Evinde, mekanında caz çalmayanın başı "Baltalı Katil" ile belada... "Tütün, Bataklık, Jazz ve Baltalı Katil"

"Ben caz müziğine çok düşkünüm ve cehennemdeki tüm şeytanlar üzerine yemin ederim ki şimdi belirttiğim zamanda evinde bir caz orkestrasının canla başla çaldığı herkes bağışlanacaktır, Şayet herkesin çalan bir caz orkestrası varsa, tamam o zaman, sizin için çok daha iyi bu. Kesin olan bir şey var ki, Salı gecesi ortamı coşturmayan bazılarınız (olursa tabii) baltayı yiyecektir."

Tütün, Bataklık, Jazz ve Baltalı Katil"

Cazla sanatın farklı dallarının kesiştiği yerlerde sanatın dikkate değer yapıtları ortaya çıkıyor. Bu, kimi zaman bir sinema filmi oluyor (ki en son Oscar adaylarından "Whiplash" bu durumun en yeni örneği), kimi zaman da bu haberin konusu olan bir roman; "New Orleans Cinayetleri".

The Independent gazetesinin "2014`ün en iyi polisiye kitabı" dediği "New Orleans Cinayetleri"ni Ray Celestin yazdı. Türkçeye Kemal Tarım tarafından çevrilen roman Esen Kitap`tan yayınlandı.

Kitap hakkında "…heyecanlı ve patlamaya hazır bir kentin büyüleyici portresi ve sürükleyici bir okuma deneyimi" diyen The Guardian`ın ardından büyük basının ilgisi kitaba bitmek bilmiyor ve Sunday Times ise "Celestin, 1919 yılının müzik ve mafyanın ele geçirdiği New Orleans atmosferini ustalıkla yaşatıyor" diyor.

* * *

1919 yılının New Orleans şehri [insanın gözünde ister istemez başrolünde Mickey Rourke`un oynadığı "Angel Heart" filminin atmosferi canlanıyor, hani ünlü yönetmen Alan Parker`ın çektiği 1987 yılı filmi] Birinci Dünya Savaşı sona ermiş, caz ve blues kentin her yanını sarmaya, Amerika`nın ilk mafya aileleri semirmeye başlamışken kent büyük alkol yasaklarına doğru yol alıyor. New Orleans`ın bol yağmurlu, çamurlu sokaklarında başlayan seri katil avı, fırtınalı bir caz gecesinde zirvesine ulaşıyor. New Orleans`ın tarihinde yer almış gerçek bir seri katilden esinlenilen kitapta üç kişi, üç koldan kentin kâbusu haline gelen Baltalı Katil`in peşine düşüyor. Resmi polis dedektifi Teğmen Michael Talbot, mafyanın yararına seri katilin peşine düşen eski polis dedektifi Luca D`Andrea ve dedektiflik bürosunda sekreter olarak çalışan sıkı bir Sherlock Holmes hayranı olan Ida. Cinayetler kentteki her kesimin bir numaralı gündemi olurken, Baltalı Katil yazdığı mektupla, evinden ya da bulunduğu yerden caz sesi gelmeyen herkesi baltasının tadına bakmakla tehdit ediyor. Şehirdeki her mekandan caz müziği eşliğinde neşeli kahkahaların duyulduğu akşam, Baltalı, listesindeki son ismin peşine düşer. Sağanak yağmur, bataklık ve cazın birbirine karıştığı gece, katilin peşindeki üç ismin de hayatını şekillendiren bir cinayetle sonlanır.

* * *

The Times`ın "New Orleans`ın gösteişli sokak müzisyenleri ve korkunç olayları çevresinde örülmüş değerli bir polisiye roman. Devamında çok daha nefis gizem hikayelerinin habercisi, kusursuz bir ilk roman" dediği New Orleans Cinayetleri şimdi Türkiye`de de satışa çıktı.

* * *

Haberi bu kitabı dilerseniz Cazkolik Shop`tan bulabileceğiniz bilgisi ve kitaptan alınma kısa bir parafrafla tamamlıyalım. Unutmayın, cazla ilgili böyle ilginç kitaplar, romanlar, filmografik hikayeler fazla çıkmıyor, hem de böyle ödüllüsü...

"Herhangi bir New Orleans orkestrasının şinin ehli olduğu gibi, Jazz Maniacs grubu da müziğin her dilini bilir, aynı şarkıyı beyazların, Kreolelerin, zencilerin ve hatta kentin batakhanelerinde izdiham yaratan yoksu, kılıksız kalabalıkların farklı zevklerine görü düzenlenmiş sayısız farklı biçimlerde çalabilirlerdi..."

Cazkolik.com / 22 Ocak 2015, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN