Spotify gibi çevrim içi dinleme sistemi yeni mi gelişti sanıyorsunuz?

Spotify gibi çevrim içi dinleme sistemi yeni mi gelişti sanıyorsunuz?

Yüz elli yıl önce yaşayan insana göre insan ömrü içinde hayatımızı sayısız kez değiştirecek, kolaylaştıracak, etkileyecek teknolojik gelişmelere tanık oluyoruz ama bu gelişimlerin bir kısmının izlerini geçmişte aramak aklımıza gelmiyor. Vaktiyle pek çok insanın hayal olmaktan öte gidemez diye gördüğü şeyler bugün hayatımızın gerçeği. İlerlemenin doğrusal bir eğrisi vardır, bunu yaşadığımız döneme bakarak günlük hayatta anlamak kolay değil ama yüzyıllık dilimler halinde gelişimi mercek altına alırsanız farkı çok rahat gözleyebilirsiniz.


Örneğin, bugün müziği Spotify gibi dijital yayın istasyonları üzerinden dinliyoruz değil mi, ama bir çoğumuz bu yayınların bir anda düşünülüp bulunduğunu mu zannediyor, yukarda sözü edilen doğrusal eğrinin bu gelişimde rolü yok mu sanıyorsunuz, işte, size bir örnek.


Théâtrophone


Günümüzden 138 yıl önceye gidersek eğer Paris’te Clement Ader isimli bir mucidin Théâtrophone isimli bir sistem geliştirdiğini görüyoruz. Sistemin mantığı bir telefon hattı üzerinden müzik ve diğer eğlencelerin dinleyiciye iletilmesiydi ve bu sistem tecrübe edildi.


1881 yılında yaşayan bu tecrübeyi günümüzde kaleme alan The Irish Times gazetesinden Michael Dervan radyo öncesi teknoloji bir çok yönden harekete geçmiş bir ilerlemeydi diyor. Théâtrophone “Tiyatro ve operanın iki kanallı, çoklu mikrofon rölelerini kulaklık üzerinden dinlemek için telefon hatları üzerinden iletebilen, iki kulak için farklı sinyallerin kullanılmasını sağlayan bir stereo efekti yarattı. Kullanıcılar servise abone oldu ve The Electrical Engineer referans rehberinin 1889 yılı sayısında popüler oldu.


Victor Hugo’nun denediği ve “Çok garip” diye yazdığı belirtiliyor. “Duvardaki iki kulak manşonuyla operayı duyuyoruz; kulaklıkları değiştiriyoruz ve Fransız Tiyatrosu, Coquelin`i duyuyoruz ve yine değişince Opera Comique`i duyuyoruz. Çocuklar ve ben çok sevindik” diye yazdığı belirtiliyor. 1896 yılında Tanya Basu Mental Floss`da "Belle Epoque sanatçısı Jules Cheret Théâtrophone ile ölümsüzleşti” diye yazdı.


Bu dikkat çeken gelişme aynı anda sadece Paris’te yaşanmıyordu, Avrupa’da farklı yerlerde de gelişmeler vardı. Macar mucit Tivador Puskas Budapeşte’de Telefon Hermondo adından bir aktarım sistemi yarattı. Puskas’ın sistemi telefon hatları üzerinden haber ve borsa bilgilerini yayınlamak fikri üzerineydi. Aboneler çağrı yaparak santral üzerinden kendi seçtiği aboneleri yayına bağlayabiliyordu. Sistem oldukça başarılı görünüyordu ve Avrupa çapında ilgi çekti.


Sistem elbette dijital akıştan oldukça farklıydı ve dönemin standartlarıyla sınırlıydı, ancak temel dağıtım sistemi benzeşti. Kurulan üçüncü servis biraz farklı çalıştı. 1884`te Londra`da kurulan Electrophone sistemi, öncüllerinin fikirlerini birleştirdi; hem haberleri hem de müzikal eğlenceyi yayınladı. Hem kulaklık hem de hoparlör benzeri bir megafon eki ile oynatma seçenekleri genişletildi. Ek olarak, kullanıcılar merkez ofisle konuşarak farklı programlar talep edebilecekleri bir mikrofona sahipti. Etkileşim bir yere kadar ilerleyebildi çünkü elektro hizmet pahalıydı. Aboneler dinlemek için gruplar halinde toplanması fikri gelişti ve bu oturumların fotoğraflarından bazıları o dönem afyon evlerinde topluca afyon çeken insanları andırdığı lafları yayıldı.


Bu teknoloji askeri teknolojiyle buluşunca gelişimini sürdürülebilir kıldı. İnternetin de ilk olarak askeri iletişim sistemi olarak başladığını hepimiz biliyoruz. 1. Dünya Savaşı sırası gelişimin hızı artı, evet, ticari değildi ve 1920’li yıllarda radyonun gelişimiyle bu girişimin sonu geldi. Dönemin bilim kurgu yazarları bile çevrim içi bu öncü yayın sisteminin farkında mıydı bilmiyoruz ama öngörülmesi zor olduğu belli. Edward Bellamy’nin 1888 tarihli ütopik romanı “Looking Backward” 2000 yılına dair yazdığı vizyonunda Théâtrophone’a çok benzeyen bir cihaz hayal etmişti. 1909 yılında E.M. Forster vizyoner kısa öyküsü “The Machine Stops”da erken yayın hizmetleri ve erken telekomünikasyon gelişmelerinden faydalanmıştı. Oyun yazarı Neil Duffield “radyonun kitle iletişim aracı olduğu günlerde internetin olduğunu tahmin edebiliyor musunuz” diyordu.


Cazkolik.com / 03 Ekim 2019, Perşembe


BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.