Bu ülke çok büyük caz yıldızlarını ağırladı. Kimleri izlemedik ki, Keith Jarrett’dan, Sonny Rollins’e, Dave Holland’dan Pat Metheny’e hatta uzun yıllar evvel Miles Davis’in Harbiye konserine kadar kimler geldi kimler geçti buralardan. Ama devler listesinde bir erişilmez pırlanta daha var, başta ben olmak üzere pek çok cazseverin gözü yollarda onu bekliyorduk. İş Sanat’ın bu yılki konserleri açıklandığında mutluluktan gözlerim fal taşı gibi yerinden fırlamıştı. Garip bir tesadüf belki de ama bu konseri sezonun başından beri bekleyen müzikseverler sezonun en sonunu beklemek zorunda kaldılar zira bu konser İş Sanat’ın caz konserlerinin son incisi olacak. Tom Harrell’den bahsediyorum Her cazseverin favori bir Tom Harrell albümü ya da parçası vardır. Kimine göre Trip, kimine göre Number Five veya Colors of A Dream. Hepsini hafızadan saymak hemen hemen imkansız, bununla birlikte Klaus Gottwald tarafında derlenen 151 sayfalık diskografisinde aklınıza gelebilecek hemen hemen tüm müzisyenle mutlaka bir çalışma içinde olduğunu görüyoruz usta sanatçının. Zaten kendisi de müziğini hayatının merkezine yerleştirdiğinden, her tür müziğe doymak bilmez bir iştahla sarılıp özümsediğinden bahseder. Kendine yatırım yapan, hayatına, müziğine, kişisel gelişimine sürekli artılar ekleyen bu verimli bahçe “ya da koca çınar diyelim” daha uzun süreler mahsülleriyle bizi mutlu edeceğe benzer. Biz müzikseverler 21 Nisan akşamı kendisini ilk kez İş Sanat sahnesinde izleyeceğiz ve unutulmaz bir deneyimi hatılarımıza kaydedeceğiz. Size de konser öncesi usta isimle gerçekleştirdiğimiz bu röportajı takdim edelim.

Burak Sülünbaz

Tom Harrell: "Müziğin, insanlar arasındaki

boşlukları kapatma gücü var."

Burak Sülünbaz: İki büyük müzisyen, piyanist David Berkman ”Handmade” albümünde ve Brian Lynch “Tribute to the Trumpet Masters” ablümünde sizin isminize birer parça bestelediler. Böylesine değerli müzisyenlere ilham kaynağı olmak nasıl bir his?

Tom Harrell: Benim için anlamı gerçekten çok özel. Miles Davis geleneğinden gelir bilirsiniz. Miles, Billy Preston isimli bir parça yazmıştı. David ve Brian, ikisi de harika müzisyenler ve onların da benim için ilham kaynağı olduğunu söyleyebilirim.

Burak Sülünbaz: Gerçekten muhteşem müzisyenlerdir, haklısınız. Okurlarımıza sizden bahsetmek istediğimde söyleyeceğim o kadar çok şey var ki. Dizzy Gillespie, Horace Silver, Bill Evans, Gerry Mulligan, Art Farmer, Phil Woods, Lee Konitz, Sam Jones, Jim Hall, Charlie Haden, Joe Lovano, Charlies McPherson gibi birçok muhteşem isimle çalışmış, günümüzde cazın yaşayan en önemli figürlerinden biri olarak sayısız ödülleriniz ve övgülerinizin yanında bir prestij sembolü olarak kabul edilen Grammy’e sadece adaylığınız bulunuyor ama hala ödül verilmemiş olmasından yola çıkarak kaliteli müziğin değersizleştirilmesi artık sadece popüler kültüre hizmet ettiğini düşündüğüm müzik endüstrisinin sürdürülebilirliğini nasıl değerlendirirsiniz? Ya da başka bir deyişle bugünün müzikal çevresini nasıl değerlendirirsiniz.

