Caz müziğiyle biraz olsun ilgiliyseniz eğer Dee Dee Bridgewater`ı tanırsınız ya da tanıdığınızı mı sanırsınız? Hem kendi kuşağı hem sonraki nesiller içinde sahne imajı onun kadar değişken, hareketli kaç kişi var. Yetmiş yaşına merdiven dayamış bir divanın içinde tatmin olmamış bir çocuk var. Daha yeni Amerikan caz dünyasının saygın NEA ödülünü alan bir avuç etkili ismin arasındaydı ama muzip hali gözlerden kaçmıyordu. Belki hiperaktif bir kişilik, kimbilir...
Daha yedi yaşında `annemle babama büyük bir caz şarkıcısı olacağımı söylemiştim` diyen bir kız çocuğu düşünün. Yıllar önce The Guardian gazetesi onunla bir mülâkat yapmıştı, oradan hatırladıklarım büyük sanatçının bendeki imajıyla ilgili kendi ağzından beyanlar olması bakımından iyi bir örtüşme sağlıyordu. Babası trompet çalan bir eğitimci olmasına rağmen `müzik eğitimi almadım` diyen biri ama `altmışların sonlarında her pazartesi gecesi Village Vanguard`da Dizzy Gillespie, Sonny Rollins, Max Roach gibi büyükleri dinlemeye giderdim, onlarla birlikte dört yıl geçirdim, onlar benim müzik okulum oldu` diyor.
Onun konumundaki her sanatçı gibi Dee Dee de hayatı boyunca geri dönülmesi imkansız fedakarlıklar yapmış biri. `Hep yollardaydım, çocuklarımın yanında olan bir anne olamadım, kızlarım annem ve üvey babamla, oğlum ise 16 yaşına kadar babasıyla büyüdü ve hâlâ evde oturmama yetecek kadar albüm satmıyorum bu yüzden her yıl yeniden turneye çıkmam lazım` diyor. Düşünün, dünyanın en önemli caz divalarından ve hâlâ yollara dökülüp konser vermezse geçinemeyeceğinden sözediyor. Biz de onu 18 temmuz akşamı son turnesi nedeniyle izlemeyecek miyiz zaten.
Dee Dee sanatının yüzde 40 ilham yüzde 60 ter akıtmak olduğuna inanan bir sanatçı, ondaki ilhamın payı başkalarına göre epey yüksek bir oran, müzik piyasasının geneli bu işin yüzde 90 kan ve terden oluştuğuna inanır. Yaptığı işin sadece şarkı söylemekten ibaret olmadığını onun kadar iyi kim bilebilir. Genç şarkıcılara ne tavsiye edersin sorusuna `sadece şarkı söylemeyi öğrenmeyin oyunculuk dersleri de alın, sahnede şarkı söylerken kendinizi nasıl projelendireceğinizi öğrenmelisiniz demişti`, zaten, Billie Holiday`i anlatan "Lady Day" isimli müzikalde oynayarak teatral gücünü kanıtlamıştı.
Memphis benim gerçek kanım
Dee Dee Bridgewater`ı 18 temmuz akşamı The Marmara Esma Sultan Yalısı`nda bize çocukluğunun şehri Memphis`i anlatacak. Ama nasıl? `Memphis`le ilgili bir proje yapmayı istediğimde tekrar Memphis`e dönmem gerektiğini biliyordum` diyor.
Memphis projesi müzikal bir eve dönüş
Üç Grammy ödüllü, Tony ödüllü, BM Büyükelçisi sıfatlı büyük sanatçının ruhu ve kalbi hâlâ Memphis`li. Projesini anlatırken `dünyada birçok insana ürettiği müziklerle sevin kazandıran bu şehri onurlandırmak istiyorum` diyor. `Bu işi yapmak için şehre geri dönmem gerektiğini biliyordum, bu yüzden Grammy`li yapımcım ve mühendis Lawrence `Boo` Mitchell`ın ailesinin Royal Studios`daki takımıyla buluşmak bana iyi geldi. Burası o kadar sihirli bir yer ki, bu duvarlara kaydedilen çok müzik var.`
İnsanlar şarkılarını orijinallerini hatırlarken modern bir duygu da katmak istedim
Memphis RB ve soul klasiklerinin vatanı gibidir. `Bu yolculuğa çıkmak için Grammy`li saksofoncu Kirk Whalum ve Mitchell, onlar benim krallığımdı, Memphis gibi ses çıkaran bir albüm için olmazsa olmazlardı` diyor. Projede B.B. King`in "The Thrill is Gone", Bobby Blue`nun "Going Down Slow", Otis Redding`in "Try A Little Tenderness" ve Al Green`in "Can`t Get Next to You" gibi şarkılarını elden geçirdiler.
Tüm bu işleri yaparken `Queen of Memphis Soul` namlı Carla Thomas da Dee Dee`ye el verdi. Stax Records`un temsil ettiği dönemin ruhunu iyi bilen Carla`nın hiti "Babby" de albüm için seslendirilen şarkılar arasındaydı.
"Memphis`in her zaman bir parçam olduğunu kanıtlamak istiyorum, bu yüzden geri döndüm, şimdi tekrar yollara çıkıyorum, her şeyin başına dönmem gerektiğinde yine buraya taşınacağım"
18 Temmuz akşamı dinleyeceğimiz şarkılar sadece bir sanatçının kendi kökenleriyle ilgili değil, caz tarihinin en önemli divalarından birinin seslendirdiği şarkıların bir şekilde dünyanın öbür ucunda bizlere de dokunması, bu yüzden, bir temmuz akşamı Ortaköy Esma Sultan Yalısı`nda bu duygulara tanık olmayı siz de isteyeceksiniz.
Cazkolik.com / 08 Haziran 2017, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.