BADBADNOTGOOD ama çocuklar hiç fena değil

BADBADNOTGOOD ama çocuklar hiç fena değil

 

Bir konser gecesinden yansıyanlar

 

 

Üç aydır konsere gitmiyordum ama bir yandan bu uzun ayrılığın hangi konserle son bulacağını da merak ediyordum. Konser orucunun bitmesinin caz dünyasının yirmili yaşlarındaki genç müzisyenlere denk gelmesini geleceğe dair mesaj gibi hissettim.

 

Konserin salondan önce, metroda iken başladığını yazıyı kaleme alırken farkediyorum. Marmaray'da, birbirine sarılmış genç çifti, ellerindeki telefondan başlarını kaldırmadan fısıl fısıl konuşan iki arkadaşı konser alanında yeniden görünce 'tesadüfe bak' dedim içimden. Konserler sadece o an değil bütün gece yaşanan bir etkinlikmiş demek.

 

 

Farkettiğim bir şey daha oldu

 

 

Zorlu PSM eğlence fabrikası gibi çalışıyor. Metro tünelinden geçip AVM'ye girerken yol boyu herkesin aynı yöne gitmesi, ben hariç neredeyse herkesin genç olması, şık şıkırdım giyinmeleri, konserin başlamasına epey varken vücut dillerinin müziğin ritmine hazır olması, iş yeri ya da okuldan çıkmış genç insanların yüzlerindeki gülümsemenin artması, arkadaş gruplarının çoğalması, eğlenceli seslerin yükselmesi, şakalaşmalar... Anladım ki hepsi vücudun ve zihnin müziğe hazırlanmasını sağlıyor.

 

PSM'nin açıkhava kısmında coşkulu kalabalık heyecanla dalgalanırken telaşla yolunu bulmaya çalışanlar katlar arasında koşturuyor. Konser katında bir masada BADBADNOTGOOD tişörtleri satılıyor. Bir konsere gitmeden de bu eğlenceli telaşı gözlemek keyifli olabilir. Daha yarım saat var, gözlemeye devam...

 

İçeri girerken takılan bilekliklerin konser alanına sıkışmaktan kurtarması özgürlük. İkibin beşyüz kişilik ana sahne akıllı tasarımla ayakta konser alanına dönüşerek sanki başka bir evrenmiş gibi yeniden düzenlenmesi zekice. Burada daha önce de konser izlemiştim, ayakta dans ederek dolaşmak, gidip içecek almak, konuşma, gezinme özgürlüğü. Farklı bir konser tarzı ve alanı.

 

 

Salonda neon karanlığı

 

 

BADBADNOTGOOD'un çıkmasına vakit var. Büyük ekranda renkli görüntüler dönerken herkes kendine içecek almakla meşgul. Bir yandan fonda müzik çalıyor. Kısa bir sessizlik. Volümü artmış Türkçe pop başladı, koca salon nasıl dalgalandı, herkes bir anda hep bir ağızdan söylemeye başlamaz mı, eller havaya kalktı, hep birlikte haykırılmaya başlandı, herkes Mert Demir'i seviyor anlaşılan, 'ooooo bu nasıl dünyaaa'...

 

 

Ders Bir; Dinleyici her şeyi dinliyor

 

 

Müzikal kompartımanlar geçmişte kaldı. Klasik müzik konserine giden elektronik müzikle de coşuyor, düğünde Dilber'in Ankara havasıyla gerdan kıranı metal konserinde görebiliyoruz, böyleyiz, kabul etmek lazım. Aralarında en tutucu olan benim herhalde.

 

Mert Demir'in sesi salonda asılı kalsa kimse şikâyet etmeyecek sanki, herkes memnun ama ışıklar yavaştan değişiyor, az önceki şarkıyla dalgalanan salonu sahneye adım atan müzisyenin heyecanı sarıyor, tek bir nota dahi duymadan coşmaya hazırız. Derken, diğer müzisyenler de geliyor. Uzaktayım, sahne karanlık, neon renkler üstümüze çökmüş, genel ruh haline uygun hoş bir gizem var havada.

