Dünya şokta... Herkes şaşkın... Peki Prince niye öldü?

Prince öldü ama sebebi ortada kaldı. Ama allahtan New York Times muhabirlerinde haber takibi diye bir kavram daha doğrusu istikrar var. Onlar sebebi takip ediyor biz de New York Times`ı. Prince`in ölümü tam anlamıyla hâlâ açıklığa kavuşmuş değil, bu konuda 23 Nisan tarihli haberimizi çizginin altından itibaren okuyabilirsiniz. Evet, henüz tam anlamıyla ölümü açıklığa kavuşmadı ama bir takım yeni bilgiler de gelmiyor değil. Gazetenin deneyimli muhabirleri Sheila Eldrid ve John Eligion 10 Mayıs`da kaleme aldıkları haberde son notları paylaştı. Anlaşılan, tıpkı Michael Jackson`ın ölümü sonrasında olduğu gibi bu konuda hemen açıklığa kavuşmayacak. Gelen son bilgileri özetlersek sanatçının Opioid Bağımlılığı diye bilinen bir ilaç kullanımı öne çıkıyor. Opioid haşhaştan elde edilen bir ilaç grubu ve kuvvetli bir ağrı kesici, yanısıra verdiği mutluluk ve coşku nedeniyle uyuşturucu tedavilerinde kullanılan bir ilaç. Sanatçının bu ilacı kullandığı tahmin ediliyor. İma edilen bileşke son günlerinde ağır bir grip geçirdiği (bir konserini iptal ettirmişti) ve ilaçların da zorladığı. Gelen bilgilere göre Prince eğer ölmeseydi Kaliforniya`da bir tedavi merkezine yatması planlanmış. Şimdilik edinilen bilgiler bu şekilde, tam teşhis yapılır ve açıklama gelirse onu da yazarız.

Cazkolik.com / 12 Mayıs 2016, Perşembe

Geçen Perşembe bir anda gündemde bomba etkisi yaratan Prince`in ani ölüm haberinin ardından sizce de ilk şaşkınlık sonrası herkes olayı fazla hızlı kabullenip bir çeşit aldırışsızlığa geçmedi mi? Bir anda ortalık "Purple Rain"lerle doldu ve müziğin dâhi ismi tek bir şarkıya indirgenip üzülme kotası süratle tüketildi. Ölüm haberinin ilk duyulduğu andan itibaren sosyal medyayı takip etmeye çalıştık, manzara şöyleydi; birkaç saat içinde bir milyondan fazla twit atıldı ve bunların en az üçte biri Prince gibi birinin adeta varlığından dahi habersizdi. Bu durum da gösteriyorki sanatçı son yıllarında özellikle genç dinleyici nezdinde fazla aktif değilmiş. Sosyal medyanın kalan yarısı ise R.I.P.lerle abartılı mesaj kalabalığına katkıda bulunuyordu.

Türkiye`deki basının yapabileceği fazla bir şey yok ama allahtan bu olayın aslı astarı nedir, bu kadar sağlıklı görünen neticede genç bir adam pat diye niye öldü diye merak eden basın varmış meğer, mesela New York Times, bu konuda gördüğümüz kadarıyla en az üç, dört haber yayınlamış. Michael Jackson`ın ölüm haberini hatırlayın ki ikisi kaderleri itibariyle benzeşiyor, dünyanın tamamı olaya ne kadar kilitlenmişti.

NY Times`dan Joe Coscarelli`nin 21 Nisan günü yayınlanan haberinin başlığı "Prince`i ani ölüme sürükleyen sağlık sorunlarına dair ipuçları" adını taşıyordu. Hatta, gazete Prince`in son günlerini açıklığa kavuşturan ayrı bir makale de kaleme almıştı okurları için. Ölümünden bir hafta önce, 15 Nisan günü Chicago hava trafik bir erkek yolcu için acil sağlık çağrısı yaptı ve yolcunun kendinden geçmiş durumda olduğunu, uyarılara cevap vermediğini, acil iniş yapacaklarını söylüyordu ki sonradan bu kişinin Prince olduğu anlaşıldı. Zaten bir hafta sonra da Minneapolis banliyösündeki bir binanın birinci kat asansöründe sanatçının ani ölümü gerçekleşti.

