Emin Fındıkoğlu Cüneyt Sermet`i yazdı: "Aslında Himalayalar kendisiydi"

Emin Fındıkoğlu Cüneyt Sermet`i yazdı: "Aslında Himalayalar kendisiydi"

1940`lardan başlayarak uzun yıllar boyunca yetişen Türk cazcılarını etkileyen Cüneyt Sermet`i 1991`den bu yana oturduğu Didim`deki evinde kaybettik. Cumhuriyet devri mimarlarından Tahsin Sermet`in oğlu, Fransa`da yaşayan ünlü piyanistimiz Hüseyin Sermet`in babası olan 1924 İzmir doğumlu olan Cüneyt Sermet geçtiğimiz Aralık ayında 93ncü yaşını tamamlamıştı.

 

Çok genç yaşlarda müzikle ilgilenmeye başlayan Sermet`in 78 devirli plaklarda cazı keşfetmesi fazla bir süre almadı. Cazın tam içinde olmak için kontrbas çalmayı öğrenen Sermet`in taş plaklardaki bas tınılarını beyninde duyabilmek için gramofonun tahta aksamını ısırarak dinlediği anlatılır. 1940`larda oluşturduğu topluluklarla Türk cazının temellerini atan Sermet İstanbul`daki yabancı müzisyenlerden İtalyan piyanist Enrico Simonetti ile plak da kaydetti. 1950`lerin başlarında Arto Haçaturyan (trombon) ve Arif Mardin (piyano) ile birlikte ilk Türk big band`ini kurarak İnci Sineması ve Ermeni Derneğinde konserler verdi. 1954`de evlendikten sonra kontrbası bir kenara koyarak müzik yazarlığına başladı ve eleştirileri Milliyet gazetesinde yayınlandı. Erol Pekcan (davul), Selçuk Sun (kontrbas), Melih Gürel (korno) ve yabancı bir piyanistten oluşan Ankara çıkışlı topluluğu yazılarıyla tanıttı. Kontrbas çalmış olduğu için bu enstrümanı çalanları özellikle çok sıkı eleştirdi. Ülkemizde beğendiği kontrbascı Günnur Perin idi. 1950`leri sonları ve 1960`ların başlarında Plaklarla Caz Tarihi adlı seri konferanslarıyla genç caz müzisyenleri ve dinleyicilerini eğitti. Daha sonraları Ankara Radyosu Batı Müziği bölümünde caz programları yapmak için başkente taşındı.

 

1968 yılında harika çocuk kontenjanıyla Paris`e gönderilen oğlunun eğitimiyle ilgilenmek için bu şehre yerleşti ve klasik müziğe de derinlemesine daldı. Fransa`da yaşamayı sürdürürken Ankara Radyosu`na da programlar hazırlamaktaydı. Avrupa Caz Federasyonunun organı olan Jazz Forum dergisinin 1974 yılındaki 17nci sayısındaki prestijli abonelerimiz sayfasında kendisine ayrılan bölümde yetişmelerine katkıda bulunduğu caz müzisyenlerimiz olarak Arif Mardin`in ve Emin Fındıkoğlu`nun adlarını verir. 2016`da bir konser için İstanbula gelen Fransa`nın en ünlü cazcılarından akordeonist Richard Galliano "mösyö Sermé hayatta mı, Paris`de evine giderdim ve müzik dinler, müzik konuşurduk, ne kadar çok bilirdi..." demişti.

 

Birikimlerini sayfalara döktüğü, 1991 yılında yayınlanan Cazın İçinden adlı kitap bu konuda referansdır. Kitabin ikinci baskısının kapağına en sevdiği iki büyük cazcının, Duke Ellington ve Dizzy Gillespie`nin resimlerini koydurtmuştu. Müzik dışındaki uğraşları makine mühendisi olarak mezun olduğu Robert Kolej`deki öğrencilik yıllarındaki futbol, atletizm ve bisiklet idi. Başka bir oyuncunun kimliğiyle yer aldığı GS-FB maçında Galatasaray kalesinde bir de golü olduğu anlatılır. Cazın en iyi örneklerinin unutulmaması için boş zamanlarında eski plaklardaki icraları kasetlere çekip dağıtmak gibi bir alışkanlık edinmişti. Bunlardan birinin, Count Basie Orkestrasının 1930`lu yıllara ait Brunswick kayıtlarının üzerine Himalayalar yazmıştı. Aslında Himalayalar kendisiydi. Müziği böylesine derinlemesine bilmek ve tepelerden bakmak herhalde böyle bir şey olmalıydı. Bunu kendisiyle paylaşanlarsa kedileriydi.

 

Emin Fındıkoğlu

 

Cazkolik.com / 07 Mart 2018, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.