Yaşım itibariyle bu festivalin ilk yıllarını dahi hatırlıyorum, gidemeyecek kadar küçüktüm belki ama farkında olacak kadar biliyordum, zaten beş sene sonra, yetmişler sona ermeden ilk konsere gidişimi dün gibi hatırlıyorum.
İstanbul Müzik Festivali her zaman programına baktığım ama tercihim caz olduğu için çoğu konserine gitmediğim bir festival oldu, çünkü imkanlarımı sadece caz konserleri için kullanmayı istiyordum.
Aradan yıllar geçti. İstanbulla özdeşleşen bu festival şehrin en önemli kültür duvarlarından birini inşa etti.
Dünyadaki klasik müzik festivallerinin çoğu gibi İstanbul Müzik Festivali de zamanın getirdiği değişime kucak açan festivallerden oldu. Değişim dediğim, müzik türleri arasındaki sınırların belirsizleşmesidir. Başka bir şey anlamayın.
Nitekim, dünyadaki müzikal türlerin icra ve beste kabiliyetleri arttıkça, yeni nesil sanatçılar beklenmeyenleri yapmaya, yeni nesil dinleyiciler de farklı olana açık oldukça festival programları da eklektik ama yaratıcılıkları dikkat çeken yeni içeriklerle doldu.
Papyonlu martılar ne âlâkâ
Vakfın müzik ve caz festivallerinin afiş tasarımları her sene dikkat çeker. Geçmişte Bülent Erkmen gibi tasarımcılara sipariş edilen afişler son yıllarda ajanslara teslim edilmeye başlandı, bu da haliyle 'grafiker' gözü yerine anonim imzasız 'ajans' bakışını öne çıkarıyor. Bu sene afişte öne çıkan yaklaşım İstanbul'un simgesi martı ile papyon olmuş. Martıyı anlıyorum da papyon da klasik müziği mi temsil ediyor? Ne yalan biraz tuhaf olmuş.
17 Haziran akşamı Beyoğlu'ndaki Fransız Sarayı'nın gösterişli bahçesinde izlenecek akordion/viyolonsel ikilisi programa bakınca dikkatli gözlerin ayırdedeceği harika bir repertuvarla geliyor İstanbul'un eşsiz manzarasına.
Hector Villa-Lobos, Michel Portal, Astor Piazzolla, Stéphane Grappelli gibi tango ve caz kökenli ölümsüzlerin besteleri ikilinin enstrümanlarından yankılanacak. Caz dinleyicisi Peirani'yi yakından tanır. Defalarca izleme imkanı bulduk ve çıplak ayaklı sanatçı her defasında hayran bırakmıştır. Bu satırları yazmadan iki sanatçının 2013 tarihli Tranquillo albümünü dinliyorum. Bilhassa Salque'nin viyolonseli kulağa cesur ve agresif geliyor. Salque iki sene önce Peirani'nin olmadığı ama feat. olarak Bireli Lagreni'nin yer aldığı başka bir üçlüyle Loco Cello Tangorom isimli bir albüm yayınlamıştı. Piazzolla'nın beste havuzunu bir de bu ekipten dinlemenizi tavsiye ederim. Bilhassa, Piazzolla'nın herkesin düşündüğünün ve sandığının aksine en güzel bestesi olan Oblivion'un en güzel icralarından birini Salque'nin çellosundan beğeneceğinizi garanti ediyorum.
François Salque viyolonsel
Vincent Peirani akordeon
17 Haziran Salı 21:00
Fransız Sarayı
Merkezinde tangonun olduğu çağdaş müzik halkaları caz ve klasik sularda da ilgi görüyor. Yukarda bahsettiğim proje gibi Cuarteto Soltango da böyle bir çalışma denebilir.
Her ne kadar Salque ve Peirani'nin 'fovist' dili gibi olmasa da, klasik tango tınılarına daha yakın olsa da, tenor Leonel Capitano'nun sesi güçlü tınlasa da tangoya çağdaş yaklaşımı belirgin hissedilen ve kaçırılmaması gereken bir topluluk. Klasik tango severlerin bilhassa memnun kalacağı proje caz festivallerinde sıkça yer alan bir projedir.