Sanatçının o uçakta geçirdiği krize dair sebepler hala gizemini koruyor. Yayıncısı Prince`in son günlerde ağır bir griple mücadele ettiğini açıkladı. Bu açıklama da uçuşla ilgili resmi bir soruşturma olacağı için yapılmış. Neticede Prince kendine geldikten birkaç saat sonra hastaneden ayrılmış ve özel uçağıyla Carver County`e dönmüş. Sonradan, ölümünden bir gün öncesine kadar onu sokakta bisiklete binerken görenler var, bir partiye gitmiş orada bir süre takılmış, bir gün önce de bir plak mağazasına uğramış ve oradan yerel bir caz klübüne gitmiş, kendi stüdyosunda zaman geçirmiş, yeni piyanosu ve gitarını çevresindekilere göstermiş.

Şu an olayı soruşturan polis otopsi sonuçları belli olana kadar Prince`in tıbbi geçmişini anlamaya çalışıyormuş. Hastalıkları nelerdi, hangi ilaçları kullanıyordu… Son sıralarda ağır bir ağrı kesici kullandığı bilgisi dolaşıyormuş ortalıkta. Tabii herkesin aklına gelen uyuşturucu gibi başka pek çok sebep de mutlaka araştırılıyordur. (Bu konuya yani uyuşturucu meselesine Sabah gazetesi bugünkü haberinde değinmiş, belki başka yerlerde de vardır)

Bölgenin polis şefi çok üzgün olduklarını, Rogers Nelson yani Prince sayesinde kendi bölgelerinin de üne kavuştuğunu, iyi bir komşu ve dost olduğunu anlatıyor. Polis şefi Olson Prince`in son görülmesinin Çarşamba akşamı saat 20 sıralarında olduğunu söylüyor. Yalnızmış. Perşembe sabahına kadar da kimseyle teması olmamış. Yaşadığı yer olan Paisley Park personeli (ki burası Prince`in yaşadığı kompleks ve aynı zamanda aynı isimli müzik şirketinin olduğu yer ve yanlış bilmiyorsak seksenlerin sonundan beri burada yaşıyor) Perşembe sabahı sanatçıyı göremeyince aramaya çıkmışlar ve sabah 9:43`de asansörde tepkisiz halde bulmuşlar. Hemen 911 aranmış ama sanatçı zaten hayatını kaybetmiş durumdaymış asansörde. Üstünde bir gömlek ve pantolonu varmış. Ölümü 10:07`de açıklanmış. Şerif Olson olayın bir cinayet ya da intihar olmadığına inandığını söylüyor. Öyle şüphelenecek bulgular yokmuş.

Prince`in sağlık sorunlarıyla ilgili sorular hala sorulmaya devam ediliyor. Sanatçının yakın arkadaşı Sheila E. Prince`in çocukken epilepsi hastası olduğunu olduğunu söylemiş. Tüm şöhreti boşyunca hep gizemli bir insan olarak bilinen Prince`in ölümü de gizemli oldu. Dünyanın dört bir yanındaki hayranları büyük şoku atlatmaya çalışırken gerçeği de öğrenmek istiyor. Kuşkusuz olay aydınlanacaktır. Şimdi, başta yaşadığı yer olmak üzere her yer mora boyanmıştır. Son görüldüğü yerlerden Dakota Jazz Club oturduğu masa ve sandalyeyi notlar ve mor orkidelerle süslemiş. Bu civarda onu gören herkes hiç de öyle sağlıksız bir görüntüsü olmadığını bu yüzden şok içinde olduklarını söylüyor.

Haberin bundan sonrasında onu son sıralarda görenlerin anılarına ve gözlemlerine yer veriliyor. Yeni mor piyanosu, benzer şeyleri, bir müzik mağazasından satın aldığı 30 kadar yeni CD, mağazanın sahibiyle selamlaşıp kısa sohbet etmesi vs. vs.

Anlaşılan, tüm dünya Prince`in ölüm nedeninin yapılan otopside çıkacak kesin sonucuna odaklanmış durumda. Sonuç ne olursa olsun büyük bir dâhi artık yok. Böylesi insanların çok güvenli, binbir kontrol altında yaşadığını sanırsınız ama çoğu aslında yalnızdır. Sağlığı konusunda ne kadar özensiz olduğu da bu olayda anlaşılıyor. Burada sözünü edebileceğimiz son not ise sanatçının uğradığı son yerler arasında bir caz klübü olması dikkate değer. Caz müziğine karşı yakın ilgisini biliyoruz. Teadüf mü bilmesi zor ama Michael Jackson`ın da ölmeden önce bir caz albümü üzerinde çalıştığı konuşuluyordu acaba Prince`in de mirası arasında böyle bir sürpriz çıkar mı dersiniz?

Cazkolik.com / 23 Nisan 2016, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN