Kulaklıklar hakkında neyi ne kadar biliyoruz?

Kulaklıklar hakkında neyi ne kadar biliyoruz?

 

Yüz yıl önceki öncülerinden günümüzün kablosuz kulaklıklarına...

 

 

Merhaba değerli müzikseverler,

 

Bugünkü yazımızda, kulaklıkların teknik özelliklerine, türlerine ve modellerine kısaca değineceğiz. Kulaklıklar bugün özellikle şehirli insanların günlük hayatının bir parçası oldu dersek sanıyorum yanlış bir şey söylemiş olmayız. Yürürken, seyahat ederken veya bir kafede kahve yudumlayıp dergi veya bir kitap okurken kulaklıkla müzik dinlediğimiz anlar eskisine göre çok daha yaygın. Bunun sebeplerinden biri yoğun şehir hayatı içerisinde zaman ayırıp müzik dinlemeye pek vakit kalmaması, diğeri ise, kulaklık sektörünün zaman içerisinde teknolojiye uygun bir şekilde gelişerek kulaklıklardaki kalitenin ve modellerdeki çeşitliliğinin artması, günlük rutin koşturmaya uygun kullanım konforu sunması olarak açıklanabilir. Bugün artık her ihtiyaca uygun, bütçe dostu, kaliteli ses veren, hafif ve konforlu yapılarından dolayı rahatça taşınabilir hale gelen kulaklıklar hep cebimizde, çantamızda veya boynumuzda bir aksesuar gibi yerini aldı ve alıyor. Bluetooth özelliği sayesinde cep telefonumuza kablosuz bağlanan bu kulaklıklarda entegre olarak yer alan basit kumanda tuşları sayesinde cep telefonunu uzaktan kontrol edebilme özelliğinden dolayı kullanımda büyük kolaylık sağlıyor.

 

Çoğumuz artık kulaklık kullanmayı seviyoruz ancak teknolojisinin nereden geldiğini veya yıllar içinde nasıl geliştiğini belki de bilmiyoruz. Oysa, kulaklıkların tarihçesine baktığımızda, tam olarak kulaklık denilmese bile kullanım şeklinden dolayı 1890’lara kadar geriye gitmek gerekiyor.

 

Bu yazımda, kulaklıkların günümüzde yaygın kullanılan türlerini incelemeden önce kısaca çalışma prensibine ve tarihçesine değineceğiz. Yazının sonunda ise giriş seviyesinden üst seviyeye kadar farklı özellik ve türlerdeki kulaklıklara yer vereceğiz.

 

 

 

Kulaklıkların çalışma prensibi

 

 

Hangi tür kulaklık kullanırsanız kullanın hepsi aynı ses üretme prensibini kullanarak çalışır. Yani kaynaktan gelen sinyalin elektrik akımına dönüştürülerek titreşmesi ile ses üretir. Kulaklık sürücüsü birçok farklı parçadan oluşur. Ana parçalar mıknatıs, ses bobini ve konidir. Kaynaktan gelen sinyal doğrudan ses bobinine ulaşır. Akım ses bobininden geçtiğinde, küçük bir elektromanyetik alan yaratır. Elektromanyetik alan, bobini çevreleyen mıknatısla etkileşime girer ve alanların etkileşimi bobinin hareket etmesine yani titreşmesine neden olur. Bobin akımın gücüne bağlı olarak az ya da çok hareket eder. Ses bobini bir koniye bağlıdır, dolayısıyla titreşim koninin de hareket etmesine neden olur. Koninin hareketi havayı hareket ettirerek basınç dalgalarının oluşturur. Bu basınç dalgaları kulağımıza gelen ses dalgalarıdır.

 

 

Tarihçe

 

 

Kulaklıkların ilk öncüleri 1890’ların başında ortaya çıktı. Telefon operatörleri, aramaları alırken ve aktarırken eller serbest olarak kullanılabilecek bir hoparlöre ihtiyaç duyuyordu. Çözüm, omuza takılan bir hoparlör şeklinde geldi. Ancak bu büyük hoparlörler çok ağırdı.

 

1891’de Fransız mühendis Ernest Mercadier bir çift kulak içi kulaklık geliştirdiğinde, kulaklık teknolojisi ileriye doğru dev bir adım attı. Bugün sahip olduğumuz kulaklıklara benziyorlardı, sadece biraz daha büyüktüler. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz büyük hoparlörlerin aksine çok daha hafif olan iki hoparlör vardı.

 

1880’lerin başında, telefon hatları sadece arama yapmaktan daha fazlası için kullanıldı. Şirketler aslında telefon hatları üzerinden müzik performansları yayınlayacaktı ve insanlar onları sadece telefon alıcılarından dinleyebildi. Bir İngiliz telekomünikasyon şirketi olan Electrophone Company, 1895’te elektrofonla bunu bir adım daha ileri götürdü.

 

Bu kulaklık seti, kulaklıkları Y şeklinde bir gövdeye bağlı olan stetoskopa çok benziyordu. Bu gövde çenenin altında asılıydı. Sapın altından bir kablo geçiyordu ve doğrudan telefon hattına bağlanıyordu. 1900’lerin hemen başlarında telefon şirketi müziği doğrudan kulaklıklara yayınlayacaktı. Bu, ilk kez müzik dinlemek için kulaklıkların kullanılması olarak tarihte yerini aldı.

