Ólafur Arnalds: Ben ve iki ışık tasarımcım bu gösteri için çok yoğun çalıştık

Ólafur Arnalds: Ben ve iki ışık tasarımcım bu gösteri için çok yoğun çalıştık

Ólafur Arnalds 15 Mayıs’ta İstanbul’a yeniden geliyor. İzlandalı sanatçı Zorlu PSM Caz Festivali kapsamında sahnede klasik müzikle elektronik müziğini, yaylılar, davul ve “kendi başına çalan” piyanolarıyla büyüleyici ışık gösterisi altında birleştirecek.

 

“İzlanda’dan huzur, dinginlik ve mutluluğun formülünü taşıyan kompozisyonlar sarıp sarmalayacak tüm salonu” şeklinde duyurmuş Zorlu PSM Caz Festivali Arnalds’ın 15 Mayıs’taki canlı performansını. 1986 doğumlu İzlandalı sanatçının parçalarını dinlerken hüznü ve huzuru bir anda yaşayıp, klasik müzik ve elektronik öğelerin birleştiği bir sadelik duyuyorsunuz.

 

Kariyerine ülkesinde çeşitli metal gruplarında davul çalarak başlamış Ólafur Arnalds. Bugün piyano ve yaylılara ağırlık veren klasik kompozisyonları ile birleştirdiği elektronik çalışmaları ile Avrupa’nın yükselen yeteneklerinden biri. Ekşi Sözlük’te sanatçı için tam 19 sayfa yer alıyor. Kendisini büyük bir özlem içinde bekleyen pek çok hayranı, ondan “sihirli notaların sahibi”, “insan ruhunun derinliklerine ulaşan İzlandalı”, “tüyleri diken diken eden müzisyen” şeklinde bahsediyor.

 

 

Sanatçının geçtiğimiz ağustos ayında yayınladığı re:member isimli solo albümü, Stratus adlı yazılım teknolojisinin yardımıyla sanatçının “piyanodan beklenmedik armoniler ve melodik sürprizler çıkaran deneysel bir çalışma” olarak açıklanıyor. Bu dördüncü stüdyo albümünün çıkmasından bu yana sanatçı dünya çapında turnede ve piyanoyu yeni bir enstrümana dönüştüren yazılım olan Stratus’u tüm konserlerinde çalıyor. Ayrıca, turne kapsamında yaptığı ışık gösterileri sosyal medyada konserlere katılanlar tarafından hayranlıkla ve heyecanla anlatılıyor. Sanatçı, turne kapsamında, yaylı dörtlüsü, davulcusu ve bazıları “kendi başına çalan” bir dizi farklı klavye ile birlikte yeniden İstanbul’a gelecek.

 

Sosyal medyada da epey aktif sanatçı, hayranlarıyla ve diğer müzisyenlerle samimi bir etkileşim halinde. Sanatçı 2013’te İstanbul’a geldiğinde gittiği hamam fotoğrafını da o zaman sosyal medya hesabında paylaşmıştı.

 

Benim de pek çok sevdiğim parçası var Ólafur Arnalds’ın, parçaları için yaptığı videoları da ilgiyle izliyorum. So Close (Vokalist Arnor Dan ile birlikte yaptığı), Saaman (İzlanda dilinde “birlikte” demekmiş), Only The Winds, Ekki hugsa ve son albümünden re:member favori parçalarımdan bazıları.

 

İzlandalı sanatçıya, gramafon dahil müzikal ilgi alanlarını, niçin müzikte yoğun şekilde teknoloji kullandığını, özel yazılım Stratus piyanosu ile birlikte yaptığı canlı müzik ve ışık performanslarını, İzlanda’daki müzik ortamını ve İstanbul’u sorduk.

 

Nazlı Toprak

 


 

Ben ve iki ışık tasarımcım bu gösteri için çok yoğun çalıştık

 

 

Müzikal yolculuğu

 

Nazlı Toprak: Müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

 

Ólafur Arnalds: Müziğimi tanımlamanın bir yolunu bulmak için hiçbir zaman çalışmadım. Türler anlamsız. İyi müzik iyi müziktir, türü önemli değil.

 

İnsanlar hissettiklerini bir müzik parçasına enjekte edebilir ve parçadan da istediklerini veya ihtiyaç duyduklarını alabilirler. Müziğin büyüsü- özellikle enstrümantal müziğin büyüsü budur. İnsanlar da benim müziğimi dinlerken istedikleri gibi hissedebilsinler isterim.

 

Nazlı Toprak: Müzik yolculuğunuz nasıl başladı? Müziğin, hayatınızın merkezi olacağını ne zaman anladınız?

 

Ólafur Arnalds: Ailem müzikle çok iç içe; ben ve kardeşlerimin hepsi genç yaşlarımızda hep müzik çalıştık. İlk gençlik dönemimde, punk gruplarında çalmaya başladım ve bir yandan kendi adımla da müzik yapıyordum. Çoğu müzisyen gibi ben de profesyonel müzisyenliği bir seçenek olarak düşünmedim bile. Müzik konusunda her zaman hırslıydım ama sadece keyif için yapıyordum – ki birdenbire bu keyif aynı zamanda faturalarımı da ödemeye başladı.

 

Nazlı Toprak: Müzikal olarak kimler sizi etkilemiştir? Dinlediğinizi hatırladığınız ilk müzisyenler kimlerdi?

 

Ólafur Arnalds: Çok var, ayrıştırmak zor. Chopin, çocukluğumda kesinlikle bir etkiye sahipti. Daha yakın zamanlarda en çok pop, elektronik müzik ve hip-hop ilgimi çekiyor.

 

Nazlı Toprak: Hayranlarınız, bir sonraki müzikal hareketinizi tahmin etmelerinin kolay olmadığını biraz da hoşlarına giderek ifade ediyorlar. Farklı projelere nasıl odaklanıyorsunuz?

 

Ólafur Arnalds: Her projeyi yeni bir şeyi deneme fırsatı olarak görüyorum. Bu çok da bilinçli bir seçim değil, sadece böyle yaklaşıyorum.

 

 

Müzikte teknoloji

 

Nazlı Toprak: “Müzik yapabilen bilgisayarlarla ilgilenmiyorum. Bana her zaman ilginç gelen, insan unsurudur.” diyorsunuz. Beste yaparken ve canlı performans gerçekleştirirken teknolojinin kullanımı sizin için ne kadar önemli?

 

Ólafur Arnalds: Kendi müziğimi yazarken, bana ilham veren bir şey bulmaktan çok, uygun ruh haline girme meselesi önemli. Bence geçen zamanın farkına bile varmadan işlerin akarak gerçekleştiği durumlar, iyi şeylerin olduğu zamanlardır. İşbirliğine gerçekten değer veriyorum. Kimse yalnız değil ve ben, bana ilham veren insanlarla kendimi çevrelemeye çalışıyorum.

 

Teknoloji bir araç olarak harika. Ancak biliyoruz ki, tüm zamanların en iyi müziklerinden bazıları çok temel aletlerle yapıldı. Ben de günümüzde müzisyenlere sunulan baş döndürücü sayıda teçhizat ve yazılımlarda kaybolmamaya çalışıyorum ve kendime bazı sınırlar koymaya çalışıyorum. Sınırlama, yaratıcılığın geliştiği yerde.

 

 

Kendi kendine çalan piyanolar

 

Nazlı Toprak: Gramofon gibi eski müzikçalarları, örneğin 78 devirli taş plaklarla müzik dinlemeyi de sever misiniz?

 

Ólafur Arnalds: Biraz koleksiyoncu olduğumu itiraf etmeliyim. Eski cihazlar ile müzik dinlemeyi seviyorum. Bu cihazlara mobilya gibi davranılması beni rahatsız ediyor. Onlar ile müzik dinlenmeli ve onlar sevilmeli.

 

Nazlı Toprak: “Kendi kendine çalan piyanolar” fikri nasıl ortaya çıktı? Müziğiniz için Stratus yazılımını niçin geliştirdiniz?

 

Ólafur Arnalds: Stratus, re:member albümünün büyük bir parçası. Arkadaşım Halldór Eldjárn ile birlikte geliştirmek için iki yıl üzerinde çalıştık. Temelde, üçüncü bir piyanoda çaldıklarıma cevap veren ve otomatik çalan iki tane piyanoyu kontrol eden bir yazılım. Bir anlamda, caz müziğini doğaçlamak gibi. Ben bir şey çalıyorum, o piyanolar cevap veriyor ve çaldıkları şeylere bu sefer ben bir tepki veriyorum. Bunun üzerinde çalışmaya başladım çünkü yaratıcılık telaşı içinde sıkıştığımı ve müzik yazmaya yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğumu hissettim.

 

 

Son albümü: re:member

 

Nazlı Toprak: re: member için nasıl hissediyorsunuz?

