Plâklarda dijital mastering tartışmasını konunun uzmanı Jim Davis anlatıyor

Plâklarda dijital mastering tartışmasını konunun uzmanı Jim Davis anlatıyor

 

MoFi Başkanı Jim Davis plâklarda dijital mastering tartışmasını ele aldı

 

 

Son dönemde giderek yaygınlaşan yüksek çözünürlüklü dijital kaynaktan plâk basılması ile ilgili tartışmalar devam ederken, bu konuda sektörün en tecrübeli firmalarından Mobile Fidelity Sound Lab. (MoFi) firmasının kıdemli başkanı Jim Davis, The Absolute Sound dergisine verdiği bir röportaj ile konu hakkında düşüncelerini açıklayarak proses hakkında detaylı bilgiler verdi.

 

 

 

Genel inanışın aksine, analogdan yapılan baskılar aslında çok da avantajlı değil mi?

 

 

The Absolute Sound: Neden eskiden yaptığınız gibi analog master bantlar yerine DSD dosyalarından master yapmaya karar verdiniz? Dosyalardan mastering yapmanın banttan mastering yapmaya kıyasla avantajları ve dezavantajları nelerdir?

 

Jim Davis: Bazı plâk şirketi master bantlara erişim ilgili politikayı değiştirdi. O zaman bu master kayıtlar için tek seçeneğimiz plâk şirketlerine gitmekti. Bu master’lara erişebildiğimizde sorun, bilgiyi master banttan en doğru şekilde nasıl alabiliriz idi? Master'dan analog kopyalar yapmayı denedik. Çeşitli bant stokları farklı hızlarda denendi ancak istediğimiz sonucu vermedi. Bir analog banttan diğerine kopyalamanın gürültü tabanlı dezavantajlarının üstesinden gelmenin bir yolu yoktu. Yüksek çözünürlükte en üst format olan DSD’yi (Direct stream Digital) denediğimizde, bunun bilgi alımını en üst düzeye çıkarmak için çok daha üstün bir yöntem olduğunu fark ettik. Bir arşiv formatı olarak geliştirilen DSD, çok düşük gürültülü bir zemin ile ses olarak şeffaftır. Birazdan açıklamaya çalışacağım özenli aktarım süreciyle birleştiğinde, kaydı yakalama, master bantın sanal bir anlık görüntüsüdür ve geleneksel yöntemlerin yapamayacağı düzeyde ayrıntı ve nüansı ortaya çıkarır. Sezgisel olarak, bu yakalama, değerlendirmemizde, analog banttan doğrudan yapılan bir kesime kıyasla üstün ses sağlar. Bu işlemleri uzmanlaşmış bir stüdyoda yapmak hem maliyetli ve hem de zaman alıcıdır. Tim de Paravicini mühendislik tekniği ile modifiye edilmiş Studer A80 Master Bant Makinemiz de dahil olmak üzere tescilli donanımımızı stüdyoya gönderiyoruz, stüdyo zamanı kiralıyoruz ve bir seferde birkaç hafta boyunca mühendisimizi oraya gönderip tüm masraflarını karşılıyoruz. Tekniklerimizi kullanarak bir DSD işleme süreci, her bir master bant için tek başına bir veya daha fazla gün sürüyor. Bu uzun ve yorucu bir süreç. MoFi mühendislerinin her projeye koydukları sıkı çalışmadan ve sürekli olarak elde ettikleri sonuçlardan gurur duyuyorum. Her yayına bu zaman ve masrafı koyan başka bir odyofil plak şirketi olduğunu sanmıyorum.

 

The Absolute Sound: MoFi, DSD dosyalarından mastering yapmaya tam olarak hangi yıl ve hangi albümler ile başladı?

