Merhaba değerli müzikseverler,
Zaman zaman gelen mesajlar ile özellikle genç yaştaki okuyucularımızın plâklara olan ilgisinin artması sebebiyle pikap tavsiyesinde bulunmam üzerine talepleri oluyor. Mümkün olduğunca yanıtlamaya çalışıyorum ancak burada ihtiyacın tam olarak ne olduğunun veya nasıl bir ses istendiğinin saptanması gerekiyor. Bütçelerin farklı olmasından dolayı uygun marka ve modeller üzerinde duruyorum. Plâklara olan ilgi ve talebin giderek artması pikap satışlarını da olumlu yönde etkileyerek, son dönemlerde piyasaya farklı özellik, tasarım ve ücretlere sahip pikaplar sunulmaya başladı. Durum böyle olunca da pikaplar hakkında detaylı bir yazı yazmayı kendimce uygun buldum. Umarım faydalı olur.
Pikapların özelliklerinden bahsetmeden önce kısaca çalışma prensiplerine ve gövde üzerindeki parçalarına bir göz atalım çünkü yazının ilerleyen kısımlarında bu parçalardan sık sık söz edeceğiz.
Pikapları yapısına göre iki türe ayırabiliriz. İlki ve en yaygın olanı Kayışlı (Belt Drive), ikincisi ise genellikle DJ pikapları olarak bilinen Doğrudan Tahrikli (Direct Drive) olanıdır. Lastik kayışlı olan modellerde gövdeye yerleşik veya yeni modellerde gövde dışında bulunan motor lastik bir kayış ile plağın üzerine yerleştirildiği Plato (Platter) veya Tablayı döndürür. İkinci türde ise motor gövdenin içinde yer alıp platoyu direk olarak döndürür. İğne plak üzerindeki yivlere yerleştirildiğinde titreşir ve iğnenin bağlı olduğu kartuşta bulunan bobinli ve elektro mıknatıslı düzenek bu titreşimleri ses dalgalarına dönüştürür.
Şimdi gelin pikapların parçalarını kısaca inceleyelim. Burada Türkçe isimlerin yanında orijinal isimleri de göreceksiniz çünkü sektörde yoğunlukla bu isimler kullanılıyor.
İğne pikabın plakla temas ettiği tek nokta olup genellikle elmastan yapılmış en küçük parçadır. İğne ve Kartuşu birbirini tamamlayan bir bütün olarak düşünülebiliriz. Pikapta sesin yolculuğunun ilk noktasıdır. İğne ve Kartuşlar farklı şekil ve çalışma prensiplerine sahiptir ve buna göre sınıflandırılırlar.
İğneler, Noktasal (Point Contact) veya Düzlemsel (Line Contact) olarak iki gruba ayrılırlar. Noktasal olanlara baktığımızda Konik (Spherical) veya Eliptik (Elliptical), Düzlemsel olanlara baktığımızda ise Normal veya Optimize olarak alt grupları vardır. Yivlere olan temas ne kadar derin ve fazla ise ses detayı o kadar yüksek olur. Ancak bu, iyi olmayan bir ses sisteminde istenmeyen seslerin, özellikle titreşimlerin yarattığı dip seslerin fazlaca duyulmasına yol açabilir ve sesin bozulmasına sebep olur.
Kartuşlar ise çalışma prensiplerine göre Hareketli Mıknatıs Kartuşlar (MM-Moving Magnet) ve Hareketli Bakır Kartuşlar (MC-Moving Coil) olarak ikiye ayrılır.
Kartuşların çalışma prensiplerine baktığımızda, temelde MM Kartuşlar aynen jeneratör gibi çalışır. Bakır sargı içinde hareketli bir mıknatıs tarafından düşük miktarda üretilen gerilim vasıtası ile ses üretilir. İğnenin plak üzerindeki yivlerde hareket etmesiyle titreşimler oluşur ve bu titreşimler sağ ve sol olmak üzere iki ayrı sinyal üretir. İğnedeki titreşim, içinde mıknatıslı düzenek olan kartuşa aktarılır. Mıknatıslar iğneden gelen titreşimlerle kartuşta yer alan sarım içinde hareket ederek bir gerilim yaratır. Bu gerilimin oluşturduğu sinyal kablolar üzerinden ilerleyerek amplifikatöre ulaşır.
