Hava Kuvvetleri Cazın Kartalları Orkestrası açılış konseri ile başladı. Bence, Türkiye`deki en önemli caz gitaristlerinin başında gelen Neşet Ruacan açılış için harika bir seçimdi.

 

 

Ankaralı daha çok caz istiyor

 

 

Gerek açılış kokteyline, gerekse ilk konsere katılım oldukça fazlaydı. İlk izlenimim, Ankaralı daha da fazla caz istiyor şeklindeydi. Festivalin tanıtım konuşmasında özellikle çekilen ana sponsor sıkıntısından bahsedildi. Dernekteki dostlardan öğrendiğimiz kadarıyla, özellikle bu sene festival, büyük maddi zorluklar altında hazırlanmış. Festival`in programını ilk gördüğümde ana akım ve Avrupa cazı açısından oldukça yetersiz görmeme karşın çekilen sıkıntılara rağmen bu festivalin hazırlanmasına şükür ve teşekkür ettim. Bu sene festivalin sponsor sıkıntısı çekmesi bence bir kez daha, Ankara`da sanatla ilgilenen bir vakfa, caz festivallerine sponsor olabilecek büyük bir şirkete ve bir kaç caz kulübüne olan ihtiyacı ortaya koydu. Bu konuyla ilgili eleştirilerime ve çözüm önerilerime, içinde festivalde dinleme şansı bulacağınız müzisyenler hakkında kısa bilgiler de bulabileceğiniz diğer yazımda yer vereceğim.

 

Öncelikle, festivaldeki konserlerin yansı destekli tanıtımı ve plaket töreni gerçekleştirildi. Sonrasında, festivalde yer alacak müzisyenlerin tanıtımları sözlü anlatımla yapıldı. Ben, tanıtımın ekiplerin performanslarından kısa kısa örneklerle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sanırım ilerleyen konserlerde daha ayrıntılı bilgilendirme yapılacakmış.

 

Açılış faslının ardından nihayet müzik başlamıştı. Sahnenin yarısına kadar inen perdenin altında Hava Kuvvetleri Cazın Kartalları Orkestra’sının basçısı Yusuf Ülger’in Herbie Hancock’un Chameleon’unun girişindeki solosunu dinledik bir süre. Sonra sırasıyla davulun, piyanonun ve üflemelilerin yerini aldığını gördük. Sürpriz ise trompetlerin seyircilerin oturduğu yerlere denk gelen ara kapılardan çift taraflı olarak salona girmesi ve partisyonlarının bir bölümünü seyircinin arasından çalmalarıydı. Bence ekibin tanıtımı ve girizgah oldukça etkileyiciydi. İkinci parça Charlie Parker’ın efsane A Night in Tunisia’sıydı. Herhalde efsanelerden dinlemeye alışık olduğumuzdan, bu performansın özellikle üflemelilere ait kısımlarını çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. İlk parça sonrası da dahil olarak aralarda bazı seyircilerin (tabii bunlardan bazıları basın mensupları) salondan ayrılmaları dikkat çekiciydi. Üçüncü parça Lullaby of Birdland için orkestra şefi usta Neşet Ruacan’ı sahneye “Ustaların gölgesinde olmak güzel, ulu ağaçların gölgesinde olmak gibi” sözleriyle davet etti. Vakur ve heybetli bir şekilde Neşet Ruacan kendisine ayrılan yerde performansına başladı. Bu parçada kendisini eşlikçi olarak dinledik. Devamında çalınan, Stolen Moments ve Oltremare’deki Neşet Ruacan soloları bir harikaydı. 2008 yılında Utar Artun tarafından Cazın Kartalları için bestelenen Swingle Eagles parçasının gitar partisyonlarını beğendim. Bir süre önce aramızdan ayrılan cazın efsane ismi Dave Brubeck de unutulmadı ve bize en tanıdık gelen bestesi Blue Rondo A La Turk konser sırasında yetkin bir şekilde icra edildi. Gece vokal performansını çok beğenmediğim Birdland ve Black Coffee performansları ile devam etti. Halk ezgimiz Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar’ın düzenlemesi pek etliye sütlüye dokunmayan iyi bir çalışmaydı. Son parça In The Mood ve biste tekrar çalınan Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar ile gece sonlandı.

 

Fatih Erkan

 

Cazkolik.com / 16 Ocak 2013, Çarşamba

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.