 

Jim Davis: DSD dosyasından mastering yapılan ilk albüm 2011'de piyasaya sürülen Tony Bennett’ın “I Left My Heart in San Francisco” albümü idi. Zamanla, DSD arşiv oluşturma sürecinde yeni master’lar oluşturarak giderek daha fazla albümü bu master’ları kullanarak basmaya başladık. Böylece hem daha fazla uzmanlaştık hem de arşiv oluşturma yolunda önemli adımlar attık. Mofi Web Sitesine tüm Mofi Vinil albümler günlük olarak eklenmekte ve sitede tam bir arşiv oluşmaktadır.

 

The Absolute Sound: Hâlâ master bantlardan basılan herhangi bir analog MoFi plâğı var mı, yoksa hepsi DSD dosyalarından mı basılıyor?

 

Jim Davis: DSD adımı olmadan master banttan bastığımız son analog albüm David Crosby’nin “Crosby If I Could Only Remember My Name” albümü idi. Albüm 2022'de piyasaya sürüldü, ancak baskı kaydı 2020'nin başlarında yapıldı. 2020'nin başlarından bu yana tüm diğer sürümler, orijinal kayıt dijital bir kaynak olmadığı sürece, mastering'de bir DSD adımı olarak kullanılır. Analog master kaynaklı tüm sürümlerde ise ileriye dönük olarak bir DSD adımı kullanılacaktır.

 

The Absolute Sound: Bu süreçte, kalıptan kesme işlemine kadar süreci biraz daha netleştirebilir misiniz?

 

Jim Davis: Orijinal bantlardan başlayarak ve özel Tim de Paravicini Studer A80'imizi kullanarak, mühendislerimiz her ekleme ve düzenleme için bantın okuyucu kafaya olan açısının hizalama ayarlarını not ederek kaydın bir özetini çıkartır. Bantın kapsamlı bir değerlendirmesi yapıldıktan sonra, mühendis ilk şarkıyı, ilk düzenlemeye kadar kaydeder. Her birleşme noktasında bant ile kafa açısının hizalama işlemi yeniden yapılır. Bu hassas hizalama, banttan bilgi alımını en üst düzeye çıkarmak için çok önemlidir. Bu bantlar farklı stüdyolarda farklı cihazlarda kaydedilmiş olabilir ve bu cihazları düzgün olarak hizalayarak yansıtmak hayati önem taşır. Bu işlemden sonra elde edilen DSD dosyası değerlendirilir ve analog alana döndürülür. Mühendis, bir Tim de Paravicini analog EQ kullanarak eşitleme ayarlarını yapar. EQ dijital alanda yapılmaz. Bu sinyal daha sonra Tim de Paravicini tüp amplifikatörleri tarafından sürülen kesme kafasına iletilir. Geleneksel bir analog kesimde, mühendisin hizalaması da dahil olmak üzere tüm ayarlamalarını anında yapması gerekir. bant ve kafa açı hizalaması mikro bir ayardır ve anında kesim yaparken tam olarak sabitlenmesinin bir yolu yoktur. Ve bu, süresi ne kadar kısa olursa olsun, her eklemede yapılması gereken bir harekettir.

 

The Absolute Sound: Neden bazı plaklar DSD64'ten ve diğerleri DSD256'dan kesiliyor?

 

Jim Davis: DSD64'ten kesilen herhangi bir plak, Meitner A/D cihazı kullanılarak 2011'den Ocak 2014'e kadar basıldı. Daha iyi teknoloji kullanıma sunulduğunda, DSD256'da yakalanan kaydı Merging Technologies Horus A/D cihazına yükselttik. En iyi ses sonuçlarını elde etmek için sürekli olarak yeni teknolojiler, donanımlar, malzemeler ve Vinil formülleri deniyoruz. Teknolojide bir ilerleme olursa, sese fayda sağlıyorsa ilk değerlendiren ve benimseyen olmayı planlıyoruz.

 

The Absolute Sound: MoFi, özellikle bir DSD dosyasından istediği kadar kesebildiği halde, orijinal bantta aşınmanın sorun olmadığı bir durumda, ürettiği kopya sayısını neden sınırlandırıyor?

