İtalyan sanatçı Chiara Pancaldi ile 16 Şubat akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda izleyicisiyle buluşurken, sadece şarkıcı olarak sahnede değildi, karnı burnunda bir anne adayı olarak bizlerleydi. Hiç mi bebek bekleyen sanatçı çıkmadı sahneye canım? Elbette çıkmıştır ama bana denk gelmedi belki... İnsanın aklından türlü türlü şeyler geçmiyor değil. Sahneyi annesiyle daha doğmadan paylaşan küçüğün gelecekte şarkıcı olma ihtimali; annenin söylediği her türlü şarkıdaki duygu yoğunluğu, kimi zaman hüzün, bazen sevinç ve çığlıklar ya da kesik kesik nefeslere karşı duyarlılığı; her bir müzisyenin solosunda Chiara onları dinlediğinde o da dinliyor muydu acaba gibi gibi düşünceler. En geç birkaç ay sonra hepimizin akşam tanık olduğu o an, güzel bir anı olarak tarihe geçecek ve bir gün fotoğraflara baktığımızda tebessümle fısıldayacağız...
Konserin bir önceki akşama göre ful çekmesi bekleniyor muydu? Hayır.
Onu bilen, tanıyan ve karnı burnunda halini görmek isteyen izleyicisi
vardı çoğunlukla. Konser kimine göre müthişti, kimine göre sıkıcı.
Gelin isterseniz biraz sanatçıya göz atalım. Tanımayanlar için biraz bilgi olsun.
Pancaldı, İtalya’nın kuzeyinde Bologna’da doğup büyüdü. 10 yaşında klasik piyano çalmaya başladı. 2008 yılında Bologna Üniversitesi’nden Antropoloji Yüksek Lisans derecesiyle Hint Klasik Müzik teziyle, ardından, 2012 yılında Caz Müzik Yüksek Lisans derecesiyle Bologna Konservatuarı’ndan mezun oldu. İtalya, Fransa, Almanya, Avusturya, İngiltere, Bulgaristan, Japonya’da kulüp ve festivallerde sahne aldı. Bunlar arasında Bansko Caz Festivali, Tokyo İtalyan Kültür Enstitüsü, Audi Forum Caz, Çala Gone Caz Festivali, Garda Caz Festivali, Podova Caz Festivali, Internazionale della Musica, Umbria Jazz, Londra Caz Festivali, CrossRoads Caz Festivali gibi önde gelen etkinlikler vardı.
Pancaldi, piyanoda Cyrus Chestnut, bas gitarda John Webber ve Joe Farnsworth’un yer aldığı ikinci albümü “I Walk A Little Faster” ile Jazz Critique Magazine tarafından “2015 Best Vocal Jazz Album” ödülüne layık görüldü. Panchaldi’nin yeni projesi “Songs Don’t Grow Old Alone”, müzisyenlere ve halka, şarkıların ancak büyümelerine, gelişmelerine ve olgunlaşmasına izin verildiğinde asıl rollerini oynayabileceklerini hatırlatıyor. Çoğunlukla orijinal şarkılardan oluşan repertuvarı çağdaş caz ve Brezilya müziğinden esintiler taşıyor.
Cemal Reşit Rey konserinde İtalyan sanatçıya piyanoda Roberto Tarenzi, basta Daryl Hall, davulda Roberto Pistolesi eşlik ediyordu. Konserde müzisyenleri enstrümanlarıyla buünleşi, ruh hallerini, heyecanlarını, sevinçlerini, sakinliklerini ya da muzipliklerini izlerken ortaya sonunda bir enerji çıkıyor ki o enerji de size geçiyor. Davulda Roberto sevinçli ve güleryüzüle dinleyiciye bakarken, piyanist bazen telaşlı bazen sakindi, ama favorim (daha önce onunla röportaj yaptığım için biraz kayırmış olsam da) basçı Daryl Hall’du. Huzur veren sakinliği vardı. E şarkıcımız Chiara çok naïf, sahnede tam bir hanımefendi gibi şarkılarını kendi tekniğiyle söylerken kimi zaman coştuk kimi zaman durulduk.
CRR gerçekten de çok iyi sanatçıları getiriyor. Müziğin hangi türünü seçerse seçsin, iyi olanı İstanbul’lunun ayağına getiriyor. Bunun için sonsuz teşekkürler. Ancak çok önemli bir eksiklikleri var, bu yakınmayı çevremden çok duyduğum için aktarıyorum, konserler yeterince duyurulmuyor.
Ne olur duyurun, daha çok sesi duyulsun CRR salonunun. Müziksevere emanet bu önemli salonumuza biraz daha sahip çıkalım. Nice konserlere...
Leyla Diana Gücük
Cazkolik.com / 19 Şubat 2020, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.