 

Elektrik basın sesi salona dağılıyor, ıslıklar, çığlıklar. Herkes müziği tanıyor mu yoksa konser başladı diye kendiliğinden oluşan coşku mu... neyse, önemi yok, müzik başladı. Sahnedeki çocukları seçemiyorum ama hepsi çok genç biliyorum, yetenekliler. Bas riflerinden belli, sonra saksofon, trompet, elektrik klavye, perküsyon, gitar derken davul... Bir an aklıma Wheather Report geliyor. İlk parça ile ilk biralar bitti. Delikanlılar içecek kuyruklarına koştururken yeni parça başlıyor, Wheather Report'u sanki daha da andırıyor şimdi çalan. 'A little bit funk, a little bit groove' diyordu anons ederken, tam da öyle. Müthiş bir armonik karmaşa, tüm enstrümanlar aynı anda ama hepsi ayrı yerde.

 

 

 

BADBADNOTGOOD sahnede fazla mı disiplinli?

 

 

Gençliklerine ve funky müziklerine bakarak sahnedeki aksiyonun daha punk olacağını sanıyordum ama çocukları baya ciddi buldum, enstrümanlarına gömülmüş gibiler fakat müzikleri ciddiyetlerine tezat, çünkü eğlenceli bir müzik. O kadar yoğun ses trafiğini yönetmek kolay değil. Bir an gözümün önüne yetmişlerin senfonik rock konserleri geldi, onlar da konser esnasında enstrümanları üzerinde ağır işçi gibi çalışırlardı, her rock konseri Mick Jagger'ın ordan oraya koşturması gibi değildir. Daha enstrüman/virtüöz işler bunlar, odaklanmak gerek.

 

BADBADNOTGOOD İstanbul'a yeniden geldiği için ne kadar mutlu olduklarını söylüyor. İlk konseri izlemedim ama hatırlıyorum. Çok genç oluşları, sahnede lise grubu gibi duruşları ve belki bu halleri üzerine kimi alaycı eleştiriler genç grubu yıldırmamış, işlerine bakmaya devam ediyorlar. Bu sene "Chaos" isimli bir EP yayınlamışlar. Ne yalan dinlememiştim, konser sayesinde eve döndüğümde çalmaya başladım. Konser evde devam ediyormuş gibi oldu. Dijitalde çok dinleniyorlar, maaşallah demeli. Tabii şu da söylenebilir, müzikal türleri yanyana küçük pasifik adaları gibi düşünürseniz eğer devamlı olarak bu adaları birbirine bağlayan bir köprünün üzerindeymişcesine kaygan bir müzik yapmak iddialı bir genç grubu geleceğe ne kadar taşır bunu zamanla göreceğiz ama bu genç çocukların iyi birer enstrümanist olması avantajları, müzikal tavırlarının gelişimini, serpilip büyümesini zaman gösterecektir.

 

Konserin sonuna az kala salondan ayrıldım. Dışardaki hayat aynı heyecan ve hızda akıyordu, halbuki AVM çoktan sessizleşmiş. Kimi otoparka, kimi metroya, kimi sokağa koşturuyordu. Gelirken gördüğüm çocukları dönerken de görmem gecenin en hoş tesadüfü oldu. Genç sevgili çift beni farketmiyor bile, birbirlerine sarılmakla meşguller, bence de doğrusu o... iki arkadaş hâlâ cep telefonlarına bakıyor, umarım konserde biraz olsun sahneyle, müzikle ilgilenmişlerdir.

 

 

Ders iki;

 

 

Müzikle ve gözlemle geçen gecenin kendi içinde çıkarımları var, olmalı zaten. Bu çıkarımlar bazen böyle bir konser yazısı içine sızar, bazen başka alanlarda kendini gösterir. Müziğin hayatla iç içe geçmesidir aslolan.

 

Feridun Ertaşkan

 

Fotoğraflar: Cem Gültepe

 

Cazkolik.com / 07 Haziran 2024, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.