Festivallerden konser cımbızlamak!

Festivallerden konser cımbızlamak!

 

Arkadaşımız Ümit Baykara, 35. Akbank Caz Festivali başlarken kaçırmamızı istemediği konserlere dair notlarını paylaşıyor

 

 

Festival programları açıklandıktan sonra en sevdiğim aktivitelerden biri programı detaylıca inceleyerek kalp atışımı anında hızlandıran konserleri bularak cımbızlamak ve "kaçırılmaması gereken konserler" listeme eklemek oluyor.

 

Bunun için tabii ki ön şart, festivalin içeriğinin yeterince dolu olması ve alternatif konserler içermesi. Bu yazının çıkış kaynağı olan 35. Akbank Caz festivali, ilk yıldan beri takipçisi olduğum için tam 35 yıldır bana bu heyecanı ve zevki yaşatıyor. Yıllar boyunca bu festival sayesinde "hayatımı değiştirecek derecede" konserler izleme şansını buldum.

 

Festivalin bu yılki programı hayli zengin ve değişik müzikal zevkleri olan cazkoliklere hitap edecek tarzda. Cazın hasından sınırlarını zorlayan türlerine kadar bir yolculuk müzikseverleri bekliyor.

 

Festivalde Eliane Elias gibi ustalardan genç yeteneklere, Küba'dan Moğolistan'a uzanan farklı coğrafyalardan sanatçılara yer verilmiş. Cazkolik yazarlarımız tarafından şimdiye kadar festival içeriğini objektif ve subjektif gözle değerlendirenler oldu, bu küçük yazıda da sizlere programdan cımbızlayarak ayırdığım iki konserden söz etmek istiyorum.

 

 

Niechęć

 

Festivale birbirine yakın coğrafyadan katılan iki grup var: Niechęć (Polonya) ve Bohren und der Club of Gore (Almanya). Bu iki grup her ne kadar coğrafi olarak birbirine yakın olsa da içerik olarak bambaşka müzikler icra ediyor.

 

Niechęć’in sahneye çıktığı an, festivalin temposu bir anda yükselecek, ilk notadan itibaren sizi adrenalin dolu bir yolculuk bekleyecek. Bohren ise sahnede zamanı yavaşlatacak, konser salonu bir anda karanlık bir film sahnesine dönüşürken, siz de kendinizi gölgelerin cazına bırakacaksınız.

 

Varşova çıkışlı Niechęć, Doğu Avrupa’nın çağdaş enstrümantal sahnesinden çıkan ve hem deneysel caz kitlelerine hem de elektronik/post-rock izleyicisine açılan bir topluluk. Müziklerinde hızlı iniş çıkışlar, sert duygusal dönüşler ve sinematik bir anlatı hakim. Bu da onları yalnızca caz değil, elektronik ve alternatif sahnelerde de güçlü bir yere konumlandırıyor. İlk albümleri Śmierć W Miękkim Futerku (2012) ile yeraltında kendine sağlam bir yer edinen grup, sonraki işlerinde elektronik öğeleri, synth’leri ve trance ritimlerini daha belirgin hale getirdi. Grubun parçalarındaki öfke ve duygusallığın birlikteliği sahnede güçlü görsel ve işitsel bir dram yaratıyor.

 

1992’de Mülheim an der Ruhr’da kurulan Bohren und der Club of Gore ise "doom-jazz" olarak tanımlanan benzersiz bir estetiğin öncüsü. Hardcore ve grindcore geçmişinden gelen üyeler, zamanla gitarı geri plana çekip saksafon, klavye ve fırçalı davullarla neredeyse hareketsiz denecek kadar yavaş, karanlık ve atmosferik bir ses dünyası inşa ettiler. "Yavaş, lo-fi, noir, ambient caz" tanımlarının kesişiminde duran uzun soluklu, mekânsal, düşük tempolu parçalar ölüm-melankoli hissi yaratıyor. Kendilerini sıklıkla "horror-jazz" ya da "doom-ridden jazz" grubu olarak ifade eden grubun parçaları, bir gece yarısı film müziğini andıran, sessizlikle uzun sustain’ler arasında ağır ağır ilerleyen kara film yolculukları adeta.

 

Eğer siz de festivalde rotadan biraz çıkıp farklı şeyler duyma peşindeyseniz, bu iki konserde yollarımız kesişebilir ve benzersiz anlara birlikte şahit olabiliriz.

 

Ümit Baykara

 

Cazkolik.com / 26 Eylül 2025, Cuma

 

Bohren Und Der Club of Gore

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Ümit Baykara

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.