Şekil: Standart bir iğne ve kartuş şeması
MC özellikteki kartuşlar ise döner bakır bobinli bir düzenekten oluşur. Çalışma prensibi MM kartuşlara benzer ancak temel fark, iğnenin kartuşta bir bobin sargıya bağlı olup, bobinin bir mıknatıs etrafında titreşmesidir. Bunların ürettiği ses daha detaylı olarak bilinir. Bununla birlikte iğne ve kartuşun frekans aralıklarına verdiği cevap yani hassasiyeti ne kadar yüksek ise ürettiği ses de gerçeğe o kadar yakın olur. MC kartuşlar ayrıca kendi içlerinde Yüksek Çıkış Güçlü (High Output) ve Düşük Çıkış Güçlü (Low Output) olarak 2 gruba ayrılır.
İğne ve kartuş konusu kafa karıştırabilir ancak burada önemli olan konu nasıl bir ses arayışında olduğumuz ve sisteminize en uygun iğneyi bulmaktır. MM kartuş ve iğnelerin iyi tarafı uygun bütçeli modellere sahip olması, tercihe göre daha kolay model yükseltme imkanı vermesidir. Yüksek sinyal çıkışı, çeşitliliği ve iğnelerinin değiştirilebilmesi sebebiyle MM kartuşlar yeni başlayanlar için olabildiğince uygundur. Bununla birlikte üst seviye cihazlara yönlendikçe MC pikap kafalarını tercih edilir çünkü MC kartuşlar daha iyi tonlamaya, açıklığa, daha geniş bir sahneye sahiptirler ve ayrıca MM’lere göre daha az distorsiyon üretirler.
Şekil: İğne çeşitleri
İğne seçimi pikabımız için çok önemlidir. Yazımın ilerleyen bölümlerinde Pikap Ön Yükselteçleri bahsinde tekrar bu konuya değineceğim. Amerikalıların “Quality Begins at Home” deyişi gibi pikapta da ses kalitesi iğne ve kartuş ile başlar ama burada kalmaz, pikap kolunun (Tone Arm) malzemesi, kol içinde sesi ileten kabloların cinsi ve kalitesi, gövdenin malzemesi ve ağırlığı, titreşime karşı direnci, Lastik kayışlı pikaplarda ayaklarının sehpaya temas alanı, Direct Drive pikaplarda ise hem ayakların, hem de gövde içindeki motor düzeneğinin süspansiyon sistemi önemli rol oynar.
Kartuşun bağlı olduğu ve tabla dönerken kartuş ve iğnenin sabit kalmasını sağlayan, genellikle alüminyum veya fiberden yapılmış, düz ya da “S” şeklinde (S-Type) olan parçadır. Kolun arka tarafında iğnenin plak üzerine yapacağı basıncı ayarlayan ağırlık bulunur ve iğnenin özelliği dikkate alınarak bu ağırlık kullanılarak basınç ayarı yapılır. Bu ayar standart kol, iğne ve kartuşlarda genellikle 1,8 ila 2,2 gram olarak belirlenir. Ayar yapılırken önce pikap kolu, platoya paralel hale gelecek şekilde ayarlanır yani terazi (sıfır) konumuna getirilir, daha sonra iğnenin karakteristiğine veya üreticinin tavsiyesine uygun olarak, ağırlık üzerindeki ölçek kullanılarak belirtilen basınç ayarına sabitlenir. Basınç ayarı doğru yapılmazsa bir süre sonra plakların zarar görmesi kaçınılmaz olur. Basınç ayarı için ayrıca küçük dijital tartı cihazları mevcuttur.
