Cazkolik olarak ilk kez bir haberin, bir konser haberinin üç ayrı boyutunu birden takip edip aktarma fırsatımız oldu. Üç ayrı boyut derken konserin öncesini, konseri ve sonrasını yakıdan izleme ve aktarmaktan bahsediyoruz.
Biliyorsunuz, bir kaç kez yazdık, bu yılın İstanbul Caz Festivali’nin süperstarı Tony Bennett idi. Açıkhava sahnesi tarihi günlerinden birine daha tanıklık etti ve uzun zamandır Türkiye’de caz ve müzik seven herkes tarafından merakla beklenen konser gerçekleşti, peki biz merakla bekliyorduk da Bennett acaba nasıl görüyordu bizi? Buna dair fazla bilgimiz yoktu ama şimdi ipuçlarına sahibiz, o da sevgili Kerem Görsev sayesinde. O’na buradan büyük bir teşekkür borçluyuz. Hem konser öncesi Bennett’in ön grubu olarak sahne aldı, hem de sonrasında konseri en yakından, bizzat izleme ve konserin öncesinde, sonrasında büyük vokalist ile birlikte olma fırsatı yakaladı. Biz de Cazkolik olarak bu noktada devreye girdik ve hem konser öncesini, hem de konser sırasını ve sonrasını, aralarında neler geçtiğini, nelerden konuştuklarını, izlenimlerini sorduk. Her zaman, yaşadığı her izlenimi, tecrübeyi karşısındakiyle paylaşmak için son derece açık ve biri olan Görsev içerde okuyacaksınız sanki cazseverlerin orada olmayan gözleri gibi neler olup bittiğini izlememize, tanıklık etmemize yardımcı oldu. İşin bir başka güzel yanı da konser öncesi güncel haberler de yayınladığımız yazının fotoğrafında biz kolaj olarak Görsev ve Bennett’i yanyana getirmiştik, oysa şimdi elimizdeki resim gerçeğin kendisi. Buna tanıklık edip cazseverlerle paylaşmaktan dolayı mutluyuz. Peki, Açıkhava sahnesinin bu önemli gecesinde neler yaşanmış, işte hepsi sevgili Görsev’in yaşadıklarıyla aşağıda.
Cazkolik.com
Cazkolik: Merhaba Kerem, nasıl başlıyalım, önce şunu sorayım, birlikte çalma fırsatınız olmadı maalesef.
Kerem Görsev: Yok, birlikte çalma fırsatımız olmadı, akışta öyle bir şey yoktu ama birlikte epey zaman geçirdik konuştuk, güzel oldu. İstersen Feridun ben sana şimdi şöyle toparlıyayım bak, o gün, yani konser öncesi, öğleden sonralarıydı, Tonny Bennett ne zaman gelecek diye konuşuldu, çok dikkatli ve sert bir menajeri var, konser organizatörü, her şeyi o organize ediyor, neler olup bittiğine çok da hakim biri, "Mr. Bennett saat dörde doğru gelecek dedi, bir baktık saat 15:58 Bennett Baba başında bir şapka sahneye geldi, etrafı şöyle bir kolaçan etti sonra gitti. Ben önce menajeri-organizatörü ile uzun süre birlikte konuştum, söylediklerine şaşırdım, "biz seni epey inceledik, dinledik" dedi bana, benim albümlerimi dinlemişler, müziklerimi, myspace’te filan ve "müziğini çok beğendik, Mr. Bennett kendisinden önce sahne alan insanların müziğiyle çok yakından ilgilenir seni de çok beğendi" dedi sonra kendisiyle konuşurken de bana bunları yeniden anlattı. Özellikle de benim trio’dan basçı Kağan (Yıldız) ve Ferit (Odman)’ı ayrıca çok beğendiğini söyledi. Bak hemen şunu ekliyim müthiş bir müzisyen kadrosu var... Daha sonra ayaküstü Bennett ile konuşma fırsatı bulduk, bana Türkiye de kendisinin tanınan biri olup olmadığını sordu, "ilk defa geliyorum, bilmediğim bir yer" dedi. Sanki endişeleri vardı. Ben de "Mr. Bennett müzik dinleyen her evde sizin en az bir albümünüz vardır, siz şu an bu ülkeye gelmiş en saygın isimlerden birisiniz dedim, akşam göreceksiniz, koltuklar bitti şimdi de yönetim merdivenleri satışa çıkardı" dedim çok şaşırdı. Sonra biraz benden konuştuk, ilk aldığım albümlerden biri sizin Bill Evans’la yaptığınız albümdü, sonra “Together Again” albümünüzü aldım, yayınladığınız tüm albümleriniz vardır bende dedim. Çok hoştu.