Cuarteto Soltango
Thomas Reif keman
Karel Bredenhorst viyolonsel
Andreas Rokseth bandoneon
Martin Klett piyano
Leonel Capitano tenor
22 Haziran Pazar 21:00
The Grand Tarabya, Panorama Teras
Cuarteto Soltango ruhunun neş'et ettiği yirminci yüzyıl çeperinde dünyanın bizim coğrafi tarafında duygusal olarak belki bağlamları benzeşen ama tavurları ve yaklaşımları bambaşka müzikler icra ediliyordu.
23 Haziran gecesi bizim müzisyenlerden oluşan bir beşli Tellerin Aşkı adıyla harika bir repertuvarın peşinde koşacak Emirgan'daki Sabancı Müzesi'nin Fıstıklı Terası'nda. Bu ad bahçedeki fıstık ağaçlarından geliyor ama manzaraya ve İstanbul'un ruhuna çok yakışıyor.
Coşkun Karademir'in kopuz ve bağlama, Derya Türkan'ın İstanbul kemençesi, Saman Samimi'nin İran dolaylarından kamançası, yine komşu coğrafyadan İsmail Babayev'in tar ile dörtlüye konuk olarak eşlik edecek Burak Çakır'ın perküsyonu geleneksel Anadolu tınılarından yeni sesler üretecek meraklı kulaklara.
Coşkun Karademir kopuz ve bağlama
Derya Türkan İstanbul kemençesi
Saman Samimi kamança
İbrahim Babayev tar
konuk sanatçı Burak Çakır perküsyon
23 Haziran Pazartesi 21:00
Sakıp Sabancı Müzesi, Fıstıklı Teras
24 Haziran akşamı Cemal Reşit Rey'de bambaşka bir projenin içinde olmak mümkün. Ressam Caraaggio son yıllarda adeta yeniden keşfedildi. Sinema filmlerine konu olan ışık kullanımı tablolarında kimseye benzemeyen bir etki yaratmıştı, bu etkiyi bir de dinî/ruhanî madrigal motiflerle birleştirince bambaşka bir etki yaratmıştı etkisi yüzyıllar boyu süren.
Caravaggio ile Monteverdi aralarında onlarca yaş farkı olsa da birbirlerinin çağdaşı olan iki sanatçı. Resimde Caravaggio'nun resimlerine olan ilgi son yıllarda nasıl arttıysa Monteverdi'nin de bestelerine yönelik ilgide artış var. Bu vesile ile fırsat bulmuşken Monteverdi'nin bestelerini cazla tanıştıran ünlü İtalyan soprano Roberta Mameli'nin "'Round M: Monteverdi Meets" albümünü dinlemenizi hararetle tavsiye ederim. Hatta, festival yönetimine tavsiyem bu sanatçıyı bu projeyi İstanbul'da ağırlamaları olacak ama beni duyarlar mı bilmem.
La Venexiana
Emanuela Galli soprano
Agnese Allegra soprano
Giacomo Schiavo tenor
Gabriele Palomba theorbo ve şef
Dario Carpanese klavsen
Teatri 35
Antonella Parrella oyuncu
Gaetano Coccia oyuncu
Francesco Ottavio de Santis oyuncu
24 Haziran Salı 20:00
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
Festival bu sene latin/tango ile Doğu Akdeniz seslerine kulak veren içerikleri klasik müzik konserlerinin yanına koyması hoş bir tercih olmuş. Bu çerçevede değerlendirilebilecek ADA isimli proje de Yesari Asım Arsoy'dan Muzaffer İlkar'a, Tatyos Efendi'den Sadettin Kaynak'a nadir bir repertavurla 'eski İstanbul'u özleyenlere Kınalıada mehtabında eşsiz bir gece vaadediyor.
Çağlar Fidan vokal, kanun, def ve daire
Ezgi Köker vokal ve ud
Nikoteini
Asineth Fotini Kokkala kanun, viyolonsel ve vokal
Nikos Papageorgiou lavta, tambur, vokal
25 Haziran Çarşamba 20:30
Kınalıada Hristos Rum Ortodoks Manastırı
Playlist önerisi:
- François Salgue/Vincent Peirani "Tanguillo"
- Jérémie Arranger/François Salgue/Samuel Strouk "Loco Cello - Tangorom"
- Cuarteto Soltango/Leonel Capitano "Poesía"
- Roberta Mameli "'Round M: Monteverdi Meets Jazz"
- Derya Türkan "İstanbul Kemençesi"
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 18 Mayıs 2025, Pazar
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.