Beatles ve soul müzik: Birgün herkes Beatles kavırı yapacak

Beatles ve soul müzik: Birgün herkes Beatles kavırı yapacak

Merseybeat’in soul müzik tutkusu

 

Beatles'in Amerika'da geniş kitlelerce tanınması ve hayranlığın “Beatlemania” çılgınlığına dönüşmesi grubun özellikle 1964 ABD turnesi sırasında ve sonrasında gerçekleşti. Liverpool’lu bu dört gencin başı çektiği ‘kültürel istila’ hareketi sayesinde Britanyalı pop ve rock sanatçıları Amerika kıtasına gelip pop müzik alışkanlıklarını yeniden yaratıyor, gönülleri fethediyordu. Müzik yazarları bir istilaya benzettikleri bu durumu 'British Invasion' olarak isimlendirdiler.

 

Grubun hem sanatsal hem teknik yönden bitmek bilmeyen yenilik ve yaratıcılık arayışları geçmiş dönemlerde sayısız sanatçıya ilham olduğu gibi günümüzde de birçok müzik insanını etkilemektedir.

 

Beatles grubunun hit parçaları, hatta komple albümleri Rythm and Blues/soul müzisyenler başta olmak üzere çığ gibi büyüyerek yeniden yorumlandı, kavırlandı. Caz, blues, latin, klasik müzik ve diğer janrlar bunu takip etti.

 

Peki siyahi müzik sektörü neden Beatles eserlerini kavırlama arzusuyla yanıp tutuşuyordu? Grubu cazip kılan neydi?

 

 

Bir gün herkes Beatles kavırı yapacak

 

Motown, Stax gibi kurumsal plak şirketlerin yanı sıra irili ufaklı bağımsız labeller 1960 ve 70'lerde kendi RnB/soul müzik sanatçılarına Beatles kavırlarını söyleterek resmen bir sektör yaratmışlardı. Bu parçalar, bazen aslına uygun yorumlarla, bazen de farklı düzenlemelerle dönemin müziğine inanılmaz bir renk katıyordu. Aslında ortada tatlı bir enflasyon vardı.

 

Marvin Gaye, Otis Redding, James Brown, Aretha Franklin ve niceleri bu kervana katıldılar.

 

Ve sanki evrendeki tüm müzisyenler “herkes kariyerinde bir Lennon/McCartney bestesi yorumlamalı" talimatı almışçasına grubun parçalarını okuyordu.

 

Soul sektöründeki “Beatles açlığını” görünce grubun bu müzik türüne olan katkısını düşünemeden edemiyor insan. Kuşkusuz ki gündemde kalabilmek ve ticari kazanç sağlamak adına bir akım haline gelen bu taktik sürdürülmeliydi. Zira iyi veya kötü, bir Beatles bestesini yorumlamak o yıllarda önemli bir prestij göstergesi gibiydi. Laf aramızda, bu yorumlardan bazıları orijinalleri kadar başarılı olduğunu düşünmüyor da değilim. (Örn. Marvin Gaye ve “Yesterday”)


Peki, Fab Four penceresinden bakıldığında, onlar kimi veya kimleri dinliyorlardı?

 

Bu sorunun cevabı için filmi biraz geri sarmamız gerekecek.

 

Yeni Dünya'dan gemilerle gelen müzik

 

Liverpool’un dünya pop müziğine armağanı olan Merseyside’in acar çocukları bu coğrafyada doğmuş, burada yaşıyorlardı. Ve bu da onlara büyük bir avantaj sağlamıştı. Zengin bir liman şehri olan Liverpool transatlantik ticaretin önemli merkezlerinden biriydi. Amerika ve diğer ülkelerle sadece mal ticareti yapılmıyor, Liverpool'a birbirinden farklı gelenek ve kültürler de akıyordu. Amerika kıtasından dönemin gözde müzikleri gemi ve gemiciler vasıtasıyla önce Liverpool'a, oradan da tüm Britanya'ya dağılıyordu. Özellikle Rock and Roll ve “race music” plakları gençlerin gözdeleriydi. John, Paul, George ve Ringo yeni müzikleri/müzisyenleri keşfetme noktasında daha doğru bir yerde olamazlardı. Bir altın madeninin üzerinde oturuyorlardı adeta.