Cazkolik: Ekibi big band değildi!
Kerem Görsev: Yok değildi ama müthiş kadroydu, özellikle piyanisti (Lee Musiker) çok beğendim, inanılmaz biri, gerçekten çok tecrübeli, piyanosuna, sahnesine çok hakim, uzun uzun konuştuk, o zaman yaptığının ne kadar zor bir iş olduğunu bir daha gördüm, hem piyanonla, müziğinle her an orada olacaksın hem de yok gibi olacaksın bunun dengesi gerçekten çok zor.
Cazkolik: Müzisyenleri genç değil galiba
Kerem Görsev: Yok, değil, olması da zor, piyanisti, basçısı herhalde en az benim yaşlarımdadırlar, davulcusu 60-65 vardı, yirmi yıl boyunca Duke Ellington big bandlerde çalmış müthiş tecrübeli biri. Kızı vardı, çok güzel bir kadın, vokallerde vardı, o da söyledi, sonra televizyonlara kızıyla birlikte röportaj verdi, kızıyla çok sık göründü.
Cazkolik: Konsere gelelim, önce sen çıktın, seni izlemiştir herhalde o da
Kerem Görsev: İzlemiş, ben sahneye çıktığım dakikalarda o da sekize bir kaç dakika kala gelmiş, dinlemiş, çok hoşuma gitti. Bir kere bu adamlar son derece profesyonel insanlar, bu anlamda her şeyleri dakik, turne menajeri her dakikalarını kontrol ediyor, başlarında neyi ne zaman ve nasıl yapacakları konusunda çok iyi planlama yapan birileri var ve onların kontrolünün dışına hiç çıkmıyorlar.
Cazkolik: Peki Bennett’in sahnesi nasıldı, en yakından izleyen sendin?
Kerem Görsev: Bir kere dinleyiciyle iletişimi müthiş, en az 4-5 kere bis yaptırdılar, ortalık yıkıldı resmen, çok güzeldi, saymadım ama herhalde 40-45 şarkı söylemiştir...
Cazkolik: 40-45 mi?
Kerem Görsev: Evet, ama şarkılar kısa kısa, 2-3 dakikalık şarkılar bunlar ve birbirlerine bağlayarak söyleyip gidiyor..
Cazkolik: Yaşına rağmen bir yorgunluk gözledin mi?
Kerem Görsev: Yok yok, maaşallah gayet iyi, sahnede tam bir dev, dev ötesi bir sanatçı...
Cazkolik: Bak bunu başlığa taşıyım istersen ne dersin? “Sahnede bir devi izledik...” Peki sonra nasıl buluştunuz?
Kerem Görsev: Konser sonrasında İKSV yönetimi çok güzel bir açık büfe yapmıştı, harika bir konser sonrası oldu, hemen hemen herkes oradaydı, bütün yönetim, iş ve sanat camiasından insanlar hepimiz beraberdik.
Cazkolik: Peki sonrasında Bennett’le neler konuştunuz?
Kerem Görsev: Konseri, izleyiciyi filan konuştuk, herkes çok memnun kalmıştı, herkes ilgiden dolaşı şaşkındı, dedim ya burada fazla tanınmadıklarını sanıyorlardı, İstanbul’dan sonra Umbria’da çalacakmış, oradan konuştuk, biliyorsun kendisi İtalyan asıllı ama bir çok insan bunu bilmiyor herhalde daha önce İtalyaya gittiniz mi diye soruyorlarmış, buna çok güldük. Böyle bir şehre niye daha önce gelmediğine çok şaşırdı, niye hiç fırsat olmamış biraz bundan bahsettik, herkesle birlikteydi, devamlı resimler çektiriyordu.
Cazkolik: Peki seninle paylaştığı bize anlatacağın özel detaylar oldu mu?
Kerem Görsev: Yok, zaten kalabalıktık, hep beraberdik.
Cazkolik: Buradan nelerle dönecek, müzikler, albümler...? Böyle bir ilgisi olmuş mu?
Kerem Görsev: Onu bilmiyorum ama ben kendisine buradan özel bir paket yapıp yollayacağım, öyle konuştuk.
Cazkolik: Sevgili Kerem, Cazkolik’e sıcağı sıcağına tüm bu detayları cazseverlerle, bizimle paylaştın, bir çok kişi konseri izledi, herkes memnundu ama hiç kimse senin kadar yakından tanık olma fırsatı bulamamıştır bunları paylaşıma açtığın için cazseverler adına teşekkür ederiz.
Cazkolik.com / 16 Temmuz 2010, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.