 

Modern Kulaklıkların Doğuşu 1910’lara dayanıyor. Daha doğru bir ifadeyle kulaklıklar, 1910’da tanıdık formunu kazandı. Nathaniel Baldwin adındaki bir mucit, bir çift kulak üstü hoparlör üretti ve bunları test etmesi için ABD Donanması’na gönderdi. Baldwin’in kulaklıklarından etkilenen Donanma, onunla iş birliği yapmayı kabul etti ve bu noktadan sonra, Donanma iletişim için Baldwin’in kulaklıklarını kullandı.

 

Elektrofonların aksine, Baldwin’in kulaklıkları tıpkı modern kulaklıklar gibi başın üstüne oturdu. Bununla birlikte, her kulaklığın ayrı bir jaka bağlanacak kendi kablosu vardı. Bu tasarım bugün sahip olduğumuz şeyin temeli olsa da Baldwin asla patentini almadı.

 

 

1958: İlk Stereo Kulaklık

 

 

Tüm bu gelişmelerin ve ilerlemelerin ardından ilk stereo kulaklık 1958 yılında tasarlandı. O zamana kadar kulaklıklarda iki hoparlör olmasına rağmen, her hoparlörden aynı sinyal geçiyordu, yani mono idi. Oysa stereo ses, müzik sistemleri cihazlarında ve hoparlör sektöründe giderek popülerlik kazanıyordu. Kayıtlar üst üste kayıt yöntemi ile sağ ve sol kanallara ayrılarak stereo etki yaratacak şekilde yapılmaya başlamıştı. Müzik sistemleri de stereo ses için üretimlerini geliştirmiş ancak kulaklık sektörü henüz bu teknolojiyi kullanmaktan uzak idi.

 

Müzisyen ve girişimci John Koss, bir çift askeri sınıf kulaklıktan stereofonik ses duyduktan sonra gerçekten etkilendi. Böylece bir stereofonik fonograf oluşturduktan sonra “Koss SP/3” adını verdiği stereo kulaklıkları yarattı. Bu aşamadan sonra, stereo kulaklıkların popülaritesi giderek artmaya başladı ve nihayet endüstride standart hale geldi.

 

 

60’lar ve 70’ler: Radyo Kulaklıkları

 

 

60’lı ve 70’li yıllarda insanlar küçük pilli radyolar sayesinde müziği yanlarında taşımaya ve bunları kulaklık ile dinlemeye başladılar. Bu akım kısa sürede çok yaygın hale geldi ve bu süre zarfında şirketler, yerleşik radyo alıcılarına sahip kulaklıklar üretmeye başladı. Ne yazık ki, taşınabilir olmalarına rağmen yine de oldukça büyük ve hacimliydiler. Yine de bu radyolu kulaklıklar, Walkman piyasaya çıkana kadar müzik dinleyicilerini epey meşgul etti.

 

 

1979: Walkman Kulaklıkları

 

 

Sony Walkman’in piyasaya çıkması ve olağanüstü başarısı ile popülaritesi, adeta bir kulaklık rönesansı başlattı. Walkman’lere uyumlu küçük ve hafif kulaklıklar bir anda hayatımıza girdi. Sony, o dönemde 400 milyondan fazla Walkman sattı ama bu servetin çoğu aslında bir anlamda kulaklık pazarına da yağdı. Herkesin bir Walkman’i olması gerekiyordu, dolayısıyla herkesin güzel bir de kulaklığı olması gerekiyordu. Çoğu Walkman kulaklığı ile satıldığı halde bu yetmiyor, daha hafif, kaliteli ve modern tasarımlı kulaklıklar piyasada boy gösteriyordu.

 

 

80’ler ve 90’lar: Kulaklıklar kulak içine girecek boyuta dönüşüyor

 

 

80’ler boyunca taşınabilir müzik çalarların patlaması sırasında, dünya ilk kez kulak içi kulaklığın tanıtımını gördü. Bu minik kulaklıklar, kulak kanalının içine sığacak kadar küçüktü. Küçük boyutlu kulaklıklar nedeniyle, şirketler 90’lı yıllar boyunca bunları taşınabilir müzik çalarlarla birlikte pazarlamaya başladı ve bu sayede kullanıcılar bu kulaklıklara yavaş yavaş alıştırılmaya başlandı. 90’lı yıllarda kulak içi kulaklıklar için ciddi bir pazar olmasına rağmen, 2000’lerin başına kadar çok fazla ön plana çıkmadılar. 2001’de Apple, iPod’lar ile tamamen kulak içi kulaklığa yöneldiğinde bu tip kulaklıkların çok daha fazla kullanılmasına ciddi katkı yaptı. Öyle ki, o döneme kadar kullanılan standart kulaklıklar bir anda ortalıktan kayboldu ve tasarım MP3 çalarlar ile tamamen kulak içine yöneldi. Çok farklı tasarımlarda, kulağı tamamen tıkayacak ve hareket ederken düşmeyecek tarzda modeller geliştirildi.

 

 

 

2004: Birbirine dolaşan kablolar kalkıyor, Bluetooth kulaklıklar geliyor

 

 

2000’lerin ortalarında Bluetooth özelliğine sahip kulaklıklar piyasaya sürüldü. Bluetooth teknolojisi, 90’lı yılların sonundan itibaren kablosuz kulaklıklarda, daha çok mobil telefonlar için, telefon görüşmeleri yaparken kullanılmak amacıyla kullanıldı. Bu kulaklıklar müzik dinleme amaçlı olmadığı için sadece tek bir kulak için kullanıldı.

 

2004 yılında, her iki kulak için ilk Bluetooth kulaklıklar piyasaya sürüldü. Önemli bir aşama olan bu kulaklıklar, radyo kulaklıkları gibi kablosuz kullanımları ve boyutları sayesinde bizlere kullanım kolaylığı sunarak hayatımızı kolaylaştırdılar.

 

Bluetooth teknolojisi kulaklıklarda durmadı. Bildiğiniz üzere Bluetooth kulaklıkların ilk versiyonunda her iki kulaklığı birbirine bağlayan bir kablo vardı ve kablo boynun önüne veya arkasına uzanırdı. 2015 yılında, Bluetooth kulaklıklar kabloyu tamamen terk ederek gerçek kablosuz kulaklık modelini oluşturdu. Burada şunu belirtmekte fayda var ki, Bluetooth özelliğine sahip kulaklıklar her ne kadar çok iyi ses verse de hiçbir zaman aynı klasmandaki kablolu modeller kadar detay veremiyor. Sebebi her zaman olduğu gibi yine Analog/Dijital farkına dayanıyor. Şöyle ki, Bluetooth kulaklığınız ne kadar iyi olursa olsun çok yüksek çözünürlükteki bir kaynaktan en fazla 44.1KHz/16Bit çözünürlükte ses aktarabiliyor yani CD kalitesinde bir ses verebiliyor. Bu çoğumuz için yeterli olabilir ancak daha detayda ses isteyenler için örneğin MQA veya DSD formatında ses veren bir kaynağınız var ise bu seviyedeki çözünürlüğü kayıpsız yani neredeyse birebir olarak ancak kablolu kulaklıklar ile alabiliyoruz.

 

 

Günümüzde en yaygın kulaklık türleri

 

 

Nasıl bir kulaklık dediğimiz zaman birçok farklı tür ve özellikteki modeller karşımıza çıkıyor. Kulak Üstü veya Kulak İçi olarak temelde iki ana türe ayrılsa bile kendi içlerinde çok fazla çeşitleniyor ve seçim yapmak açısından kafa karıştırabiliyor. Bu sebeple aşağıda kulaklık türlerini kafa karışıklığını biraz olsa azaltmayı hedefleyen ve seçimleri daha net hale getirmeye yardımcı olabilecek şekilde düzenlemeye çalıştık. İngilizce isimlerini Türkçe karşılıklarını yazarak özellikle kullandık. Sebebi, ambalajların üzerinde kulaklık türünün İngilizce yazıyor olması.

 

 

 

On Ear / Over Ear - Kulak Üstü Kulaklıklar

 

 

Aslında Türkçe’de diğer adıyla tam boyutlu kulaklık olarak geçen kulak üstü kulaklık modelleri, bazı modellerde kulağı kapsayan yani kulak kepçesini tamamen içine alan (Over Ear) yapıda olup bazı modellerde ise kulağı tam kapsamayarak kulak kepçesinin üzerinde duran (On Ear) bir yapıdadır. Walkman’ler ile çok yaygın kullanımda olan On Ear kulaklıklar, Kulak İçi modellerin çıkmasıyla neredeyse üretimden kalkmış ancak günümüzde çoğunlukla dış mekanlarda kullanıma yönelik, daha detaylı ses veren ve sesi izole etmesi açısından daha büyük sürücü ve kulaklık yastıkları kullanılan, kulağı tümüyle içine alacak (Over Ear) yapıda yeniden tasarlanmıştır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan ve kendi aralarında çeşitlenen Kulak Üstü kulaklıkların çeşitlerine kısaca bir göz atalım.

 

 

 

Open / Close Back - Arkası Açık / Kapalı Kulaklıklar

 

 

Kulak üstü kulaklıklarda sürücülerin arkası delikli yapıda plastik veya metal tel ile kaplanan kulaklıklar arkası açık olarak isimlendirilir. Bu kulaklıklar hem sesi dışarıya verir hem de dışarının sesine alır. Bu sebeple iç ve steril mekanlarda daha ziyade vokal ağırlıklı müziklerde tercih edilir. Bu kulaklıkların ses gücü yüksek olmamakla birlikte ses sahnesi geniş, doğal ve detaylıdır. Sesi ayrıştırma kabiliyeti yüksek olduğu için vokal ve enstrümanların sahne konumlamasını olabildiğince en doğru ve doğal haliyle verirler.

