Almanların ünlü gitaristi soykırımdan kurtularak hayatta kalanların sonuncularındandı. Berlin`de hayata veda eden Coco Schumann ünlü toplama kampı Auschwitz`de SS subayları için çalan orkestranın gitaristiydi.
1930`lu yılların yükselen Nazi ortamında yeraltı caz ve eğlence dünyasında swing müzik yaparak ismini duyuran Coco Schumann`ın gerçek adı Heinz Jakob Schumann idi. Nazilerin annesinin Yahudi olduğunu öğrenmelerinden sonra 1943`de tutuklandı ve ilk olarak Alman işgali altında Çekoslavakya`daki Theresienstadt toplama kampına gönderildi. Burada The Ghetto Swingers isimli müzik grubunun parçası olarak kamplardaki insanları ve yetkilileri eğlendirmekle görevlendirildi. Ünlü Auschwitz toplama kampına gönderildikten sonra burada hem SS subaylarını eğlendiren müzik grubunda çaldı hem kampa yakılmaya, öldürülmeye gelenleri ağırlama görevinde çalıştı. Ella Fitzgerald yüzünden caz müzisyeni olmaya karar verdiğini söyleyen sanatçı savaşta hayatta kalmayı başarınca savaş sonrası Avrupa`yı terketti. Elektro gitar çalan ilk Alman müzisyenlerinden olan Schumann ünlü Alman caz kemancısı Helmut Zacharias ve şarkıcı Bully Buhlan ile beraber müzik yaptılar. Sanatçının otobiyografisi "Getto Swingers" 2012 yılında Hamburg`da bir müzikal olarak uyarlandı ve sahnelendi.
Otuzlu yıllar boyunca yeraltı eğlence dünyasının insanlarından biri olan Schumann annesinin Yahudi olması nedeniyle takması gereken sarı yıldızı takmayı reddetti. Genellikle arkadaşları tarafından saklanarak, gizlenerek yaşayan Schumann SS`lerle ilk kez 1942 yılında karşı karşıya geldi. Bir grup Alman SS subayı Schumann`ın çaldığı bara baskın yaptı, saklanmış Yahudileri arıyorlardı, SS`ler dinleyiciler arasında bulunan bir Yahudiyi derdest etmeye çalışırken müzik grubunun üyeleri Schumann`ı arka kapıdan kaçırmaya çalıştı ama tersine Schumann SS merkezine giderek o tutuklanacaksa beni de tutuklamalısınız diyerek teslim oldu. İlk önce memurlar babası protestan ve Alman olan Schumann`ın Yahudi olduğuna inanmamış ama bir yıl sonra durum değişmiş ve kim olduğu bilinmese de biri annesinin Yahudi olduğunu yetkililere bildirince tutuklanmış. Theresienstadt, Auschwitz, Dachau gibi önde gelen toplama kamplarında bulunmuş ama kimse benim oralarda kaldığıma inanmadı diyor Schumann, aslında uzun zaman kendim de başıma ne geldiğini anlamadım diye itiraf ediyor. Özellikle Auschwitz`de nasıl ayakta kaldığı sorulduğunda Alman subayların kendisini bir süre koruması nedeniyle diyor. Onlara "La Paloma" gibi şarkılar çalıp duruyormuş ama bu esnada kampta kaldığı zaman zarfınca Polonyalıların, çingenelerin, gaylerin ve tabii Yahudilerin hergün yokedilmelerine tanık olmuş.
Yıllarca toplama kamplarında başına gelenlerden sözetmeyen sanatçı Berlin`de düzenlenen bir etkinliğe katılana kadar suskunluğunu sürdürdü. O etkinlikte kendisine yönelen kameramanı durduran ve kamerayı kapatmasını isteyen Schumann`a kameraman neden konuşmak istemediğinin sorar, eğer konuşmazsan insanlar orada neler olduğunu bilmez, onlara bizzat yaşayan biri olarak söylemeli, anlatmalısın der. Kameramanı haklı bulan Schumann hem okulları gezerek hem bir televizyon belgeseline katılarak yaşadıklarını anlatır. "Toplama kampından sağ kurtulduğum için mutluyum" der, "önem verdiğim tek şey hayatta kalmaktı, bunu başardım ve hala yaşıyorum" diye bitirir.
Cazkolik.com / 29 Ocak 2018, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.