 

Jim Davis: Göründüğünden daha karmaşık olan müzik işindeki pek çok şey gibi, üretimdeki sınırlamalar; lisans anlaşmaları, kâğıt yönetimi (plak kapağı, kartoneti, iç zarfları, kutuları vb.) ve hatta üretimde kullanılan bazı malzemelerin kıtlığı gibi çok sayıda faktöre dayanabilir. Tek Adımlı (One-Step) sürümlerimiz söz konusu olduğunda, sınırlarımızı talep tahminlerimize dayandırdık. İlk Tek Adımlı yayınımız Santana “Abraxas” için 2500 kopya sınırına karar verdiğimizde, 100$'lık kaç plak satabileceğimize dair hiçbir fikrimiz yoktu. Bu sürümden bu yana, tahmini talebe göre her sürümün sınırlarını tutarlı bir şekilde artırdık. Kesme işlemiyle ilgili temel bir yanılgı, bir DSD dosyasıyla sadece oynat, kes ve bitir şeklindedir ancak durum böyle değil. DSD ile bir kayıt tamamlanmadan önce arasında birçok ek adım vardır. Kaydı kesmek için DSD sinyali bir analog EQ ile beslenir. Bu analog alan eşitleme, her kesim için mühendisimiz tarafından yapılır. Kayıt oluşturulup kesilerek kalıp çıkartıldıktan sonra, test baskısı için preslenmesi, kalite kontrollerinin yapılması ve onaylanması gerekir. Bu işlem her set için tekrarlanır. Her Tek Adımlı kesimden yalnızca bir takım baskı yapılabildiğinden, bu kayıtların giderek daha büyük miktarlarda üretilmesinin önemli miktarda zaman ve çalışma gerektirdiğini görebilirsiniz. Mastering maliyetlerine ek olarak, piyasaya sürülme tarihinden çok önce paketleme konusunda kararların alınması gerekir. Bir noktada, gelecekteki Tek Adımlı sürümlerinin büyük birikimi göz önüne alındığında, bir sonraki albüme geçmemiz gerekiyor. Sıradan Vinil albümlerin baskı sayıları ile ilgili olarak, bunları talep tahminlerimize göre belirliyoruz. Tüm talep tahminleri pandemiden önce belirlendi. Bantlardaki aşınmayla ilgili olarak ise, müzik tarihimizin kutsal belgelerini korumaya yardım etme yükümlülüğümüz var. Bunlar kırılgan bir fiziksel ortamda işlenmekte. Master bantlar sınırlı bir kaynaktır. Sadece kısa bir süreliğine bu kayıtların sahibi olmakla kalmayıp, aynı zamanda bu süre zarfında bir kanal olma ayrıcalığına sahip olduk, onları en doğru olduğunu düşündüğümüz şekilde sunuyoruz.

 

The Absolute Sound: MoFi'nin yüksek çözünürlüklü dijital kaynakları, birçok kişiye tamamen analog bir baskının aslında çok da fazla avantajı olmadığını gösterdi. Bu düşünce tarzına nasıl cevap veriyorsunuz?

 

Jim Davis: Bu, yıllardır devam eden ve devam edebilecek bir tartışma. Sadece sürecimiz için konuşabilirim. Mastering sürecinin tüm yönleriyle ilgili kapsamlı değerlendirmeler yaptık ve bu adımlarla tescilli ekipmanımızı kullanmanın en iyi ve doğru ses sonuçları verdiğini gördük. Sonunda, kulağa en iyi gelen şey konusunda kendi kararını vermek dinleyiciye kalmıştır. Pek çok müşterimizden gelen mükemmel değerlendirmelerin ve basının bakış açımızı desteklediğini hissediyoruz. Bunun için minnettarız.