 

Ólafur Arnalds: Albümün bir süreç / proses gibi ses vermesini istedim: neşeli bir merak ve heyecan dolu. Tamamen "özgür" olma hissini arıyordum, bu benim sadece müzik yazma sürecinin derinliklerinde olduğumda hissettiğim bir şey. re:member üzerinde çalışmaya başladığımda hayatımın en kötü yazar tutukluluğu hali vardı. Stratus`u geliştirmek, beni gerçekten heyecanlandıran bir şeyi oluşturmak ve kafamı rahatlatmak için iyi bir yol oldu.

Nazlı Toprak: re:member albüm kapağı da teknolojiyle bağlantılı. Bunu siz “Gördüklerin duyduklarındır” olarak açıklıyorsunuz. Müzikseverler bu yeni albümde neler deneyimleyecek?

 

Ólafur Arnalds: Kapak resmi için FELD`deki arkadaşlarım, otomatik çalan piyanoları kontrol etmek için kullandığım midi dosyalarını kullanan, bir çeşit görsel tasarım üretici jeneratörü yaptı. Ancak Stratus`un içine yerleştirilmiş rastgelelik özelliği olduğu için ortaya çıkanın ne olacağını asla bilemeyiz. Parametreleri kontrol edebiliriz ama sonucu kontrol edemeyiz.

 

Nazlı Toprak: Turnenizin yanı sıra gelecek yıl için yeni parçalar, albümler için herhangi bir planınız var mı? Var ise, re:member ile bağlantılı mı olacak, yoksa tamamen farklı bir projeyle mi olacak?

 

Ólafur Arnalds: Bu yıl tamamen turne üzerine yoğunlaştım. Ama tabi bilinmez.

 

 

Canlı performansları

 

Nazlı Toprak: Teknoloji, albümünüzün çok önemli bir unsuru, peki bunu canlı şovlarınız için nasıl uyarladınız? Canlı performanslarınızın, albüm kayıtlarınızdan farkı sizin için nedir?

 

Ólafur Arnalds: Albüm kayıtlarının, sanki parçaların birer fotoğrafları gibi, çekildikleri bir an gibi olduklarını düşünüyorum. Parçaları canlı çaldığım zaman, evirilmeye devam ediyorlar, bir anlamda yaşıyorlar. İyi bir canlı şov için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.

 

Nazlı Toprak: Şu sıralarda Avrupa`da yoğun şekilde turnedesiniz, “olağanüstü” ışık şovlarınız hakkında pek çok yorum okuyorum. Gösterileriniz için devasa bir ışık tasarım ekibiyle mi çalışıyorsunuz?

 

Ólafur Arnalds: Ben ve iki ışık tasarımcım bu gösteri için yoğun çalıştık. Müzik gibi bu da sürekli gelişiyor ve içine sürükleyen bir ortam yaratıyor.

 

Nazlı Toprak: Diğer konserlerinizde olduğu gibi İstanbul`da da özel ışık gösterisi olacak mı? Türk müzikseverler canlı performansınızdan neler izleyecek?

 

Ólafur Arnalds: Kesinlikle güzel bir ışık gösterisi getireceğiz ve gösteriyi olabildiğince güzel hale getireceğiz! Ayrıca STRATUS piyanoları, yaylı çalgılar dörtlümü ve davulcumuzu da getiriyoruz.

 

 

İzlanda

 

Nazlı Toprak: İzlanda kültürü müziğinizi nasıl etkiler?

 

Ólafur Arnalds: Burası benim evim ve büyüdüğünüz yerden bir şey almamış olmanın imkânsız olduğunu düşünüyorum. Söylendiği gibi, bir mekân sadece bir mekan. Ama sana esas etkisi olan karşılaştığın insanlar.

 

Nazlı Toprak: İzlanda müzik dünyası bugün nasıl?

 

Ólafur Arnalds: Biraz değişti son zamanlarda. Bence İzlandalı müzisyenler, İzlandalılar için eskisinden daha fazla müzik yapmaya odaklanmış durumda. Burada hala arkadaşlarınızla çok yakın çalışabildiğiniz, gerçekten güzel bir kolektif ve işbirlikçi atmosfer bulunuyor.

 

Nazlı Toprak: Müzikten başka ilgi alanlarınız neler?

 

Ólafur Arnalds: Başka bir şey olduğundan pek emin değilim, güzel vegan yemeklerden hoşlanırım!

 

İstanbul

 

Nazlı Toprak: Sizleri tekrar İstanbul`da görmek için sabırsızlanıyoruz. Yine Hamam`a gider misiniz :)

 

Ólafur Arnalds: Kesinlikle. İstanbul dünyadaki en sevdiğim şehirlerden biri ve hamamlar en güzel yerlerinden biri.

 

Nazlı Toprak

 

Cazkolik.com / 13 Nisan 2019, Cumartesi

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Nazlı Toprak

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.