 

Arkası kapalı olan modellerde sürücüler tamamen kapatılmış olup, bu modeller daha yüksek ve dolgun sese sahiptir. Çoğunlukla dış mekanlarda tercih edilirler. Ancak kulağı tamamen dışarıya kapatıp, sesleri içeri hapsettiği için doğal bir sahneye sahip değildirler. Düşük modellerde sesler birbiri üzerine biner ve detay kaybolur.

 

 

Referans Kulaklıklar

 

 

Referans kulaklıklar genellikle doğrusal ve doğal bir ses üretirler, sese herhangi bir etkileri yoktur yani kayıt ne ise alınan seste aynıdır. Bu sebeple çoğunlukla profesyonel kayıt yapan insanların tercih ettiği arkası açık kulaklık türüdür. Büyük çoğunluğu kablolu yapıda olan referans kulaklıklar, frekans aralığının geniş olması ve sesi en doğal haliyle vermesi sebebiyle profesyonel stüdyo ortamlarında tercih edilir. Vokali öne çıkartması, sahneyi ve enstrümanların konumunu en doğru yansıtması ve sesi en doğal haliyle sunması referans kulaklıkları diğer kulaklıklardan ayıran en belirgin ve önemli özelliğidir. Hemen her iyi markanın mutlaka bir referans modeli mevcuttur. Referans kulaklıklar aynı zamanda farklı kulaklıkların ses rengini mukayese etmek için kullanılır.

 

 

Audiophile - Odyofil Kulaklıklar

 

 

Kablolu ve çoğunlukla arkası açık kulaklıklardır. Genelde ayrı bir kulaklık amplisine bağlanan, sesi en ince detayına kadar olabildiğince doğal ve kayıpsız veren kulaklıklardır. Sahnesi çok geniş, vokal ağırlığı yüksektir. Steril ortamlarda müzik dinlemek için odyofiller tarafından tercih edilirler ve normalde duyulmayan sesleri vermesi ile bilinen kulaklıklardır. Genellikle her iki sürücüye bağlı 3m. kabloya sahiptirler.

 

 

DJ Kulaklıkları

 

DJ Kulaklıkları canlı performans sırasında kullanım kolaylığı, esnek yapısı ve dış gürültüyü büyük oranda engellemesi sayesinde DJ’ler tarafından uzun saatler boyunca rahat kullanım için tasarlanmış kulaklıklardır. Normal kulaklıklara oranla bas frekans tepkisi daha güçlü olan bu kulaklık türü tamamen gürültülü ortamlara yönelik olarak tasarlanmıştır. Dolayısıyla kulağı tümüyle kaplayan, arkası kapalı yapıda ve sesi izole esecek şekilde dışarıdan ses almayan özelliktedirler. Bazı modellerde sağ sürücü arkaya doğru katlanabilir şekilde tasarlanmıştır. Bunu sebebi DJ’in gerektiği hallerde bu sürücüyü arkaya katlayıp kulağı serbest bırakarak dış sesleri duyarken, diğer kulağıyla müziği duymaya devam etmesidir. Genellikle sol sürücüye bağlı 3 m. ve esneyen helezonik kabloya sahiptirler.

 

 

 

Active Noice Cancellation (ANC) - Aktif Gürültü Önleyici Kulaklıklar

 

 

ANC Kulaklık türü genel olarak dış mekanlarda, özellikle seyahatlerde kullanım için uygun olan ve Aktif Gürültü Önleyici özelliğine sahip arkası kapalı kulak üstü (Over Ear) kulaklık türüdür. Kablolu veya Bluetooth özelliğine sahip olan kablosuz modelleri mevcuttur. Günlük kullanım için uygun olan bu tip kulaklıklar ANC özelliği aktive edildiğinde yaydığı keskin bir frekans ile dışarıdan gelen yüksek ses ve gürültüleri engelleyerek içeriye girmesini önler ve böylece yapay bir steril bir ortam oluşturarak temiz bir ses sunar. Çoğunlukla seyahat amaçlı olan bu kulaklıklar özellikle uçak seyahatlerinde maruz kalınan motor gürültüsü gibi sesleri önleyerek rahat bir müzik dinleme ortamı yaratır. hem Bluetooth sayesinde kablosuz olması hem de gürültüyü aktif olarak önlemesi sebebiyle çok tercih edilen bir kulaklıktır. Yeni modellerde uzun pil ömrüne sahip olan bu tip kulaklıklar neredeyse gün boyunca sizi dış dünyadan kopararak temiz bir şekilde müzik dinlemenize olanak sağlar. Günümüzde hem Bluetooth sayesinde kablosuz olması hem de gürültüyü aktif olarak önlemesi sebebiyle çok tercih edilen bir kulaklıktır.

