Sorunlu bir gençlik geçirmesine rağmen Ella Fitzgerald kendini tüm zamanların en ikonik caz şarkıcılarından biri olarak cinsiyetçilik ve ırkçılıkla savaşarak "First Lady of Song" ve "Queen of Jazz" gibi ünvanları kazanmayı başardı.
Ella Jane Fitzgerald tüm zamanların en ikonik ve etkili Amerikalı caz şarkıcılarından biriydi. Eşi benzeri olmayan bir tona sahipti, kusursuz diksiyonu vardı, ifade gücü, şarkı içlerinde mükemmel zamanlamaları, doğaçlama yapma yeteneği ve adeta ondan sorulan scat becerisiyle emsalsizdi.
Onu tanımlayan tüm bu tarif yine de ilk dönemlerinde geçirdiği sıkıntıları hafifletmiyor. Genç yıllarını Harlem sokaklarında geçirdi. Çocukluğundan itibaren, özellikle ailesinin ibadet ettiği Bethany Afrika Metodist Piskoposluk Kilisesi aracılığıyla caz ve gospel müziğiyle tanıştı. Kısa bir süre sonra kendini Louis Armstrong, Bing Crosby ve The Boswell Sisters'ın müziğini taklit ederken, her dakika onlar gibi söylemeyi öğrenmeye çalışırken buldu.
Henüz 15 yaşındayken bir trafik kazası sonrası annesini erken yaşta kaybetmesinden sonra hayatı yoksul hayatı daha da kötüleşti. Kendisi asla itiraf etmese de annesinin ölümünden sonra üvey babasının onu istismar ettiği varsayılıyor. Karmaşık ve suça eğilimli olması muhtemel gençlik döneminde Harlem sokaklarında şarkı söyleyerek para kazanmaya çalıştı ve bu becerisi onu kariyerinin en önemli anlarından birine götürdü: 1934'te Apollo Tiyatrosu'ndaki amatör şarkıcıların şarkı söylediği gecelerde 17 yaşındayken ilk çıkışını yaptı. Apollo Theater'da bir hafta boyunca performans sergiledi, ancak büyük olasılıkla bakımsız ve fakir görünümü nedeniyle ona pek fırsat tanınmadı.
Sonunda, ülke çapında sahne aldığı Chick Webb Orkestrası'yla yakaladığı başarının ardından müzik endüstrisinde daha istikrarlı bir iş buldu ve 1942 yılında kendisini süperstarlığa götüren ve tüm zamanların en yetenekli caz şarkıcılarından biri olmasını sağlayacak solo kariyere başladı.
Fitzgerald'ın son konseri yaklaşık 60 yıllık kariyeri sonunda 1993 yılında gerçekleşti. Sağlığı giderek bozulan sanatçı üç yıl sonra 79 yaşında vefat etti. 'Ella Fitzgerald: Just One of Those Things', isimli belgesel mütevazı sanatçının gençliğinden başlayarak zirveye çıkan hayatını anlatıyor.
Daha önce hiç görülmemiş görüntüler eşliğinde Smokey Robinson, Tony Bennett, Johnny Mathis, Itzhak Perlman, Norma Miller, Andre Previn ile röportajların yanısıra oğlu Ray Brown Jr. ile de konuşan film suistimal edilmiş bir çocukluktan gençliğe oradan caz tarihinin en önemli isimlerinden biri olmaya giden süreci anlatıyor. Burada altı çizilmesi gereken en önemli nokta ise Ella Fitzgerald'ın erkek egemen müzik endüstrisinde siyah bir kadın olarak yeteneklerinin sınırlarını zorlayarak verdiği mücadele olması gerekir.
Bu nedenle, Fitzgerald'ın geriye bıraktığı miras ırkçılık ve cinsiyetçilik gibi konulardan hariç değerlendirilmemeli. Şarkıcı, ödüllü bir sanatçı olmanın yanı sıra vokalist ve Sivil Haklar aktivistiydi. Roman yazarı Reggie Nadelson tarafından kaleme alınan film ödüllü film yapımcısı Leslie Woolhead tarafından yönetildi.
Filme dair prodüksüyon bilgileri;
Sanal ve şirket içi platformlardan izleyebilirsiniz.
Yapım şirketi: Eagle Rock Films
Dağıtımcı: Eagle Rock Entertainment
Anlatıcı: Sharon D. Clarke
Yönetmen: Leslie Woodhead
Yapımcı: Reggie Nadelson
Sorumlu yapımcılar: Terry Shand, Geoff Kempin, Jonathan Clyde
Görüntü Yönetmeni: Roger Chapman, Andrew Muggleton, Tim Sutton, Peter Nelson, Allan Palmer, David Waterston
Editör: Ian Meller
Süre: 89 dakika
Cazkolik.com / 25 Haziran 2020, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.