Tom Harrell: Evet ,haklısınız müzik endüstrisi popüler kültürün yansıması. Benim düşüncem küresel ölçekte seyirciyle etkileşim halinde olan bir müzik yaratabilmek güzel bir şey. Müziğin insanlar arasındaki boşlukları kapatma gücü vardır. Ben şu anki müzikal çevreyi oldukça sağlıklı buluyorum. Şöyle söylemem daha doğru olabilir, her yaştan müzisyenlere yeni müzikleri keşfetme şansı veriliyor. Birçok ilginç kompozisyon ve doğaçlamalar duyuyorum ve onları dinlemekten büyük keyif alıyorum.

Burak Sülünbaz: Günümüzde isim yapmış müzisyenler eğlence garantili müzik yaparak günü kurtardığı bir sektörde siz, bestelerdeki özgürlüğünüz ve belirli bir seviyede uçarken, köklerinizin ana melodiye tutunarak sağlam kaldığı müzikal yapıyı bozmadan korumak için yaşamınızdan ne gibi fedakarlıklar yaptınız?

Tom Harrell: Bu çok keyif veren bir tanımlama oldu, hoşuma gitti, teşekkürler. Müziğime odaklanmaya çalışıyorum. Geniş spektrumda müzikler dinliyorum ve geleneksele sadık kalarak yeni patikalara ulaşma arasında bir denge kurmaya çalışıyorum. Benim tek odak noktamdır müzik. Zamanımın çoğunu kompozisyonlarım üzerine çalışarak yada pratik yaparak geçiririm.

Burak Sülünbaz: Tam da bunu sormak istiyordum. Üflemeli çalgılar icra etmek güçlü bir fizikal ve mental güçlülük gerektirir diye düşünüyorum.Bu konuda başarınızın sırrı hakkında ipucu verir misiniz? Nasıl egzersiz yaparsınız?

Tom Harrell: Yoga yapıyorum, Yoga da nefes egzersizleri vardır bilirsiniz. Yoga bir çeşit kişinin kendi kendini iyileştirme formudur. Aynı zamanda enstrümanımın özünde bulunan ruhani yöne benzer iç huzurları yogada buluyorum. Müzik kesinlikle sağlıkla ilgilidir ve bedenin iyileşme sürecinde etkendir. Size bir disiplin sağlar ve hayatı öğrenmenize yardımcı olur, vücudun zihinle bağlantısı vardır. Şanslıyım ki hem yoganın hem enstrümanımı icra ederken ihtiyaç duyduğum disipline sahipim.

Burak Sülünbaz: Bildiğim kadarıyla ilk defa Türkiye’ye geliyorsunuz. Türkiye hakkında belleğinizde hangi bilgiler var?

Tom Harrell: Aslında 2011’de Türkiye‘de tatil yapmıştım. Türkiye beni çok etkiledi. Fantastik bir tarihiniz var ve Türk müziği, sanatı, müziği, yemekleri ve kültüründen büyük keyif aldım.

Burak Sülünbaz: Umarım bu ziyaretiniz Türkiye hakkında daha detaylı bilgi edinmenize vesile olur. Sahne performansınız hakkında bahsetmek ve bir soru yöneltmek isterim izniniz olursa. Sahne performansınız sırasında sesler tarafından etrafınız çevriliyken huzur içinde ve sessizce duruşunuz çok etkileyici. Sahne duruşunuz yaratılan müzik kadar ilgi çekici. Seslerin çevrenizi sarışı sizi bir sonraki bölümde müziğe dahil olduğunuzda yapacağınız doğaçlama için size motive edici geliyor mu?

Tom Harrell: Evet söylediğiniz gibi müzik yaratıldığı esnada absorbe etmeye çalışıyorum. Sessiz kalışımın nedeni diğer müzisyenler solo performanslarını sergilerken dikkati kendi üzerime çekmemek ayrıca gözlerimi kapatıp sessizce durmam beni müziğe daha iyi konsantre olmama yardımcı oluyor.

Burak Sülünbaz: Çok teşekkür ediyorum. Sizin gibi ilham verici bir sanatçıyı sahnede görebilmek büyük onur olacak.

Tom Harrell: Teşekkürler, o mutluluk bana ait. Müzisyen arkadaşlarımla Türkiye’de ilk kez sahne alacağımız için çok heyecanlıyız.

Burak Sülünbaz
buraksulunbaz@cazkolik.com
twitter.com/buraksulunbaz

Cazkolik.com / 13 Nisan 2015, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN