Türkiyenin dört bir yanındaki genç veya amatör caz müzisyenlerini izlemek ve tanımak açısından çok önemli bir kaynak niteliği taşıyan "Amatör Caz Müzisyenleri Festivali"nin bu yıl sekizincisi cazseverlerle buluşuyor.
Cazkolik olarak 10 Martta başlayan festivalde sahne alacak olan gruplarla söyleşmek istedik. Bu konuda bize yardımcı olan Genç Cazcılar’a ve sevgili Devrim Dikkaya’ya teşekkür ediyoruz. Bu söyleşilerin ülkemizdeki cazseverler tarafından ilgiyle okunacağını ve cazseverlerle müzisyenler arasındaki ilişkinin daha da güçleneceğini umuyoruz.
Festivale katılan tüm gruplara sorularımızı yönlendirdik, cevaplar geldikçe yayına alacağız. İlk röportajımız Turiya ile oldu. Ankaralı bir grup olan Turiya vokal dahil beş müzisyenden oluşuyor; Vokalde Burcu Güleç, elektrik ve akustik gitarda Şinasi Celayiroğlu, piyanoda Tolga Demirtaş, elektrik bas ve kontrbasta Emre Topak, davul ve perküsyonlarda Kuzey Yılmaz’dan oluşan ekip 11 Mart Perşembe yani bu söyleşinin yayına girdiği gün 21:00’de konserlerini verecekler.
"Caz müziğindeki kendiliğindenlik, akışkanlık,
etkileşim ve doğaçlamalar grup üyelerinin ortak
müzik anlayışını ve zevkini oluşturuyor..."
(Sorularımızı Turiya grubu adına Şinasi Celayiroğlu yanıtladı.)
Cazkolik: Lütfen bize kendinizden söz eder misiniz... Grup olarak nasıl bir araya geldiniz ve elbette kişisel olarak da tek tek kendinizden bahsederseniz memnun oluruz.
Şinasi Celayiroğlu: Turiya grubunun üyeleri, birbirleriyle yıllardır süren sahne paylaşım ve deneyimlerinden yola çıkarak, Eskişehir Amatör Caz Festivali’nde kendi özgün bestelerini seslendirmek için biraraya gelmiştir. Bireysel olarak da tüm grup üyeleri, Ankara’nın caz müzik çevrelerinde bilinen ve önde gelen isimleridir.
Grupta elektrik ve akustik gitar çalan T. Şinasi Celayiroğlu ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra tam zamanlı olarak sahne ve özellikle stüdyo çalışmalarına devam etmektedir. Tamamen beste ve emprovizasyon odaklı projeleriyle (Trio Topia, İda Terra, Oso Project, Turiya) Eskişehir’de 3 kez, Ankara’da 3 kez, İstanbul’da da 1 kez caz festivallerine katılmıştır. Kasım 2007 ayında funk-rock tarzında müzik yapan Riskk! grubu ile besteci ve gitarist olarak, Pasaj Müzik’den çıkan “Al” adlı albüme imza atmıştır. Kasım 2009 tarihi itibari ile de kendi kompozisyonları ve düzenlemelerinden oluşan ilk solo albümünün stüdyo kayıtlarına, halen aranjör ve gitar eğitmeni olarak çalıştığı Ankara ÇSM Stüdyoları’nda başlamıştır. (Çeşitli çalışmaları ve videoları için www.myspace.com/sinasicelayiroglu adresine bakabilirsiniz.)
A. Tolga Demirtaş, TRT Ankara Çocuk Korosu ile müzik hayatına başladı. Ana enstrümanı olan piyano çalışmalarının yanı sıra kendi kültürel müziğini öğrenirken bu müziği icra edebilmek için kemana da ilgi duydu. Sonraları, diğer stillere olan ilgisi ile, caz ve türevlerinde usta bir müzisyen olan trompetçi Yavuz Darıdere ile çalışmaya başladı. 2007 yılında Rotterdam Konservatuvarı Caz Piyano Bölümü’nde bir süre çalışmalarına devam etti. Türkiye’ye dönüşünden sonra, caz ve pop müziğin önemli isimlerinin stüdyo kayıtlarında ve sahne performanslarında bulundu. Çalıştığı isimler arasında Tuna Ötenel, Janusz Szprot, Kriss Goessens, Johan Clement ve Aydın Esen vardır. Halen Başkent Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi’nde öğrenimine devam etmektedir. (Çeşitli çalışmaları ve videoları için www.alitolgademirtas.com ve www.myspace.com/alitolgademirtas adreslerine gözatabilirsiniz.)
