Meksika gelenekleriyle hayat dolu bir diva: Lila Downs

Meksika geleneksel müziklerine yeniden hayat veren, dünya müziklerinin bol ödüllü yıldızı Lila Downs, Aztekler, Zapotekler, Mayalar gibi eski uygarlıkların hikayelerini ve mitolojiyi de albümlerine taşıdığı rengarenk müzikleriyle 20 Kasım’da İş Sanat’ta sahne alıyor.

Yeni albümü “Pecados y Milagros” (Günahlar ve Mucizeler) ile yayınlanır yayınlanmaz platin ve altın plak satışlarını geride bırakan ve albümü Amerika’da da piyasaya çıktıktan sonra, Sony Music latin baskısı ile yeniden Latin Grammy ödüllerini hem “En İyi Folk Albüm” hem de “En İyi Yerel Meksika Müzikleri” kategorilerinde toplayan Downs dünya turnesiyle İstanbul’a da uğruyor.

Lila Downs ile son albümünü, geleneksel müziklerini, şarkılarındaki doğa metaforlarını ve 20 Kasım’da gerçekleşecek İstanbul konserini konuştuk.

Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove

Lila Downs: "Derdim, eziyet çeken kadınlardan,

haksızlığa uğrayan işçilere kadar herkesin sesini

duyurmak."

Cenk Erdem: Yeni albümünüz “Pecados y Milagros” (Günahlar ve Mucizeler) yine sosyal meselelere de değiniyor; peki şarkıların mesajlarıyla gerçekten işe yaradığını düşünüyor musunuz?

Lila Downs: Benim esas derdim şarkıların gücünden yararlanarak eziyet çeken kadınlardan, haksızlığa uğrayan işçilere kadar mümkün olan herkesin sesini duyurmak… Bir şarkıcı olarak elbette şarkıların eğlendiren, keyiflendiren taraflarını da seviyorum ama beni dinleyen herkesin kendi adıma özellikle Meksika’yı ilgilendiren tüm sosyal konulara ayrıca çok duyarlı olduğumu hissetmelerini istiyorum ve şarkılara inanıyorum.

Cenk Erdem: Şarkılarınızda doğayla ve mitoloji ile ilgili metaforlar da var; özellikle hoşunuza giden bir doğa hikayesi var mı?

Lila Downs: Meksika mitolojisinde doğa ile ilgili ve özellikle rüzgar ile hikayeler bana çok çekici geliyor. Yerli kültürünün inançların hemen hepsini büyükannemden öğrendim. Ama Rüzgar Tanrısı ve Yağmur Tanrısı hikayelerini ayrıca annemden de çok dinlerdim… Rüzgar doğanın yeni bir niyeti olduğuna işarettir ve rüzgar çıktığı zaman hareketlerimize dikkat ederdik.

Cenk Erdem: Meksika geleneksel müziklerini tüm dünyaya ulaştırırken, siz neler dinliyorsunuz?

Lila Downs: Hikayelerini yeniden duyurmak isteyebileceğim öyle güzel geleneksel şarkılar var ki, her fırsatta çok bilinmeyen geleneksel şarkıları keşfetmeye çalışıyorum, yine fırsat buldukça farklı yerel grupları, orkestraları dinlemeye lokal kulüplere de gidiyorum… Yine de turnelerde, yollarda kulağımda en çok eski caz şarkıları oluyor.

Cenk Erdem: Bir dünya müziği yıldızı olarak özellikle caz yorumunuzla da öne çıkıyorsunuz; peki bir sanatçı olarak size ilham veren caz müzisyenleri kimler?

Lila Downs: Çok uzun yıllardır bu sorunuza hiç düşünmeden verebileceğim tek cevabım John Coltrane olur, müziğin hayatı hafifleten ve iyileştiren bir tarafı var ve besteleriyle ve enstrümanıyla ruha dokunabilen müzisyenler de… Sanırım dinleyen herkese ilham verebilecek çok özel müzisyenlerden biri de Coltrane.

Cenk Erdem: Son albümünüz Pecados y Milagros ile birlikte şarkılara özel yağlı boya tablolar da sipariş edilmiş ve albümünüzün içini süslüyorlar; tablolar neler anlatıyorlar?

Lila Downs: Yağlıboya tablolarda birbirinden özel 15 ayrı ressamın emeği var ve şarkıların öykülerine eşlik ediyorlar. Küratör Demian Flores ile birlikte bu projeyi gerçekleştirmiş olduk ve tabloların her birini ayrıca Mexico City’de Munal Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergiledik; benim için şarkıların gücüyle resimlerin dilinin bir araya gelişi olağanüstü bir hazdı.

Cenk Erdem: Peki bir şarkıcı olarak en çok nelerden haz alıyorsunuz?

Lila Downs: Sahnede olmaktan büyük bir haz alıyorum ve özellikle izleyici kendini müziğe bırakıyorsa, hatta dans ederek eşlik ediyorsa benim için bir kutlamaya dönüşüyor. Müzik hepimiz için iyileştirici olduğu halde, kalabalıklar halinde şarkılarla duygularımızı harekete geçirmek bir sanatçı için en büyük haz.

Cenk Erdem: 20 Kasım’da İstanbul’da İş Sanat’ta sahne alıyor olacaksınız, bizi nasıl bir gece bekliyor?

Lila Downs: Şarkılar hepimizi birbirimizle hiç konuşmadan bağlıyor olacak. İstanbul izleyicisini yakından tanıyorum ve şarkılarla duygularınızı özgür bırakmaya ne kadar açık olduğunuzu da çok iyi biliyorum. Tüm dünyanın politik ve ekonomik sıkıntılar yaşadığı bir dönem geçiriyoruz ve gittiğim ülkelerde de neredeyse tüm dünyaya yayılan bu havayı fark ediyorum ve şarkılar bize tam da ihtiyacımız olan hayat enerjisini veriyor olacak.

Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN