Erşan Kuneri'den bana kalan en güzel şey Basquiatet oldu

Erşan Kuneri'den bana kalan en güzel şey Basquiatet oldu

Erşan Kuneri dizisi epey fırtına kopardı. Beğenenlerle beğenmeyenlerin paylaşımları sürüyor. Açıkçası, arabesk bölümü hariç ben de beğenmeyenler tarafındayım ama diziye dair söyleyeceğim bundan öte bir şey yok.

 

Fakat, bu diziden bana kalan ve sevdiğim bir şey var, o da, serinin son bölümündeki Basquiatet.

 

 

"Daha bunun cazı var, çokseslisi var, bırakalım da acı acı böğürsünler mi? Zorla da olsa caz dinlenecek ulan!"

 

 

Dizinin en güldüğüm repliği bu oldu.

 

1980'leri hatırlayanlar bilir, arabesk müzik tartışmaları Cem Yılmaz'ın parodisi kadar vardı. Bugün nasıl kutuplaşmış isek emin olun o dönemde müzik üzerinden bu kadar kutuplaşmıştık. Müzisyenler de ikiye bölünmüştü; Arabeskçiler ve karşıtları. Arabeskçilerin kabul görme çabaları hüzünlüydü, en çok da Orhan Gencebay dert edinmişti.

 

Yukardaki replik o günlerdeki tartışmaların yanında masum kalır. Kesinlikle bir kabullenmeme vardı. Dizideki bu bölüm bana o günleri hatırlattı. Hatta, repliğin sonunda 'bir de kokuyorlar' cümlesi var. Nefretin derecesini anlayın artık. Bu bölümde ayrıca Blues ile ilgili kısa bir diyalog da var, ona da kulak verin bence.

 

 

Bu diziden bana kalan en güzel şey Ferit Odman'ın Basquiatet'i oldu

 

 

Arabeskten nefret eden müzik firması sahibinin klübünde o akşam caz çalınıyor, sahnede Basquiatet var; Ferit Odman, Barış Doğukan Yazıcı, Bulut Gülen, Uraz Kıvaner, Ozan Musluoğlu.

 

Anladığım, 80'lerin ünlü ressamı Basquiat ile quintet kelimelerinden türemiş bir isim. Dizi için tek parça mıdır, devamı gelir mi onu da bilmiyorum, gelirse iyi olur.

 

Basquiatet sayesinde Odman'ın besteciğilini de görüyoruz. Daha önce yayınladığı albümlerde genellikle caz tarihinden besleniyordu ama Odman'ın soundu zaten belli, cazın kalbi olan ensembl ve big band davulu.

 

Davulcu bestesine kendisiyle başlarmış, bu hoştur, Odman da öyle yapmış. Basquiatet dinamik bir parça, Uraz'ın piyanosuna çok iş düşmüş, kıvrak, yer yer latin tuşeli zevkli bir piyano, trombon/trompet big band gibi tınlıyor. Beş dakikalık parçada her enstrümana bölüm açılması soundu zenginleştirmiş, geçişler de davulla adrese teslim, dinamiği bir an bile azaltmıyor.

 

Dizide parçanın tamamı yok ama yine de epey görünüyorlar. Normalde belki bu kadar bile görünmez, kamera birkaç saniyede geçer gider, hatta torpil geçilmiş bile denebilir.

 

En başta dediğim gibi, diziden bana kalan en güzel şey Basquiatet oldu. Dizi devam eder mi bilmem ama hazır bu ekip kurulmuşken bu soundun devamı yeni bestelerle gelirse iyi olur.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 20 Mayıs 2022, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.