 

 

 

MoFi hakkında

 

 

Mobile Fidelity Sound Lab. 1977 yılında Chicago, Illinois merkezli bir şirket olup, kurulduğu yıldan bu yana odyofil kayıtlarında tartışmasız öncü ve lider olmuş bir firmadır. Kendini doğal ses arayışına adamış odyofiller tarafından kurulan firmanın en önemli hedefi, ses alanında aslına uygun olarak yeniden üretilmiş yüksek kaliteli kayıtları sunmaktır. Firma kurulduğundan bu yana amacına sadık kalarak en son teknolojilere öncülük etmiş ve günümüzde geçerliliğini koruyan odyofil standartlarını belirlemiştir. MoFi kullandığı şeffaf ve tarafsız mastering sistemleri sayesinde orijinal sese herhangi bir renklenme veya ilave yapmadan, orijinal ana kayıttaki tüm ayrıntılı müzik bilgilerini ortaya çıkarmaktadır. Firma bağımsız olarak ses teknolojisi araştırma ve geliştirmeye yatırım yapan birkaç plak şirketinden biri olarak öne çıkmaktadır. GAIN 2™ gibi tescilli yeniliklerle ve Tim de Paravicini, Ed Meitner, Lipinski Sound ve Sony Electronics gibi çeşitli mühendislik şirketleri ile iş birliği yaparak, müzik tutkunlarına yüksek ses standardı için büyük maliyetli yeni cihaz ve sistemlere ihtiyaç duymadan ulaşabilme imkânı sunmaktadır.

 

MoFi, son birkaç yılda hem kayıt formatlarında hem de ses dağıtım sistemlerinde yaşanan hızlı gelişmelere paralel olarak endüstri standartlarını iyileştirmeye yönelik araştırmaları ile gelişimini sürdürmektedir. Bu araştırma ve geliştirmeler, odyofil dünyasında sayısız yeniliğin tanıtılmasıyla sonuçlanmıştır. Half-Speed Orijinal Master Recording™ yani yarı hızda mastering yapılmış LP'ler, Ultra Yüksek Kalite Kayıtlar™, Orijinal Master Recording™ CD’ler, 24 Karat Gold Ultradisc™ CD ve Ultra High Resolution™ CD.’ler firmanın sunduğu yeniliklerden bazılarıdır.

 

Firma yaptıklarını şu açıklama ile özetlemektedir: “En büyük umudumuz, ürünlerimizin tüm müzik yelpazesinde çeşitli, seçkin orijinal ana kayıtların birinci sınıf, saf, doğal ses üretimini deneyimlemeleri için kulakların ve ruhların kanalları olarak hizmet etmesidir.”

 

 

Hi-Fi'ın geleceği; MoFi UltraDisc One-Step: Tek Adımlı Kayıt Kesim Tekniği

 

 

Mobile Fidelity Sound Lab.’ın (MFSL) yeni UltraDisc One-Step (UD1S) endüstri standardı, üç aşamalı kayıt kesim tekniğini kullanmak yerine, iki aşamadaki kayıp sürecini elimine ederek yalnızca bir adım kullanmaktadır. Üç aşamalı işleme, optimum verim ve verimlilik için tasarlanırken, UD1S, en üst düzeyde ses kalitesi için yaratılmıştır. Mobile Fidelity'nin 1980'lerde JVC ile Ultra Yüksek Kaliteli Kayıta (UHQR) öncülük etmesi gibi, UD1S tekniği ile plak üretim sürecindeki en son teknoloji ürünü bir başka ilerlemeyi temsil etmektedir. MFSL mühendisleri orijinal ana kayıtlarla başlamakta, bunları özenle DSD 256'ya aktarmakta ve titizlikle kesilerek bozulmamış bir UD1S kalıbı oluşturmak için kullanılmaktadır. Bu sayede üç aşamalı standart kesim işleminin iki aşamasında oluşan ses kaybının ortadan kaldırılması, kaybolan muazzam miktarda müzikal detay ve dinamiğin ortaya çıkartılması amaçlanmakta ve böylece bugün mümkün olan en düşük gürültü tabanına sahip plağın üretilmesi sağlanmaktadır.

 

 

Röportaj The Absolute Sound Dergisinden alınmıştır.

 

Tamer Tekelioğlu

 

Cazkolik.com / 12 Eylül 2022, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Tamer Tekelioğlu

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.