Vokalde Burcu Güleç, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden mezundur. 2005 yılından bu yana, Ankara’nın seçkin mekanlarında canlı performanslar sergiledi. Can ATİLLA’nın 2005, 2006 ve 2007 yıllarındaki albümlerinde geri vokalleri seslendirdi; 2010 yılında piyasa çıkacak olan ‘2010 Altın Çağ’ albümünde de vokal yaptı. 2007 yılında caz müzikle ilgilenmeye başladı ve sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kurulan Türk Armoni Yıldızları (TÜRKAY) Caz Orkestrası’yla birlikte çeşitli konserler verdi ve 12. Uluslararası Ankara Caz Festivali’nde sahne aldı. Halen, 2008 Ocak ayında başladığı, TRT Ankara Radyo’sunda canlı olarak yayınlanmakta olan ‘Hafta Sonu’ programının solistliğini yapmaktadır. Son olarak, 2009 yılının Kasım ayında Amerika’da bulunan dünyanın en seçkin müzik okullarından biri olan Berklee College of Music’in açtığı sınavda başarılı olarak kısmî bursla kabul aldı.
Elektrik bas ve kontrabasda Emre Topak, müzik çalışmalarına lise yıllarında klasik gitar ile başladı. 1996-98 yılları arasında TRT Çoksesli Gençlik Korosu’nda koristlik yaptı. 1997 yılında bas gitar çalmaya başladı ve bir çok amatör grupta yer aldı. 2003 yılında caz müziği ile ilgilenmeye başladı. Aynı yıl Ankara Gordion Caz Akademisi’nde bir dönem eğitim aldı. 2004-2006 yılları arasında “Anatolydian” adlı caz grubu ile çalıştı ve bir albüme imza attılar. Bu yıllarda, Ali Aykaç Orkestrası, Bilkent Senfoni Orkestrası- Swingle Singers, Kaçkar İllusion gibi topluluklarla sahne aldı. 2007 yılında Tuna Ötenel ile çalışmaya başladı. 2008 yılında Türkiye’de ilk defa yapılan, sadece 3 bas gitardan oluşan ‘Tribass’ı kurdular ve hemen arkasından 12. Ankara Caz Festivali’nde bir performans sergilediler. Kendisi Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezundur.
Davul ve perküsyonlardaki Kuzey Yılmaz müzik hayatına 14 yaşında davul çalarak başladı. 2004 yılında Bilkent Üniversitesi, Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra birçok önemli konser ve projelerde bulundu; Ankara, Eskişehir Zonguldak, Liverpool, Atina ve Berlin’deki müzik ve caz festivallerinde yer aldı. Halen, davulcu ve perküsyonist olarak stüdyolarda albüm kayıtlarında çalmakta ve sahne çalışmalarına da devam etmektedir.
Cazkolik: Peki, caz ile olan ilişkinizi öğrenmek istiyoruz, yani, nasıl bir süreç sizi cazla tanıştırdı ve birer müzisyen olarak sizi bu müziğe çeken şey ne idi ve ek olarak da nasıl bir caz seviyorsunuz?
Şinasi Celayiroğlu: Caz müziğindeki kendiliğindenlik, akışkanlık, etkileşim ve doğaçlamalar grup üyelerinin ortak müzik anlayışını ve zevkini oluşturmakta. Turiya grubundaki en belirgin özelliklerden biri de, herkesin kendi kafasındaki müzikte ve enstrümanında kendi yapabileceklerinin sınırını zorlamasıdır. Bu anlayış, teknik ile ilgili olduğu kadar, sadelik, ritm-armoni-melodi ve hissiyatın aktarılması gibi unsurları da içermektedir. Caz müziğinde de bunlar fazlasıyla mevcut ve yeni gelişimlere, özellikle de risklere açık. Bu çok çekici! Kökenlerini ve geçtiği süreçleri bilme koşuluyla, modern tınılara sahip ve özgürce ifade edilebilen bir cazı icra etmeyi grupça tercih etmekteyiz.??
