Caz yazarı Eliott Sharp kendi hayatından naklettiği anekdotla 10 albümlük kayda değer bir liste çalışması yaptı. Aşağıda okuyabilirsiniz.
Free jazz, caz müziğin en saygın ve yaratıcı tarzlarından biri olmasına karşın çok sayıda cazseverin kafasını karıştıran bir müzik aynı zamanda. Deneyimli caz dinleyicileri cazla ilk kez tanışacak müzikseverlere free jazz albümleri tavsiye etmekten genellikle kaçınırlar. Bu durum, kategorik olarak deneyimli dinleyicinin caza dair daha çok şey bilmesinden ya da cazı daha iyi tanımasından değil (ki öyle de olabilir) yeni caz dinleyicisinin duyacağı a tipik formların, özgür cazın doğasındaki kaçış noktalarının ve çoğu zaman şaşırtıcı gelebilen yüksek konsantrasyonlu doğaçlamaların genellikle müziği akan giden melodik cümlelerle dinlemeye alışmış müzikseverler için zorlayıcı gelme ihtimalini en aza indirgemektir. Bu kısma değinmemizin nedeni aşağıda okuyacağınız "Ölmeden Önce Mutlaka Dinlenilmesi Gereken 10 Free Jazz" albümü listesini hazırlayan eleştirmen ve caz yazarı Eliott Sharp`ın listeyi hazırlarken henüz genç bir caz dinleyicisiyken yaşadığı deneyimi aktarması oldu. Lise yıllarında caz dinlemeye daha yeni başlamış bir müziksever olarak Eliott Sharp bir gün plak mağazasında dolaşırken Ornette Coleman`ın "Free Jazz: A Collective Improvisation by the Ornette Coleman Double Quartet" isimli albümünü görünce satın almak ister. Plak mağazasındaki satıcı bir plağa bakar, bir de genç çocuğa ve `istersen onu değil de bu albümü al` gibisinden bir tavsiyede bulunur. Genç cazsever Eliott Sharp (benzeri bir durumda bir çok kişinin yapacağı gibi) hem alınganlık gösterir hem de daha da meraklanır ve albümü özellikle satın alır. Eve gelip plağı pikaba yerleştirdiğinde belki de bu alınganlığın verdiği hırsla plağı birden fazla kez sonuna kadar dinler ama bu deneyimin kendisi için kolay olmadığını da itiraf ediyor. Neticede, genç cazseverin hırsı olumlu sonuç verir ve çoğu bülümünü sevdiği ilk albümün benzerlerini bulmak için zamanla daha da araştırmacı, istekli bir free cazsevere dönüşür.
Yazarın bu anekdotu anlatmasının nedeni free cazın bir yanıyla kendini dinleyiciye kolay teslim etmeyen özelliğiyle ilgi ve özen isteyen bir müzik olmasıdır. Ve derken, bu konuda ama ister ilk kez dinleyen biri olun ama daha önce dafalarca free jazz ve serbest doğaçlama albümleri almış, sayısız konser izlemiş olan Eliott Sharp`ın listesine de göz atmayı ihmal etmeyin. Sizin için hoş sürprizler bulacağınız kesin.
Listeyi 1`den 10`a değil, sondan geriye doğru sıraladığını, bir diğer deyişle en eskilerden en yenilere doğru sıraladığını baştan belirtelim ve gelelim Eliott Sharpp`ın listesinin sonundaki albüme.
by Eliott Sharp
2010 yılında 68 yaşındayken ölen free jazz altoisti Noah Howard New Orleans doğumlu ve çocukluğunu kilise müziği içinde geçirmiş bir müzisyen. Hayatını etkileyen iki büyük isim John Coltrane ve Albert Ayler. Bu da niye free jazz müzisyeni olduğunu açıklıyor. İlk albümünü 1965 yılında Noah Howard Quartet ismiyle yayınlayan Howard`ın 1969 tarihli albümü Black Ark ise yazarımızın seçimi olan kayıt. Howard bu iki isme hayran ama birlikte çaldığı isimler de yabana atılır gibi değil; Sun Ra ve Archie Shepp ile aynı sahneyi paylaşan Howard aynı zamanda Misha Mengelberg ve Han Bennink gibi Avrupalı meslektaşlarıyla çalışmalar yapmış. Eleştirmenimiz albümü seçme nedeni olarak albümde birlikte çaldığı saksofon ve flüt ustası Arthur Doyle ile kaydettikleri sıradışı sololar nedeniyle diyerek açıklıyor.
Listenin dokuzuncu sırasında caz piyanisti Dave Burrell`in yine 1969 yılında kaydettiği ve sanatçının caz tarihindeki simgesi sayılan albümü Echo var. Yazarımız 2001 ve 2004 yıllarından ayrıca yeniden yayınlanan albümün hiç de aynı yıllarda yayınladığı çalışması La Vie De Boheme kadar kolay dinlenilen bir albüm olmadığının altını çizdikten sonra sanatçının en şedit ve yoğun çalışmalarından olduğunu ekliyor. Eliott Sharp sanatçıyı bir kaç kez konserde izlediğini belirterek tuşlardan kan aktığını eklemeden edemiyor. Albümde sanatçıya Arthur Jones, Archie Shepp, Alan Silva, Grachan moncur III, Sunny Murray gibi önemli isimler eşlik etmiş. Bu isimlerin Archie Shepp`in yine aynı yıl verdiği efsane konser Pan-African Festival konserinin kadrosu olduğunu da son olarak ekleyelim.