 

 

 

Gaming - Oyuncu Kulaklıkları

 

 

Oyuncu Kulaklıkları uzun saatler boyunca bilgisayar başında interaktif oyun oynayan insanlar için tasarlanmış, Call Center’lar da kullanılanlara benzer şekilde sürücülerden bir tanesine bağlı mikrofon uzantısı olan bir arkası kapalı, kablolu Kulak Üstü kulaklık türüdür. Ağız hizasına uzanan mikrofon oyun oynarken aynı anda takım arkadaşları ile konuşmaları daha temiz bir şekilde iletmek için tasarlanmıştır. 3D, 7.1, 5.1 ya da klasik stereo özellikte olan bu kulaklık türü, günümüzde Gaming sektörünün gösterdiği RGB tasarımlı renkli gelişime uygun şeklide RGB led ile renklendirilmiş ve bu tasarımlar oyuncular için cazibeli ürünler haline gelmiştir. Ses kalitesi açısından da çok iyi kulaklık markaları ile rekabet edebilecek konuma gelen ve sadece Gaming ürünleri üreten markalar, kulaklıkların diğer Gaming aksesuarları ile uyumlu olması açısından da oyuncular tarafından tercih edilmektedir.

 

 

In-Ear - Kulak İçi Kulaklıklar

 

 

Kulak İçi kulaklıklar yapısı itibarıyla arkası kapalı ve kulak içerisine tamamen giren, deyim yerinde ise kulağa bir tıpa gibi oturup kulağı tıkayan kulaklıklardır. Kulaktan kaymaması için çeşitli ebatlarda silikon başlıklar ile satılır. Bu kulaklıklar küçük sürücülere sahip olsa da kulak üstü kulaklıklara göre daha dinamik sürücülere sahiptir. Aynı zamanda kulağı tamamen tıkayıp, dış sesleri büyük oranda kestiği için ses kalitesi de yüksektir. En büyük dezavantajı bir süre sonra kulağı rahatsız etmesi ve hareket halindeyken kulaktan kayarak düşmesidir. Kablolu olan modeller günümüzde yerini Bluetooth özelliğine sahip kablosuz modellere bırakmıştır. Bluetooth özellikteki ilk modellerde sağ ve sol sürücüler birbirine boyundan dolanan ince bir kablo ile bağlı iken, yeni modellerde bu kablo da ortadan kalkmış ve iki adet birbirinden bağımsız sürücü haline gelmiştir. Bu özelliği sayesinde günümüzde en çok tercih edilen kulaklık modeli olmuştur.

 

 

Sportive - Sporcu Kulaklıkları

 

 

İsminden anlaşılacağı üzere spor yapan insanlar için uygun olan bu kulaklık türü kablolu veya tamamen kablosuz yapıda karşımıza çıkar. Genel olarak koşu gibi hızlı ve sert hareketlerde kulaktan çıkmasını önlemek için kulak kepçesini saran kanca şeklinde bir aparata sahiptir. Ses kalitesi çoğunlukla çok tatmin edici olmayan bu kulaklıklar günümüzde çok bilinen spor malzemeleri üreten markalar ile iş birliği yaparak lansmanlarında ve logolarında bu markaları da kullanmaktadır.

 

 

Kulaklık incelemeleri

 

 

Kulaklıkları genel olarak bu kategoriler altında tanımladıktan sonra günümüzde sektörde öne çıkan üst-orta ve alt segment marka ve modelleri kısaca inceleyelim. Şüphesiz çok daha iyi marka ve modeller mevcuttur ancak bunların hemen hepsi benim çeşitli etkinlik, deneyim merkezleri veya showroom’larda dinleyerek, sesinden gerçekten etkilendiğim ürünler. Tabii bu noktada bir hatırlatma yapmak gerekirse üst segmentte yer alan kulaklıkları mutlaka iyi bir kulaklık amplifikatörü ile dinlemek çok daha etkili sonuçlar verir.

 

 

 

Focal Utopia HiEnd Kulak Üstü Kulaklık

 

 

Fransa HiFi sektörünün en önemli hoparlör markası olan Focal, amiral gemisi Grand Utopia hoparlörlerinde olduğu gibi, kulaklık sektöründe de bir amiral gemisi olan Utopia modeli ile adından çok söz ettirdi. Tamamen yenilikçi High-End hoparlör ve sürücü geliştirme tutkusunun bir sonucu olarak ortaya çıkan bu modelde Berilyum kullanılarak üretilen “M” şeklindeki kubbeye sahip Full-Range sürücüler ile ilk açık akustik kulaklık olarak da bu haklı ününü pekiştirdi. 5Hz ve 50kHz arasındaki sesleri üretirken herhangi bir crossover ve pasif filtreleme zorunluluğunu ortadan kaldıran Utopia kulaklıkların 3 metrelik mevcut kablosu, doğal sese sadık kalacak şekilde sinyali iletmesi için düşük empedanslı olarak (<90mΩ/metre) tasarlanmış. Kablonun kaplaması oluşabilecek tüm elektromanyetik etkileşimleri ortadan kaldırmış. Kulaklığın farkını sadece ses olarak ifade etmez doğru olmaz, karbon-fiber gövdesi ve kuzu derisi kulak yastıkları ile uzun süreli kullanımlarda o kadar konforlu ki, sanki kafanızda yokmuş hissi veriyor. Tabii bunun yanında doğal ses üretimi, tam yerinde bir sahne ve doğru konumlandırılmış vokal ile enstrümanlar, dinamik ve netlik açısından sıra dışı bir performans Utopia’yı diğer kulaklıklardan ayıran en önemli özellikleri olarak karşımıza çıkıyor. Utopia bu özellikleri ile ününün hakkını gerçekten veriyor. Bence her ses tutkununun mutlaka denemesi gereken bir kulaklık.