Fotoğraf: Project iğne ve kol basınç ayarı ölçüm aparatı
Pikap kolu ile ilgili Dikey İzleme Açısı (Vertical Tracking Angle - VTA), İğne Tarama Açısı (Stylus Rake Angle - SRA), Dikey İzleme Gücü (Tracking Force - VTF) gibi çok detaylı ayarlar mevcuttur ancak standart pikaplarda bu ayarlar üretimde yapılmış olduğu için pek kullanılmaz. Aslında hepsi ses kalitesine etki eden ve düzgün yapılmadığında iğneyi ve plakları yıpratan ayarlardır. Bunların yanı sıra en az yukarıda bahsettiğim kol basınç ayarı kadar önemli olan başka bir ayar vardır. Bu ayar Anti-Skating Force yani yatay izleme gücüdür. Bu özellikle bir eksen etrafında hareketli kollar için kullanılmaktadır. Merkez kaç kuvvetinin de içinde bulunduğu güç, iğneyi ve kolu plak yivlerinden dışarıya atmak için zorlar. Bu etkiyi azaltmak veya etkisizleştirmek üzere Anti-Skating ayarı yapılması gerekir. Bu ayar yapılmaz ise, iğne izlerin optimal noktasından kaymalar oluşturur ki, bu bir ya da iki kanalda bize seste dengesizlik yani sağ ve sol kanallarda eşitsizlik ve seste bozulmalar olarak karşımıza çıkar. Bununla birlikte bir süre sonra plakları aşındırarak zarar görmesine sebep olur. Bunun için en alışılagelmiş yöntem, çok iyi bilinen bir test plağının dinlenerek ayarlama yapılmasıdır. Böylelikle kanallar arasındaki farklar tespit edilerek ayarlama yapılır. Eski pikaplarda olduğu gibi yeni pikapların, daha çok orta ve üst segment pikapların bu ayarı yapmak için gerekli düzenekleri mevcuttur. Plak kollarının uç kısmında kartuşu tutan kafa (Headshell) yer alır ve kartuş genelde bu kafaya iki adet vida ile sabitlenir. Kafa bazı modellerde kola sabit, bazı modellerde ise bir vida vasıtasıyla montajlıdır ve istenildiğinde koldan ayrılabilir yapıdadır. Bu özellik bize kartuşu kafaya monte ederken kolaylık sağlar.
Plakların üzerine konulduğu yuvarlak tabladır. Aslında pikabın orijinal ismi olan “Turntable” kavramı bu döner tabladan yola çıkarak konulmuştur. Makbul olanı metal, ahşap veya akrilik malzemeden üretilenidir. Ağırlığı ne kadar fazla olursa dengeyi o kadar iyi kurar ve titreşimden daha az etkilenir. Üzerinde lastik, keçe veya mantardan yapılmış bir pikap matı (Platter Mat) bulunması plakların hem tablaya daha iyi oturmasını sağlar hem de çizilme riskini ortadan kaldırır. Plağın platoya tam oturması önemli bir konudur ve bunun için Kilit Aparatı (Clamp) veya Pikap Ağırlığı (Puck) denilen aksesuarlar kullanılır. Bunlar plağın göbeği üzerine yerleştirilir. Clamp vidalı veya kelepçeli sistemi ile motor miline kilitlenerek plağı tablaya adeta sabitler. Puck ise aynı görevi ağırlığı ile yerine getirir. 350 gram, 500 gram hatta 750 gram ağırlığında çeşitleri mevcuttur.
Kayışlı pikaplarda bir kasnak ve lastik kayış ile tablayı döndüren hareketi üretir. Doğrudan Tahrikli pikaplarda ise tabla direk olarak motor üzerindedir. Hareket direk olarak tablaya iletilir. Motorun en makbul olanı en sessiz ve titreşimi en düşük seviyede ileten özellikte olmasıdır. Bu özellikler dikkate alındığında pikaplarda motor titreşimi her ne kadar minimize edilmiş olsa da sıfırlanması pek mümkün olmamaktadır. Bu sebeple yeni üretimlerde motor gövde dışına alınmış ve gövde ile teması tamamen kesilmiştir. Bu tür pikaplarda ayrıca tabla bir yatak düzeneği üzerinde döndüğü için daha sessiz ve mümkün olduğunca sürtünmesiz hareket eder. Motor dakikada 33 devir ve 45 devir olarak iki farklı hızda çalışır. Direct Drive pikaplarda motor her ne kadar süspansiyon ve emici düzeneklerle donatılsa da, bu pikaplar titreşim sebebiyle ne yazık ki odyofil cihazlar olarak kabul görmezler. Hatta bu cihazların DJ’ler tarafından kulüplerde yaygın olarak kullanılan standart modelleri için “sanayi tipi” deyimi kullanılır ve bence bu büyük bir haksızlıktır. Sebebini aşağıda Technics’i incelediğim bölümünde belirteceğim.
