Cazkolik olarak yurtdışındaki etkinlikleri, özellikle de Amerika da gerçekleşen etkinlikleri sıklıkla takip ederken en kıskandığımız konulardan biri büyük caz müzisyenlerinin doğum, ölüm vs. gibi yıl dönümlerinde müziklerine ve anılarına ilişkin pek çok özel gece düzenlenmesini okumak, takip etmek olmuştur. Biz de niye böylesi şeyler az oluyor diye düşünmeden edememişizdir. Ta ki geçen güne kadar... Türk cazının gözbebeği kulüplerinden Nardis’te genç piyanist Burak Bedikyan’ın özel bir Oscar Peterson gecesi ile sahne alacağını öğrenince derhal sevgili Zuhal Focan ile irtibat kurduk ve bu gece için özel bir söyleşi yapmamıza yardımcı olmasını rica ettik. Zuhal Hn. her zamanki gibi yetişti isteğimize, çünkü konser bu gece gerçekleşiyor, keşke daha önce yapabilseymişiz dedik ama hiç değilse bugün yayına girmesini ve mümkün olduğu kadar çok cazseverin okumasını, haberdar olmasını istedik. Sevgili Burak Bedikyan’a da özel bir teşekkürümüz var, çünkü sorularımızı hızla cevapladı, hem de ne kadar titiz ve özenli. Özel gece bu akşam yapılıp bitse de bu yazı hep yayında kalacak, çünkü böylesi etkinliklerin daha da çoğalmasını arzu ediyoruz, katkımız olursa da ne mutlu bize.
İşte bu gece ile ilgili Burak Bedikyan ile yaptığımız özel söyleşi aşağıda sizlerle.
Cazkolik: Cazseverler adına Cazkolik olarak Burak Bedikyan’ı Oscar Peterson gecesinden dolayı özellikle kutluyoruz. Nedeni ise böylesi projelere daha sık rastlamayı istememiz. Oscar Peterson özel gecesi fikri nasıl oluştu, ilk olarak bunu öğrenmek istiyoruz?
Burak Bedikyan: Teşekkür ederim, çok naziksiniz. Benim “Caz”la ilk tanışmam Oscar Peterson ve Erroll Garner vasıtasıyla olmuştu. Bu ilk flörtlerin akabinde diğer belli başlı ustaların müziklerini araştırıp dinleme merakım oluştu. Oscar Petreson’a duyduğum hayranlık da asla azalmadı; bilakis yıllar geçtikçe kendisine duyduğum sevgi ve saygı, caz ve “swing”in içime işlemesiyle katlandı. Dolayısıyla, beni yakından tanıyan müzisyen dostlarımın ve sadık dinleyicilerimizin yüreklendirmesiyle bu anma gecesini gerçekleştirmeye karar verdim.
Cazkolik: Günümüzün her genç / yaşlı caz piyanistinin mutlaka Peterson’dan etkilendiği bir şeyler vardır ya da genç bir caz piyanisti olarak Bedikyan gözüyle olmaliı mı ve Bedikyan ile Peterson arasındaki bağı merak ediyoruz?
Burak Bedikyan: Oscar Peterson, caz piyano tarihinin en baskın kişiliklerinden. Geleneksel stilde çalan piyanistlerden, modern stilde çalan günümüz piyanistlerine kadar hemen herkesin etkilendiği bir şahsiyet. Konuyu biraz açmam gerekirse; Oscar Peterson’ın müziğinde ragtime’dan swing’e, blues ve gospel’dan bebop’a farklı renkleri bir arada bulabiliyorsunuz. Klasik piyano geçmişinin beraberinde getirdiği kusursuz tekniği ve pamuksu dokunuşu ile, caz tarihinde eşine az rastlanır güçlü “swing” hissi birleşince ortaya büyüleyici bir sonuç çıkıyor. Bir caz piyanisti için, bu ilham verici müziği dinlemenin verdiği hazzın ötesinde, işin bir de teknik boyutu var. Bu yüzden genel anlamda caz dünyasında, en azından belli bir dönem boyunca Oscar Peterson’ı dinleyip bir şekilde stilini meydana getiren muhteviyatı analiz edip etüt etmemiş tek bir caz piyanisti olmadığını düşünüyorum. En ummadığınız icracıların dahi kimi müzikal durumlarda sürpriz Oscar Peterson bohçalarını sandıklarından çıkardıklarına çok şahit oldum. Örneğin, birkaç yıl önce David Kikoski ile yaptığım bir sohbette, Herbie Hancock’ın bile zamanında kendini geleneksel stillerde eksik hissettiği bir döneminde, Oscar Peterson’ın bilumum plaklarını alıp bir köşeye çekildiğini öğrenmiştim. Bunu da kendi adıma son derece doğal karşılıyor ayrıca gerekli de buluyorum. Bu yaklaşım sadece Oscar Peterson’la ilgili olarak sınırlandırılmamalı. Bana kalırsa, bilinçli her müzisyen, kişisel gelişimi adına genel kültürünü zenginleştirmek ve müzikal üretkenliğini doğru yöne kanalize ederek arttırabilmek için, kendinden önceki dönem müziklerini ve icracılarını iyi tanımak ve analiz etmek durumundadır. Şahsen kapasitem dahilinde bu bilinçle müzik yapmaya özen gösteriyorum. Oscar Peterson’a gelince şunu söyleyebilirim: Hayatımda kulaktan çıkarıp ezbere çaldığım ilk caz piyano soloları 15-16 yaşlarımdayken yaptığım üstadın “Take the A train” ve “C Jam Blues” solo transkripsiyonlarıdır. Gerisini siz tahmin edin artık.
