Hem tanıdık hem çok uzakta kalmış bir zamanda yolculuk gibi; Aloof

Hem tanıdık hem çok uzakta kalmış bir zamanda yolculuk gibi; Aloof

Yüzümüzü doğuya döndelim...

 

Zenginlik nedir?

 

Sahip olduğunuz değerler ve hissettiğiniz müziğin sınırsızlığı. 

 

Değer katan, duygulara tercüman olan insan elindeki enstrümanla dinleyici arasında kurduğu bağdır. Müzisyenin yaptığı budur. Müzisyen, besteleri duyulsun ister, biz dinleyiciler de, eksik kalan şeyler varsa ulaşır, merak eder, dinler ve bize kattıklarıyla zenginleşiriz.

 

Doğu tınılarını ve o zenginliği seviyorum. Yüzümü ve kalbimi mümkün olduğunca doğuya çevirmeye ve işittiklerime anlam vermeye çalışıyorum.

 

Bu yazımda, Türk ve Mısır kökenli Ahmad Hani’nin geçen Eylül yayınladığı ‘Aloof’ albümden sözetmek istiyorum.

 

2017 yılında kendisiyle röportaj yapmış ve sohbetimizde o yaz kaydetmeyi planladığı "Rootatioan" albümüne değinmiştik. İşte, geride bıraktığımız zaman içinde planlar değişince Hani bambaşka bir albümle çıkıp geldi; "Aloof"

 

12 yıllık bir birikime sahip olan "Aloof" albümünü dinlediğinizde, Ahmad’ın izlerine, Mısır'dan Basra’ya, Dubai’den Kızıldeniz’e uzanırsınız. Tuhaf bir şekilde hem tanıdık hem çok uzakta kalmış bir tür zamanda yolculuk gibi.

 

Dokuz besteden oluşan albümün ismi "Aloof" İngilizceden çevrildiğinde, 'izole edilmiş', 'soyutlanmış', 'kendini çekmiş' gibi anlamlara gelirken, Arapça'dan çevirdiğinizde tam tersine 'bağ kuran' anlamına geliyormuş. Zıtlığı içinde barındıran kelimenin müzik hali de albümde vücut bulmuş. Hepimiz için geçerli değil mi bu durum? Hem yalnız, hem bir yerlere bağlı, hem içinde, hem dışında.

 

 

Ahmad da enstrümanıyla meşk ederken müzikleriyle dinleyici arasında o özel bağ oluşuyor. Albüm kapağına da kendi çizimiyle bunu yansıtmış. Tıpkı Ying-Yang gibi. Çok hoş doğrusu.

 

Ahmad Hani gitarı ilk eline aldığında her şeyi kendi öğrenmek zorunda kaldığını ve zamanla Mısır’ın en tanınmış basçısına dönüştüğünü anlatmıştı bana.

 

Bana göre, kendi kendine öğrenmek enstrümanınla hemhal olmak demek, her şeyi kendin yapmak zorunda olduğun için enstrümanınla yatıp kalkar, yeni teknikler geliştirirsin.

 

Albümdeki besteler Hani'ye ait. Doğaçlama yapmamış, icra tekniğinde alışılageldik parmak/tel ilişkisi yok, saf ham akustik perdesiz
bas solo hareketleri duyacaksınız. İcrada kullandığı bas gitarın tasarımı kendine ait, bu tasarımı hayata geçiren ise lutiye Ekrem Özkarpat olmuş. Özel bir ses rengine sahip bir enstrüman. Yapan ve çalanla, çalan ve dinleyen arasında köprü oluyor. Kayıtlar ise Brendon Heinst tarafından Utrecht, Hollanda TRPTK stüdyolarında kaydedilmiş.

 

Leyla Diana Gücük

 

Cazkolik.com / 07 Ağustos 2020, Cuma

 

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Leyla Diana Gücük

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.