Yukarıda bahsettiğimiz tüm parçaların (bazı modellerde motor hariç) üzerinde bulunduğu kaidedir. Pikabın gövde malzemesi ve ağırlığı titreşimi absorbe etmesi bakımından önemlidir. Metal veya ahşap olanlar tercih konusudur. Plastik gövde titreşim konusunda zayıf olduğu için pek makbul değildir. Gövdeyi tutan ayakların süspansiyonlu veya sehpaya temas alanını minimize edecek şekilde konik ve sivri olması sehpa titreşiminin iğneye yansımasını kısmen engeller. Ayakların terazisi ayarlanabilir özellikte ise kullanıcı tarafından düzgün yapılması gerekir ki, pikap tam yatay konumda dursun, aksi halde seste giderek bozulmalar ve plakta aşınma meydana gelebilir.
Gövdeden bahsetmişken akım trafosundan da kısaca bahsetmek gerekir. Motora gücü yani elektriği veren trafolar normalde gövde içinde yer alırken, üst seviye ürünlerde gövdenin dışına alınması tercih edilmeye başladı. Bunun sebebi de elektrik akımının yarattığı frekansın iğneye olan etkisinin minimize edilmesidir.
Fotoğraf: Project ve Rega pikap ön yükselteçleri
Pikaplar çoğunlukla “Deck” olarak isimlendirilen yani içinde herhangi bir yükseltici/amplifikatör bulunmayan yapıdadır ve düşük bir sinyal üretirler. Bu sinyali duyulacak seviyeye ulaştırmak için ampliye bağlanırken ya “Phono” katının kullanılması, eğer cihazda “Phono” katı bulunmuyorsa ilave bir Pikap Ön Yükselteci (Phono Preamplifier) kullanılarak amplinin “Aux” veya “Line In” girişine bağlanması gerekir. Ancak giriş seviyesinde yeni çıkan modellerin bir kısmında sabit veya seçenekli entegre bir ön yükselteç mevcuttur. Bu özellikteki pikapları amplinizde phono katına ihtiyaç duymadan, direk “Aux” veya “Line in” girişine ya da aktif hoparlör kullanıyorsanız direk hoparlörün girişine bağlayıp dinleyebilirsiniz. Bu tür pikaplar, bir anahtar vasıtasıyla size pikabı deck olarak mı, yoksa ön yükselteci ile mi kullanabilme seçeneği de sunabilir. Bu iyi bir özelliktir çünkü eğer iyi bir ampliniz ve amplinizde “Phono” katınız varsa her zaman “Deck” olarak kullanmayı tercih etmek yerinde olur. Bunun sebebi de pikapların kendi dahili ön yükselteçlerinin kazançlarının genelde düşük olması ve sinyali yeteri kadar yükseltememesidir.
Tercihimiz MC kartuş kullanmak yönünde olacaksa unutmamamız gereken konu birçok amplide “Phono” katı olsa da MC kartuş için “Phono” katının uygun olmadığıdır. Eğer amplinizde MM/MC girişi için seçenekli bir anahtar yoksa bu durumda harici bir pikap ön yükselteci kullanmamız gerekir. Bununla birlikte pikap ön yükselteçleri seçilirken de cihazın hangi kartuş türü ile kullanılacağı önemlidir. Birçok ön yükselteç MM kartuş için tasarlanmış olup, MC kartuşlar bu cihazlarda çalışmaz. Yine de yukarıda bahsettiğim gibi son yıllarda amplilerde nadir de olsa “Phono” girişinin yanında bir anahtar yardımıyla MC ve MM arasında geçiş yapılabilir. Bu özellik aslında daha çok profesyonel harici pikap ön yükselteçlerinde mevcuttur. Hatta iyi bir pikap ön yükseltecinde bu özellik artık standart olarak karşımıza çıkar ve aynı zamanda ayarlanabilen kazanç seçeneklerine sahiptir. Bu şu sebeple önemlidir; bugün birçok MC kartuş yüksek ve düşük çıkış modelleri ile üretilir. Aynı tasarımda olsa da bu iki MC kartuş iki farklı çıkıştadırlar. Yüksek çıkışlı MC kartuşlar, genelde MM kartuşlar ile kullanılabilen ön yükselteçler ile uyum sağlayabilirler. Örneğin yüksek çıkışlı MC bir kartuş kullanıyorsanız, bunu ön yükselteçte MM girişine bağlayabilirsiniz ama bu durumda kazancı da yükseltmeniz gerekebilir.