 

“Race music” Beatles için ne ifade ediyordu?

 

Haliyle ırk ayrımı damgası taşıyan “race music” yaklaşımı ve kavramı tercüme edildiğinde “ırk müziği” veya “ırk temelli müzik” anlamına geliyor. Bu müzik türü, 1920 ve 1930'larda Afroamerikan toplumu için/tarafından icra edilen blues veya caz temelli bir müzik yelpazesidir. Bir nevi erken dönem caz ve Rhythm and Blues'u da ifade ediyor.

 

Beatles üyeleri müzik yaşamlarına start verdiklerinde Elvis Presley, Carl Perkins, The Everly Brothers ve Buddy Holly gibi sanatçıların yanı sıra üstte bahsi geçen “race music”e de aşırı ilgi duydular. Chuck Berry, Little Richard, Fats Domino, Ray Charles, Barret Strong ve Arthur Alexander gibi Rock and Roll, blues, RnB/soul müzisyenlerin etkisinde kaldılar. Tüm bu sentez kendi seslerinin önemli bileşenleriydi. Bunu pek yakın bir zamanda anlayacaklardı.

 

 

Albümlerindeki “siyah” etkiler

 

Bahsettiğimiz bu sentezin izlerine kariyerlerinin başında sergiledikleri canlı performanslarda rastlamak mümkündü. Baştan sona başkalarının bestelerinden oluşan “Live! at the Star-Club in Hamburg, Germany – 1962” bu örneklerden biridir.

 

Grubun Mart 1963 tarihli çıkış albümü “Please Please Me” ise Beatles'in siyahi müzikle olan bağını ortaya seren en kuvvetli kanıt olsa gerek. Albümdeki 14 parçanın altısı orijinalleri siyahi sanatçılara ait olan parçalardır (“Chains,” “Boys,” “Baby It’s You,” “A Taste of Honey,” “Twist and Shout,” ve “Anna”).

 

Yine 1963 yılının Kasım ayında çıkan grubun ikinci stüdyo albümü “With The Beatles”ta da aynı formül uygulanmıştı. Grubun kendi bestesi olmayan 6 parçadan 5 tanesi siyahi müzik temelliydi.

 

John Lennon, New York Times gazetesinin Beatles grubunun dağılması üzerine yazdığı makalenin bir bölümünde «siyah müziği kendi çıkarlarınız için kullandınız» argümanına şöyle cevap vermiş:

 

“İlk günlerde kendi şarkılarımızı söylemiyorduk, çünkü yeterince iyi değillerdi. Yorumladığımız parçaların orijinallerinin siyah kökenli olduğunu herkes tarafından bilinmesini istedik. O müziği sevdik ve yaymak istedik.”

 

Tüm bunlar göz önüne alındığında RnB/soul’un dahil olduğu siyah müzik mi Beatles'tan etkilendi, yoksa tersi mi oldu? Bir çeşit “yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan” denklemi gibi, değil mi? Kararı siz verin.

 

Aykut Öger

 

Cazkolik.com / 30 Kasım 2020, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Aykut Öger

Soul, R&B ve Blues yazılarıyla Aykut Öger Cazkolik'te.

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

  • Nisa Kaya
    30 Kasım 2020 Pazartesi 05:49

    Beatles'ın bu yönü ben şaşırttı. Böylesine güzel anlatımla beni aydınlattığınız için teşekkür ederim.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »
  • Burak Süall
    01 Aralık 2020 Salı 07:24

    Bu bilgi dolu yazıyı keyifle okudum. Bilmediğim ne kadar çok şey varmış. Her yazıyla öğrenmeye devam. Kaleminize sağlık.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »
  • Haluk Çetin
    01 Aralık 2020 Salı 10:47

    Siyahi Soul ilahlarının Beatles parçalarını yeniden yorumladıklarını öğrenmek beni gerçekten çok şaşırttı. Şimdi tüm bu parçaları karşılaştırmalı olarak yeniden dinleyeceğim. Engin bilgilerinizle bizi aydınlattığınız için çok teşekkürler Aykut Bey.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »
  • Aykut Öğer
    02 Aralık 2020 Çarşamba 06:59

    Rica ederim. En iyi yöntem karşılaştırma yapıp dinlemektir. Çok keyif alacağınızdan şüphem yok. Saygılar.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.