Cazkolik: 2 hafta kadar önce Cazkolik’te Peterson’ın "Night Train" isimli albümünü yayınlamıştık ve dinleyenlerden hayli ilgi görmüştü, peki bu gece Oscar Peterson’dan neler dinleyecek cazseverler?
Burak Bedikyan: Konserimizin repertuvarını ağırlıklı olarak Oscar Peterson Trio’dan dinlemekten keyif aldığımız caz standartları oluşturacak. Çalacağımız aranjmanların bir kısmı birebir Oscar Peterson’a ait düzenlemeler olacak. Bu standartların haricinde “Blues Etude”, “Palce St. Henri”, “Rob Roy” gibi Oscar Peterson’ın orijinal bestelerine de yer vereceğiz. Ayrıca sözünü ettiğiniz “Night Train” isimli Duke Ellington parçası da repertuvarımıza dahil.
Cazkolik: Oscar Peterson Art Tatum’a öykündüğünü sıklıkla söylemiştir, Bedikyan ile Peterson ya da bir başkası arasında böyle bir ilişki var mı?
Burak Bedikyan: Sorunuza “Evet” şeklinde cevap verebilmeyi çok isterdim; yani Oscar Peterson gibi çalabilmeyi kim istemez ki? Fakat ben kendime karşı son derece dürüst, sınırlarını ve herşeyden önemlisi haddini iyi bilen bir müzisyen olarak, öncelikle bahsi geçen piyanistik seviyeden ki buna virtüözlük diyebiliriz çok uzak olduğumu belirtmeliyim. Hal böyleyken, özellikle caz müziğiyle ilgili ilk çalışmalarıma başladığım yıllarda etkisinde kalarak ilham aldığım bir kahramanım olması dışında hiçbir zaman Oscar Peterson’ı birebir rol modeli olarak görmedim. Zaman içinde hayranlık duyduğum ve halen büyük beğeniyle dinlediğim birçok usta piyanist girdi hayatıma. Onlardan da beğendiğim, bana hitap eden, ruhuma uyduğunu hissettiğim çeşitli renk ve tınıları ödünç aldığımı söyleyebilirim. Ama sorduğunuz anlamda bir ilişki kurduğum tek bir isim veremem. Caz müziğinde,”taklit” etmenin, olgunlaşıp yetkinleşmek, şahsına münhasır bir söyleme ulaşmak yolunda çok önemli bir araç olduğuna inanmakla beraber, bunun bir prototip esas alarak amaç haline getirilmesini kendime uygun bulmuyorum. Müzisyen eninde sonunda kendini çalar.
Cazkolik: Sevgili Bedikyan’dan besteci yanı ile ilgili olarak Oscar Peterson yorumlamasını da rica edebilir miyiz?
Burak Bedikyan: Böyle bir sorunun ayrıntılı yanıtı sayfalar tutabilir; ayrıntılı bir inceleme gerektirir. Özetle, Oscar Peterson’ın bestelerinde “Blues” hegemonyasında caz tarihinin takriben 50’lerin ikinci yarısına kadarki tüm ana akımları duyabilirsiniz. Stil olarak da yaptığı müzik demin de belirttiğim gibi blues ve gospel dozunun her zaman yoğun olarak hissedildiği “Mainstream” tabiriyle nitelendirilebilir. Müziğinde Blues ve “Rhythm Changes” (“I got rhythm”/G.Gershwin şarkı çatısı) gibi yaygın geleneksel formları kullanmasının yanısıra, Avrupa Klasik müziğinin özellikle “Romantik” döneminden etkilendiğini açıkça dışa vuran lirik kompoziyon anlayışına da sıkça rastlayabilirsiniz.
Cazkolik: Gecenin diğer müzisyenleri Yıldız ve Odman’a da cazseverler olarak sevgimizi iletiyoruz, hiç üzerinde düşünme firsatınız oldu mu acaba, 3 isim olarak bu trio Peterson’ın birlikte çaldığı kimlerle daha çok özdeşleşebilir, böyle bir benzetme yapmak kolay degil mutlaka!
Burak Bedikyan: Teşekkürler, Kağan ve Ferit’e selamlarınızı seve seve ileteceğim. Asla kendimizi benzetmek veya bir tutmak adına değil fakat hayranlığımızı ifade etmek adına bizim favori Oscar Peterson Trio’muz Oscar Peterson, Ray Brown ve Ed Thigpen’den oluşuyor. Dileriz konserimizde şu an ne yazık ki hiçbiri hayatta olmayan bu üç ustayı anarken biraz olsun onlardan kapmaya çalıştığımız “Swing” hissini yaşatır bizi dinleyenlerle paylaşırız.
Cazkolik: Evet, Ed Thigpen’in de geçenlerde vefat ettiğini ve özel bir gün olarak bunu siteden duyurup bir albümünü yayınladığımızı da hatırlatalım ve tekrar teşekkür ederek harika bir geceye tüm cazseverleri davet edelim.
Cazkolik.com / 11 Şubat 2010, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.