Eğer MM veya MC tercih konusunda kararsızsanız, gelecekte pikabınızı yükseltme veya farklı iğneler alma olasılığınız var ise, hem MM hem de MC iğneleri destekleyen bir pikap ön yükselteci almak bütçe açısında mantıklı olacaktır. Böylece MM veya MC, alacağınız herhangi bir kartuş için gerekli tüm ayarları yapabilirsiniz. Ama bununla birlikte kullanmakta olduğunuz bir MM ön yükselteciniz varsa ve MC kartuşların sesini merak ediyorsanız, ya da bütçeniz bir MC kartuş için uygunsa yüksek çıkışlı bir MC kartuşu tercih edebilirsiniz.
Bu bilgiler ışığında gelin günümüzün yaygın kullanılan pikap marka ve modellerine bir bakalım.
Günümüzde bir çok pikap üzerinde iğnesi ile satılıyor ancak daha üst segment pikaplara baktığımızda iğne ve kartuşun pikapta yer almadığı pek çok model görüyoruz. Hatta daha ileri gittiğimizde sadece iğne ve kartuş değil, pikap kolunun, motorun ve mekanizma yatağının bulunduğu gövdenin de ayrı satıldığını görüyoruz. Bunun maliyeti yüksek de olsa iyi seçenekleri bir araya getirme olanağı sunuyor. Örneğin Michell Engineering (kol ve gövde), Kuzma (iğne ve kartuş) gibi markalar bu seçeneği oldukça başarılı ve güzel bir biçimde sunuyorlar. Ancak şunu belirtmekte yarar var, bu seviyedeki ürünleri tercih eden okuyucularım bu yazıda bahsedilen konuları zaten çok iyi bildikleri için, yazıda bu tip ürünlerden ziyade orta ve üst seviyenin daha yaygın kullanımda ve daha makul bütçelerde olan cihazlarından bahsedeceğim.
Günümüzde yaygın olarak kullanılan markalar arasında Pro-Ject, Rega, Thorens, Audio-Technica, Denon, Teac, MoFi, Roksan ve Dual sayılabilir. Bunlar Belt Drive özellikte pikaplardır. Bunun yanında Direct Drive modeller için en bilinen cihazlar Technics, Stanton, Reloop ve Pioneer gibi markaların DJ modeli pikaplarıdır. ProJect, Rega ve Thorens son dönemde yaptığı farklı tasarımlı ve oldukça kaliteli malzemeden ürettiği pikaplar ile adından çokça söz ettiriyor. Çoğu kendi kategorisinde ödül almış ürünler. Bu markaların ürün yelpazesi giriş seviyesinden üst seviyeye kadar çıkıyor. Burada özellikle 4 marka üzerinde duracağım: Pro-Ject, Rega, Thorens ve Technics.
Fotoğraf: Pro-Ject RPM5
Pro-Ject Audio Systems, 1991 yılında Heinz Lichtenegger tarafından kurulmuş ve Mistelbach, Avusturya'da bulunan bir firma. Project pikaplar çok fazla ürün çeşidine sahip. Bu açıdan bütçe için uygun ve ilerisi için geliştirilebilir ürünler tasarlar. Genellikle Ortofon Silver, Red ve Black gibi MM iğne ve kartuş kullansa da bazı modeller hem iğneli hem de iğnesiz satılmakta ve iğne seçeneği kullanıcıya bırakılmış. Özellikle RPM 3 ve üzeri serilerde bu seçenekler mevcut olup MC iğne ve kartuş için Sumiko marka tavsiye ediliyor. Bu serilerin tasarımları şekil olarak alışılmış pikaplardan daha farklı ve motor gövdenin dışında olarak karşımıza çıkar. Project’in en önemli özelliği pikabı daha ileri modellere geliştirebilir olması. Daha üst seviye bir tabla, kol, lambalı veya lambasız ön yükselteç, RCA kablosu gibi her türlü malzeme, ilave cihaz ve aksesuar tedariki uygun bütçe ile mümkündür.