Cazkolik: Konserlerinizde izliyecileri / dinleyicileri neler bekliyor? Bu soruya ek olsun; çaldıklarınız kendi besteleriniz mi, yoksa standartları mı yorumlayacaksınız?
Şinasi Celayiroğlu: Bizce duygularımızı en iyi aktarma yolu bestelerimizden geçmekte. Grubumuz beş kişiden oluşmakta, yani beş ayrı rengi barındırmakta. Herkesin ayrı bir hikayesi ve kendince tarzı var. Hep beraber ‘konuştuğumuzda’ yani çaldığımızda kocaman ve rengarenk bir enerjiyi oluştumaya gayet ediyoruz. Romantik, analitik, eleştirel, agresif vs. mizaçlı herkesi yakalayabilecek rengimiz var, bunu da en güzel ve samimi şekilde aktarabilmeyi isteriz.??
Cazkolik: Türkiyenin nisbeten sınırlı bir caz çevresi zaten söz konusuyken sizin bu duruma ek olarak amatör müzisyen olmanız ve İstanbul dışında yaşamanız müziğinizi nasıl etkiliyor? Zihnimizde beliren karamsar olmaya yatkın bir tablo var, gerçekten öyle mi? Bunu sizden öğrenmek istiyoruz ve umarız öyle değildir!?
Şinasi Celayiroğlu: İstanbul dışında yaşıyor olmamızın en büyük zorluğu, her yönüyle caz camiası ve pazarından belirli bir uzaklıkta olmamız aslında. Ankara’daki caz müzisyenlerinin sayısı görece daha kısıtlı olduğu için etkileşime geçmek ve dolayısıyla ilerleyip farklı projeler üretmek zorlaşıyor. Tabii yapılsa bile bunları icra edecek mekanları bulmak da oldukça zor. Kendi projelerimizle hayatımızı kazanmak neredeyse sözkonusu bile değil ama bu son konu dünyanın her yerinde belirli ölçülerde bir problem zaten, özellikle herkesin doğal olarak sevebileceği popüler müziğin bile dayatılmasının yaşandığı çağımızda...
Cazkolik: Söylediklerinizin hepsinde haklısınız. Peki, genç birer müzisyen olarak kendi kariyerlerinizde gelecekte cazla nasıl ilişki öngörüyorsunuz? Grup olarak albüm kaydetmek, bireysel olarak müzik kariyerine devam etmek, caz harici müzik kariyeri düşünmek gibi pek çok opsiyon bu soruya dahildir.
Şinasi Celayiroğlu: Tüm grup üyeleri zaten çok farklı müzik tarzları ile halen uğraşmaktalar ve bu durum gelişerek devam edecektir. Farklı tarzlar iyi sindirilebilirse güzel fikirler ve çeşitliliği bol, keyifi projeler sağlar. Kanımca bu tip çalışmaların albüm olarak kaydedilebilmesi, öncelikle yapılanları takip edebilmek açısından ve iyi vakit geçirmek için dinleyiciye faydalı olur. Müzisyenler açısından da, ürettiklerinin üzerine daha yeni, heyecan verici ve olgun projeler üretmelerini sağlar. Keza hep aynı parçalar ya da anlayış cazın devrimci ve anlık doğasıyla çakışabilir. Tüm bunlar da caz müzik sektöründe ciddi kıpırdanmalara yol açabilir. Biz de grupça bestelerimizi kaydedeceğiz ama albüm odaklı müzik piyasası şu an can çekişmekte olduğu için, çalışmaları bandrollü bir CD haline getirmek biraz zor bir süreç. Tabii internet üzerinden çok geniş çevrelerde paylaşılabilmesi de artık mümkün, seçenekleri değerlendirmeye çalışacağız.??
Cazkolik: Cazkolik olarak sizinle tanışmaktan mutluluk duyduk, umarız çok daha sık ve düzenli ilişki içinde oluruz. Teşekkür ederiz ve sizlere bol izleyicili, zevkli harika bir konser diliyoruz.?
Şinasi Celayiroğlu: Biz teşekkür ederiz.
Cazkolik.com / 11 Mart 2010, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.