Baroktan klasiğe, cazdan elektronik tınılara

Baroktan klasiğe, cazdan elektronik tınılara

Kuzey Avrupa cazının karakterini yeni kuşak müzisyenler daha belirgin ve giderek soyutlamaya daha yatkın hale getiriyor. Michael Nastos gibi ünlü eleştirmenler (ve tabii daha bir çoğu) bu müziği içe dönük `chamber sound` olarak tanımlamakta haksız sayılmazlar. Son iki yüz yıldır oda müziği formunun müzisyen dünyasındaki kişisel konsantrasyonu hep çok yüksek oldu. 20. yüzyılın efsane yönetmeni Ingrid Bergman`ın filmlerindeki karakterler kadar kırılgan ve kişisel bir müzik... Bu müziğin Kuzey Avrupada aslında çok uzun yıllardır süregiden kendi evreleri var, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren caz bunların içinde yeni ifade olanakları ve evrensel anlaşılabilirlik bakımından yeni araçlar vermekten öteye aslında çok da fazla bir şey yapmadı. Bu müzik onlarda / orada hep vardı zaten... Christian Wallumrød müziğinde barok dönemin izlerini de bulursunuz, John Cage`in 21. yüzyılın da ötesindeki öncüllüğünü de, cazın eklektik ruhunu da bulursunuz, pop cazın insanın içine su serpen hissini de...

 

Nerdeyse son 40 yılını adeta tek başına ECM soundunun belirlediği dünya müziği içindeki bu emsalsiz dönemin yeni nesil diyebileceğimiz en dikkat çeken isimlerinden biri olan Christian Wallumrød Ensemble bu akşam Borusan sahnesinde. Hiç kuşkusuz haftanın en heyecan verici konserlerinden biri olacak. 1971 yılında Kongsberg, İsveç`te dünyaya gelen Wallumrød piyano çalmaya 12 yaşında başladı, caza ise 15. Trondheim konservatuvarındaki eğitim ve Jon Eberson ile yaptığı çalışmaların ardından 1993 yılında profesyonel olarak çalmaya başlayan Wallumrød profesyonelliğinin henüz çok başında iken kendi projelerini üreten bir isimdi.

 

 

Yaratıcılık beklemeye gelmez

 

 

Zaten bu çalışmaları da çok kısa süre içinde ECM`in dikkatini çekmeye yetti. Avrupa cazının büyük fotoğrafının fotoğrafçısı olan ECM birbiri ardına inanılmaz işler üreten böyle bir ismi kaçırması düşünülemezdi bile ki hemen bir yıl sonra, 1998`de Christian Wallumrød Trio olarak ilk albümü No Birch`ü yayınladı. Bir ikincisi de 2003`de geldi; Sofienberg Variations.

 

Ensemble adı altında zaten 2003 sonrası anılmaya başladılar. Topluluk piyanoda Christian Wallumrød haricinde kemanda Lis Okland, trompette Arve Henriksen, davulda Per Oddvar Johansen ve Trygve Seim ise alto saksofonda yer alıyordu. 2005 yılında grupta Okland`ın yerini kemanda Gjermund Larsen alırken çello ve arpta Tanja Orning ekleniyordu. Ekipteki değişikliklerin ardından bu kez 2007 yılında The Zoo Is Far albümünü görürüz.

 

Bu son değişikliğin ardından, kullanılan kimi elektroniklerin de katkısıyla oluşan derin ve geniş lezzetin merkezinde keman, çello, arp tınıları ve piyano yer alırken trompetin uzayan tonları müziğe gizemli baharatlar katar. Müzik kimi zaman bir ağıta dönüşür, kimi zaman parlak renklerden oluşan bir bukete.

 

Aslına bakarsanız, Christian Wallumrød Ensmble`ın müziğini şöyle düşünün, bazen küçük bir odanın penceresinden sonsuzluğa bakıyorsunu,z bazen de dışardan küçük bir pencerenin camına yüzünüzü dayayarak küçücük bir odaya bakıyorsunuz.

 

Tüm bu sözler bir yana; Borusan Müzik Evi`ne böylesi özel müziklere sahnesinde yer vererek bize sunduğu için müziksever olarak gerçekten özel bir teşekkürü buradan iletmek boynumuzun borcu. Teşekkürler.

 

Cazkolik.com / 01 Şubat 2012, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.