Fotoğraf: Rega Planar 8
1973 yılından bu yana pikap kolu ve pikap üreten İngiliz Rega firması bugün çoğu mühendis ve tasarımcı olan 150 civarında personeli ile 46 ülkede satış yapmakta. Rega kendi kategorisinde ödüllere doymayan bir marka. Rega pikaplar son dönemde ardı ardına çok güzel ürünlerle karşımıza çıkıyor. Planar serisinin ilk modelleri olan Planar1 ve 2 standart MM Rega Carbon iğne ve kartuş ile satılırken, serinin 3, 6 ve 8 modeli tercihe göre iğneli veya iğnesiz satışa sunulmuş. Planar 8 çok özel bir tasarımla ve ayrı güç ünitesine sahipken, Planar10, Apheta3 MC iğne ve kartuş ile hem tasarım hem de kalite olarak üst seviye bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte Rega bize hem yedek parça ve aksesuar konusunda hem de ön yükselteç ve kablolama açısından güzel seçenekler sunuyor.
Fotoğraf: Thorens TD309
Sektördeki en eski üreticilerden biridir. Firma 1883 yılında İsviçreli Thorens kardeşlerden Hermann Thorens tarafından kurulmuş ve saatli müzik kutuları imalatı ile başlamış. 1928 yılında ilk pikabını yapan firma, 1950 ve 1960 yıllarda günümüzde pek kullanılmayan 78 devirli pikaplar üretmiş. 1960’ların sonu ve 70’lerin başında ürettiği Thorens TD150 MkII ve TP13a pikap kolu adeta efsane olmuş ve pek çok üreticiye yolu açmış. Firma CD’lerin plakların yerini aldığı dönemlerde iflas açıkladıysa da daha sonra sektöre geri dönerek faaliyetine devam etmiş. Günümüzde ürettiği pikaplar genelde TD150 çizgisinde tasarımlar olmakla birlikte TD 309 modeli bu çizginin dışında bir pikap olarak karşımıza çıkıyor. Platosunun üç noktalı süspansiyonu hem mekanik hem de estetik açıdan en iyi dengeyi sağlıyor. Bu model için özel olarak tasarlanmış olan TP 92 pikap kolu pikabı oldukça ön plana çıkartıyor. Firma günümüzde özel talep ile 78 devir seçenekli pikap üretmeye devam ediyor.
Fotoğraf (Sol): Technics SL1210 MK5 Fotoğraf (Sağ): Technics SL-1000R, SP-10R
Technics, Japonya'nın en büyük elektronik cihaz üreticilerinden birisi "Matsushita Electronics" şirketinin bir markası. Başlangıçta Belt Drive modeller üretse de üstün olduğu taraf Direct Drive DJ pikapları. Platoyu ağır ve titreşim önleyici komposit sandviç yapıda tasarlayarak bu tasarımlardaki en önemli sorun olan titreşim sorununu neredeyse mükemmel şekilde çözmüş. Pikabın içindeki çok katmanlı yapı ve özel tasarlanan ayaklar bir bütün olarak titreşimi büyük ölçüde önleyebilir hale getirmiş. Aynı şekilde akustik geri dönüşüm konusunu da tasarımcılar çok önemsemiş ve pikabın yanında güçlü bir hoparlör çalsa bile pikabın tüm bu olumsuzluklardan etkilenmesi önlenmiştir. Japon mühendis ve tasarımcıların bu denli hassas ölçümler ile son halini verdiği pikabın, yazımın başında söz ettiğim üzere benzer pikaplarla bir arada değerlendirilerek “sanayi tipi” olarak anılması ise ne yazık ki tüm bu emek ve çabayı gölgeler nitelikte.
Firmanın efsane SL-1200 serisi ilk kez 1972 yılında üretimine başlamış ve o dönem radyolar ve kulüplerdeki DJ’ler arasında popüler hale gelmiş. 1978 yılında SL-1200MK2 modelinin ortaya çıkması ile pikap neredeyse mükemmel hale getirildi ve elektronik müzik kültürünün ikonu haline geldi. Hassas devir kontrolü, manuel devir ayarına olanak vermesi ile Direct Drive pikapların özellikle DJ dünyasındaki en gelişmiş temsilcisi oldu. Yıllar içinde cihaz farklı revizyonlar görerek 1200 serisi MK7, 1210 serisi MK5 modeline kadar ilerledi ancak plak üretiminin durması firmanın fabrikayı kapatarak üretimi durdurmasına yol açtı. Bununla birlikte üretimi yapılmasa bile tam bir kulüp DJ pikabı olması sebebiyle 1200 ve 1210 serileri hep aranan pikaplar oldu.
Technics bundan bir süre önce fabrikayı tekrar açarak “Rediscover The Music” sloganı ile aynı çizgide ancak bu kez odyofil dünyayı hedefleyen, az sayıda çeşit ve son derece minimal tasarım ile üretime yeniden başladı. Tamamen Japon mühendis ve tasarımcıların ürettiği yeni model SL-1000R SP-10R ülkemizde pek duyulmadı ama özellikle Japonya ve Amerika Hi-End pazarında çok ses getirerek kendisine sağlam bir yer edindi.
Technics benim de çok severek kullandığım bir marka. Yeni jenerasyon diğer iki pikabımın yanında, 20 yıldan fazla sorunsuz olarak kullandığım 1210 MK5, son 3 - 4 yıldır üzerindeki Ortofon Silver MM iğne ile hala kendi kategorisinde harikalar yaratıyor. MK5 yaklaşık 13 kilo gövde ağırlığı, sandviç tablası ve ayarlanabilir süspansiyonlu ayakları ile gayet kullanışlı bir model. S-şekilli alüminyum kol basınç, Anti-Skating ve benzeri ayarların kolayca yapılmasına izin veriyor. Kafa (Headshell) koldan bir vida ile ayrılabilir yapıda ve bu da hem kartuşun kafaya montajını hem de kafanın kola bağlanmasını kolaylaştırıyor. Hatta birden fazla kafaya sahipseniz farklı yapıdaki iğne ve kartuşları bu kafalara monte ederek kola hemen takabilirsiniz. Akabinde gerekli ayarları hemen yaparak aynı pikap üzerinde fazla uğraşmadan farklı iğneleri değişimli olarak kullanabilirsiniz.
Yukarıda bahsettiğim marka ve modeller bugün ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılan ürünler ama tabii bunların dışında farklı seviyelerde ve tasarımlarda birçok marka mevcut. Giriş seviyesi ve orta seviyede Denon, Dual, Audio-Technica, Teac, Magnat ve Roksan iyi bir seçenek. Üst Segment cihazlarda ise Brinkmann, SME, Acoustic Solid, Michell Engineering, Music Hall, McIntosh, Gold Note ve Clear Audio’nun çok farklı tasarım ve modellerle sektörde öncü konumda olduğunu söyleyebilirim.
İğne ve kartuşlarda ise durum pek farklı değil. Thorens, Rega, Denon, Audio-Technica, Kuzma, Gold Note, MoFi gibi pikap üreticileri aynı zamanda iğne ve kartuşlarını üretirken, Ortofon, Sumiko, Grado ve Goldring gibi markalar iğne ve kartuş üretimi yapmakta. Özellikle Japon malı olan Ortofon çok fazla ürün yelpazesi ve makul bütçeleme ile yaygın olarak tercih edilen marka. DJ tarafında ise küresel yapıda olan Stanton iğneler tercih edilmekte.
Son olarak bu markaların çoğunun ülkemizde bulunduğunu belirterek, bu gibi hassas ve kıymetli cihazların nereden alınabileceği konusuna kısaca değineyim. Özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara bu konuda şanslı şehirlerimiz çünkü yurtdışındakilerden çok daha güzel Hi-Fi Mağaza ve Showroom’lar bu şehirlerimizde bulunuyor. Bunlar arasında ürün yelpazesi geniş ve kaliteli olan Timpani, Extreme-Audio, Can Hi-Fi, Mavi Hi-Fi, Elektra, Lotus Concept ve Dükkan Hi-Fi gibi mağazaları rahatlıkla sayabilirim. Her biri kendi ürün grubu ve bilgili personeli ile çok değerli.
Evet, pikaplardan bu kadar bahsettikten sonra plâklardan bahsetmesek eksik kalır. Gelecek yazımda plâk koleksiyonculuğu, 140/180/200 gram plâkların ne ifade ettiği ve plâk firmalarının özel basım serileri ile Japon baskısı plâklara göz atacağız.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere müzikle kalın.
Tamer Tekelioğlu
Cazkolik.com / 20 Ekim 2021, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Aykut Oger
Şahane bir bilgi kaynağı. Emeğinize sağlık üstadım. Sevgiler
Bu Yoruma Cevap Yazın »Mahir Şahin
Çok güzel aydınlatıcı egitici bir maksle olmuş sag olun ..
Bu Yoruma Cevap Yazın »