"Avignonlu Kızlar" ("Les Demoiselles d’Avignon", 1907 )bir bakışta neredeyse herkes tarafından, hatta hakkında bir şey bilmeyenlerin bile Picasso olduğunu bilebileceği bir tablodur. Bu kanaat bile, en azından Chicago Üniversitesi ekonomisti David W. Galenson'ın yaptığı araştırmaya göre tablonun neden yirminci yüzyılın en önemli sanat eseri olarak ilan edildiğini açıklamaya yeter. "Avignonlu Kızlar" bu unvanla mesela Robert Smithson'ın "Spiral Jetty"si, Richard Hamilton'ın "Just what is it that makes today's homes so different, so attractive?"i, Marcel Duchamp'ın "Fountain" ve "Nude Descending a Staircase, No. 2" ve Picasso'nun bir diğer eseri olan "Guernica"yı bile geride bıraktı.
Galenson şöyle yazmıştı; "Yüzyılın en büyük sanatçısı Picasso "Avignonlu Kızlar" ile yüzyılın en önemli sanat hareketini başlattı. Sanat akademisyenleri "Avignonlu Kızlar"ın Kübist bir resim olarak kabul edilip edilmemesi konusunda tartışıyor ama kendinden önceki tüm sanat eserleri bakımından derinden farklı olduğu ve Kübizmin gelişimini başlattığı tartışmasız".
Henri Matisse'in "Yaşam Keyfi" isimli tablosuna (Le Bonheur de vivre) iddialı bir tepki olarak resmedilen tablonun geleneksel biçimselliği ve güzelliği reddetmesi, Picasso'nun ileri görüşlü meslektaşlarını bile şoka uğratmıştı. Matisse, tabloyu modern sanatı itibarsızlaştırma girişimi olarak kınamakla kalmadı, daha sonra Picasso ile Kübizm'i geliştirmek için güçlerini birleştirecek olan Georges Braque dahi tablodan ilk başta o kadar etkilendi ki Picasso'yu gazyağı içip alev püskürten panayır ateşçilerine benzetti.
Elbette, tablonun konusu da vardı: Barselona'daki bir genelevde yaşayan beş çıplak fahişe. Ancak Beth Harris ve Steven Zucker'ın yukarıdaki videoda açıkladığı gibi, Genç Kadınlar her zaman yalnızca Genç Kadınlar'lardan ibaret değildi. Zucker, "Orijinal çizimlerde kadınlar, aralarında bir denizcinin bulunduğu bir erkeğe odaklanıyordu" diyor. "Bir de tıp öğrencisi vardı". Harris'in vurguladığı gibi, bazı aşamalarda, ikincisinin bir insan kafatası, profesyonel bir ekipman parçası ama aynı zamanda "ölümü hatırlatan, bir memento mori" taşıdığını da görüyoruz. Dolayısıyla, denizcinin içine düştüğü şehvet ile hayatın zevklerinin kısa olduğuna dair ahlaki bir hatırlatma arasında gerilim var gibi görünüyor: 26 yaşında birinin (Picasso o sıra 26 yaşındaydı) ifade edebileceği alışılmadık bir bakış açısı ama Picasso da alışılmış bir sanatçı değildi zaten.
Bu makalenin orijinali Colin Marshall imzasıyla OpenCulture isimli portalda yayınlanmıştır.
Çeviri Cazkolik.com / 01 Aralık 2025
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.