Listenin sekizinci sırasında geçen yıl Akbank Caz Festival kapsamında dinlediğimiz bir büyük usta var; Anthony Braxton ve onun 1970 tarihli solo double kaydı For Alto. Sanatçının solo saksofon kaydı aynı zamanda tarzın ilk öncülerinden. Yazarımız bu kayıttaki parçaların John Cage ve Cecil Taylor`a ithaf olduğunu ve büyük Avrupalı besteci Karlheinz Stockhausen`in müziğinden de alınan ilhamın önemli olduğunu belirtiyor ve solo saksofon konusunda bir başka albümü örnek vererek tamamlıyor. Evan Parker`ın Monoceros`u.
Sırada 2010 yılında 85 yaşındayken ölen bir usta var; Bill Dixon. Alan ve sessizliği araştıran bir müzisyen olarak tanımlanan Bill Dixon`ın aynı zamanda cazla klasik arasındaki yakınlığa temas etmesi de önemlidir. Cecil Taylor ve Tony Oxley gibi ustalarla çalışan sanatçı trompet üzerine yeni fikirler geliştirdi. Sanatçının albümü aslında görece yeni tarihli bir kayıt. 1988 yılında yaptığı albüm basçı Mario Pavone`da vardı.
Avrupalı sanatçıları da unutmamak lazım diyen Sharp, Peter Brötzmann`ın Machine Gun ve Manfred Schoof`un European Echoes albümlerini örnek veriyor. Avrupalı free jazz`ın Han Bennink, Evan Parker gibi ustalarıyla çalışan müzisyen Almanya da sayısız ödül kazandı. Yazarımız albümde sanatçıya Derek Bailey, Han Bennik, Evan Parker, Enrico Rava ve Alexander Von Schlippenbach gibi çok sayıda sanatçının eşlik ettiğini belirtikten sonra sözünü "Bayanlar ve baylar, şiddete hoşgeldiniz" diyerek tamamlıyor.
Sırada 1935 yılında dünyaya gelen Filadelfiya`lı müzisyen Logan var. Yukardaki albümlerde ismi geçen müzisyenlerin çoğuyla çalışan tenor saksofonist altmışların başında New York`a göç eden isimlerin arasında geliyor. İşin ilginç yanı otoriteler sanatçının herkesi şaşırtan iki harika albüm kaydettikten sonra tam 40 yıl boyunca tümüyle ortadan kaybolduğunu söylerler. Hatta bir çoğu öldüğünü düşünürken o birdenbire yine ortaya çıkıvermiş. 1964 tarihli bu albümü sanatçının en etkileyici albümü olarak bilinir. Logan`da öyle ilginç bir müzisyen işte.
Sırada 73 yaşındaki büyük müzisyen Roscoe Mitchell var. Mitchell, Almanya da konuşlanmış ABD ordusunda askerliğini yaparken Albert Ayler ile çalmış bir müzisyen. Altmışların ortasında Amerika`ya dönen sanatçı Association For The Advancement Of Creative Musicians isimli oluşumun ve Art Ensemble of Chicago`nun da kurucularından. Yazarımız Sharp sanatçının Sound isimli albümünü listesinin dördüncü sırasına yerleştirmiş.
Altmışların ortasında isminden de anlaşılacağı gibi siyah müzisyenler tarafından kurulan grupta şair, oyun yazarı ve Julis Hemphill, Oliver Lake, Hamiett Bluiet gibi müzisyenler de vardı. Grubun konserler vermenin yanısıra oyunlar oynadığını, sergiler açıp film müzikleri de yaptığını vurgulayan yazarımızın seçtiği albüm grubun 1973 yılında Paris`te bir `gig`de yapılan kaydı.
Sırada epey yeni bir çalışma var. Son sıralar çok sık rastlanan isimlerden davulcu Chris Corsano, John McPee ve Evan Parker gibi old school ustalarla çalışması yanında Björk gibi isimlerle de çalışan bir müzisyen. İtalyan saksofonist Virginia Genta ile Lizbon`taki bir sundurma da yapılan kaydı seçen Sharpp albüm için tam bir öfke tanımlamasında bulunuyor. Bu kayıt zaten tam bir canlı video kayıt. Diğerleri albümken bi bir video. bu bakımdan da ilginç bir seçim.
Listenin ilk sırasında geçen senenin kaydı var. Eliott Sharp albümü son on yılda çıkanların arasında en iyisi olarak tanımlıyor. Tabii bir de Roberts`ın geçen yıl `large ensemble` olarak yayınladığı Constellation albümü var, Black American Life and Music olarak tanımlanan albüm de ayrı bir yerde.
Cazkolik.com / 28 Mayıs 2013, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.