22 Ocak akşamı Babylon sahnesinde James Taylor konser verecek. İstanbul'da yalnız bir gün kalacağı için yüzyüze söyleş yerine mail ile yapma imkanı bulduk. Babylon'da ki arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
Cenk Akyol: 80’lerin ortasında "The Prisoners"dan sonra JTQ olarak çıkardığınız ilk iş Herbie Hancock’un "Antonioni" filmi için yaptığı aynı adlı bestenin funky yorumu idi. Daha sonra "Starsky Hutch", "Mission Imposible", "Alfie", "Goldfinger" gibi 60’ları temsil eden bir çok film müziğini seslendirdiniz. Hatta bir albümünüz sanal bir casus filminin müzikleri idi. Müziğinizi anlatırken gerçekten 60’ların casus filmlerinden bahsetmek gerekebilir. Bu bilinçli bir sunum mu? Bu kadar sık kullanmanız rastlantı olmasa gerek.
James Taylor: Bu tür müzik bizim için iyi bir başlangıç noktasıydı; müziksel göndermeleri çok güçlüydü ve sahnede iyi işliyor, seyirciyi heyecanlandırıyordu; bu nedenlerle anlamlı geldi ama bu, yaptığımız şeyin sadece bir yönü; artık soundumuz çok daha geniş kapsamlı, funk, rare groove, soul, caz vs.yi de içeriyor.
Cenk Akyol: İlk gençliğinizde sanırım çokça 60’ların hammond combolarını dinlemişsiniz. Steve Winwood’lu Spencer Davis Group, Booker T MGs, Stax plakları, ayrıca ilk grubunuz The Prisoners’da bir “mod revival” grubu. Tarzınız o zamanlarda biraz daha 60’lar garage sounduna yakınmış. Sanırım müzikal olarak bu kırılım John Peel’in "Blow Up" yorumunuzu çokça çalarak ödüllendirmesi hatta BBC’de yaptığı yıllık en iyi parçaların listesini yayınladığı “Festive Fifty” programına dahil etmesi olsa gerek. John Peel yeni yetenekler için bulunmaz bir kişiydi değil mi?
James Taylor: Kesinlikle; onsuz yolun başında dahi olamazdık; ona büyük bir şükran borçluyuz çünkü ondan önce bu tür müzik büyük oranda gözardı ediliyordu.
Cenk Akyol: Yanlış hatırlamıyorsam 2-3 sene önce yine Babylon’da çalmıştınız. Bu sefer de aynı kadro mu var? Kadro demişken niye isminizi "Quartet" olarak koruyorsunuz? Çoğunlukla Quintet hatta daha da kalabalıksınız öyle değil mi?
James Taylor: Bu sefer bir quartet olacak. Son sefer, sahnede 7 kişiydik. Sound temelde 4 ögeye dayanıyor; hammond, gitar, bas, davul. Diğer şeyler aslında güçlendirme amaçlı.
Cenk Akyol: Son albümünüz daha vokal ağırlıklı ve biraz daha soul tarzına yakın. Parçalardan birini Camden Town’da sıkça çaldığınız Jazz Cafe’ye ayırmışsınız (Jazz Cafe Theme) 70’lerin ünlü vibrafoncusu Roy Ayers’da orada sıkça çalıyormuş. 2002 albümünüz "Room At the Top"da sizlerle beraber çalmıştı. Klüp’te de beraber çalıyor musunuz?
James Taylor: Caz festivallerinde çalıyoruz.
Cenk Akyol: Aynı albümde bir de ünlü Ian Anderson’ın ismini de görüyoruz. Jethro Tull ile özdeş Ian Anderson olmasa gerek. İlk defa duyunca ilginç bir kombinasyon gibi duruyor. Eğer o kişi ise albüme nasıl katkı verdi?
James Taylor: Evet. Onun şahane funky flütü bizim tarzımızla iyi uyum sağladı. Sadece, bize eşlik etmek ister mi, diye ona sorduk ve evet dedi!!!
Cenk Akyol: "Taste of Cherry"nin Abbas Kiarostami’nin ünlü filmi ile bir alakası yoktur sanırım, sadece isim benzerliği olsa gerek.
James Taylor: Kesinlikle bu filmle bağlantılı çünkü yaşamı anlamlı kılmanın yolunu bulmak üstüne, öyleyse, iyi yaşamayı sürdürebilmek üstüne: kolay bir şey değil bu... Ama kirazın tadı yaşamaya son vermek için fazla güzel.
Cenk Akyol: "New Jersey Kings" adı ile de birkaç albümünüz var. JTQ ile New Jersey Kings’in yaptıkları müziğin nasıl bir farkı var?
James Taylor: Bu sadece hukuki nedenlerle kullandığımız bir takma isimdi. Teşekkürler.
Cenk Akyol: Teşekkür ederiz.
Interview with James Taylor before his concert at Babylon, in Istanbul
Cenk Akyol: After "The Prisoners" in mid-80s, the first work you produced as the JTQ was a funky cover of Herbie Hancock’s soundtrack for the movie "Antonioni". Later, you performed many songs from the movies of the 60s, like "Starksy Hutch," "Mission Impossible," "Alfie," or "Goldfinger." Moreover, even one of your albums as such was the soundtrack of a spy movie. Probably, one really has refer to the spy movies of the 60s when talking about your music. Is that something you did intentionally? Probably, this musical involvement in spy movies was not pure coincidence.
James Taylor: This kind of music was a good starting point for us, the musical references were very strong and worked well on stage, the audience were excited by it, so it made sense. But this is only one aspect of what we do, now our sound is much broader including funk, rare groove, soul, jazz etc.
Cenk Akyol: I think in early youth, you listened to hammond combos frequently. The Spencer Davis Group (with Steve Winwood), Booker TMGs, Stax LPs as well as your first band, The Prisoners, are "mod revival" bands. Your style at that time seems to have been closer to the garage sound of the ’60s. Maybe this musical breakthrough was connected in a way to the fact that John Peel had in a way "awarded" your cover of "Blow Up" by playing it a lot and even including it in the list of the best songs, which he was used to announce in his show on the BBC, the "Festive Fifty." John Peel was one of a kind for young talents, wasn’t he?
James Taylor: Absolutely, without him we wouldn’t have even got started, we owe him a huge debt of gratitude because this sort of music was largely ignored before him.
Cenk Akyol: If I remember correctly, you played in Babylon two or three years ago as well. Will the band consist of the same musicians this time? And, speaking of the band, why do you describe it as a Quartet? Mostly, it adds up to a Quintet or even more, isn’t that so?
James Taylor: Hi, its a quartet this time, last time we had seven on stage, the sound is essentially a 4 piece, Hammond, guitar, bass, drums, the other stuff is really an augmentation.
Cenk Akyol: Your last album is relatively more vocal based and seems to be a bit closer to the soul style. One of the songs is devoted to the Jazz Cafe (Jazz Cafe Theme) --where you played frequently in Camden Town. Roy Ayers, the renowned vibraphoniste of the 70s had played there a lot too. He played with you in your 2002 album "Room at the Top." Do you play together with him in the Club?
James Taylor: At jazz festivals we do.
Cenk Akyol: By the way, we see the name of the famous Ian Anderson in the same album. It is probably not the Ian Anderson of the Jethro Tull? It sounds as an interesting combination when you see that name. If it is that Ian Anderson, how did he contribute to the album?
James Taylor: His funky flute worked well with our approach, we just asked him and he said yes!!!
Cenk Akyol: Probably, the "Taste of Cherry" is not related to Abbas Kiarostami’s famous movie in any way beside the name itself?
James Taylor: Its absolutely related to this film because it is about finding a way to have meaning in ones life and therefore to carry on living well, not easy to do... But cherries taste to good to stop living!
Cenk Akyol: You also have a few albums under the name "New Jersey Kings." How does the music of the JTQ differ from the music of the New Jersey Kings?
James Taylor: This was just a psuedonym for legal reasons. Thanks.
Cenk Akyol: Thanks
Cazkolik.com / 17 Ocak 2010, Pazar
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Sedef Armali
Roporajlariniz çok başarılı. müziyenlerin ii taniyorsunuz ve konuşmak için çabaliyorsunuz. doğrusu takdir ediyorum. normal basinda pek gordugumuz bir sey değil bu ya umurlarinda olmaz yada kaçarlar yada zaten tanimiyorlardir. Alta ingilizceyi koymanizda iyi bir akil. Bende puan veriyormuş gibi yazdim kusura bakmayin ama hoşuma gittiği için söylüyorum
Bu Yoruma Cevap Yazın »