Salıdan Çarşambaya döndüğümüzde festival takviminin dikkat çeken konserlerinden biri son aylarda popülaritesi oldukça artan ama bu ilgiyi şans ya da başka bir etkenle değil bileğinin hakkıyla elde eden Boğaziçi Caz Korosu`nun Akbank Sanat konseriydi kuşkusuz. Geçtiğimiz aylarda son metro klibi YouTube`da patlayınca Avusturya`da ki festivale katılmak için gerekli desteği bulmuşlardı, daha çok yeni bir gelişme. Hatta televizyonların ana haberlerinde günlerce kendine yer bulmayı başarmıştı, Ve ardından Avusturya`dan bileğinin hakkıyla birinciliği alıp gelmişti.
İşte o Boğaziçi Caz Korosu dün akşam harika bir performansa daha imza attı. Biletleri günlerce önceden biten (festival yetkilileri keşke daha büyük bir salon düşünselermiş) konser Masis Aram Gözbek yönetiminde niye dünya çapında ilgi gördüklerinin kanıtını izleyenlere sundu. Aslında bildiğimiz tür konserlerden öte iki, üç boyutlu sahne performansları organize ediyorlar. Sahneye çıkışları bile dramatik teatral biçimde kurgulanmış. Seyircinin arasından sahneye gelişleri, sahne mizansenleri hepsi.
Doğrusu başta yönetmenleri olmak üzere tüm koroyu tebrik ediyoruz. Harika bir performanstı! Bundan böyle caz festivallerinin vazgeçilmezleri arasına girmeyi kesinlikle elde ettiler.
Boğaziçi Caz Korosu`nun ardından bu kez Cape Verde`nin kızı Carmen Souza ve Arto`nun yeni projesi 1to3 farklı mekanlarda sahneye çıkmaya başlıyordu. Gelin önce Carmen Souza`ya bir bakalım.
Geçen sezon, şimdi artık New York`da yaşayan yazarlarımızdan sevgili Beliz Hazan Ghetto ve bir kaç şehirde arka arkaya turneye çıkan Carmen Souza ile hoş bir söyleşi yapmıştı, son albümünün adını anlamını açıklarken müziğinin insanları ve kendini koruduğuna inandığı için "Korunan" anlamına gelen "Protegid" koyduğundan söz etmişti. Souza`da tıpkı Boğaziçi Caz Korosu gibi bir korodan yetişen bir isim. Sevgiyi tutkuyla karıştırmayı seven, huzuru ise ihtiyaç listesinde birinci sıraya koyan Souza konserinde kendisini bize sevdiren etmenlerin hepsini tek tek yeniden tanımladı ve biz de onu yeniden sevdik.
Festivalin bir başka ağır topu ise Dusko Goykovich`ti. Nardis`te iki gece (diğeri bu gece) üst üste sahne alan Goykovich`in 80 yaşında olduğuna kimse inanmıyormuş. İnternetten resimlerini bulup bakın, bulduğunuz fotoğrafları eski resimleri sanırsınız, biliyoruz çünkü başımıza geldi :) Bize inanmıyorsanız hemen arkasında çalan sevgili Ozan Musluoğlu`na sorun o size söylesin. İki gündür Goykovich ile birlikte olan Musluoğlu büyük müzisyene olan hayranlığını saklamıyor. Caz standartlarına olan tutkusuyla bildiğimiz Goykovich`in yaklaşık 40 yıldır görmediği yakın arkadaşıyla da burada nihayet buluştuğunu biliyor musunuz? Evet, caz dünyamızın duayenlerinden Emin Fındıkoğlu abimiz ile Amerika`da aynı okuldan arkadaş olan Goykovich ile Fındıkoğlu buluşup bir yemek yiyerek aradan geçen bunca yılın acısını çıkartmaya karar vermişler. Eski dostlar sonunda buluşuyor desenize.
Bu toprakların sesini perküsif olarak en iyi canlandıranlardan biri olan Arto Tunçboyacıyan hem harika bir insandır hem de oldukça kendine özgü biri. Burada yaşadığı kadar Amerika da, Amerika da yaşadığı kadar burada ve Ermenistan`da yaşayan usta perküsyoncumuzun Ermeni müzisyenlerle birlikte kurduğu bir de Navy Band`ı vardır malumunuz. Navy Band isim olarak bile Arto`nun renkli bakış açısını simgelemiyor mu sizce? Folk ve cazın bir arada en renkli ve yaratıcı tonlarını bulup çıkarmakta üstüne olmayan Arto`nun son projesi ise 1to3 yanlış bilmiyorsak İstanbul`da ya ikinci, ya da üçüncü kez sahne aldı.
Festival bugün en renkli günlerinden birine daha sahne olacak. İstanbul bir ucundan diğer ucuna birbirinden renkli konserlerle canlanacak. Bu konserler hakkında detayları da yarın aktarırız.
(Fotoğraf Leyla Diana Gücük)
Cazkolik.com / 20 Ekim 2011, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.