 

 

Sennheiser HD820 Kulak Üstü HiFi Kulaklık

 

 

Sennheiser ilk kez çok farklı bir tasarım ile karşımıza çıkıyor. Aslında tasarım olarak önceki odyofil modellere benzeyen bu kulaklık ilk bakışta arkası açık gibi görünse de öyle değil, zaten farkı da burada. Bu arkası kapalı- Close Back - bir kulaklık ancak kullanılan şeffaf malzeme kulaklık sürücüsünü görebilme imkânı veriyor. Sennheiser HD820 Kulaklık ile arkası kapalı dinamik kulaklıklarıyla nefes kesen şeffaf ve doğal sesi ön plana çıkaran yenilikçi bir ses teknoloji kullanmış. Alman mühendisler tarafından geliştirilip üretilen HD820 inanılmaz derecede gerçekçi, doğal bir ses alanı sunarak odyofil seviyesine çıkmasıyla ünlü. El yapımı yumuşak ve konforlu mikrofiber kulak yastıklarına sahip olan kulaklık ortam gürültüsünü en iyi şekilde azaltarak, eşsiz bir dinleme deneyimine ulaştırıyor. Ring Radyatör sürücü yapısı, cam korumalı şekliyle tümüyle gerçekten çok yenilikçi bir yapıda. İçindeki teknik bileşenleri ortaya çıkaran görüntüyle tasarlanan HD820, minimum rezonansa yol açarak açık kulaklıklardaki gibi etkili bir performans gösteriyor. Dinleyici ortamı gürültüsünü izole eden ekstra konforlu el yapımı kulaklık yastıkları, Gümüş kaplı OFC Kabloları, altın kaplama jak ve metal kafa bandı ile her detayı ön plana çıkarıyor. Tek negatif tarafı uzun süre kullandığınızda bir süre sonra kafanızda ağırlığı hissetmeye başlamanız. Ancak bunun yansıra HD820’nin canlı, doğal, geniş ses alan genişliği ile diğer arkası kapalı kulaklıklardan gerçekten çok farklı bir konumda. En önemlisi bu tasarım sayesinde başkalarının işitsel konfor bölgesine girmeden, yani onları rahatsız etmeden, müziği mutlak referans sınıfı kalitesinde dinleme imkânı veriyor. Daha açık bir ifade ile sesi dışarı vererek ortamda kimseyi rahatsız etmiyor ama aynen arkası açık bir kulaklık gibi doğal, gerçek bir sahne ve ses detayı ile müziğin keyfini çıkarmanıza olanak tanıyor. Bu da oldukça önemli bir detay.

 

 

Bang Olufsen BeoPlay Kablosuz ANC Kulak Üstü Kulaklık

 

 

1925 yılında Peter Bang ve Svend Olufsen tarafından kurulan BangOlufsen, minimalist tasarımları ile tanınan Danimarka’nın en önemli markalarından. BeoPlay ise markanın son teknoloji ürünlerinin amiral gemisi. Kulaklığı elinize aldığınızda görünüm olarak diğer kulaklıklardan bir farkı yok gibi hissettirse de aslında tasarımında çok fazla ince dokunuşlar gizli. En önemli özelliği hafifliği ve rahatlığı. Sadece 282 gram. Kulaklığı kafanıza taktığınız andan itibaren varlığını hiç hissetmiyorsunuz. Müzik kafanızın içerisinde değil de sanki dış ortamda çalıyor ve kulaklık kafanızda yok gibi. Hafızalı kulak yastıkları konforu tamamen artırırken, ANC yani Aktif Gürültü Önleme seçeneği ile tüm istenmeyen dış sesleri ortadan kaldırarak tümüyle müziğe odaklanmanıza olanak sağlıyor. En son teknolojiyi kullanan BeoPlay aynı zamanda bir oyuncu kulaklığı. Dolby Atmos özellikli surround ses ve kayıpsız 2,4 GHz kablosuz aracılığıyla PC/Play Station uyumlu cihazlar ile dinamik bir bağlantı sunuyor. Bluetooth 5.1 veya kablolu olarak kullanılabiliyor. Sanal mikrofon kolunda yer alan bir dizi mikrofon, arka plan gürültüsünü filtrelerken sesinizi yükselterek tam hareket özgürlüğü ve yüksek kaliteli konuşma performansı sağlıyor. Hızlıca erişilebilen modlar arasında geçiş, kullanımı kolaylaştırmakla birlikte kontrolü de her zaman elinizde tutmayı sağlıyor.

 

 

 

Sennheiser HD600 Referans Kulaklık

 

 

Sennheiser’ın yıllara meydan okuyan ve tasarımı neredeyse hiç değişmeyen tek referans kulaklığı. HD600 kelimenin tam anlamıyla odyofiller için geliştirilmiş ve diğer model veya kulaklıkların mukayesesinde de kullanılan gerçek bir referans kulaklık. Yüksek kaliteli metal ızgara yapısı ile arkası açık- Close Back – kulaklıklar arasında sesi hiçbir bozulma olmadan iletiyor. Optimize edilen, harmonik bozulma ve intermodülasyon bozulmayı engelleyen elektromıknatıs sistemi, oldukça hafif ses bobinleri ile desteklenmiş. Oksijensiz- FOC- kablosu ile harmonik bozulma minimuma indirilmiş. Açık ve kulağı çevreleyen tasarımı sayesinde son derece doğal, doğrusal ve temiz bir ses üretiyor. Gelişmiş diyafram yapısı, oluşabilecek rezonansı ortadan kaldırarak doğal bir sahne genişliği sunuyor. Enstrümanların ve vokalin konumlamasını o kadar doğru yapıyor ki, HD600 size müziğin kaydedildiği stüdyoyu veya çalındığı konser salonunu yani müziği icra eden grubu veya sanatçıyı evinize, odanıza adeta tam karşınıza getiriyor. Sanki karşınızda çalıyormuş gibi hissettiriyor. Bir kulaklık için yapılabilecek değerlendirmede belki de en önemli kriter bu, kulaklık size daha ne yapsın?

 

 

 

Beyerdynamic Amiron

 

 

Beyerdynamic Amiron Hi-Res Audio özelliği ile tüm müzikal ayrıntıları koruyan ve orijinal kayda mümkün olduğunca yaklaşan yüksek çözünürlüklü ses dosyalarını kayıpsız iletiyor. Kulaklık arkası açık – Open Back- yapıda ve bu özelliğinden dolayı ev ortamında kullanılmak üzere tasarlanmış. Beyerdynamic, bilindiği üzere kulaklıklarda tescilli Tesla teknolojisini kullanıyor. Standart kulaklıklardan çok daha güçlü bir manyetik alana sahip bu teknoloji, elektrik sinyallerini benzersiz bir hassasiyetle zengin sese dönüştürüyor. Firma bu teknolojiyi birkaç yıl önce piyasaya sürmüş olmasına rağmen yaptığı geliştirmeler ile sürekli rakipsiz bir konumda. Amiron modelinde kullanılan Tesla sisteminde yapılan değişikliklerle Amiron, istenmeyen titreşimleri minimuma indirmiş ve tiz seslerde olaışan rezonansları tamamen ortadan kaldırmış. Bu sayede kulaklık her zamankinden daha hassas bir ses ve detaylı bir sahne sunuyor.

 

 

 

Grado SR325x Prestige

 

 

Grado SR325x, 4.Nesil Grado sürücüleri ile müziği alt ve üst detaylarda duymak isteyenlerin kulaklığı olarak üretilmiş. SR325x modeli Prestige Serisinin diğer modellerinde bulamayacağınız seviyede, sese adeta cerrahi bir hassasiyet getirmiş. Yüzlerce kez duyulan şarkılarda yeni notalar ve ayrıntıları ortaya çıkaran netlik ve aralıkta kulaklara ulaşıyor. SR325x için özel olarak ayarlanan bu yeni sürücü tasarımında daha güçlü bir manyetik devre, azaltılmış etkili kütleye sahip bir ses bobini ve yeniden yapılandırılmış bir diyafram bulunuyor. Üzerin ton dengesi, dinamikler ve gerçekçilik ile son derece ayrıntılı bir sahne ve harmonik bütünlük sunuyor. Ancak tabii ki bu detayda ses ile kayıttaki bazı istenmeyen sesleri de kulağa getirebiliyor.

 

 

 

KEF Mu3 True Wireless ANC Kulak İçi Bluetooth Kulaklık

 

 

İngiliz HiFi sektörünün Kent şehri merkezli en iddialı hoparlör üreticilerinden KEF hoparlörlerdeki başarısını kulaklık modellerinde de yakalıyor. BBC tarafından yıllarca kullanılan Monitör hoparlörleri ile efsane haline gelen KEF aslında çok az sayıda kulaklık modeline sahip ancak yaptığı her kulaklığı gerçekten büyük bir özen ve itina ile tasarlıyor. Mu3 içerdiği özellikleri ile her ortamda saf ve doğru sesi sunmak için tasarlanmış. Vizyoner tasarımcı Ross Lovegrove’ın iş birliği ile tasarlanan Mu3, rahat ve zarif olmanın yanı sıra hareket halindeyken de gayet konforlu bir kullanıma sahip. Mu3'ler, akıllı ağırlıkları sayesinde kulakta mükemmel bir şekilde dengelenmiş. Dört farklı boyuttaki silikon ucu, kulak konkasına dayanacak şekilde tasarlanmış ve en rahat şekilde oturmasını sağlarken, aynı zamanda ses yalıtımı için mükemmel sızdırmazlık sağlamış. Uzun sözün kısası, kulaklık kulağınızdan kolay kolay çıkmıyor ve kaymıyor. Siz günlük koşuşturmanızı yaparken gerek müzik dinlemek gerekse telefon görüşmesi yapmak sorun haline gelmiyor. Üstelik KEF hoparlörlerinin arkasındaki mühendisler tarafından ustalıkla ayarlanmış sürücüler sayesinde, müziğin ince nüanslarını ortaya çıkarabilen zengin orta sesler, yerinde detaylı bas ve kulağı tırmalamayan net tizlerle en doğru sesi size duyuruyor. KEF'in yine özel olarak ayarlanmış Aktif Gürültü Engelleme- ANC- özelliği, müziğin ince ayrıntılarını bozmadan, dış gürültüyü ortadan kaldırıyor. Mu3'ün Ortam Modu, bir düğmeye dokunarak ANC özelliğini devre dışı bırakarak çevrenizde neler olup bittiğine dair anında netlik sağlıyor. Kulaklık üzerindeki kontrol düğmeleri ile müzik çalma, ileri alma ve ses ayarları gibi kontroller kolaylıkla yapılabiliyor.

 

 

 

Astell Kern PathFinder Kulak İçi Hi-Fi Kulaklık

 

 

Campfire Audio ve Astell Kern, Astell Kern'in derin, zengin sesini yeniden yaratmak amacıyla AK Solaris X modeli ile bizi epeyce meşgul etmişti. Kulaklık sahip olduğu mükemmel teknoloji sayesinde büyük ses getirmiş ve bizim gibi odyofillerin ilgisini çekmişti. Bu başarının üzerine Astell Kern ve Campfire Audio, üstün teknoloji ve ses sunan hibrit bir model olan Pathfinder'ı tasarladı. Bu modelde Çift Diyaframlı Dengeli Armatür (BA) Sürücü, yüksek frekanslar için yine çift BA sürücü ve ayrıca bas ve orta kademe oluşturan hibrit diyaframlara sahip iki dinamik sürücü kullanan tasarımcılar en iyi sesi elde etme yolunda daha geniş bir frekans aralığı, gerçekçi reprodüksiyon ve mükemmel bir dengeye ulaşarak hedeflerine ulaşmış oldular. Tabii sonuç olarak da karşımıza mükemmel bir ürün çıkmış oldu. Özel Berilyum Bakır MMCX konektörleri, normal pirinç konektörlere göre aşınma ve yıpranmaya karşı daha dayanıklı ve sağlam bir mekanizma olarak tercih edilmiş. Böylece uzun ömürlü ve dayanıklı materyaller ilk günkü formundan ödün vermeden müzik dinleme imkânı sunuyor. Bu kadar detaylı ve uzun araştırmalar sonucu üretilen bir ürünün sesi de haliyle çok üst seviyede ve üretimindeki her aşamayı hak ediyor. Mutlaka denenmesi gereken bir ürün olarak listeye eklenmeli.

 

 

Klipsch T5 II True Wireless ANC McLaren Kulak İçi Bluetooth Kulaklık

 

 

Klipsch T5 II True Wireless ANC kulaklıklar, ses kalitesini inanılmaz bir şekilde geliştiren Dirac® HD teknolojisine sahip dünyanın ilk True Wireless kulaklıklarından. Sahne derinliği, enstrüman konumlandırması, temizlik, vokal keskinliği ve bass alanını geliştirerek kusursuz bir ses kalitesine sahip. Aktif Gürültü Önleyici – ANC- yapısı diğerlerinden biraz farklı. Bu yapı sadece gürültü engelleme için çalışan iki adet mikrofona sahip. Çalışma prensibi şu şekilde: Çift mikrofon ters düzenle hibrit bir şekilde çalışıyor ve gerçekten olabilecek en iyi gürültü engelleme işlevini sağlıyor. Ani Gürültü Koruması- Transparan Mod açıkken dışarıda olabilecek ani ses patlamaları ve gürültüleri engelliyor, böylece kulakları koruyor. Aksiyon Butonu- sol kulaklıkta yer alan kontrolleri istediğiniz gibi konfigüre etmenizi sağlıyor. 6 hazır EQ ayarı haricinde manuel EQ ayarı ile müzik keyfinizi istediğiniz biçimde ayarlayabiliyorsunuz. Ses Yansıtıcı özelliği ile telefon görüşmeleri esnasında konuşurken kendi sesinizi de duyabiliyor ve sesinizin yüksekliğini ayarlayabiliyorsunuz. Bu ilginç bir özellik çünkü kulaklık ile yapılan telefon görüşmelerinde kendi sesimizi duymadığımız için sürekli bağırarak konuşuyor ve etrafı rahatsız edebiliyoruz. Klipsch T5 bu olayı çözmüş. T5 yine dışarıda olan biteni duyabilmek için dış sesin seviyesini elektronik olarak yükseltme özelliğine sahip. Son olarak ekleyelim, T5, McLaren vurgularına, gerçek karbon fibere ve McLaren F1 otomobillerinin lastiklerindeki sırtı yansıtan bir dış kaplamaya sahip.

 

Tamer Tekelioğlu'nun makale arşivine bu linkten erişebilirsiniz.

 

Tamer Tekelioğlu

 

Cazkolik.com / 04 Nisan 2023, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Tamer Tekelioğlu

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.